Yalnızda Mutluluk
• Biraz dolaşın, biraz lezzet alın, ruhunuzu dinlendirin ama en önemlisi kendinizi dinleyip ne isterseniz onu yapın.
• Rumeli Hisarı’nda güzel bir kahvaltı yapın.
• Arnavutköy’deki Ali Baba’da köfte deneyin.
• Sakıp Sabancı Müzesi’nde, Müzedechanga’da yemek zevki yaşayın.
• Ortaköy’deki kafelerde tavla veya okey turnuvalarına katılın.
• Bir gününüzü spa’ya ayırarak yenilenin.
• Pandeli’de öğle yemeği sonrası Mısır Çarşısı’nın baharat kokusu içinde gezin.
• Rumeli Kavağı’na doğru yol alın. Gezinizi Balıkçı Kahraman’da balık ziyafetiyle sonlandırın.
• Denize girmek için Şile’ye gidin ve Fener’in önünde fotoğraf çekin.
• Ortaköy The House Cafe’de naneli limonatayla serinleyin.
• Bir hafta sonunuzu Büyükada’da geçirin. Adaya en güzel otellerden biri olan Aya Nikola’da konaklayıp kendinizi dinlendirin.
• Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret edin, ardından bahçesinde keyif yapın.
• Salacak’ta gün batımında yürüyüş yapın.Bakım sizin hakkınız
Akşam işten çıktığınızda koşturarak gidip, ‘olsun da nasıl olursa olsun’ diye üstünkörü yaptırdığınız tüm bakımları unutun. Kuaförde saatler harcadığınız için söylenmeyecek kimse yok artık. Üstelik evde istediğiniz kadar kendinize bakım yapma imkânınız var. Saçlarınızla, tırnaklarınızla, cildinizle özenle ilgilenin. Geceyi saçlarınıza uyguladığınız bakımın ardından kafanıza streç film sararak geçirebilirsiniz. Evde doğal bakım maskeleri yapın, ojelerinizi kendiniz değiştirin, ayaklarınıza bile peeling yapın. Kendinize ayırdıkça bunun keyifli olduğunu fark edeceksiniz.
Herkes nereye gitti?
Bazen öyle anlar yaşarsınız ki, sanki tüm dünya çift, sadece siz teksiniz. Sanki herkes her an mutluluk mesajları alıyor, siz sadece fatura hatırlatma mesajları alıyorsunuz. Sanki herkes dünyanın dört bir yanında en keyifli anlarını geçiriyor, yalnız siz evde sıkıntıdan patlayıp, yalnızlıktan şikayet ediyorsunuz. Böyle düşünmeyin. Aradığınız her arkadaşınızın ya da ailenizin başka bir programı veya işi olması, sizin mutsuz olacağınız anlamına gelmez. Dışarı çıkın, kulaklıklarınızı takarak yeni sergileri gezin. En sevdiğiniz kitapçıda saatler geçirin, favori markalarınızın koleksiyonlarını inceleyin. Akşam evinize dönerken aldığınız mumları yakın, şarabınızı açın, lezzetli bir peynir tabağı hazırlayın ve romantik bir aşk filmi izleyip hayallere dalın.
Egzersize aşık olun!
Sadece film izleyip arkadaşlarınızla vakit geçirmekle yalnızlık bitmez. Evde spor yapabileceğiniz alanlar oluşturun veya bir spor salonuna yazılın. İster televizyon karşısında pilates yapın, ister koşu bandında ter atın. Haftada birkaç saat spor yapmanız, vücudunuza salgılatacağı hormonlar sayesinde mutlu olmanıza yardımcı olacaktır.
İllaki hobi!
Evet, bu bir klasik ama yapacak bir şey yok, gerçekten iyi geliyor. İster çiçek kesimi yapın, bahçenizde veya balkonunuzda organik tarıma başlayın, ister at binme öğrenin, seçimi siz yapacaksınız. Bütçenize göre bir hobi edinmeyi unutmayın, zira sonunda mutsuz olmak istemezsiniz. Zihninizdeki düşüncelerden uzaklaşmak istediğinizde sarılabileceğiniz bir uğraşınız olması, zamanın su gibi akıp gitmesini sağlayacak.
Yazı: Sinem Gürleyük
Yoğun iş yaşamı, sevgilinizin ailesine zaman ayırma çabaları, sevgiliyle baş başa kalmak için mücadele etmek, ev, iş ve arkadaşlarınızla en iyi şekilde ilgilenmeye çalışmak ve elbette zamansızlık stresi! Peki, zamanınızın büyük bir kısmını kaplayan sevgiliniz bir anda hayatınızdan çıkarsa ne olur? Artık sıkıldığınızda telefonda saatlerce konuşabileceğiniz, sinemaya gidebileceğiniz veya her akşam birlikte yemek yiyebileceğiniz bir suskunluk içerisinde olacaksınız. Ama her şey için bolca vaktiniz var! Rahatlayın ve yeni yaşamınızı kabullenin. Yalnızlıktan korkmayın; hatta sevinin.
Sarılın arkadaşlarınıza!
Eski, yeni, uzak veya yakın; özlediğiniz herkesi arayın. Yoğunluktan ihmal ettiğiniz ne kadar dostunuz varsa hepsiyle yakınlaşın. Kaçırdığınız hayat hikâyelerini dinleyin. Evlerine gidin, yemek masalarında oturun, sinema keyfi yapın, tatile çıkın. Aramaktan çekinmeyin. Dikkat etmeniz gereken önemli nokta, sürekli eski sevgilinizi anlatıp dert yanarsanız, bir süre sonra etrafınızda kimse kalmayabilir. Elbette dostlarınız sabırla dinleyeceklerdir, ancak her sabrın bir sınırı olduğunu unutmayın. Sadece içki masalarında dertleşmek için değil, eğlenceli planlar yapmak için de onları arayın ve karşıdaki insanları dinleyin.
Evde geçen yalnız günler
Eğer birlikte yaşadığınız sevgilinizden ayrıldıysanız ve yeni bir eve taşındıysanız, oldukça şanslısınız demektir. Yeni evinizi zevkle dekore edin. Hangi perde ile hangi yastığın uyumlu olacağını saatlerce düşünün. Ikea’da uzun zamalar harcayın. Aldığınız küçük parçaları kendiniz kurmayı deneyin. Eviniz istediğiniz hale geldikten sonra misafirlerinizi ağırlamaya başlayın. Partiler, film geceleri, oyun akşamları… Tüm bu süreç bittiğinde, yalnız vakit geçirmeye alışma süreciniz hızlanacaktır. Tabii birkaç küçük sorun yaşayabilirsiniz. Örneğin, yalnız başınıza gülmek pek keyif verici olmayabilir. Eve aldığınız ekmek genellikle bayatlayacaktır; bir yere kapanmadığınız sürece kapınız çalmaz ve her seferinde devasa çantanızdan anahtarınızı bulmak zorunda kalmaktan dolayı sinirlenebilirsiniz. Keyfini çıkarabileceğiniz önemli bir detay olarak, kendi ayaklarınız üzerinde durdukça güveniniz artacak. Kendinize yeter hale geldiğinizi hissettikçe mutlu olacaksınız. Rahatlığın ve özgürlüğün keyfini çıkarabileceksiniz. Her seferinde aynı şarkıyı dinleyip, müziğin sesini siz ayarlayabilirsiniz. Akşam ne yemek istediğinize kendiniz karar verir, ne isterseniz o kadarını keyif alarak izleyebilirsiniz. Evde geçirdiğiniz zamanlarda kendinizi DVD’siz, müziksiz, kitapsız bırakmamaya özen gösterin. Her an iyi gelecek bir şeyler bulamadığınız süreç çok geçebilir.
