Sağlıklı Ayrılıklar İçin Rehber: “Görüşürüz” mü, “Elveda” mı?

Ayrılıklar… Şarkılara, filmlere ve hatta büyük bir çikolata, dondurma ve peçete siparişine bile ilham veren duygusal hikâyeler. Fakat gerçek hayatta hoşça kal demek gerektiğinde, işler her zaman romantik bir şekilde gelişmeyebiliyor, değil mi? Bir gün brunch masasında “İyi ki tanıştık” derken, ertesi gün “Onunla neden sevgili oldum ki?” diye düşünmek zorunda kalıyorsunuz.

Peki, sağlıklı bir ayrılık nasıl olmalı? “Görüşürüz” mü demeli, yoksa tamamen “elveda” mı demek lazım?

Kendinize dürüst olun

Ayrılığın en büyük düşmanı, duygularınızı görmezden gelmektir. Neden bu aşamaya geldiniz? Kafanızdaki sorulara dürüst yanıtlar verin. “Belki düzeliriz” umuduyla vedayı ertelemek, kimseye fayda sağlamaz.

Zamanlamayı doğru yapın

Doğru yer ve zaman her şeydir. Bir kahve dükkanında kalabalık arasında ya da sokak ortasında değil, sakin bir ortamda, yalnızken konuşun.

Net olun

“Sorun sende değil, bende” gibi klişelere başvurmayın. Ne hissettiğinizi ve bu kararı neden verdiğinizi açık bir şekilde ifade edin. Net bir şekilde olmak, hem sizin hem de karşı tarafın daha kolay bir kapanış yaşamasını sağlar.

İyileşmek için kendinize alan yaratın

Ayrılıktan sonra ne yaparsanız yapın, önce kendinize dönün. En sevdiğiniz diziyi yeniden izleyin, spor salonuna gidin, yeni deneyimlere açık olun.

Mesafe bırakın

Ayrıldıktan hemen sonra arkadaş kalmaya çalışmak ve sürekli bir araya gelmek, çoğu ilişki için yalnızca bir efsanedir. İletişiminizi bir süre dinlendirin, duyguların netleşmesine izin verin. Ayrıldıktan sonra aklınızda beliren “belki bir gün yeniden” ihtimali, durumunuzu iyileştirmeyecek; öncelikle her şeyi yeniden düşünmelisiniz.

Partnerinizi hayatınızda bir şekilde tutmak mı istiyorsunuz, yoksa bu durum size yalnızca zarar mı veriyor? Bu soruların yanıtını bulduğunuzda, ilişkinizi yeniden şekillendirebilir ve her şeyi koparıp atmak mı yoksa ara sıra iletişimde kalmak mı daha iyi, karar verebilirsiniz.

Kapak: @dualipa