Aşk ve İlişkiler

Dişlerinizi Gösterin, Dişiliğinizi İfşa Edin

‘DİŞİYSEN SEKSİSİN’ İMAJINI KIRIN
Bir kadında dişil enerji yüksekse hangi sorunlar ortaya çıkabilir?
Kadınlar dişil enerjileri güçlü olduğunda tamamen duygularıyla hareket etmeye başlarlar. Şunu düşünmekte fayda var; hayatımızla ilgili bir karar alırken aşırı stresli, mutlu ya da üzgün olduğumuzda, kararımızdan pişman olma olasılığımız her zaman daha yüksektir. Dişil enerjinin yüksek olduğu dönemlerde bu duyguların etkisi altına giriliyor ve sonuç istenildiği gibi olmuyor. Dişil enerji özellikle karar alma süreçlerinde etkili oluyor.

Dengeyi sağlamak için neler yapmalı?

İlk olarak zihinsel süreçlerinizi anlamak önemlidir. Eril ve dişilin ne anlama geldiğini derinlemesine kavramak gereklidir. Bedensel anlamda yapılan bazı uygulamalar da mevcut. Yürüyüş, çok önemli çünkü hareket etmek gerekir. Hareketsizlik, yaşam enerjisini olumsuz etkiler. Yaşam enerjisi bozulduğunda, bir enerji diğerinden baskın hale gelir. Bunun dışında ruhsal çalışmalar da yapılmalıdır.

Dişiliğimizi sergilemekten neden bu kadar korkuyoruz? Bu alanda neden bu kadar güçlük çekiyoruz?

Bunlar toplumsal kodlarımızı yansıtır. Aslında bir koruma kalkanı oluşturuyoruz. Dişiliğimizi açığa çıkarmaktan kaçınıyoruz. Bazen kadınlar son derece seksi görünebilir; ancak bu, onların dişil oldukları anlamına gelmez. Belki de bu, erillikten kurtulma çabasıdır. Her gördüğünüz seksi kadın dişil değildir. Aksine, dişiliğini ve erilliğini dengeli kullanan bir kadın, çok saf ve yalın görünür. Anlaşılması zor mesajlar vermez. Kendini ‘ben kadınım’ diye bağıracak sembollerle ifade etmeye çalışmaz. Saçını, giyim tarzını, bedenini kabul etmiştir. Kendisiylen ilgili içsel çatışması sona ermiştir. Kendiyle olan çatışması sona ermişse, dış dünyaya barış ve sevgi dolu mesajlar verir. Dışa bu mesajları verdiğinizde, karşınıza da bu insanlar çıkacaktır. İçimi dengelersen, dışarıya da bu mesajı veririm.

Neden eril enerjinin başarı getirdiğine inanıyoruz?

Çok fazla kalıpla düşünmeye alıştık. Bugüne kadar kadınlar güçlü olmaları gerektiği düşüncesine ikna edildi. Güçlü olmanın yolunu da erkek gibi görünmekte buldular. Dış dünyaya baktığımızda erkeklerin daha başarılı gibi göründüğü algısı yüceliyor.
Kadının bu durumdan kurtulmak için ne yapması gerekiyor?
Erkekleri taklit etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, dişiliği göz ardı etmeye ya da değersiz kabul etmeye başladık. Oysa dişil, son derece özeldir ve yaşamın kaynağıdır. Erili bir kanal gibi düşünürsek, yaşam suyunun bu kanaldan akabilmesi için onun işlevini yerine getirmesi gerekir.

Dişilikten çok diş mi sergiliyoruz?

Kadın olmanın bir zayıflık olduğuna inanıyoruz ve bu nedenle kadınlığımızı gizlemek için diş göstermeye başladık. Kavga ettik, tartıştık, bağırdık çünkü tepki göstererek güçlü olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz. Oysa bir kadının diş göstermeye ihtiyacı yoktur; dişiliğini sergilediğinde, zaten ihtiyaç duyduğu şey gelecektir. Kavga etmeden, güç göstermeden başarabiliriz. Güçlü olma çabasını geride bırakmalıyız. Çünkü kadınlığın özünde, erkeği bile iyileştirebilecek bir güç vardır. Bu gücü hayatında aktif hale getirdiğinde, yaşam akmaya başlayacaktır.

Geçmişteki kadınlarda, örneğin annelerimizde daha mı fazla dişil enerji var?
Evet. Anadolu’da yaşayan kadınların bizim gibi inzivalara ihtiyacı yok. Kendimize üzülmeliyiz; çünkü onlar kadınlığını gerçekten dolu dolu yaşıyorlar.
Her iki enerji dengelendiğinde neler olur?
Öncelikle oyunlar oynanmaz. Örneğin, şu an kadınlar ilişki yaşadıklarında hemen stratejiler geliştirmeye başlıyorlar. Sevgilisi aradığında, “hemen açmayayım” diyorlar. Bu, aslında ‘kendime güvenmiyorum’ mesajıdır. Oyunlar oynarak erkeği elinde tutmaya çalışıyorlar. Kadın, kadın gibi davranmalı ve telefonu açmalıdır; çünkü açmak istiyordur. Eril ve dişil dengede olduğunda, kadın telefonu açar ve konuşma şekliyle o adamı tekrar aramak için yanar. Kadın adama bakar ve “Bu adam benim erkeğim olacak” der. Kadında olmayan, erkekte vardır; erkekte olmayan da kadında vardır. İlişki, bu yüzden başlar; “Bende olmayanı senden istiyorum, sen de olmayanı bana sun” dediğinizde ilişki başlar.

GÖKYÜZÜNÜ GÖREMEYEN KADINLAR
Düzenli olarak ‘Tanrıça İnzivaları’ adıyla çalışmalar yürütüyorsunuz. Bu inzivalar nasıl ortaya çıktı?
Bu projeye bir toplantı sırasında “Neden kadına hizmet etmiyoruz?” sorusuyla başladık. Kadının sorunu ne? Aslında kadın olamamak. Kendi özüyle bir ve bütün olamamak. Korkularla yaşamak. Kadınlar neden korkar? Yalnız kalmaktan, terk edilmekten, aldatılmaktan, yetersiz olmaktan… Bu korkularla ne kadar yaşanabilir ki? Sonunda, bu korkulara dayanamadığımız bir an gelir ve beden alarm vermeye başlar. Çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. Aslında o sırada vücut, “Kendin ol ve kadın ol” demektedir. Kadın, yaşam enerjisini bedeninde aktive ettiğinde her hücre iyileşme gösterir. Ancak kadınlar kendilerini küçücük bir kibrit kutusuna hapseder ve yaşamlarını sınırlı görürler. Bu durum ise tüm hayatlarına mal olur. Bu yüzden kadınların kendilerini aşabilmeleri ve bu kibrit kutusundan çıkabilmeleri için inzivalar ortaya çıktı.

Neler yaşanıyor orada?
İnzivaya katılan kadınlar, iki gün boyunca her şeyden uzaklaşır. Katılımcı sayımız 10 kişiyi geçmez çünkü bu inzivalarda her ruha temas etmek gerekir. Hep birlikte ruhsal çalışmalar yapıyoruz. İnzivadan bir ay sonra katılımcılarla özel bir seans gerçekleştiriyoruz çünkü uyguladığımız şeyleri kontrol etmek istiyorum. Bu seansta, zorlandıkları durumları ele alıyor ve nelerin değiştiğini bulmaya çalışıyoruz.

Daha çok kimler katılmak istiyor?
Genellikle plaza kadınları… Ben bu kadınlara ‘Gökyüzünü Görmeyen Kadınlar’ diyorum. Yaşamı unutmuş, bilgisayar ve cep telefonunu adeta bir organ haline getirmiş kadınlar katılıyor.

YATAKTAKİ DİŞİ
Dişil enerji yatakta nasıl yansır?
İnsanların yanıldığı şey, dişil enerji aktive olduğunda yatakta ilginç deneyimler yaşayacaklarını düşünmeleridir. Sevişmek özel bir durumdur. Aşkı saf bir şekilde aktarmanın en güzel yoludur. Asıl olan sevişmektir. Boşalmak için sevişilmez. Önce sevişilecek; iki beden birbiriyle uyum sağlamalı ki, kadın kendini kadın olarak, erkek de erkek olarak hissedebilsin. Evrende bütünleşmek gibidir. Dişil olmanın seksi olmakla ilgisi yok; bunun anlaşılması lazım. Dişil olmak, kendin gibi olmaktır. Seksi görünmeye çalışan bir kadının aslında erili yüksektir. Çünkü seksi görünürse karşısındakini cezbetmeyi düşünür. Dişiliği dengede olan kadın, olduğu gibidir. Sade ve saftır; ama son derece çekicidir.
Erkek, kadının dişil enerjisini nasıl besleyebilir?
Cinsel ilişki burada çok önemlidir. Erkeğin cinsel ilişki sırasında güçlü olması gerekir. Boşalma kaygısı olmadan, kadını doyurmaya odaklanmalıdır. Bu şekilde davrandığında, kadının dişil enerjisi aktive olur ve bedeninde dolaşmaya başlar. Erkek yatakta ne kadar güçlü olursa, kadın o kadar aktifleşir. Erkeğin aynı zamanda kadından enerji almaya ihtiyacı vardır. Yazı: Nilgün Yıldız/Pozitif

Biri hakkında ‘dişil enerjisi çok yüksek’ denildiğinde aklınıza ilk ne gelir? Genellikle seksi giyimli, bir ortama girdiğinde tüm dikkatleri çekecek kadar cesur ve havalı bir kadın değil mi? Bu nedenle birçok kadın, dişil enerjisinin yüksek olmasının kötü bir imaj oluşturduğunu düşünmektedir. Oysa dişil ve eril enerjiler, düşünüldüğünün aksine sadece seksi ya da erkeksi olmak anlamına gelmiyor. Hem erkekte hem kadında bir arada bulunan bu iki enerji, cinsiyetten bağımsızdır. Öncelikle bunun ayrımını yapmak gerekir. Bu iki enerjinin dengeli olması, dengeli bir yaşam için şarttır. Neden mi? Bu sorunun cevabını Spiritüel Yaşam Uzmanı Gülden Üner verdi.

Dişil ve eril enerji neden dengede olmalıdır?
Aslında dişil enerji denilen kavramı sağ beynimiz gibi düşünebiliriz. Eril enerji ise sol beynimizin etkin olduğu bir enerji alanıdır. Normal yaşamımızda her iki beynimizi de kullandığımıza göre, hem kadında hem erkekte bu iki enerji vardır. Sağ ve sol beyin açısından bakacak olursak; sağ beynimiz daha yaratıcı, duygusal, şefkat, merhamet ve sevgi gibi duyguları yaşadığımız kısımdır. Sol beynimiz ise analitik, mantıklı düşünce ve programlama yapan tarafımızdır. İkisi birbiriyle tek bir bedende dengeli çalıştığında, eril ve dişil enerji de dengede olur.

Peki ya enerjiler dengesiz olduğunda?
Bir kadının eril enerjisi yüksek olduğunda, dişil enerjiyi bastırmış olur. Etrafımızda erkeksi kadınlarla doluyuz. Çünkü kadınlar güçlü olmayı öğreniyor; bu da onlara dayatıldığı için. “Mutlaka oku, kendi paranı kazan” gibi ifadelerle büyüdüler. Ayaklarının üzerinde durma hikayesini ‘erili yükseltme’ olarak anladık. Bu durumda ne yaptık? Dişil olan her şeyi göz ardı etme ve bastırma eğilimine girdik. Fakat kadın ya da erkek fark etmez, bu durum hem bedensel hem ruhsal olarak huzursuz hissetmemize neden oluyor. Bu nedenle her iki enerjinin dengesi son derece önemlidir. Erkekte de aynı şekilde olmalıdır.

Eril tarafı yüksek olan kadınları nasıl tanırız?
Eril tarafı yüksek olan kadınlar, genellikle daha sert bir görünüm sergiler. Konuşmalarında, davranışlarında ve beden dilindeki hareketlerinde sert tavırlar görebilirsiniz. Erkeklerde dişil taraf yüksek olduğunda ise daha yumuşak kalıyorlar. Ancak bu yumuşaklık eşcinsellik bağlamında düşünülmemelidir. Bu erkekler olaylara daha duygusal tepkiler verir. Çünkü erkeğin dişili yüksekse, duygusal hareket eder. Hareketleri yavaş ve içine kapalı olabilir.