Farkındalık, Nefes Alma ve Kendine Sevgiyi Keşfetmek

İyi yaşam bilincine sahip ebeveynler tarafından yetiştirilen çocukların, hayatta daha başarılı ve mutlu olmaları beklenebilir. Tıptaki ilerlemeler ve modern yaşamın sağladığı kolaylıklar, geçmiş nesillerle kıyaslandığında, daha uzun bir yaşam sürmemizi sağlamakta. Ancak bu yaşam, önceki nesillere göre çok daha fazla stres içeriyor. Sağlıklı ve huzurlu bir şekilde uzun yıllar yaşamak mümkün olduğuna inananlar, son zamanlarda “wellness” kavramından sıklıkla bahsediyorlar.

Wellness, kelime anlamıyla “iyi olma durumu” ifadesini taşırken, daha derin bir anlama sahip. Dünya Sağlık Örgütü, wellness’ı “sadece hastalıklardan ya da mikroplardan koruma değil, bir bütün olarak bedenen, ruhen ve sosyal açıdan tam bir iyi olma hali” olarak tanımlıyor. Wellness’ın arkasındaki temel düşünce ise farkındalık. Fiziksel, duygusal, düşünsel, ruhsal, sosyal, çevresel ve mesleki boyutları içeren wellness, bireyin sağlığından iş yaşamına, düşüncelerinden sosyal ilişkilerine kadar her alanda hayatını yeniden yapılandırmasını gerektiriyor.

WELLNESS’İN YAŞI YOK!

Bütün bu süreçler genellikle yetişkinlik ile ilişkilendirilse de wellness, aslında her yaşta önemlidir. Bu nedenle, çocuklar ve ebeveynlerin yaşamında da önemle yer alması gereken bir kavramdır. İyi yaşam bilincine sahip ebeveynler tarafından yetiştirilen çocukların, hayatta daha başarılı ve mutlu olmaları beklenebilir. Dünyadaki artan çocuk obezitesi durumu, wellness düşüncesine duyulan ihtiyacın bir yansımasıdır. Zira çocuklar, iki yaşından itibaren okula gidiyor ve eğitim sistemine dahil oluyorlar. Ancak, bu sistem içinde nasıl daha sağlıklı yaşayacaklarına, nefes alacaklarına, kendilerini seveceklerine ve hayatlarının farkına varacaklarına dair yeterince bilgi edinemiyorlar. Oysaki mutlu bir yetişkinliğin temelleri burada atılıyor.

Bu nedenle, bedensel ve zihinsel iyiliği sağlamak adına wellness’a erken yaşlardan itibaren odaklanmak, hem aileler hem de toplum için büyük önem taşımaktadır. Uzmanlar, çocuklar için wellness’ın üç temel unsuru olduğunu vurguluyor: farkındalık, nefes almak ve kendini sevmek. Stres yönetimi için nefes alma tekniklerini öğrenen çocuklar, duygusal ve bedensel iyilik hallerini geliştirdikleri zaman, kendilerinde oluşan utanç, öfke ve suçluluk duygularından arınarak wellness’a ulaşmış olurlar. Bununla birlikte, wellness’ın bir sorunlardan uzak bir hayat anlamına geldiği düşünülse de, aslında bu durum, kişilerin zorluklarla başa çıkma yetilerini geliştirdiği ve bu engellerin üstesinden gelebilen bireylere dönüşmeleriyle ilgilidir. İç huzuru, dinginliği ve kendini ve başkalarını kabul etmeyi getiren de budur. Wellness ile ilgilenen çocuk ve ebeveyn sayısı arttıkça, ülkelerde ve dünya genelinde suç oranlarının düşeceğini ve sosyal barışın sağlanacağını belirten uzmanlar, bunun sonucunda dünyanın daha güzel bir yer haline geleceğine dikkat çekiyorlar.

Başkasını Sevmenin Yolu Kendini Sevmekten Geçer

Wellness’ta kişinin kendisini sevmesi son derece önemlidir. Çünkü başkasını sevmek, aslında kendimizi sevmekten geçmektedir. Bu durum yalnızca ikili ilişkiler için değil, ebeveynler ile çocuklar arasındaki ilişki açısından da kritik bir öneme sahiptir. Kendimizi olduğumuz gibi kabul ettiğimizde, çocuklarımızı kıyaslamaktan ve üzerlerinde bir şeyleri yapmaları için baskı kurmaktan vazgeçiyoruz. Onların kendilerini bulmalarına yardımcı olduğumuzda, çocuklarımız da potansiyellerini tam olarak ortaya koyma fırsatı yakalıyorlar. Farkındalık çerçevesinde, çocukların kolayca anlayabileceği bir örnek, ne yediğinin farkında olmaktır. Böylece sağlıklı bireyler olarak yetişen çocuklar, obezite riskini de azaltmış olurlar.