
Istanbul Archaeological Museums
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Hakkında
İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin tarihi, 1869 yılında kurulan Müze-i Hümayun’a dayanıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk resmi müzesi olan bu kurum, Aya İrini Kilisesi’ndeki eski eserlerle başlamıştır. Zamanla koleksiyonun büyümesi, yeni bir müze binasına olan ihtiyacı doğurdu.
Bu müzelerin kurucusu Osman Hamdi Bey, yalnızca bir ressam ve arkeolog değil, aynı zamanda modern Türk müzeciliğinin öncüsüydü. Yurt dışında kaçırılan eserlerin önüne geçmek ve Anadolu’nun eşsiz kültürel mirasını korumak için oldukça büyük bir mücadele verdi. Onun vizyonu sayesinde İstanbul, dünyanın en zengin müze koleksiyonlarından birine sahip oldu.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kompleksi ve Bölümleri
İstanbul Arkeoloji Müzeleri, aslında üç ana bölümden oluşmaktadır;
- İstanbul Arkeoloji Müzesi
- Eski Şark Eserleri Müzesi
- Çinili Köşk Müzesi
Bu kompleks, ziyaretçilere farklı medeniyetlerin izlerini adım adım takip etme fırsatı sunuyor. Her bölüm, kendi içinde tamamen farklı bir dünyaya açılmakta.
İstanbul Arkeoloji Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzesi, sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de büyük bir öneme sahip. 19. yüzyılın sonlarında kurulan bu ihtişamlı müze, o dönemde Batı’daki büyük arkeoloji müzeleriyle rekabet edebilecek şekilde planlandı. İçinde antik heykeller, lahitler, yazıtlar ve daha birçok eser bulunmaktadır. Binayı gezdiğinizde, her bir salon adeta başka bir dönemin kapısını aralar. İstanbul Arkeoloji Müzesi, sanat ve tarihin muhteşem bir birleşimle buluştuğu büyüleyici bir zaman yolculuğu sunuyor.
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin ana binasında bulunan koleksiyon, insanlık tarihinin en eski izlerinden Roma İmparatorluğu’na kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Öne çıkan eserler arasında İskender Lahdi, Ağlayan Kadınlar Lahdi ve Sidon Kralı Lahdi yer alıyor. Ayrıca Hermes Heykeli, Aphrodit Heykeli ve Assos Tapınağı Frizi gibi eserler de burada sergilenmektedir. Her biri, geçmiş uygarlıkların yaşam tarzı, sanatı ve inançları hakkında eşsiz ipuçları sunuyor. Burada gezerken yalnızca eserlere değil, onların taşıdığı ruha da dokunuyorsunuz.
Eski Şark Eserleri Müzesi
Eski Şark Eserleri Müzesi, özellikle Mezopotamya, Mısır, Anadolu ve Arap Yarımadası uygarlıklarına dair paha biçilmez eserler sunmaktadır. Burada, Babil’in ünlü yasaları olarak bilinen Hammurabi Kanunlarının bir kopyası da sergilenmektedir. Müzenin büyüleyici atmosferinde dolaşırken, Sümer tabletlerinden Eski Mısır lahitlerine kadar geniş bir zaman diliminde bir tarih yolculuğuna çıkıyorsunuz.
Çinili Köşk Müzesi
1472 yılında Sultan II. Mehmet tarafından yaptırılan Çinili Köşk, Osmanlı mimarisinin narinliğini ve sanat anlayışını en güzel şekliyle sergiliyor. Şu anda Türk ve İslam sanatlarına dair çini ve seramik eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmet vermekte. Mavi çinilerle kaplı duvarları, zarif kemerleri ve avlusuyla burası, hem sanat hem de mimari açıdan büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Eski Eserler Müzesi
Osmanlı İmparatorluğu’nun dört bir yanından toplanan antik eserler, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ni eşsiz kılan unsurlardır. Anadolu’dan, Mezopotamya’dan ve Levant’tan getirilen yüzlerce eserin bir araya geldiği bu koleksiyon, arkeolojik ve kültürel açıdan paha biçilmez bir değere sahiptir. Burada, farklı dönemlerin sanat anlayışlarını, inançlarını ve gündelik yaşamlarını yansıtan nadide eserler arasında dolaşmak adeta bir uygarlıklar arasında seyahat etmeye eşdeğerdir.
Müzeleri bizzat görmek için İstanbul uçak biletinizi hemen satın alın!
Atika Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin bir diğer önemli bölümü Atika Müzesi’dir. Antik Yunan ve Roma dönemlerine ait eserlerin toplandığı bu bölüm, özellikle heykelleri, lahitleri ve mimari parçalarıyla dikkat çekmektedir. Burada sergilenen eserler, sadece estetik açıdan değil, tarihi ve kültürel anlamda da büyük bir değer taşımaktadır. Mitolojik hikâyeleri yansıtan heykeller ve yazıtlar, Antik Çağ’ın günlük hayatına dair ipuçları sunmaktadır.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Giriş Ücreti Ne Kadardır?
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Türkiye’de müze olarak inşa edilen ilk yapılardan birisi olma özelliğine sahiptir. 1891 yılında kapılarını açan bu ihtişamlı bina, Neo-Klasik tarzda tasarlanmıştır. Dış cephesindeki sütunlar ve giriş kapısındaki ayrıntılar, ziyaretçileri içeri adım atmadan tarihi bir atmosferle karşılamaktadır. Bu müzeye giriş ücreti ise şu şekildedir;
- Yetişkinler: 15 Euro
- 12 yaş ve altı çocuklar: Ücretsiz
Müze Kart sahipleri için giriş ücretsizdir. Ayrıca, müze biletinizi dijital QR bilet olarak alıp sesli rehber eşliğinde keşfe çıkabilirsiniz.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Ziyaret Saatleri
Müze haftanın her günü açıktır ve son giriş saati, bilet gişesinin kapanış saati olan 18:00’dir.
- Yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim): 09:00 – 19:30
- Kış dönemi (1 Kasım – 31 Mart): 09:00 – 17:30