
Evlilik, Seks Hayatını Olumsuz Mu Etkiliyor?
Yazı: Deniz Gürlek
Düzenli bir seks hayatı… Bir şans mı dersiniz?
İnsan, evlenmeden önce kendi evinde, attığı imzanın sağladığı yetkiye dayanarak sınırsızca ‘sevişmeyi’ bir şey zannediyor. Bunun, hiç sönmeyecek bir ateşle ve herkesin ‘izinli’ olduğu bir şekilde mutlu bir şekilde devam edeceğini düşünüyor. Bir süre bu böyle devam edebilir. Evet, evlendikten sonra cinsel yaşam aslında bir düzene girebilir. Ancak bu, hem iyi bir durum olabileceği gibi, aynı zamanda doğru yönetilmesi gereken riskli bir süreçtir. Partnerinizle aynı çatı altında yaşamak ve istediğiniz her an cinsel ilişkiye girebilmek, bir süre sonra cinsel yaşamı sıradan hale getirebilir. Çünkü cinsel ilişkilerin esas kaynağı heyecandır. Cinsellik, o heyecanlı ve tutkulu kimliğinden sıyrılıp rutin bir aktiviteye dönüşebilir. Bu noktada, cinselliğin bir görev haline gelmesi söz konusu olabilir. Ya da monoton bir cinsel yaşam ilişkiyi olumsuz etkileyebilir.
Tehlike sinyalleri çalıyor olabilir!
Peki, ne yapmalıyız? Düzenli bir cinsel yaşam, her hafta aynı gün ve saatte cinsel ilişkiye girmek anlamına gelmez elbette. Ama ‘bu hafta fırsat kalmadı, ne de olsa her gün bizim, yarın olur, o da olmazsa sonraki gün’ diye düşünen bir alışkanlık edinirseniz, evliliğinizi geri dönülmez noktalara sürükleyebilirsiniz. Genellikle cinsel sıklığın azalmasını geçici bir durum olarak algılıyoruz. Ancak bahanelerin doğru olup olmadığını sorgulamak önemlidir. ‘Çok çalışıyor, bu yüzden cinsel ilişkiye giremeyecek kadar yorgun’ ifadesi gerçek mi, yoksa kendinizi teselli etme ifadeniz mi?
Kaç günde bir?
Bunun net bir sayısı yok. Çiftlerin libidolarına, zaman yönetimlerine ve pek çok başka etkene göre her evlilikte değişiklik gösterebilir. Ancak araştırmalar, evliliğin ilk yıllarında cinsel ilişki sıklığının haftada 2-3 kez olduğunu, 15 yılı aşan evliliklerde ise bu sayının yılda 3’e kadar düştüğünü gösteriyor.
Büyülü 17 ay
Beyinle ilgili yapılan araştırmalar, aşkın ortalama 17 ay sürdüğünü gösteriyor. Tabii araya giren engeller, kıskançlıklar ve mesafeler, kısacası birbirine kavuşamayacak aşıklar söz konusu olduğunda, bu süre uzayabiliyor. Ama genelde evlenince bu sorunlar ortadan kalkıyor. En tutkulu cinsellik de bu 17 ay içinde yaşanıyor. Aşk azalmaya başladığında cinsel yaşam da etkileniyor. İşte bu noktada aşkı güçlü bir sevgiye dönüştürme becerisi gerekiyor. Eğer aşk güçlü bir sevgi haline gelirse, cinsellik her iki tarafı da tatmin edebilir.
Tartıştıktan sonra da olabilir!
Evlilik, aslında iki kişinin ortak yönettiği bir yapı anlamına gelir. Bu yapının mali sorunları, yönetim çatışmaları veya farklı sorunları olabilir… Bu noktada, erkekler genelde kadınlardan daha profesyonel davranarak diğer sorunları cinsel yaşamdan bağımsız değerlendirirler. Ancak kadın, olaylara duygusal bir bakış açısıyla yaklaştığı için, tartıştığı bir adamla aynı yatağa girdiğinde cinsel ilişkiye giremiyor. Burada dengeyi bulmak önemlidir. Eşiniz, sizin duygusal bakış açınıza hak vermeli; siz de seks yapmamayı eşinize bir ceza olarak görmemelisiniz.
Nedeni siz olabilir misiniz?
Kendimizi aldatmayalım, zamanı farklı olsa da evlenmek herkesin arzusu. Fakat o yüzüğü parmağa takmak, ‘sonsuza kadar mutlu yaşadılar’ garantisi değildir. Kadınların evlilikle ilgili yaptığı en büyük hatalardan biri, evlendikten sonra rehavete kapılmaktır. Bunun etkileri her kadında farklı olabilir: Kimi kilo alır, kimi bakımına özen göstermez, kimisi eşini ihmal eder, bazıları ise anneliğe kendini adar… Örnekler o kadar çeşitli ki… Ancak sonuç her zaman ortaktır: Kötüye giden bir evlilik. Elbette erkekler de aynı rehavete kapılabilir. Ancak dediğimiz gibi, ‘yuvayı dişi kuş yapar.’ Öncelikle siz bu rehavete kapılmamalısınız ki eşiniz de kapılmasın.
Haftada bir gece
Evlilikle beraber aşkın ve cinselliğin monoton bir hale dönüşmesinden endişe ediyorsanız, basit bir önerim var: Haftada bir gece kuralı. Evet, hepimiz yoğun çalışıyor, çok yoruluyoruz, hele çocuklar da işin içine girince 24 saat bile yetmiyor. Ama tüm bu bahaneleri bir kenara bırakın. Haftada bir geceyi sadece eşinizle kendinize ayırın. Çocukları bakıcıya bırakın, mümkünse telefonlarınızı bile kapatın. Sadece ikiniz olun, tıpkı ilk tanıştığınız zamanlardaki gibi. Dünya bir yana, siz ikiniz bir yana… Her hafta bu geceyi farklı kılacak şeyler yapın. Evde romantik bir yemek hazırlayabilir, bir geceliğine şehir dışına çıkabilir, hatta fantezileri seviyorsanız, bir barda rol yapma oyunu deneyerek yeni tanışmış gibi davranabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın, önemli olan her hafta bu geceyi sabırsızlıkla beklemeniz ve geceyi kesinlikle cinsellikle sonuçlandırmanız… Böylece aşkın ömrünü uzatabilirsiniz!