Birini kavramak için neler yapılmalı?
Kişilik gelişimimizi etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır ve bu faktörleri anlamak, hem kendimizi hem de başkalarını daha iyi kavramamıza yardımcı olabilir.
Northwestern Üniversitesi’nde kişilik psikolojisi profesörü olan Dan P. McAdams, yayımladığı “Birini Bildiğimizde Neyi Biliriz?” (What Do We Know When We Know a Person?) başlıklı makalesinde kişilikleri anlamak için üç kademeli bir yaklaşım sunmaktadır. McAdams’a göre, bu üç aşamayı kavramak, bir kişiyi ya da kendimizi anlamanın üç temel adımını içermektedir.
1. Kişilik özelliklerini çözümlemek
Kişilik özellikleri, bireylerin genel eğilimlerini ve dış dünyayla olan etkileşimlerini tanımlamaktadır. Profesör Dan P. McAdams’ın belirttiği gibi, bu özellikler, ‘Büyük Beş’ modeli çerçevesinde incelenir: Açıklık, sorumluluk, dışadönüklük, uyumluluk ve nevrotizm. Bu beş özellik, bir kişinin sosyal davranışlarını, yaşamına dair tutumunu ve farklı durumlara gösterdiği tepkileri anlama konusunda bize yardımcı olur.
Kişilik özellikleri, bireylerin düşünme, hissetme ve davranma biçimlerini gösterir. Örneğin, yüksek dışadönüklük puanına sahip bir kişi sosyal etkileşimlerden hoşlanırken, yüksek nevrotizm puanına sahip bir birey, stres ve kaygı gibi durumlara daha duyarlı olabilir. Bu özellikler, bireylerin günlük hayattaki olaylarla başa çıkışlarını ve çevreleriyle olan etkileşimlerini anlamamızda kritik bir rol oynamaktadır.
Anlayışımızı derinleştirmek adına, McAdams’ın önerdiği gibi, kişilik özelliklerini yalnızca statik unsurlar olarak görmek değil, bireylerin yaşam süreçleri ve deneyimleri ışığında gelişen dinamik yapılar olarak ele almak önemlidir. Bu, bireyleri daha kapsamlı bir şekilde kavrayabilmemizi ve davranışlarını daha iyi yorumlayabilmemizi sağlar.
2. Yaşam öyküsünü analiz etmek
Profesör Dan P. McAdams’ın önerdiği ikinci aşama, kişisel tarihlerin ve yaşam hikayelerinin anlaşılması ile ilgilidir. Bu adım, bireylerin geçmişteki deneyimlerini ve bu deneyimlerin mevcut kimliklerini nasıl şekillendirdiğini incelemeyi içerir. Her kişinin yaşam hikayesi, kişiliğinin gelişiminde büyük bir rol oynamaktadır. Bu hikayeler, bireylerin yaşadığı önemli olayları, yaşam dönemlerini ve bu deneyimlerden nasıl etkilendiklerini kapsar.
Yaşam hikayeleri, bireylerin kendilerini nasıl anladıkları ve dünyayla nasıl etkileşimde bulunduklarını anlamamızda kritik bir öneme sahiptir. Her bireyin benzersiz yaşam deneyimleri, kişiliklerinin daha derin katmanlarını ortaya çıkarır. Bu hikayeler, insanların değerleri, inançları ve motivasyonları hakkında önemli bilgiler sağlar.
McAdams, bu adımın kişilikleri anlama açısından önemli olduğunu belirtmektedir çünkü bireylerin geçmişte yaşadıkları deneyimler ve yaşam hikayeleri, gelecekteki davranışlarını ve kararlarını etkileyebilir. Bu bağlamda, bireylerin yaşam hikayelerini anlamak, onların kişiliklerini ve davranışlarını daha kapsamlı bir şekilde kavramamıza olanak tanır. Bu yaklaşım, kişilikleri daha bütünsel bir bakış açısıyla ele almayı ve bireylerin yaşam boyu gelişimini daha iyi anlamayı sağlar.
3. İnançları ve değerleri kavramak
Profesör Dan P. McAdams’ın üçüncü adımı, insanların kişisel inançları ve değerleri hakkında derinlemesine düşünmeyi içerir. Bu aşamada, bireylerin yaşam hikayeleri ve kişilik özelliklerinin ötesinde, temel değerleri, inançları ve dünya görüşleri irdelenir. Bu unsurlar, bireylerin davranışlarını, kararlarını ve hayata bakış açılarını şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır.
Bu aşamada, insanların kendilerini ve dünyayı nasıl gördükleri, sahip oldukları değerler ve bu değerlerin günlük yaşamları üzerindeki etkisi incelenir. Bu değerler ve inançlar, bireylerin yaşam hikayeleriyle ve kişilik özellikleriyle etkileşim halindedir ve bu üç boyut, bireyin kimliği üzerine aydınlatıcı bilgiler sunar.
McAdams, bu adımın önemini, kişilikleri daha kapsamlı ve derinlemesine anlama yolunu açması olarak vurgular. Bireylerin inançları ve değerleri, yaşam kararları ve ilişkilerindeki tercihleri üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, kişilikleri tam anlamıyla kavrayabilmek için bu üçüncü boyutun da dikkate alınması gerektiğini belirtmektedir.