Çiftlerin Sekssiz Evlilik Yaşamasının 10 Yaygın Nedeni

Birçok çift, evlilikleri süresince cinsellikten uzak dönemler geçirebilir. Psikolog ve seks terapisti Shannon Chavez, çiftlerin bu kuraklık dönemini yaşamasının “yaygın bir durum” olduğunu belirtmektedir. Ancak, cinsellikten uzak evlilikler hâlâ tabu bir konu olarak görülüyor.

Zamanla, eşler birbirlerini cinsel partnerlerden ziyade oda arkadaşları gibi hissetmeye başlayabilir. Bu durum, cinsellikten uzak olmanın daha fazla cinselliği engellediği ve cinsel ilişki kurma düşüncesini daha tuhaf veya korkutucu hale getirdiği bir döngüye yol açabilir.

Eğer bir cinsel çıkmazda sıkıştıysanız veya sekssiz bir evliliğe yöneldiğinizi düşünüyorsanız, yalnız olmadığınızı bilin. Seks terapistlerinden, kendi ilişkinizde dikkat etmeniz gereken hususları öğrenmek için sekssiz evliliklerin ortak nedenlerini paylaşmalarını istedik.

SEKSSİZ EVLİLİKLERİN 10 YAYGIN NEDENİ

1. Seks hakkında konuşamıyorsunuz

İlişkilerde iletişim büyük bir gerekliliktir, özellikle cinsellik gibi daha samimi konularda. Fantezileriniz, arzularınız ve güvensizlikleriniz hakkında konuşmak bazı kişiler için zorlayıcı olabilir. Ancak bu önemli diyalogları gerçekleştirmenizi engellemesine izin vermemelisiniz: Ne kadar açık olursanız, bu konuşmalar o kadar kolay hale gelecektir.

Chavez, “Seks hakkında konuşmayan çiftler, birbirlerinden uzaklaşır ve cinsel ilişkilerinde istedikleri ve ihtiyaç duydukları şeylerle olan bağlarını kaybederler,” diyor.

2. Aşırı stres altındasınız

Stresliyken aklınızda cinsellik pek yer almayabilir. Bitmek bilmeyen ev kredileri veya çocuklarla ilgilenmek gibi durumlardan dolayı yoğun bir şekilde meşgul olabilirsiniz. Kronik stres, vücuttaki kortizol hormonunun yüksek seviyelere ulaşmasına neden olabilir ve bu da cinsel isteği etkileyebilir.

Cinsiyet ve Cinsellik Terapisi Kolektifi’nde çalışan seks terapisti ve direktörü Jesse Kahn, “Çocuklar, iş veya finansla ilgili stres, cinsel isteği azaltmada, seks yapma arzusunu etkileyerek enerji ve zaman kısıtlamasına yol açabilir,” diyor.

Chavez, aşırı stresli veya yorgun olmanın seksin “bir zevk aktivitesinden ziyade bir zorunluluk” gibi hissettirebileceğini de ekliyor.

3. Libidolarınız uyuşmuyor

Bir ilişkinin cinsel dürtüsü zamanla dalgalanabilir; bu, sizin ve partnerinizin cinsel isteklerinde her zaman aynı noktada olmayabileceğiniz (veya hiç olmayabileceğiniz) anlamına gelir. Ancak, farklı arzu seviyeleri hakkında açıkça konuşabilir ve ikinize uygun bir uzlaşmaya varabilirseniz, libidolar arasındaki uyumsuzluk önemli bir sorun olmaz.

Fakat buna dikkat edilmezse, gerginlik yaşanabilir ve cinsellikten uzak dönemlere yol açabilir. Genellikle, daha yüksek libidolu partner reddedildiğinde bir kayıptaymış gibi hisseder ve sonunda teklif etmeyi bırakabilir. Düşük libidoya sahip partner, tüm istekler yüzünden baskı altında hissedebilir ya da partnerinin ihtiyaçlarını karşılayamayacağı düşüncesiyle yetersiz hissedebilir.

4. Ruh sağlığı sorunlarıyla başa çıkıyorsunuz

Fiziksel sağlık sorunları bir kişinin cinsel isteğini veya cinsel ilişkiye girme yeteneğini etkileyebilir; ancak depresyon, anksiyete, geçmişte yaşanan cinsel travmalar ve diğer ruhsal sağlık sorunları da bu durumu etkileyebilmekte. Bazı ilaçlar da cinsel işlev bozukluğuna yol açabilir.

Chavez, “Bu problemler, bağlanma arzusunu ve ihtiyaçlarını etkileyebilir,” diyor. “Düşük özsaygı ve beden imajıyla ilgili sorunlar gibi endişeler bunlar arasında yer alıyor. Bu tür endişelerle mücadele ediyorsanız, partnerle cinsel olma isteğinizi azaltabilir.”

5. İlişkinizde zorlu bir dönemdesiniz

Siz ve eşiniz çok sık tartışıyorsanız, sadakatsizlik endişeleri yaşanıyorsa veya birbirinize daha uzak hissediyorsanız, bu durum sorunları yatak odasına taşıyabilir.

Chavez, “İlişki sorunları öfkeye, hayal kırıklığına, incinmeye ya da ihanete neden olabilir ve bu da cinsel isteksizlik yaratabilir,” diyor. “Bu sorunların bazıları asla çözüme kavuşmaz veya çözüldüklerinde, dışlanmışlık hissine veya daha fazla incinmeye yol açabilir.”

Seks terapisti Gracie Landes, bazı çiftlerin kızgın olduklarında seks yapabileceğini ancak bunun çoğu için geçerli olmadığını belirtiyor.

6. Birbirinizi eleştiriyorsunuz

İlişki araştırmacısı John Gottman’a göre eleştiri, boşanmanın en büyük nedenlerinden biridir. Eleştirinin, eşinize tavsiyede bulunmaktan veya yapıcı bir şekilde bir sorun dile getirmekten farklı olduğunu unutmamalısınız. Kırıcı sözler bir saldırı gibi algılanabilir ve yatak odasında da anlaşmazlığa yol açabilir, diyor seks terapisti Stephen Snyder.

“İlişkiler, kabul üzerine gelişir,” diyor “Love Worth Making” kitabının yazarı Snyder. “Özellikle cinsel ilişkilerde… Çünkü cinsel kimliğiniz genellikle olgunlaşmamış ve kolayca incinir. Partnerinizi eleştirmek veya onların eleştirdiğini hissetmek, cinsel ilişkiniz için çok olumsuz bir etkendir. Bunlardan her ne pahasına olursa olsun kaçının.”

7. Seks hakkında gerçekçi olmayan beklentilere sahipsiniz

Bazen cinsellik muhteşem bir deneyimdir; bazen ise sadece sıradandır. Her cinsel deneyimin her zaman olağanüstü olmasını beklemek, hayal kırıklığına neden olabilir ve bu da denemekten dahi alıkoyabilir.

Chavez, “Cinsellikle ilgili gerçekçi olmayan beklentiler, üzerinize baskı oluşturabilir ve bu da cinselliğe odaklanan bir performans algısına yol açabilir,” diyor. “Bunun sonucunda, cinsellikle ilgili bir performans hedeflerine yönelik bir odaklanma doğar; bu da düşük arzuya ve cinsel kaçınmaya neden olur.”

8. Performans kaygısı yaşıyorsunuz

Yeterli performans gösterememek (erektil disfonksiyon veya orgazm olamamak) korkusu, cinsellik ile ilgili o kadar fazla kaygıya neden olabilir ki bazı çiftler bu konuda pes etmeyi daha kolay bulabilirler.

Kahn, “Cinsel kaygı ve cinsel işlev sorunları hakkında düşünmek ve konuşmak zorlayıcı ve utandırıcı olabilir; fakat her ikisinde de yol almanın ve seks yapmaya devam etmenin birçok yolu vardır,” diyor. “Sessizlik utanç uyandırır; utanç da kaygıyı pekiştirir.”

9. İlişkide yenilik denemekten çekiniyorsunuz

Landes’e göre, “tekneyi sallama korkusu” bazen cinsel yaşamda donukluğa yol açar. Bir partner, rutinden çıkmak için yeni şeyler denemeyi önerebilir; fakat diğeri bunun karşısındaki tepkisinden endişe edebilir.

Landes, “Uzun dönemli ilişkilerde insanlar rutine girebilir ve partnerlerinin bunun hoşlanmayacağını ya da üzülmesini istemedikleri için yeni şeyler denemekten çekinebilirler,” diyor. “Risk alma korkusu, cinsel ilişkinin enerjisini emebilir.”

10. Birbirinizden bıktınız

İlişkinin başlangıcında cinsellik yeni ve heyecan verici olduğundan, zamanla çiftler aynı rutine alışabilir ve bu da cinsel isteksizliğe sebep olabilir. Ancak Kahn, cinselliğinizin (ve partnerinizin cinselliğinin) daima değiştiğini ve her zaman keşfe açık yeni unsurlar bulunduğunu hatırlatıyor.

Kahn, “Merak etmeyi bıraktığımızda, büyümeye açık olmadığımızda ve varsayımlarda bulunduğumuzda, seks sıradanlaşabilir,” diyor. “Erotizme yeniden odaklanmayı deneyin ve neyin sizi etkilediğini, neyin hoşlandığınızı ve neyin sizi arzuluyor hissettirdiğini sorgulayın. Cinsel yaşamınıza merakı, heyecanı ve oyun oynamayı artırmanın yollarını aramak, katı bir alışkanlığı değiştirebilir.”