Aşk ve İlişkiler

İlişki sizi bulmuyorsa, ona gidin!

BİLİNÇALTINIZI PROGRAMLAYIN
Bazı insanlar, girdikleri her ortamda dikkatleri üzerlerine çekerler. Güzellikleri her zaman şart değildir; sadece varlıklarıyla bile erkeklerin ilgisini çekebilir, ilişkilere adım atabilirler. Belki siz de böyle birisiniz. Ancak arada bir ışığınız sönüyor olabilir. Sürekli aynı ilişki senaryolarını yaşamak, tanışmalardan umutsuz hissetmek sizi bunalttıysa, Hipnoz ve Yönlendirmeli Meditasyon Uzmanı Seda Diker’in dediği gibi kendinize şu soruyu sormalısınız: “Acaba korkuyor muyuz? İncinmekten, güvenememekten, beğenilmemekten…” Kendimizi hazır hissetmediğimizde, aşk enerjimiz azalır. Beden dilimizle, hatta sezgisel olarak olumsuz sinyaller göndeririz, bunun farkında bile olmayız. Peki, kendimizi aşka nasıl hazır hale getirebiliriz ve bir ortama girdiğimizde nasıl dikkat çekebiliriz? İşte Seda Diker’in bu konuda sunduğu öneriler:
• Aşk ışığınızı yeniden alevlendirmek için, önce iç sesinizi “Doyurucu ve güvenli bir aşk için hazırım” şeklinde değiştirmeyle başlayabilirsiniz.
• Ayna karşısında durup, gözlerinizin ifadesini flörtöz bir hale getirebilir, vücut dilinizi biraz egzersizle dönüştürebilirsiniz.

DÜŞÜNCE KALIPLARINIZI DEĞİŞTİRİN
Bir ilişkiye başlarken en büyük yanlışlarımızdan biri, yeni bir ilişkinin de eski ilişkilerimizle aynı olacağını düşünmektir. Oysa her ilişki, yepyeni bir deneyim sunar. Psikolog Ayşegül Denizci, başarılı bir ilişki için şu önerileri sıralıyor:
• İlişkimizi benzerliklerimizin çoğunlukla bulunduğu kişilerle başlatmalıyız. Bu sayede farklı düşüncedeki çatışmalar azalır.
• Ortak hayaller kurmak son derece önemlidir. Yaşantılarımızı olabildiğince ortak temellere oturtmalı, ortak ilgi alanlarını artırmalı ve eğlenceli aktiviteler yaratmalıyız.
• Birlikte zaman geçirmeye özen göstermeliyiz. Yapışık bir şekilde dolaşmak gerekmese de, sürekli ayrı kalmak ilişkileri olumsuz etkileyebilir.

İMAJINIZ NASIL OLMALI?
İmaj ve İletişim Uzmanı İnci Yeşilyurt, “Üzülmek istemiyorsanız doğru algılanmak çok önemli,” diyor. Bu sebeple ne istediğinizi ve beklentilerinizi netleştirmeniz şart. Örneğin eğer kıskanç bir yapınız varsa, kıskanç bir erkekle birlikte olmak istemiyorsanız, ya bu durumu iyileştirmelisiniz ya da onun değişmesini beklememelisiniz. Kişinin özünü değiştirmeye çalışmak, çatışmalara yol açar; aslında o kişi ne istediğini biliyorken, siz onun değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz. Bu durumun ilişkide olumsuz bir sonuç yaratması kaçınılmazdır. Ayrıca kadına özgü görünümde dengeli bir yaklaşım sergilemek ve iletişimde özen göstermek de dikkat edilmesi gereken önemli noktalar! Evli arkadaşlarınızın sayısı hızla artıyor. Okul toplantılarına tek başına giden bir tek siz kaldınız. Tıpkı dizilerdeki gibi bir aşkın kapınızı çalmasını bekliyor ve sürekli “Neyim eksik?” diye soruyorsanız, işte bu durumla ilgili önerileriniz!

ANLAMAYA ÇALIŞMAYIN
Yaşam Koçu ve İlişki Terapisti Nevşah Fidan Turan, bir kadının bir erkeğe çekici gelmesi için düşünce sisteminin şöyle işlemesi gerektiğini belirtiyor:
• Benden tamamen farklı bir bakış açısına ve duygu dünyasına sahip.
• Onu asla anlamayacağım.
• O da beni asla anlamayacak.
• Ben ona göre çok farklıyım; farklı hissediyorum, farklı düşünüyorum.
• Birbirimizden tamamen farklı özelliklere sahibiz.
İşte tam bu noktada, karşıdakini değiştiremeyeceğimiz gerçeğini kabul ettiğimizde, “erkek-kadın” ilişkisinin gizemi gün yüzüne çıkar. Farklılıkları kabul eden bir kadın, artık erkeği tanımaya, keşfetmeye yönelir. Aynı sürecin erkek için de geçerli olduğunu ve onun da sizi anlamaya çalışacağını düşünürsek, ilişkideki gizem ve çekicilik karşılıklı bir çekim alanı oluşturur.