
Doğum tarihinize göre hangi kişiyle evlenmelisiniz?
Doğru partneri bulmak, en iyi koşullarda bile zorlu bir süreç olabilir. Daha da rahatsız edici olanı, psikologların partnerlerin birbirlerine ne kadar uyumlu olabileceklerinin, doğum sıralarına bağlı olduğunu düşünmeye başlamalarıdır.
Sizin için doğum sıralarını esas alarak en iyi ve en kötü uyumları belirledik. Ancak, bunun oldukça genel bir rehber olduğunu unutmayın; her evlilik ve her birey bu genellemeye uymayabilir…
En iyi uyum: Son çocuk
En kötü uyum: Bir diğer ilk çocuk
Almanya’nın Erlangen-Nuremberg Üniversitesi’nde klinik psikolog Walter Toman tarafından gerçekleştirilen ve 3000 ailenin katıldığı bir araştırmaya göre, eğer son çocukla evlenmiş bir ilk doğan iseniz, evliliğinizin başarı şansı oldukça yüksektir. Zıt kutupların birbirini çekmesi burada da geçerli. Partnerlik boyunca, ilk çocuk son çocuğa organizasyonla ilgili şeyler öğretirken, son çocuk da atmosferin rahat kalmasına yardımcı oluyor ve ilk çocuğa her şeyi çok ciddiye almaması gerektiğini hatırlatıyor.
Araştırma, en iyi uyumun, ilk doğan kadın ile son çocuk olan bir erkeğin beraberliğinde görüldüğünü ortaya koyuyor; çünkü bu bireylerin ihtiyaçları birbiriyle uyumludur. İki ilk çocuk arasındaki birliktelik ise genelde güç mücadelesi ile sonuçlanmaktadır. Mükemmeliyetçi olma eğilimleri nedeniyle ve işleri kendi planlarına göre yürütmek istemeleri sebebiyle çatışmalar yaşayabiliyorlar; yani sorun genelde bir kontrol meselesi olmaktadır…
İlişkinizde başarı istiyorsanız, partnerinizi değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmeli; bunun yerine sıkı durmalı ve eleştiri yapmaktan kaçınmalısınız. Ayrıca, fatura ödeme ve alışveriş gibi konularda güç mücadeleleri yaşanmaması için rollerinizi dikkatlice belirlemelisiniz.
İlk çocuk ve ortanca çocuk ilişkileri, ilk doğan açısından biraz karmaşık olabilir; çünkü ortanca çocuklar, genellikle duygularını ifade etmekte zorlanır. Bu çiftlerin, birbirine daha açık olmayı öğrenmeleri gerekir. İlk çocuk, “Ne düşünüyorsun?” veya “Bana nasıl hissettiğinden bahset.” gibi sorular sorarak ortancayı konuşmaya teşvik etmelidir.
En iyi uyum: Son çocuk
En kötü uyum: Bir diğer ortanca çocuk
Önceden de belirtildiği gibi, ortanca çocuklar iletişimde zorluk yaşarlar ve bu durum, iki ortanca çocuk arasında daha büyük bir sorun haline gelebilir. Sorunların tartışmaya değmeyeceğini düşünerek, duygularını bastırma eğilimindedirler.
Ödün vererek ve kardeşleriyle tartışarak büyüyen ortanca çocukların, uzun süreli bir evlilik inşa etmede oldukça başarılı olduğu bilinmektedir. Ancak, hislerini ifade etmekte zorlanmaları, partnerleri için kafa karıştırıcı olabilir.
Gerginliği azaltmak için, işleri basit tutmayı deneyebilirsiniz; birbiriniz için özel şeyler yaparak karşılıklı güveninizi artırmanın basit yollarını arayın. Ayrıca, birbirinize arkadaşlarınızla vakit geçirme fırsatı vermek ve karşılıklı saygıyı sürdürmek de oldukça önemlidir.
Ortanca ve son çocuk çiftleri, iyi bir uyum yakalayabilir. Fedakâr bir ortanca, sosyal açıdan dışa dönük bir son çocuğa iyi bir partner olabilir. İletişimleri de oldukça iyidir; ortancalar, son doğan çocuklar tarafından tehdit edilmedikleri için genellikle iletişim sorunları yaşamazlar.
En iyi uyum: İlk çocuk
En kötü uyum: Bir diğer son çocuk
İki son doğan çocuk ilişkisi, kaotik bir durum yaratabilir. Son doğan çocukların, ilişki içinde finansal zorluklar yaşama eğilimleri vardır. Ayrıca, faturaları kimin ödeyeceği, temizliği kimin yapacağı gibi konularda karar verme süreci ekstra çaba gerektirmektedir. Katı kurallar belirlenmediği takdirde, son doğan çiftler kolayca ortaya çıkan sorunlarla baş etmek zorunda kalabilir.
Son doğan çocukların doğuştan gelen bir eğilimi vardır: Sorumluluğu başkalarına yüklemek. Dolayısıyla, her iki taraf sorunlar konusunda birbirini suçlamaya başladığında, sorunların çözümü imkansız hale gelir.
Bunun yaşanmaması için, dikkatli bir dinleyici olmalı ve birbirinizi manipüle etmediğinizden emin olmalısınız. Herhangi bir konuda birbirinizi sorumlu tutabilmeli ve savunmaya geçmekten kaçınmalısınız. Ayrıca, mizah anlayışınızı koruyarak rahatlığınızı sürdürmek, son doğan çocukların doğal özelliklerinden biridir.
Bu haber independent.co sitesinden derlenmiştir.