Aşk ve İlişkiler

Neden Sürekli Yanlış Aşklara Düşüyorum? Doğru Karar Nasıl Alınır?

Hoş geldiniz; umuduyla bitmesi beklenen ama hemen rafa kaldırılan aşklara, yaramaz adamlara, umutsuz romantiklere ve hatalı kararların hikayesine! Tüm hatalı aşklara veda edelim… Doğru kararlar ve büyük aşklar dönemi artık burada.

Yazı: Baran Alışkan

Romantik aşıklar için “mutlu son”, bir kahramanlık hikayesinin görkemli bir ödülü gibi parlamaya devam ediyor. Bazen aniden, bazen de zamanla, beğeniler aşka dönüşür ve hayallerimizdeki romantik partnerle kendi “mutlu son’umuzda buluşuruz. İş yerinde, okulda, sokakta, sosyal çevremizde ya da en yakın arkadaşımızda, mutluluğun anahtarını tutan kişi her zaman yanımızda değil mi? Belki birkaç kez yanlış yaptık… Son ilişkimizi de önceki gibi kötü yaşadık, ama umudumuzu kaybetmeden bir sonraki romantik hikayemizi bekliyoruz. Eğer bu düşünceler size tanıdık geliyorsa, yanlışlıklar arasında kaybolanlardan biri olduğunuzu söyleyebilirim. Sürekli yanlış kararlar veren iflah olmaz bir aşıksanız doğru yerdesiniz.

Bugüne dek “ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar…” umudisyle girdiğimiz kaç farklı aşka yelken açtığımızı sayamadık. Yoksa hepsi, Athena’ya da dediği gibi “Her yeni başlayan macera, heyecan dolu bir çilek kokar. Gelip geçici bir hevesti, bazen uzun bazen kısa…” mıydı? Hangi durumda olursa olsun, bu satırları okurken kalbi ve yanı boş olan biriyseniz, yanlış seçimler konusunda zengin bir geçmişe sahipsiniz demektir. Şimdi bizi bir kenara bırakın; sizin yanlış seçimler zinciriniz nasıl başladı? Çekici bir mimar mıydı yoksa karizmatik bir yazar mı? Belki de hem çekici hem karizmatik bir avukattı. Kendini işine adamış, maceraperest bir doğasever olabilir. Çocuklarla harika anlaşan sevimli bir öğretmen de ilk görüşte ideal biri gibi görünüyordu.

Aslında tüm bu seçeneklerin tek ortak noktası “sizinle olmak” olduğuna dikkat çekiyoruz. Nihayetinde hepsi şimdi geçmişte kalmış, yanlışlar kutusuna özenle yerleştirildi. Tıpkı; Sex and the City’den usta yanlış seçici Carrie Bradshaw, How I Met Your Mother’ın umutsuz romantik prensi Ted Mosby ya da Phoebe Waller-Bridge’in Fleabag’i gibi yanlış seçimler konusunda istikrarınızla gözlerimizi yaşartıyorsunuz.

ACELE AŞKA YAKIŞIR

Her ne kadar “yanlış seçimler” desek de yanlış kişilerle birlikte olma konusunda kendimizi suçlamamalıyız. Çünkü, kim mutlu bir ilişkide olmak yerine mutsuz sonlu aşk hikayelerinin başrolünde yer almak ister ki? Bu durum, tamamen romantik tecrübelerden ders alamamakla bağlantılıdır. Yani bunlarla ister istemez karşılaşıyoruz. Belirlediğimiz “tip” olan kişilere ya da belirli kriterleri geçen ihtimallere şans tanıyoruz ve sonunda hayal kırıklığıyla yüzleşiyoruz.

Psikolog Cansın Alsancak, yanlış ilişkiler yaşadığını söyleyen kişiler genellikle ilk aşamada karşısındakini daha iyi tanımak yerine kriterler karşılaması durumunda hızlıca karar verdiklerini ve sonrasında pişman olabildiğini ifade ediyor. İyi tanımadan bir araya gelince yanlışlar listesinde bir madde daha eklenir… Bu duruma; acele aşka yakışır diyebiliriz.

FLEABAG, FLEABAGGING VE FLEABAGGER İLE TANIŞMA

Son dönemde BBC ve Amazon’un ortak yapımı olan Fleabag adlı kara komedi dizisi, yanlış aşklar ve hatalı seçimleri en iyi anlatan yapımlardan biri olarak yaşamımızda yer alıyor. Phoebe Waller-Bridge’in ödüllü dizisi; sıkça izleyiciyle duygularını paylaşıp, hayatını düzenlemeye çalışan ve birbirinden farklı hatalı kişilerle ilişkiler kuran bir kadının hikayesini ele alıyor. Öyle ki, başrolün son aşkı cinsellikle arasına mecburen mesafe koymuş bir rahipti. Andrew Scott’ın canlandırdığı rahip karakteri birçok kadına ‘rüya adam’ olarak gözüküyor (bir bakış atmak fena olmaz!)…

Neyse, hayatından ve ilişkilerden beklediklerini bir türlü elde edemeyen başrolümüz, sürekli hatalı seçimleriyle bizleri dehşete düşürüyor. En azından bir kez şöyle diyor: “İçi boş kalbimi avutmak için seks yaparak hayatımı geçiriyorum…” Fleabag, hatalı seçimler ve yanlış aşklar konusunda büyük bir etki bıraktı ve bir fenomene dönüştü. ‘Fleabagging’ olarak adlandırılan ilişki trendi, yeniden yeniden kötü seçimler içinde yer almak olarak tanımlanıyor. Bir çöpçatanlık sitesinin anketine katılan binden fazla kullanıcının yarısı kendini ‘fleabagger’ yani hatalı ilişkiler yaşayan biri olarak tanımlıyor. Yalnız olmadığımızı belirtelim. Biraz hatalıyız, o kadar.

Kendini fleabagger olarak tanımlayan 20’li yaşlarının ortasında bir kadın, doğru kişiyi arasa da yanlış kişilerin kendisine çekildiğini belirtiyor. O, muhtemel romantik partnerini seçerken uyguladığı birkaç filtreyi aşmayı başaran kişilere şans tanıyor. Fakat genelde bu kişiler, zamanla gerçek bir hayal kırıklığına dönüşüyor. İlk dönemlerde ideal bir profil çizerseler de zaman geçtikçe birbirlerine uygun olmadıkları netleşiyor… Biz demiyoruz, kendi diyor… 30’lu yaşlarının sonundaki bir kadın ile konuştuğumuzda, ‘kötü çocuk’ imajının kendisine çekici geldiğini ama bu tür partnerlerle sağlıklı ve uzun ilişkiler kurmanın mümkün olmadığını kabul ediyor. Bu beğeni onu sürekli toksik ilişkilere sürüklüyormuş. Bir diğer örneğimiz ise ilgi duyduğu kişiler arasında hiçbir benzerlik bulunmaksızın beyaz atlı prensi arayan bir kadın… Farklı karakterler ve fiziksel özelliklere rağmen, günün sonunda hiçbiri onun için ‘doğru kişi’ olamamış ve yolları ayrılmış. Ona göre yalnızlık üç aşamada gerçekleşiyor: Yanlış kararlar, yanlış erkekler ve yanlış ilişkiler. Bu üçlü bizim için büyük bir yük.

Psikolog Cansın Alsancak’a göre, sürekli benzer ilişkilenmeleri, duygusal tepkileri ve dinamikleri tekrar ediyoruz. “Karşımızdaki kişiyle kurduğumuz ilişkinin kalitesi, kendimizle kurduğumuz ilişkinin kalitesini yansıtır. İlişki kuracağımız kişileri biz seçeriz ve bu seçimleri ihtiyaçlarımız doğrultusunda yaparız. Kendimizi tanır, sever ve değer verirsek seçimlerimiz de daha sağlıklı olur. Aksi halde hep birbirine benzer ilişkiler kurarız ve bu da kısır bir döngü oluşturur. Farkına vardığımızda ve kendimize zamanı tanıdığımızda işte o zaman değişimin kapılarını aralamaya başlarız.”

YANLIŞ KARARLAR SİLSİLESİ

Fleabagging ve devamlı yanlış kararlar silsilesinin verdiği his rahatsız ediyor. Kötü bir karar verici ya da kötü bir aşık olabiliriz. Belki de aşktan anlamıyoruz, hepsi mümkün! Ancak kesin olan şu ki, bunu hak etmiyoruz.

Fleabag, kendisine pek de saygı duymayan bir kadının hikayesini anlatıyordu. Elbette bir kara komedi dizisiyle kendimizi bir tutmuyoruz ama ondan alacağımız ilham bir kenarda durmalı. Çünkü hatalı partner seçimlerimizin altında kendi içsel ilişkilerimiz yatıyor olabilir. Sonuçta sosyal ve romantik ilişkilerimizin kodu, kendi iç ilişkimizden şekilleniyor. Bu olumsuz tablo devam ettikçe bir takım aksiyonlar almak da kaçınılmaz oluyor.

Psk. Cansın Alsancak, hatalı kişilere aşık olmaktan kurtulamayanların özgüven kaybı, güçsüzlük hissi, aşırı yemek yeme/yememe, düzensiz uyku, yalnızlık, değersizlik hissi, sosyal ilişkilerin azalması/aşırılaşması ve yoğun duygular ile tekrarlayıcı düşünceler yaşayabileceklerini ifade ediyor. Mutlu bir hayat isterken böyle şeylerle karşılaşacağımızı hiç tahmin etmezdik…

VEDA EDİN!

Fleabag, Ted Mosby veya Carrie Bradshaw gibi aşık olduğumuz hatalı kişilerle hatırlansak da bunu değiştirmek mümkün.

Psk. Cansın Alsancak’a göre, yapılan seçimlerdeki ortak özellikleri analiz ederek başlayabiliriz. Eğer bu ilişkilerdeki ortak özelliklerin farkındaysak, hangi konular üzerine yoğunlaşmamız gerektiğini de teslim etmiş oluruz. Şimdi, neye aldanarak seçim yaptığımızı anladığımıza göre, artık seçimlerimizi yaparken kendimize daha dürüst davranmalıyız. Birbirimize söz vermeye gerek var mı?

Birisiyle yalnızca çekici ya da güzel olduğu için bir araya gelmemeliyiz. İmajlar dünyasında yaşasak da bunu kenara bırakmalıyız. İç dünyamıza dönerek aslında neyin bizi mutlu ettiğini keşfetmemiz gerekiyor. Bu sayede azla yetinmeyecek ve en iyi aday yerine doğru adayı seçme ihtimalimiz artacak. Geçmiş tecrübelerin hayatımızda büyük bir rol oynadığını kabul ediyoruz. Fakat, geçmişin ışığında geleceğe güvenle bakamıyoruz. Alınması gereken dersleri aldıktan sonra onları geride bırakmayı bilmek gerek. Son olarak, hızlı seçimler yapmamak konusunda da hemfikir olalım. Kriterler ve filtrelerin de ortadan kalkmasıyla her şeye yeniden başlayabiliriz. Yanlış seçimlerimizle çevremizde duyduğumuz kötü ünle elveda deme vakti geldi… Şimdi mutlu sonla biten bir romantik hikayenin ilk sayfasındayız. ‘Sonsuza kadar mutlu yaşadılar…’ cümlesine kadar aşık olmak serbest! Lütfen, bu sefer doğru kişi olup olmadığına erkenden dikkat edelim…

DOĞRU KARAR VERMEK İÇİN NE YAPMALI?

• Hislerinizi dinleyin.
• Dış görünüşü kenara bırakın.
• Kendi değerinizi fark edin.
• Geçmişten ders çıkarın ve güvensizlikleri unutun.
• Acele etmeyin.
• Kriterleri bir kenara bırakın.
• En uygun değil, doğru kişiyi seçin.

YANLIŞ AŞKLARIN ÇALMA LİSTESİ
Sezen Aksu Vay
***
Kayahan Neydi Günahım?
***
Sertab Erener Yanarım
***
3 Hürel Sevenler Ağlarmış
***
Tarkan Kış Güneşi
***
Athena Macera
***
Orhan Gencebay Bir Teselli Ver
***
Şebnem Ferah Sil Baştan

BU İÇERİKLER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR