
Havaların Sizi Etkilemesine İzin Vermeyin!
Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal
Soğuyan havalar, gecelerin daha erken gelmesi, kapalı alanlardaki zamanın artması ve daha birçok etken, mevsimsel depresyonun ortaya çıkmasına neden olabiliyor. İç ve dış uyaranlara duyarlılığın azalması, kendine olan güvenin kaybolması ve umutsuzluğun artması gibi belirtilerle kendini gösteren depresyon, her yaştan insan tarafından deneyimlenebiliyor. Utanılması gereken bir durum olmamakla birlikte bu ruh hali, en çok duygusal, davranışsal, bedensel, zihinsel ve cinsel değişikliklerle kendini ortaya koyuyor. Sonuç olarak, kişi hayattan keyif almaz hale gelebilir, kendini değersiz ve çaresiz hissedebilir, iştah sorunları yaşayabilir, uyku sorunları ve hatta cinsel işlev bozuklukları yaşayabilir. Erken tanı konulmadığında, önemsenmediğinde ya da bir uzmana danışılmadığında kronik yorgunluk, halsizlik, içe kapanma ve ağlama nöbetleri de bu duruma eklenebiliyor.
Ruhunuza sonbaharı ve kışı yaşatmayın
“Cinsel isteğim azaldı, gece uykuya dalmakta zorluk çekiyorum, sabahları zor uyanıyorum ve gün boyunca yorgunum, mutsuzum, içimden ağlamak geliyor…” gibi şikayetlerin mevsim geçişlerinde daha sık görülebileceğini belirten Memorial Wellness’tan Psikoterapist Cem Keçe, “Doğal ışığın eksikliği, insanlarda mevsimsel depresif durumların gelişmesine sebep olabiliyor. Sonbahar ve kış mevsimlerinde günlerin kısalması ve güneş ışığının azalmasıyla kapalı ortamda kalmanın ruh üzerindeki olumsuz etkileri artmaktadır. Özellikle kadınları etkileyen mevsimsel depresyon, dinlenemeyen, uykusunu alamayan ve karamsar hisseden kadınlarda cinsel isteksizliğe yol açabiliyor.” diyor.
Depresyon ve cinsel isteksizlik birbirini tetikliyor
Mevsimsel depresyon ile birlikte gelişen cinsel istek azlığı, cinsel uyarılma ve orgazm problemlerini de beraberinde getirebiliyor. Kadın, partneriyle cinsel ilişki yaşasa dahi zevk alamamaktan yakınabiliyor. Bu durum, kadında kendi yetersizliği ile ilgili bir kaygıya yol açarak depresyona girmesine neden olabiliyor. Psikoterapist Keçe, “Sonbaharın getirdiği karamsarlık, mutlu olmayan bir kadının daha önce yaşamadığı cinsel sorunların ortaya çıkmasına ve cinsel hayatının sona erdiği hissine kapılmasına yol açarak depresyonu ağırlaştırabiliyor.” diye ekliyor. Bu tür vakalarda cinsel isteksizlik nedeniyle performans kaygısı yaşayan kadın, depresyonu tedavi edilse bile cinsel işlev bozukluğu yaşamaya devam edebiliyor.
Mevsimsel depresyon bulaşıcı olabiliyor
Araştırmalar, evli ve birlikte yaşayan çiftlerde depresyonun bulaşıcı olma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Eşlerden birinin mevsimsel depresyona girmesi, hem iletişim sorunlarına hem de cinsel yaşamda yaşanan aksaklıklara neden olarak tüm aileyi etkileyebiliyor. Bu durumda partnerin anlayışlı ve sabırlı olması gerektiğini vurgulayan Psikoterapist Keçe, “Eşine yardımcı olmaya çalışan bir erkek, partnerini ciddi sonuçlar doğurabilecek bir durumdan kurtarabilir.” diyor. Mevsimsel depresyon, tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürebiliyor. Özellikle kadın partnerin duygusal olarak ailesinden ve cinsel yaşamından uzaklaşmasını engellemek için erkeğe önemli görevler düşüyor. Erkeğin partnerine ne kadar ilgili ve anlayışlı davrandığı, mevsimsel depresyonun ne kadar çabuk sona ereceğini belirliyor. Psikoterapist Keçe, alınabilecek diğer önlemleri şu şekilde sıralıyor: “Mevsimsel depresyon tanısı alan kişinin güneş ışığına çıkması, yüzünü güneşe vermesi, rahatlamak için doğal yağlarla masaj yapması, bol temiz hava alması, moral artırıcı aktivitelerde bulunması, hafif müzik dinlemesi ve spor yapması son derece önemlidir.”
Seks birçok psikolojik sorunu çözebiliyor
Kadın, sekse sevgiyle, erkek ise şehvetle hazırlanıyor. Yatak odasına giden süreçte; kadın erkeğe şehvet ve erotizm sunarken, erkek de kadına romantik davranırsa erotizmin ve romantizmin bir araya geldiğini ifade eden Psikoterapist Cem Keçe, “Bu şehvet dolu dans, hem mevsimsel depresyonun oluşmasını önlüyor hem de mevcut depresyonun tedavi edilmesine yardımcı oluyor. Şehvet, olağandışı bir cinsel enerji değil, yakın ve samimi bir sevgiden doğan derin bir arzu ve özlemi ifade eder. Depresyonun en etkili ilacı olan şehvet, bir haz döngüsü olmasının yanında sevgiden çok daha güçlü” diyor.
En büyük yanlış ilaç kullanımı!
Mevsimsel depresyon ile başa çıkabilmek için hekim önerisi olmadan kullanılan ilaçlar, duygusal etkileşimi ve cinsel yaşamı olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle hekim önerisi olmadan depresyon ilaçları kullanılmamalıdır. Ayrıca günümüzde depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu, yan etki olarak cinsel isteksizlik ve cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açabiliyor. Erkeklerde sertleşme sorunlarının en yaygın nedenleri arasında depresyon ilaçları yer almaktadır. Bu durum, hem erkeklerde hem de kadınlarda cinsel istekte azalma ve orgazm yoğunluğunda düşüş ile duygusal çatışmalara neden olabiliyor. Psikoterapist Keçe, “Depresyon ile başa çıkmanın en hızlı ve pratik yolu, bir uzmandan yardım almaktır. Uzmanlar, tedavi sürecinde kişinin ikili ilişkilerinde nelerin eksik olduğunu bulmaya odaklanır. Bu süreçte kişinin kendisi kadar ikili ilişkileri de önemlidir. İkinci adımda, depresyonun kişinin yaşamındaki yeri belirlenmeye çalışılır. Kişi, ikili ilişkilerini sürdürmekte, ev veya iş hayatında güçlükte ise ve ağlama nöbetleri yaşıyorsa, psikiyatri uzmanına yönlendirilerek ilaç tedavisine başlanır. Psikoterapi ve ilaç tedavisi, kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olur. Mevsimsel depresyonun süresi, kişinin entelektüel kapasitesi, yaşı, cinsiyeti veya çalışıp çalışmadığı gibi faktörlere bağlıdır.
* Formsante dergisinden alınmıştır.