Zorlama bir ilişkide bulunduğunuzu gösteren 12 belirti

Sağlıklı bir perspektif geliştirmek adına ilişkilerde atılacak bazı önemli adımlar bulunmaktadır. Eğer ilişkinizi zorlamakta iseniz ve doğru yolda olup olmadığınız konusunda belirsizlik yaşıyorsanız, sizi yönlendirecek işaretleri gözden kaçırmamalısınız.

ZORLAYICI BİR İLİŞKİDE OLDUĞUNUZU BELİRTEN 12 İŞARET

1) Bir ilişkiden o kişiden daha fazla şeyler bekliyorsunuz

Uzun zamandır bir ilişki beklentisi içerisindeyseniz, bu kişiyle bir araya gelme konusunda baskı hissediyor veya yalnızlık hissetmekten bıktıysanız, belki de bu kişiye duyduğunuz hislerden ziyade ilişki kurma düşüncesine aşık oluyorsunuzdur. O kişiyle platonik bir arkadaşlık kurup kuramayacağınızı düşünün; eğer ilişki bir gerekçe olmaksızın onunla vakit geçirmek istiyorsanız, bu durumda belki de ilişkiyi istemekten çok ilişki içinde olmayı arzuluyorsunuz.

Yalnızca uygun koşullar veya bir ilişki isteği nedeniyle bu kişiyle birlikteyseniz, büyük ihtimalle o kişiye değil, ilişkiye aşık oluyorsunuz.

2) Her hareketinizi fazlasıyla sorguluyorsunuz

Kıvılcımın olup olmadığından bağımsız olarak, kendinizi sürekli sansürlemeniz gereken veya her söz ve eyleminiz üzerine fazla düşünmenize neden olan birisiyle beraberseniz, bu sağlıklı bir ortaklık değil.

“Kıvılcım” olsa bile, bu sizin sansürlenmiş versiyonunuz ile sevgiliniz arasında bir kimya yaratır. Eğer ilişkinizin sağlıklı gitmesi, sürekli dikkatli ve hesaplı olmanıza bağlıysa, böyle bir ilişkiye daha fazla zaman harcamak akıllıca olmaz.

3) Tartışmalardan sonra durum düzelmiyorsa

Kıvılcım ve gerçek aşk, mükemmel bir uyumla bir arada olmayı gerektirebilir; çünkü bize bu şekilde öğretilmiştir (özellikle romantik filmlerde!). Tartışmalar her zaman kötü veya yanlış olmayabilir, ancak bazen bir kavga ya da anlaşmazlık, dışarıda daha iyi birinin olabileceği anlamına gelebilir.

Bununla birlikte, uyumluluk ve ilişkinin başarısı, aynı fikirde olup olmamanıza değil, anlaşmazlıklardan nasıl kurtulduğunuza bağlıdır. Mükemmel eşiniz bile hatalar yapabilir, bu yüzden sorunlarla karşılaştığınızda birbirinize nasıl yaklaşmanız gerektiğine dikkat etmelisiniz.

Sevgilinizin bu durumlara yaklaşımını gözlemleyin. Sizi dinliyorlar mı, etkili bir iletişim kurabiliyorlar mı, yoksa aynı hataları tekrarlıyorlar mı? Haklı olmaya mı yoksa ilişkinize mi daha önem veriyorsunuz? Eğer ilişkiniz tartışmalardan sonra eski haline dönmüyorsa, belki de bir şeyleri zorluyorsunuzdur.

4) Toplum içinde baş başa olduğunuzdan daha fazla şefkat gösteriyorlar

Her birey ve her ilişki farklıdır. Belki de ilişkinizi sosyal medyada paylaşmanın gereksiz olduğunu düşünüyorsunuz, ya da arkadaşlarınızın önünde öpüşmekten çekiniyorsunuz; ya da belki de dünyaya ne kadar mutlu olduğunuzu göstermek istiyorsunuz. Her iki durumda da utanacak bir şey yok; fakat baş kalarak gösterdiğiniz sevgiyi, özel anlarınızda da ifade edebilmelisiniz.

Arkadaşlarınızın yanında samimi davranmak ya da sosyal medyada aşkınızı sergilemektense, birbirinizle şakalaşabilir, başarılarınızı kutlayabilir ve kimse görmüyorken özel anlar paylaşabilirsiniz.

Eğer ilişkiniz özel olmaktan çok halka açık bir gösterişe dönüştüyse, belki de hislerinizden çok birşeyleri kanıtlama çabasına dönüşüyor olabilir.

5) Onlarla ilgili bazı şeylerin değişmesini umuyorsunuz

Eğer sürekli “bu kişi böyle olsaydı mükemmel olurdu” veya “… ile harika bir ilişki kurabileceğimiz” şeklinde düşünceler içerisinde iseniz, içinde bulunduğunuz ilişki uzun ömürlü olmayabilir.

Farklı değerlere, inançlara ve tutumlara sahip olmanız şart değil, ancak farklılıklarınızı anlamak, saygı göstermek ve takdir etmek önemlidir. Onları sevmek için değiştirmek zorunda değilsiniz.

Aynı zamanda, eğer partnerinizin dış görünümünü beğenmiyorsanız, bir görünüm değişikliğinin durumu değiştirmeyeceğini anlamalısınız. Fiziksel çekim, bedenlerin uyumu ile ilgili olmalıdır; onlara karşı manyetik bir çekim ve sabit faktörlere bağlı bir bağ hissetmelisiniz.

6) Onlara güveniniz yok

Karşı tarafın sadakatini sorgulamak, en büyük tehlike işaretlerinden biridir (birçok kadının sezgileri genellikle doğru çıkar). Eğer güvenemiyorsanız, bu ilişki sizin için doğru olmayabilir.

Aynı zamanda onlara başka şekillerde güvenmek de çok önemlidir. Eğer birlikte olmaya değer biriyse, onların görüşlerine ve katkılarına değer verecek, kim olduklarına inanacaksınız. Dürüstlüklerine güvenmeli ve sorgulamamalısınız.

Size söylediklerinde yerlerinde durmaları ve ayrı kaldığınızda kendinizi güvende hissetmenizi sağlamaları gerekmektedir. Bir kıvılcım fiziksel çekimle ilgilidir, ancak aynı zamanda aranızdaki bağla da alakalıdır.

7) İlgileniyormuş gibi davranıyorsunuz (ya da tam aksine)

Siz ve partnerinizin muhtemelen pek çok farklı ilgi alanınız vardır – bu oldukça eğlenceli bir durum. Onların tutkuları veya hobileriyle her zaman ilgilenmiyor olabilirsiniz, ancak bu konularda daha fazla bilgi edinmek istemelisiniz çünkü bu onların hayatında önemli bir yer kaplamaktadır.

Sevdiğiniz her şeyi sevmek zorunda değiller, ancak sizinle istediklerinde bu konularda konuşmaya istekli olmalılar. Eğer gününüz hakkında konuştuğunuzda gözleriniz parlamıyorsa veya yeni hobileri hakkında soru sormuyorsanız, aranızdaki kıvılcım bu noktada zayıf olabilir.

8) Onlarla bir gelecek hayal edebiliyorsunuz ama bu sizi heyecanlandırmıyor

Birlikte bir hayat oluşturabileceğinizi düşünmek, her zaman o kişinize uygun olduğunuz anlamına gelmez. Bu kişiyle bir ilişkinin, bir ev kurmanın, bir aile oluşturmanın veya yaşlanmanın nasıl bir şey olduğunu düşündüğünüzde, hayali mi daha heyecan verici, yoksa bu hayalleri gerçekleştirmek mi?

“Hayatının geri kalanını birisiyle geçirmek istediğini anladığında, hayatının geri kalanının bir an önce başlamasını istersin” sözü klişe olabilir, fakat yine de geçerlidir. Onlarla geçireceğiniz bir ömür için heyecan duymalısınız. Eğer kıvılcım gerçekten varsa, sonraki adımları sabırsızlıkla bekler ve kendinizi birlikte mutlu bir şekilde 80 yaşında hayal edebilirsiniz.

9) İyi bir arkadaşlığınız yok

Eğer birlikte gülmüyor, şakalaşmıyorsanız ve hatta romantik olmayan anlarınız bile keyif vermiyorsa (alışveriş, evi temizlemek ya da köpeği gezdirmek gibi), bu “kıvılcım” sadece fiziksel çekime ya da ilişkinin başlangıcındaki heyecana dayanıyor olabilir.

En iyi arkadaşlıklar, sebepsiz yere sizi gülümseten ve eğlendiren arkadaşlıklar değil midir? Eğer hayatınızı birisiyle birlikte geçirmek istiyorsanız, o kişi aynı zamanda en iyi arkadaşınız olmalıdır. Partneriniz en komik hâlinizi açığa çıkarmalıdır; çünkü zor zamanlarda veya sıkıcı anlarda sizi güldürebilmelidir.

10) Sadece belirli ortamlarda iyi hissediyorsunuz

Belki de onu, ailesi ve arkadaşlarıyla vakit geçirdiğinde seviyorsunuzdur, ancak partneriniz ailenizin yanında olduğunda uyum sağlayamıyorsa sürekli gerginlik hissediyorsunuz. Ya da belki de randevu gecelerinde onu çok sevdiğinizi düşünüyorsunuz ama toplum içinde birlikte olmaktan hoşlanmıyor ve bazı gruplara katılmaktan çekiniyorsunuz.

Kendinizi iyi hissettiren anlardan çok, kötü hissettiğiniz zamanlara odaklanmayı deneyin. Onlara karşı hislerinizi belirli ortamlarla sınırlı tutmak, kıvılcımın yalnızca dış koşullara dayalı bir yanılsama olabileceğini gösterir.

11) Kendinizi güvende veya saygı duyulmuş hissetmiyorsunuz

Çoğu zaman “bir kıvılcımı” diğer duygularla karıştırırız. Rahatlık, bağımlılık ve tutku, sıkça aşk sanılarak yanlış anlaşılan duygulardır. Aşk bağımlılık yaratabilir; fakat gerçekten sağlıklı bir aşkta saygı, güven ve sadakat de vardır.

Aynı şekilde, rahat bir aşk ile rahatlık uğruna bir aşk arasındaki fark güvenlik hissidir. Rahat bir sevgi ile her ne olursa olsun güvenli ve huzurlu hissedersiniz. Ancak eğer sadece rahatlık uğruna bir ilişki içindeyseniz, partnerinizle olmadığınızda, üzerinde güven eksikliğiniz varsa, kendinizi güvensiz hissedebilirsiniz. Aşkın ne hissettirdiğini anlayın ve onu başka duygularla karıştırmayın.

12) Aynı düşünce yapısına sahip değilsiniz

“Kimya”nın gerçekte ne anlama geldiği üzerine kafa karıştırıcı tanımlar olabilir, ancak gerçek şu ki, bir kıvılcım bazen aynı düşünce yapısına sahip olmak anlamına gelir: mizah, içtenlik, değerler ve ilişkide ne beklediğiniz.

 

Eğer gerçek bir kıvılcım varsa, bu zamanla da devam edecek ve sorgulamaya gerek kalmayacak; çünkü her iki taraf da bunu hissedecek. Eğer her şey “yanlış” geliyorsa, bunun bir sebebi vardır.