
Dedikodulardan kendinizi nasıl koruyabilirsiniz? | İlişki
Dedikodu yapma eğilimi, özellikle boş zamanların fazla olduğu durumlarda, sosyal bir hayattan tamamen kopmamak amacıyla ortaya çıkan bir davranış biçimi olarak öne çıkmaktadır. Dedikodunun tanımına göre, her zaman olumsuz bir içerik taşımak zorunda değildir; ancak çoğu zaman, dedikodu nesnesi olan kişiler hakkında kötüleyici gözlemler barındırmaktadır.
Dedikodu, sadece sosyal medya çağının bir ürünü değildir; tarih boyunca dedikodunun yaygın olduğu ve birçok toplumsal yapı üzerinde etki yarattığı görülmüştür. Dedikodu, işbirliği yapan, aynı aileye mensup olan veya başka şekillerde bir araya gelen bireyler arasında mevcut sosyal bağları zayıflatma potansiyeline sahiptir. Bir kişi, diğerine başka biri hakkında bir hikaye anlattığında, grup içindeki bireyler birbirlerine olan güvenlerini kaybedebilir, hatta bu durum intikam arzusu doğuracak bir öfkeye yol açabilir.
Fransa’da gerçekleştirilen bir çalışmada, iş yerinde olumsuz dedikoduya maruz kalan çalışanların, şirkete ve diğer çalışanlara karşı daha üretkenlik karşıtı davranışlar sergileme olasılıklarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların ne ölçüde olumsuz dedikodunun hedefi olduklarını hissetmeleri, duygusal tükenmeyi tahmin etmek için dikkate alınmış ve bu tükenmenin sonunda daha düşük verimlilikle sonuçlanabileceği öne sürülmüştür. Ayrıca, iş yerinde sosyal medya kullanımına maruz kalan bireylerin dedikodudan daha olumsuz etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır.
Araştırmacılar, bunun her birey için geçerli olmadığını da belirtmişlerdir. Araştırma ekibi tarafından oluşturulan model, dedikodudan tükenmeye ve iş yerindeki verimsizliğe giden yolu hafifleten “ahlaki dikkat” kavramını vurgulamaktadır. Bu kavram, günlük yaşamda ahlaki deneyimlerin farkındalığını ve eğilimlerini içeren bir kişilik özelliği olarak öne çıkmaktadır.
Günlük düşünce ve eylemlerinizi ele aldığınızda, ahlaki dikkat kavramıyla ilişki kurmanız mümkündür. Sizin için yanlışlıkla gelen bir paketi saklamak gibi bir fırsat olsa, bunu yapar mıydınız? Bu durum, ahlaki bir sorun olarak mı görünür? Eğer öyleyse, teorik olarak ahlaki dikkat düzeyiniz yüksek demektir; bu durumda, iş yerinde dedikodu canlansanız bile, şirketi kandırma veya çalışma arkadaşlarınıza zarar verme ihtimaliniz düşer.
Dedikodunun yarattığı tahribat, örgüt psikolojisinde “kaynakların korunması” olarak tanımlanmakta ve bu durumun “duygusal tükenmeye” yol açtığı düşünülmektedir; çünkü çalışanlar, işteki enerjilerini incinmiş duygularını bertaraf etmek için harcamaktadır. Bu durum iş yeri ile sınırlı olsa da, kaynakların korunması modeli, bireylerin aile ve arkadaş çevrelerinde olumsuz dedikodulara karşı nasıl davrandıklarını anlamak için yararlı olabilir.
Ayrıca, yapılan bir başka araştırmaya göre, ahlaki dikkat düzeyi düşük olan ve yoğun şekilde sosyal medyaya maruz kalan çalışanlar, iş verimliliğine karşı gelen davranışları en fazla sergileyen grup olmaktadır. Duygusal tükenme ile dedikoduya maruz kalma, birbirini artıran bir döngü olarak değerlendirilmekte; dolayısıyla, mevcut olmayan biri hakkında yapılan bu yıkıcı konuşmalar, çevrede zehirli bir virüs etkisi oluşturur.
Ahlaki dikkat, bir bireyin yaptığı eylemlerle ilgili etik kaygılar taşıma durumu olarak tanımlanmakta ve kişilere stresli durumlarla başa çıkmak için bir kaynak sunabilmektedir. Yüksek ahlaki dikkat düzeyine sahip kişiler, etik davranışların güçlendirilmesi sayesinde duygusal tükenmeden daha az etkilenmektedirler.
Bu iki temel strateji, dedikodunun sizi sarsma potansiyeline karşı dayanıklılığınızı artırabilir:
Ahlaki dikkatinizi geliştirin: Saldırıya uğradığınızda bile yüksek ahlaki yolda ilerlemeye karar verirseniz, intikam alma ihtimaliniz azalır ve ilişkilerinize zarar verme oranınız düşer.
Karakterinizin gücüyle gurur duyun: Yüksek ahlaki dikkat, her durumda sahip olunması gereken değerli bir kaynak olan özgüveninizi artırabilir.
Özetle, dedikoduya maruz kalmak hiçbir zaman hoş bir deneyim değildir. Ancak, kişisel dayanıklılığınıza derinlemesine inerek, içsel yolculuğunuzda ilerlemeye devam ederken, dedikoduların sizi etkilemesine izin vermeyebilirsiniz.
Referans:
“2 Simple Ways to Protect Yourself Against Gossip”. Susan Krauss Whitbourne. Şuradan alındı: https://www.psychologytoday.com/us/blog/fulfillment-at-any-age/202301/2-simple-ways-to-protect-yourself-against-gossip (07.01.2023).