
İntikamınızı soğuk mu, yoksa bol acılı mı tercih edersiniz?
‘ALDATILIR YA DA TERK EDİLİRSENİZ, ESKİ SEVGİLİNİZDEN İNTİKAM ALMAK İÇİN NELER YAPARSINIZ/YAPTINIZ?’
“Ne intikamı! Allah’ından bulsun, onun girdiği günaha bile girmem.”
Aysel
“Seviyorsam yapabileceklerimi düşünemiyorum. Gerçek şu ki, o beni sevseydi başkasını tercih etmezdi. Asla affetmem, hep aklımda kalır. Yaptığı ihanetin affı olmaz çünkü kimse yanlışlıkla biriyle birlikte olmaz! Ben değil o kaybeder, en azından nasıl bir insan olduğunu öğrenmiş olurum.”
Hacer
“Zaten değmezmiş diye düşünürüm. Sinir halinde eşyalara, laptop’una zarar vermek ya da kıyafetlerini parçalamak gibi tepkiler veririm. Ya da sadakatsizliğini öğrenmesi için herkese anlatırım. Ancak bir süre sonra ‘beni aldattığına göre değersiz herifin tekiymiş’ fikri ağır basar ve kendi yoluma bakmak için kendimi şımartırım. Eski sevgilimi geride bıraktığımda onu umursamayarak en büyük intikamı almış olurum.”
Zeynep
“Onu umursamaz, başka biriyle sevgili olurdum, o da kıskanırdı.”
Betül
“Yeni sevgilimle eski sevgilimin en sık gittiği mekana giderim. Eski sevgilimi görmemiş gibi yaparak yeni sevgilimle sarmaş dolaş takılır, çok mutluymuş gibi davranırım. Kudursun.”
Gizem
“Onu affederim. Bu bence en büyük intikam. Hakkında iyi şeyler söylerim, asla kötülemem, bunları duyduğunda kendi utansın, umurumda bile olmadığını anlasın.”
Zeynep
“Çok aşıksam, eski Türk filmlerini izleyerek intikam yollarını geliştirir, kendime yeniden aşık etmenin yollarını öğrenirim. Yok değilsem, o zaman uğraştığıma değmez ama uğraşırsam, olmadık yerlerde karşısına her seferinde onunlayken olmadığım kadar muhteşem görünüp, ondan eksik gördüğü şeyleri, onun istediği gibi yaparak onu delirtirim. Ego toparlandıktan sonra arkamı dönüp çıkar, yeni maceralara atılırım.”
Özlem
“Neler yapacağım tahmin bile edilemez, o derece kötü olur yani!”
Elif
“Eğer beni aldattıysa, intikamlardan intikam beğensin! Aldattığı kadının ve onun hayatındaki hayalet gibi olurum. Huzursuz edebilmek adına her şeyi yaparım ama tabii ki sıkılana dek… Sonrasında bırakırım, ne halleri varsa görsünler…”
Sinem
“Bu, o kişinin zayıf noktasına göre değişir.”
Sude
“İntikam almak istemem için canımı çok fena acıtması lazım. Ben de onun canını acıtacak bir şey bulurum.”
Esra
“Bir ilişki bittiyse, bunda her iki tarafın da hatası vardır ya da ilişkinin süresi dolmuştur. Bu yüzden intikam planları yapmak yerine herkes kendi hayatına yeni bir yol çizmeli bence.”
Seda
“O benim için bitmiştir, elimden geleni yaparım, yeter ki onun canı yansın.”
Dicle
“Ayrıldığında gayet soğuk bir tepki veririm, soğukkanlı olurum. Bir süre hayatıma hiç kimseyi almam, beklerim. O da pişman olup geri dönecektir zaten. Döndüğünde de onu süründürerek intikamımı alırım.”
Arzu
“Onu görmezden gelir, umursamadığımı belli ederim. En güzel intikam.”
Ayçe
“Onu umursamıyormuş gibi yaparım. Yakınındaki arkadaşlarıyla konuşup onu kıskandırırım.”
Büşra
“O çok kıymetli arabasını bir güzel çizerim!”
Selda
“Önce onunla yeniden birleşirim, sonra da terk ederim!”
Merve
“Onunla başka biriymiş gibi yazıştım, kullandığı argümanların hepsini çürüttüm, bol bol dalga geçtim, söyleyemediğim her şeyi söyledim… Sonra da başkası diye yazıştığı kişinin ben olduğumu fark ettirdim… Çok keyifli bir süreçti.”
Melek
KONTROL BENDE MESAJI
İntikam alan bir kişi eski sevgilisine; ‘Sen beni bu duruma düşürdün ama ben de sana bunları yaptım, bu kadar ezik değilim, beni yok sayamazsın, istersem seni böyle rezil ederim’ mesajı veriyor. Bu mesajı veriyor olmak, kişiye aldatılma veya terk edilme ile kaybettiği kontrolü tekrar ele almış gibi hissettiriyor. Bu his o an için paha biçilmez bir keyif veriyor, hele bir de eski sevgili çok üzülmüş veya çok öfkelenmişse problem çözüldü, hınç alındı sanılıyor. Ancak aslında bu geçici bir rahatlık sağlıyor, kalıcı değil!
ÜZÜLMEK GAYET NORMAL AMA…
Uzman Klinik Psikolog Kamil Ertekin, “Böyle bir durumla karşılaşınca üzüntü veya öfke yaşanması mümkün değil. Üzüntü ve öfke, tıpkı sevinç ve mutluluk gibi yaşamamız gereken temel duygulardan. Önemli olan bunu nasıl yaşadığımız. Bu duyguları saldırganlığa dönüştürmeyi veya dönüştürmemeyi tercih etmek bizim elimizde” diyor. İntikam, başka bir ifadeyle saldırganlık geçici bir rahatlık sağlıyor. Kendimize olan güvenimizi artırmıyor ya da değersiz olduğumuz düşüncesini aşmamıza yardım etmiyor. Ertekin’e göre, bu durumla karşılaşan kişinin öncelikle üzüntü duygusunu yaşaması gerekiyor. Bu, yas süreci gibi bir şey. Sevdiği, inandığı kişi onu bırakmış ya da başka birini tercih etmiş. Kişinin bunun kendisinde yarattığı varoluşsal yalnızlıkla yüzleşmesi gerekiyor.
ALDATMA MI, SADAKATSİZLİK Mİ?
İlişkiye üçüncü bir kişinin girmesi aldatma olarak tanımlanıyor. Ancak Psikolog Kamil Ertekin ‘aldatma’nın tehlikeli bir tanım olduğunu, çünkü bu tanımın kişinin yaşadığı üzüntü ve öfkeyi artırabileceğini söylüyor. Ertekin, “Aldatıldım diyen birisi; ‘ben fark edemedim, göremedim, aptalım, nasıl görmem’ diye kendini suçlamaya başlıyor. Bu nedenle aldatmak yerine sadakatsizliğe uğramak kelimesini kullanmak daha doğru. Çünkü evli olsun ya da olmasın, birlikte olan kişiler birbirlerine sadakat sözü verirler. ‘Seninle beraber olduğum sürece başkasıyla olmayacağım’ mesajı verirler. Bu bir güvencedir. İlişkiye üçüncü kişiyi sokan taraf sadakat sözünü bozmaktadır. Bu, yemini bozan kişinin yetersizliği ile ilgilidir, sadık kalanla değil! Sadakatsizliğe uğrayan kişi öncelikle bu şekilde düşünmelidir” diyor.
PEKİ, NE YAPACAĞIZ?
Böyle bir durumla karşılaştığınızda yapmanız gereken en önemli şeylerden biri travmayla beraber oluşan olumsuz inançlarınızı sorgulamaktır. Kendinize, “Partnerimin bana bunları yapmış olması benim değersiz, yetersiz, sevgiye değer olmadığımı kanıtlar mı? Bu durumun başka bir açıklaması olabilir mi? Çok yakın bir arkadaşım kendisini değersiz hissetse, ona neler söylerdim?” gibi sorular sormak yardımcı olabilir.
DESTEK ALABİLİRSİNİZ
Psikolog Kamil Ertekin, bazı durumlarda kişinin bu süreci yalnız başına aşmakta zorlandığını, bu zamanlarda bir psikoterapistten yardım almanın en doğrusu olduğunu belirtiyor. İlişki travmalarına yönelik çeşitli psikoterapi yöntemleri uygulanmakta. Bu yöntemlerden en etkili olanlardan biri EMDR tekniği. Bu teknik sayesinde olumsuz inançlar değiştirilebiliyor.”
ERKEKLER AĞLAMAZ!
Kadın da erkek de terk edilme ya da aldatılma durumunda aynı duyguları yaşar. Burada iki ana duygudan bahsedebiliriz: Üzüntü ve öfke. Ancak erkekler genellikle üzüntülerini göstermeyip, öfkeyi sergilemeyi tercih ederler. Bunun kültürel kodlamaların bir sonucu olduğunu belirten Psikolog Ertekin, “İçinde yaşadığımız toplum, erkeklere insanüstü güç yüklemiştir. ‘Erkek adam ağlamaz, delikanlı adam üzülmez’ öğretilmiştir. Nilüfer’in ‘Erkekler Ağlamaz’ şarkısı da bunun güzel bir örneğidir” diyor.
KADINLA ERKEĞİN YÖNTEMLERİ FARKLI
“Kadınlar genellikle hem üzüntülerini gösterir hem de uygun ortam bulurlarsa öfkelerini saldırganlığa, yani intikama dönüştürebilirler” diyen Ertekin, “Kadınların intikamı bazen fiziksel şiddet olarak ortaya çıkabilir, ancak çoğu zaman eşyaya zarar verme, eski sevgili hakkında karalama kampanyası ya da yeni bir sevgili edinip kıskandırma şeklinde olur. Erkekler ise kadınların yaptıklarına ek olarak fiziksel şiddeti de daha fazla uygulayabiliyor. Ülkemizde yaşanan kadın cinayetleri bunun en çarpıcı örneklerinden. Kadınları sahip olunan bir varlık olarak gören erkeklerin sayısı oldukça fazla. ‘Ya benimle olursun ya da kimseyle olamazsın, olursan intikamımı alırım’, ‘Ya benimsin ya kara toprağın’ tarzı düşünceler ise erkeklerde daha yaygın” diyor.
Yazı: Elif Girgin
İntikam soğuk yenen bir yemektir
Biz de bu duygunun peşine düştük. Okurlarımıza ‘Aldatılır ya da terk edilirseniz, eski sevgilinizden intikam almak için neler yaparsınız?’ diye sorduk. Ardından intikam duygusunun psikolojimizi nasıl etkilediğini, kadın ve erkekteki değişiklikleri öğrenmek için Uzman Klinik Psikolog Kamil Ertekin’e danıştık. İşte intikam duygusunun psikolojimizde yarattığı değişimler ve okurlarımızın intikam alma yöntemleri…
İntikam temalı Türk filmi klişeleriyle büyümüş bir nesiliz biz. Köylü ve çirkin kız, zengin erkek tarafından hor görülüp, aşağılanınca ya da beğenilmeyince hemen bir dönüşüm yaşar, birden çok güzel bir kadına dönüşüp, sevdiği erkeği önce kıskandırır sonra kendine aşık eder! Ve mutlu son…
Filmlere, kitaplara, şarkılara konu olan ve hayatın her daim içinde olmuş olan ‘intikam’ duygusu; zaman zaman hepimizi etkisi altına almış, hele de konu aldatma ya da terk edilme olunca, biraz dozu kaçırmamıza bile sebep olmuştur. Kadınların genellikle naif ve çocuksu bir yaklaşımla, bir ders verme ve kendini rahatlatma yolu olarak gördüğü intikam taktikleri, erkeklerde daha sert yöntemler ve fiziksel şiddetle kendini gösterebiliyor. Yani erkeklerin intikamları daha acı olabiliyor!
İLK ŞOK VE TRAVMA!
İyi giden veya iyi gidiyormuş gibi görünen bir ilişkide karşı tarafın ilişkiyi sonlandırması, insanda haliyle şok etkisi yaratabiliyor. Hayat düz bir çizgide ilerlerken birden o çizgi kırıldığında, insan kendini duvara toslamış gibi hissedebiliyor. Uzman Klinik Psikolog Kamil Ertekin, “Bunu psikolojide ‘travma’ olarak tanımlıyoruz” diyor. Bu travmatik durumda yaşanan ilk duygu genellikle üzüntü hissidir. Bu süreçte bazı kişiler yoğun üzüntü yaşayabilir, arkadaşları ile görüşmek istemez, iş yaşamına karşı isteksizlik gösterir, genelde yalnız kalmayı tercih eder; sürekli partnerlerinin kendisine neden böyle davrandığını anlamaya çalışır. Ertekin, “Bazı bireyler, üzüntü duygusunun yanında öfke duygusunu da yoğun olarak yaşayabilir. Bu öfke duygusu bazen kendilerine karşı da olabilir. Kendini aşağılayan ve değersizleştiren bir tutum içine girmeye kadar gidebilir. Bazen de öfke duygusu, kendilerini bu duruma sokan eski sevgiliye veya eski sevgilinin yeni sevgilisine karşı saldırganlığa dönüşebilir. Bu saldırgan tutum bazen fiziksel şiddete, bazen eski sevgilinin eşyalarına zarar vermeye kadar uzanabilir.” diye ekliyor.
KENDİNİ SUÇLAMA VE GEÇMİŞE TAKILIP KALMA
Sevgilisinin ilişkiyi bitirmesi veya başka biriyle olması sonucunda kişi; ‘değersizim, yetersizim, bende bir gariplik var, suçluyum, iyi bir sevgili olamadım, bundan sonra kimseye güvenemem, sevilmeyi hak etmiyorum’ düşüncelerine kapılabilir. Bu inançların etkisi altına giren birey giderek ilişkilerden uzaklaşabilir veya yeni ilişkilere başlasa da şüpheci tavırlar sergileyebilir. Birlikte olduğu kişiye güven duymayarak onu sürekli sorgulabilir. Bu sorgulayıcı tutum, yeni başlangıç yaptığı ilişkiye kendisini vermesini de engeller. Başka bir deyişle geçmişin gölgesinde yaşamaya başlar.
SEN BENİM OYUNCAKLARIMI KIRDIN, BEN DE SENİNKİNİ KIRARIM!
İntikam alma isteği öncelikle öfke duygusu ile ilişkilidir. Daha net bir şekilde öfkenin saldırganlık ortaya çıkmış halidir. ‘Beni bu duruma düşürdü, değer vermedi, önemsemedi bir de başka biriyle oldu’ düşüncesi, bireyin yok sayıldığını hissetmesine neden olur. Yok sayılmak, önemsenmemek bireyi olgun olmayan tepkilere yöneltir. Adeta küçük bir çocuk gibi, kendini yok sayan kişiye gününü göstermek istemektedir. ‘Sen benim oyuncağımı kırdın, ben de senin oyuncağını kıracağım’ dercesine eski sevgilisinin kalbini kırmak istemektedir. Arabasını çizer, mail adresini bloke eder, hakkında karalama kampanyası yürütür, yeni bir sevgili edinip karşısına çıkar, fiziksel şiddet uygular. “Bu tepkilerin hepsi çocukluğa ait olgunlaşmamış tepkilerdir” diyor Psikolog Kamil Ertekin ve bu tepkilerin kişide geçici rahatlık sağladığını ama kişinin kendisine dair oluşturduğu olumsuz inançları azaltmadığını, çoğu zaman daha da artırdığını da ekliyor.