Aşk ve İlişkiler

İdeal Eş Peşinde Koşmayın!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi evlilik terapisti uzman klinik psikolog Çiğdem Demirsoy, çiftlerin evlilik için mükemmel uyumlu bir eş aramasının yanlış olduğunu belirtti. İki insanın her yönden denk ve uyumlu olmasını beklemenin realiteyle bağdaşmadığını vurgulayan Demirsoy şunları ifade etti:

“Hiçbir birey bir diğerinin tam aynısı değildir; bu nedenle evlilikte iki kişinin her alanda eşit ve uyumlu olması beklenemez. İdeal eş, kendi özelliklerini taşıyan bir birey olarak algılanmamalıdır. Her insanın evlilik algısı kendine özgüdür ve bu algı çerçevesinde partnerinden belirli beklentileri ve özellikleri tercih eder.”

Evlilikte, eşlerin evlilik algıları ve görmek istedikleri nitelikler ne kadar uyumluysa, ortak değerlere sahip olmaları da o kadar çok idealliğe yakın oldukları söylenebilir. Ancak, eş seçiminde kişinin kendine tam uyan birini bulması olanaksızdır. Beklentiler çok yüksek olduğunda, farklılıklar ortaya çıktığında yaşanacak hayal kırıklığı da büyük olacaktır.

Fikir ayrılığı normal, ortak nokta aranmalı
Çiftlerin her durumda aynı fikirde olmasını beklemenin hatalı olduğunu kaydeden Demirsoy, olaylara farklı bakış açıları olduğuna dikkat çekerek, önemli olanın ortak noktada buluşmak olduğunu belirtti.

Bazı farklı bakış açıları çiftler arasında çatışma ve kutuplaşma yaratabileceğini aktaran Demirsoy, “Çatışmalı ve çıkmaza girmiş ilişkilerde çiftlerin genellikle bu tür bir bakış açısına takıldıklarını gözlemleyebiliyoruz. İlişkilerdeki çatışmaların çözülebilmesi için her iki taraf da kendi bakış açılarının dışına çıkabilmelidir. Sadece kendi görüşünün doğru olduğuna inanıp ilişkiye kurallar koyarsanız, en basit konulardaki çatışmalar bile çözülmez hale gelebilir.” dedi.

Eşler, birbirlerinin bakış açısını anlayabilmek için kendi düşüncelerinin dışına çıkabilme esnekliğini gösterdiğinde, her iki taraf da ortak bir noktada buluşabilecekleri alternatif çözümler bulabilirler. Orta noktaya ulaşmak her zaman mümkün olmayabilir; ancak yine de kendi fikirlerini birbirine dayatmadan anlama çabası içinde olmak, ilişkide uyumun korunmasına katkı sağlar.

İyi iletişim evliliği sürdürür
İlişkilerin devamını sağlayan en önemli unsurun sevgi ve aşk değil, uyum ve iyi iletişim olduğunu kaydeden Demirsoy, aşk ve sevgi ile başlayan evliliklerde etkili bir iletişim sağlanmadığında bu durumun sevgiye zarar verebileceğini vurguladı. “Aşk, iki insan arasında başlangıçta bir çekim yaratıyorsa da sevgi ve bağlılık hisleri sadece etkili iletişimin olduğu sağlıklı bir ilişki içinde gelişmeye devam eder. Uzun süreli ilişkilerde çiftlerin her zaman olumlu duygular yaşaması beklenmediği için, karşılaşılan sorunlarda duygularda dalgalanmalar yaşanacaktır. Eğer problemleri çözmek için etkili bir iletişim sağlanamazsa, zamanla çiftin arasındaki duygusal bağlar zayıflayabilir ve ilişkide kopma durumu yaşanabilir.” dedi.

Cinsel uyum önemli
Evlilik uyumunda önemli bir diğer faktörün cinsel uyum olduğunu belirten Demirsoy, eşlerin cinsel yaşamları hakkında birlikte konuşarak neyin olması veya olmaması gerektiğini tespit edebileceğini ifade etti.

Eşlerin cinsel yaşamlarındaki beklentileri birbirlerine iletmesi ve ortak bir noktada buluşmaları, cinsel uyumun sağlanmasına yardımcı olabileceğini kaydeden Demirsoy, bunun zaman alacağını ve çaba gerektireceğini belirtti. Demirsoy, “Araştırmalar, cinsel işlev bozuklukları ile evlilik sorunlarının genellikle birlikte görüldüğünü ortaya koyuyor. Ancak, öncelik sırası farklılık gösterebilir; bazen evliliğin farklı alanlarındaki sorunlar cinsel uyumu etkilerken, bazen de cinsellikteki sorunlar evlilik uyumunu bozar. Evlilik uyumunun iyi olması, eşlerin cinsel sorunlar yaşamalarını engellemez. Aynı şekilde, cinselliğin iyi olması da evliliğin genel bir başarı göstergesi değildir. Ancak, eşler arasında uyum varsa cinsel sorunlar çözülebilir ve cinsel uyum sağlanabilir. Çünkü sorun çözme, ilişkide bir arada olma becerisidir ve dolayısıyla evlilikte ve cinsellikte mutluluk, çiftlerin iletişim becerileri ile doğrudan ilişkilidir.” şeklinde konuştu.

Eşler sorunlarını konuşabilmeli!
Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için eşlerin sorunlarını cesurca konuşabilmeleri, cinsel konularda bilgi sahibi olmaları ve hem cinsellik hakkında hem de birbirlerini tanımaya çalışmaları önemlidir. Evliliğin tümü sağlıklı olmalı ve hem iletişimde hem de cinsellikte sorun yaşanmamalıdır; zira bir alandaki problemler diğer alanları da etkileyebilir. Cinsellik, evlilik ilişkisinin önemli bir parçasıdır çünkü cinsel kimlik bir insanın kişiliğinde önemlidir ve ruhsal bütünlük için cinsiyet ihtiyaçları da karşılanmalıdır. Cinsellik, doyum ve rahatlama sağlayan bir deneyimdir; bu alandaki tatmin, eşler arasındaki sevgi, güven ve bağlılık duygularını güçlendirir. Eşler arasında olumlu duygular ve bağlılık tam olduğunda gündelik problemlerin çözülmesi de daha kolay olur.”