Erkeğin R Noktası: Keşif ve Anlamı

GÖRÜNTÜNÜN ÖNEMİ

Kadın ve erkek arasındaki psikolojik gerilim oldukça keskin, fakat burada fizyolojik boyut da büyük bir rol oynuyor. İlk buluşmada ve ilişkinin ilerleyen aşamalarında kişisel bakım her zaman önemlidir! Eğer istenmeyen tüyler ve bakımsız el, ayak görünümünüz varsa tebrikler! Muasır temizlik standartlarından geride kalan bir erkeğin arkasında el sallayabilirsiniz. Bakımlı olmak, hem partnerinizin ilgisini korumak hem de özsaygınızı yitirmemek için son derece önemlidir. Ancak bakımlı olmak ile ‘şatafat’ arasındaki çizgiyi doğru çizmeye dikkat etmelisiniz. Çünkü mükemmelliğe ulaşmaya çalışırken, eğer profesyonel değilsek, sosyal medya fenomenlerinden öğrendiğimiz makyaj teknikleri bizi “O palyaço benim…” durumuna sokabilir. Özellikle ilk buluşmalarda yaratılan izlenimin önemi nedeniyle, dikkatli bir görünüm seçmek önemlidir; aksi takdirde hatalı kontur uygulamaları ile karşılaşabileceğiniz ‘rezilliğin’ R’si, erkeğin zihninde geri vitese geçiş yapmanıza yol açabilir. Korseler, dolgulu sütyenler ve kadınların günlük rutinlerine yerleşmiş birçok hile, gizlediğimiz başka sırlarımızın da olduğunu gösteriyor. Ancak günü kurtarmak için yapılan her türlü güzellik illüzyonu, ‘gerçek sen’ olarak görünene kadar partnerinizi yanınızda tutabilir.

KİM KİME SAHİP OLMALI?

İlişkilerde kadınların, genellikle Sezen Aksu şarkılarına atıf yaparak hareket ettikleri söylenebilir. Minik Serçe birçok şarkısında benzer kadın prototipine vurgu yapar; tutkulu, inatçı ama gerektiğinde unutan! Edilgen ve etken kadın arasında bir denge olduğunu belirtmiştik. Ancak bir noktada şansı zorlamanın pek de faydası yok. Uzak durulması gereken şeylerin başında ısrarcı olmak gelir: Bir ilişkiye yeni adım atarken ‘Beni al, onu alma’ tavrını benimseyen kadınlar, erkekler tarafından itici bulunabilir. “Şüpheci yaklaşmak, kaybetme korkusuyla partnerin sosyal ilişkilerini kısıtlamak ve aşırı sorgulayıcı olmak ilişkiye zarar verebilir. Bağlanma sorunları olan bir erkeğin üzerine fazla düşmek, gitmemesi için aşırı sevgi göstermek her zaman çözüm olmayabilir” diyor Klinik Psikolog Kadıoğlu. Ayrıca fazla kıskançlığın özgüven sorunları ile ilişkili olduğunu ve bu durumun boğucu olabileceğini de belirtiyor. Erkeklerin geri vitese takıp uzaklaşmasının en büyük sebeplerinden biri, hayatlarına yeni aldıkları kadının diğer tüm kadınları hayatlarından çıkartacağı gerçeğidir. Erkekler, yalnızca bir kadını hayatlarında misafir etme sorumluluğunu hissettiklerinde, viteslerini ilerletebilirler. Bu noktada sakin olmak önemlidir.

ERKEKLERE SORDUK

“Bir kadınla ilk buluştuğumda, bu onun fiziksel özelliklerine olan ilgim olduğu anlamına gelir. Devamında karakterine ve yaşamındaki detaylara dikkat edebilirim. Örneğin, statü olarak benden yüksek veya zeki bir kadın olması beni rahatsız edebilir ve ikinci buluşma gerçekleşmeyebilir.” Aykut, 38, Mimar

“Bir kadına yaklaşırken oldukça titiz ve detaycıyım. İlişki sürecine girmeden önce yaptığım bazı ritüellerim bile var. Planlarımın ve heyecanlı bekleyişimin ardından hoşlandığım kadının kolay erişilebilir ve yönlendirilmesi kolay olması beni kaçmaya itiyor.” Metin, 27, Muhabir

“Hayatımda yalnızca iki kadın oldu ve her ikisi de eğer ben ayrılmasaydım evliliğe gidebilecek ilişkilerdi. Güzellik benim için bir seçim olamaz ama her iki ciddi ilişkimden uzaklaşma nedenim, dünya görüşü, yemek zevkleri ve genel kültür düzeyinin uzun vadede beklentilerimi karşılayamamasıydı.” Can, 32, Eczacı

“Tutarsız bir kadın gördüğümde oradan kaçma yolları ararım. Örneğin yeşil rengini sevmediğini söyleyip ertesi gün yeşil bir kazak giymesi bile benim için oldukça itici. Genelde ne istediğini bilmeyen ve özgün veya hazırcevap olmayan bir kadınla karşılaştığımda geri vitese takarım.” Korhan, 23, Öğrenci

Yazı: Simay Engür

İlişkilerde ‘G’ meselesinin önemli bir etkisi olduğu kesin. Uzun yıllardır ilişki uzmanları, cinsel terapistler ve biz kadınlar bu konuya odaklandık ve belirli bir noktaya ulaştık. Ancak şimdi yeni bir konu, erkeklerin ‘R’ noktasını keşfetmeyi bekliyor!

ARGODA SIKÇA KULLANILAN ‘GERİ VİTES’ KAVRAMI, BİR ERKEĞİN BİR KADINDAN HIZLA KAÇIŞINI İFADE ETMEK İÇİN KULLANILABİLİR. Farkında olmadan hissettiğimiz ani ayrılıkların arkasında, erkek arkadaşlarımızın ya da eşlerimizin R noktasına yaptığımız sert ve ritmik vuruşlar olabilir. Biz aşk dolu anlarda koşarken ortamı bir kaos haline çeviren erkekler de, elbette bizim etkimizle kaçış yolları aramaya başlıyor. Bu durum sadece yeni başlayan ilişkilerde değil, uzun süreli ilişkilere de aniden etki edebilir. Peki, biz ne yapmalıyız? Cevap basit: R noktasını bulmak!

ONUN PSİKOLOJİSİ, ONUN SEÇİMİ

Bir kadının G noktasını bulmak ne kadar zorsa, erkeğin R noktası hakkında da genel bir açıklama sağlamak o kadar zordur. Her bireyin soğuma nedeni ve kaçış hızı farklı olmasına rağmen, erkeklerin son aşamada bir anda geri vitese geçmelerinin mutlaka bir sebebi vardır. İlk kural, kendinizi suçlamaktan kaçınmaktır. Karşınızdaki kişi sizden uzaklaşırken, çoğu zaman bu durum sizinle değil onun psikolojisi ile ilgilidir. Klinik Psikolog Zeren Okçuoğlu Kadıoğlu; “Bazen kadınlar, kendi hatalarını sorgulasa da bu çoğu zaman, karşıdaki kişinin psikolojisine bağlıdır. Her ilişki bireyin dinamiklerini açığa çıkarabilir ve bunlardan bazıları kişiye zarar verebilir, bu da erkeğin ilişkiye devam edemeyeceğini hissetmesine neden olabilir” diyor.

GÜÇSÜZ CÜCE SENDROMU

Virginia Woolf, var olan belirsizliğin perdesini ‘Kendine Ait Bir Oda’ kitabında şöyle aralıyor: “Bütün bu yüzyıllar boyunca kadınlar, erkeği olduğundan iki kat büyük gösteren bir ayna işlevi gördüler. Hangi amaca hizmet ederlerse etsinler, var olan tüm şiddet veya kahramanlık eylemleri için aynalar gereklidir. Bu yüzden Napolyon ve Mussolini, kadınların erkeklerden daha aşağıda olduğuna bu denli ısrarcıdırlar; çünkü eğer kadınlar aşağıda olmasalardı, kendileri büyüyemezdi. Bu, erkeklerin kadınların onlara ihtiyaç duyduğu anlayışını da bir ölçüde açıklıyor.” Çoğu erkek için kadınlar bir ayna niteliğindedir. Eğer yansımalardan hoşlanmıyorlarsa, mevcut aynayı yok etme yöntemine başvururlar. Klinik Psikolog Kadıoğlu, erkeğin ani geri vitesinin nedenlerinden birini şu şekilde açıklıyor: “Çocukluktan beri öğrenilen bazı öğretiler, erkeğin kadınlardan statü olarak daha üstün olması gerektiğini düşündürüyor. Kadın-erkek arasındaki farklar son yıllarda azalmış olsa da; kendi statüsünün çok üzerinde bir kadınla ilişki kurmak bazı erkeklerde kaygı yaratıyor, bu da özgüven kaybına yol açabiliyor.” Yani, ataerkil normların aksine ne istediğini bilen ve güçlü bir kadın, karşısındaki erkeğe psikolojik olarak 7 Cüceler’den 8’inci olma hissini yaşatıyor. Sonuç olarak vites geriye alınıyor ve gaz basılıyor.

PASİF OLMA!

Erkeklerin her ilişkide iktidar peşinde koştuğu doğru fakat kadının edilgenliği bir süre sonra sıkıcı hale gelebilir. İlk akşam yemeğinde hangi boş masaya oturmanız gerektiğini bilmiyorsanız ya da sohbet sırasında sürekli ‘sen bilirsin’ diyorsanız, kolay lokma olarak algılanabilirsiniz. Bu tür sinyaller, erkeğin zihnindeki R noktasını harekete geçirebilir. Tamamen karşısındaki erkeğe göre hayatını düzenleyen; kendi doğruları olmayan; aşırı uyumlu ve sürekli kendini kurban edici bir pozisyonda olan kadınlar, bir yerden sonra erkeklere sıkıcı gelmeye başlar. Peki, ne yapmalıyız? Hayatta bazı prensiplere sahip olmalıyız. Erkekler, hamle yapmalarını gerektirmeyecek bir iktidardan hoşlanmıyorlar; daha çok sınırları belli olan bir ilişki yerine, prensiplerine sahip bir kadının direncini daha cazip bulabiliyorlar.