Aşk ve İlişkiler

Ayrılma isteğinizi keşfetmek için kendinize sormanız gereken 5 soru

Ayrılıklar çoğu zaman sessiz bir fısıltıyla başlar. İlk duyduğunuzda göz ardı edersiniz; kendinize “Durum o kadar kötü değil” dersiniz, ardından “Belki her şey düzelir” diye ümitlenir ve “Sorun bende, dayanmalıyım” diyerek kendinizi oyalarsınız. Ama zamanla, iç sesiniz bir türlü susmaz.

Artık mesajlara eski hızla yanıt vermiyor, buluşmalarda heyecan hissetmiyor ve tartışmalarda “Bunu neden yapıyorum ki?” sorusunu sürekli kendinize soruyorsanız, onunla vakit geçirmek yerine yalnız kalmayı tercih ediyorsanız… İşte o anda aklınıza düşen o meşhur soru: Bu ilişki gerçekten devam etmeli mi?

Gitme vakti mi? Bunu anlamak için kendinize mutlaka sormanız gereken 5 soru

Bazen cevaplar net olur ve yapılacak tek bir şey vardır. Ancak bazı ilişkilerde, eğer kalbiniz ve mantığınız birbirine karışmışsa, daha net sorulara ihtiyacınız olacaktır. Bazen ayrılmanız gerektiğini biliyor olsanız bile, kendinizi çıkmazda hissedebilirsiniz.

Bu durumda, kendinize acilen sormanız gereken beş soru var. Eğer cevaplarınız “Evet” olmaktan çok uzaksa, belki de gitme zamanıdır.

ayrılık zamanını nasıl anlarsınız
Pexels

1. Bu ilişkide kendimi mutlu ve hafif hissediyor muyum?

Bir ilişki bulunduğunuz yeri kolaylaştırmalı, yük olmamalı. Sizi eksik veya yanlış hissettirmemelidir. Kendinizi rahat hissetmelisiniz, tıpkı favori kotunuz gibi; giydiğiniz an tam oturmalı, nefes alabiliyor olmalı ve sizi siz gibi hissettirmelidir! Eğer ilişkiniz ağır hissediliyorsa, sürekli stres altında ya da kendinizi bir savaşın ortasında buluyorsanız, bu ilişki gerçekten bir ilişki mi?

Bunu kendinize sorun: Partnerinizle vakit geçirmek zorunda mısınız, yoksa bunu gerçekten istiyor musunuz? Mesajlarınıza bakarken heyecanlanıyor musunuz, yoksa bu bir yük gibi mi geliyor?

2. Tartışmalarımız çözüme mi ulaşmakta, yoksa tekrara mı düşüyoruz?

Her ilişkide tartışmalar kaçınılmazdır, bu tartışmalar çoğu zaman ilişkinin gelişimine katkı sağlar. Ancak sağlıklı ilişkilerde bu tartışmalar bir çözüme varmalıdır. Eğer sürekli aynı sorunlar etrafında konuşuyor ama bir sonuç almıyorsanız, bu bir döngüye girdiğinizi gösterir. Ve bir spoiler: Bu döngüler nadiren kırılır.

Eğer bir tartışmanın sonunda anlayış almak yerine daha çok yoruluyorsanız, demek ki bu ilişki sizin büyümenize yardımcı olmuyor. Belki de yeniden bir yol çizmenin vakti gelmiştir.

3. Birlikteyken kendimi olduğu gibi ifade edebiliyor muyum?

Bir ilişki, kendinizi olduğunuz gibi ifade edebileceğiniz bir alan yaratmalıdır. Partnerinizin yanında “fazla duygusal, fazla hassas, fazla yoğun” hissetme durumunuz var mı? Yoksa bazen kendinizi bir role bürünmüş gibi mi hissediyorsunuz?

Eğer partneriniz yanında tam olarak siz kabul edilmiyorsanız ve sürekli “daha az konuşmalıyım, daha az ilgi göstermeliyim” diye düşünüyorsanız, zamanla kendinizi kaybedebilirsiniz. En büyük uyarı işareti: Kendiniz gibi hissetmediğiniz bir ilişkide ne işiniz var?

4. İlişkide daha çok veren taraf ben miyim?

İlişkide daha çok veren taraf ben miyim?
Pexels

Her ilişkide inişler ve çıkışlar yaşanır; bir tarafın daha fazla çaba sarf ettiği dönemler de olur. Ancak eğer sürekli olarak tek taraflı bir mücadele içindeyseniz, sürekli siz anlayışa sahip, sürekli siz telafi eden, sürekli siz affeden kişi olduysanız, artık o ilişki değil, bir görev haline gelmiştir. Alma-verme dengesi bozulmuştur.

Bazen kendimize yalan söyleriz: “Ama sevgi fedakarlıktır.” Hayır. Sevgi paylaşmaktır. İki tarafın eşit katkıda bulunduğu bir alışveriştir. Eğer bir ilişkide sürekli yorgunluk hissediyorsanız, belki de bu ilişkide köprülerinizi çekme zamanıdır.

5. Onsuz bir hayat düşününce rahatlıyor muyum?

En büyük test burada. Bir dakikalığına her şeyi bir kenara bırakın. Onsuz bir hayatı hayal edin. Aklınıza ne geliyor? Eğer hissettiğiniz ilk şey rahatlama, huzur veya özgürlükse, bu ilişkideki sürecin sona erdiğini gösterir.

Elbette ayrılmak her zaman kolay olmayabilir. Ancak bazen en zor kararlar, en büyük özgürlükleri getirebilir. Eğer bu soruların cevapları içinizde “Sanırım sona ermeli” dedirtiyorsa, bu düşünceyi daha fazla ertelemenin bir anlamı yoktur.

Kapak: Pexels