Kız arkadaşlara niçin ihtiyaç duyarız?

Gençlik; arkadaşlıklar, yeni aile bağları, evlilikler ve çocuk heyecanları gibi bir dizi heyecanı barındıran harika bir dönemdir. Ancak zamanla, daha az arkadaş ilişkisi geliştirdiğinizi fark edersiniz; geriye, akıbeti belli olan arkadaşlıklarınız kalır. Zira gidenlerden öğrenmişsinizdir ki, insanlara güvenmek o kadar da kolay değildir. Seçilmiş kardeşlerinizle hayat boyunca paylaşabileceğiniz şeyleri bir düşünün… “Ne kadar yaş alırsanız, kız arkadaşlarınıza o kadar çok ihtiyacınız olacaktır” derler. Neden mi? Çünkü o güne kadar sizinle olan arkadaşlarınızla boşanma, ölüm, kanser ve işsizlik gibi zorlukları birlikte aşacaksınız. Ve bunları atlattıkça daha çok bağlanacaksınız. Ancak çoğumuz yaşlandıkça kız arkadaşlara daha çok ihtiyaç duyacağımızı pek düşünmeyiz. Yavaş yavaş 30’lu yaşların sonuna geldiğinizde, gerçek boşanmaların arifesindeyken, kanser haberini aldığınızda veya bir kaybınızla başa çıkmaya çalışırken insan hayatın gerçekleriyle karşılaşır. Ve aslında bu süreçte gerçek kız arkadaşların sizin için ne kadar değerli olduğunu anlar.

Hayat her zaman düşündüğünüz kadar adil değildir. Bunu hepimiz biliyoruz. Sadece kısa bir an için düşünmekte fayda var. Şu anda en sevdiğiniz insanlardan birini kaybettiğinizin haberini alsanız, bununla başa çıkacak gücü kendinizde nasıl bulacaksınız? Sizi kim teselli edecek? Kim sizinle ilgilenecek? Sizi yeniden hayatta ve iyi hissettirmek için kim yanınızda olacak?

Eğer kız arkadaşlarınız etrafınızdaysa, sizi iyi tanıyorlarsa ve uzun bir hayatı birlikte paylaşmışlarsa, başka bir cevap aramanıza gerek yok. Bu tür zamanlarda insanların birçok şeye ihtiyacı olduğu açıktır. Birinin yeni vefat ettiği bir evde, misafirleri karşılayacak güçlü birine, yemek pişirecek birine ve diğer işlere yardımcı olacak birine ihtiyaç vardır. Seçilmiş kardeşleriniz, kız arkadaşlarınız, hayatı en azından o an için daha kolay hale getirmeye çalışırlar. Tek bir çıkış noktaları vardır; sizde olsaydınız, aynı şeyi yapardınız. Bunun için size birçok güzellik yapmaya zaman ve enerji ayırabilirler. Bu kadar empati kurmak ve başkalarının acısıyla tek başına kalmasına müsaade etmemek kolay değildir. Ama kız arkadaşlar arasında böyle bir bağ kurmak da zor olmuyor. Yıllar ve paylaşımlar, bunu mümkün kılar zaten.

Kız arkadaşlar, elbette acılarınızdan sizi kurtaramazlar; ama büyük bir trajediyi dayanılır kılabilirler. Duygularınızı anlayıp, ihtiyaçlarınızı hızla fark eder ve karşılarlar. Sizi dinler, empati gösterirler. En güzeli de, dilediğinizde ağlayacak bir omuz bulabilmenizdir; bunun değerini, ağlama ihtiyacınız olduğunda başınızı yaslayacak bir omuz bulamayınca anlarsınız.

Yoğun hayatlarımızda arkadaşlık ilişkilerine zaman ayırmak zordur. Herkesin kendi dünyası, yeterince zorluklarla doludur. Ancak kız arkadaşlar, tüm bu yoğunluğun içinde bile kısa bir kahve için bir araya gelirler. Çocukları parka götürürken bile kısa bir kahve içebilirler. Aslında, olay, duygusal bağların çok önce kurulmuş olması ve beslenmek için artık zamana ihtiyaç kalmamış olmasıdır.

Bazen, sizin ihtiyaçlarınızı anlayabilmesi için bir kadının içgüdüsüne ihtiyaç duyarsınız; o ne yapılması gerektiğini anlar ve gerçekleştirir. Söylenmesi gerekeni hisseder ve söyler; dile getirmekten çekindiğimiz duyguları dile getirir.

Böyle arkadaşlara sahip olmanın yolu, elbette öncelikle iyi bir arkadaş olmaktan geçer. Ne kadar çok verirseniz, başkalarının size ihtiyaç duyduğu anlarda siz de o kadarını hasat edersiniz. Bazen, kötü şeylerin sadece başkalarının başına geldiği ve bizlerin verilmiş sadakalardan dolayı korunduğumuzu düşünme eğiliminde olabiliriz. Ancak bu, her zaman doğru değildir. Çünkü ancak başınıza bir şey geldiğinde, ağlayacak bir omuza ihtiyaç duyduğunuzda arkadaşlarınızın kıymeti anlaşılır hale gelir. Ve yaşlanırken, hele de yanınızda arkadaşlarınız varsa, kötü şeyler, belki de kötü rüyalar gibi, onların sayesinde atlatılacaktır…