Ayrılık Acısını Aşmanın 10 Etkili Yolu
Evet, biliyoruz ki çoğumuzun yaşadığı kalp kırıklığı, 1’den 10’a kadar bir acı ölçeğinde kesinlikle en üst seviyededir. Eğer şu an o noktadaysanız ve kalp kırıklığını aşmanın yollarını merak ediyorsanız, size iyi haberler vermek istiyoruz: Yaşayacaksınız! Hem de eskisinden daha güçlü ve bilgili bir şekilde. Bunu sağlamak için yapmanız gereken tek şey, kendi benliğiniz üzerinde çalışmak! Zihninizin nasıl işlediğini ve daha iyi nasıl çalışabileceğinizi anladığınızda, ayrılık sonrası öz disiplininizi sağladığınızda, özgüveninizi de kazanacaksınız! Peki, ayrılık acısını nasıl atlatabilirsiniz? İşte bu acıyı hızlı bir şekilde aşmanın 10 yolu…
Hemen “arkadaş olmayı” düşünmekten vazgeçin
Siz bir çifttiniz, ama şu an değilsiniz. Onunla hala iletişimde kalmak ve rutininizin bir parçası olarak devam etmesini istemek doğal; fakat kalp kırıklığının bu kadar acı verici olmasının bilimsel bir nedeni var: Partnerinizden aldığınız “iyi hissetme” hormonları birden yok oldu. İletişimin kesin bir kuralı yoktur, ama “Birkaç dakika konuşabilir miyiz? Zor zamanlar geçiriyorum.” gibi masum sohbetlerin alışkanlık haline gelmemesi önemlidir. Bu nedenle, bir süre için “arkadaşlık” rolünü oynamayı bırakabilirsiniz, özellikle eski sevgilinize geri dönmek istiyorsanız. Eğer arkadaş arıyorsanız, gerçek arkadaşlarınıza ulaşın. Eminiz, size üzücü bir aşktan daha iyi geleceklerdir.
Sosyal medyadan bir süre uzaklaşın
Sosyal medya her zaman göründüğü gibi değildir ve yanıltıcı olabilir. Henüz hazır olmadan tanışma uygulamaları indirmek, size daha fazla zarar verebilir. Ruh ve akıl sağlığınızı korumak adına hesaplarınızı bir süre rafa kaldırın ve yaptıklarınızı internette fazla paylaşmaktan kaçının. Sizi üzen kişileri ve durumları takipten çıkarın; sinirlenmenize sebep olabilecek şeyleri önceden engellemeye çalışın. Ancak eğlenceli ve basit şeyler arıyorsanız, karşıdaki kişiye dürüst olun; belki de zedelenmiş egonuz size sağlıklı bir özgüven artışı sağlayabilir.
Kendinize bir mutluluk çemberi oluşturun
Nasıl mı? Sevdiklerinizle bir araya gelerek! Gerçekten değer verdiğiniz birkaç kişiyi arayın ve başınıza gelenler hakkında konuşun. Birçok insan sizi seviyor ve desteklemek istiyor ama çoğu zaman bunu nasıl yapacaklarını bilemiyorlar. Bağlantı kurmak zor olabilir ama bu duygu gelişiminiz için oldukça önemlidir. Onlara ne kadar üzgün olduğunuzu söyleyin, omuzlarına ağlayın veya birlikte gülün. Acınız zamanla azalacak ve çevrenizdeki insanlar için minnettar olmaya başlayacaksınız.
Onunla kendinizi karşılaştırmayın
Bir noktadan sonra ya o ya da siz yeni insanlarla tanışmaya başlayacaksınız. Durumu daha sakin bir şekilde karşılamaya çalışın. Ayrılığı içselleştirmeyin. “Ben yeterince iyi değilim, bende bir sorun var” düşüncelerinden kaçının; sorunu ilişkinin kendisine yerleştirin. Örneğin, ilişkinizdeki tüm sorunların bir listesini yapın. Böylece, karşılaştığınız gerçeği unutmadan kıyaslama yapmaktan vazgeçebilir, durumu hızlıca kabullenebilir ve hak ettiğiniz gibi daha iyi bir partner bulabilirsiniz.
Kendi değerinizi kendinize hatırlatın
Ayrılığın hayatınızda boşluklar yaratacağını kabul edin. Bu boşlukları doldurup keşfetmeniz gereken yeni ve eski ilgi alanlarınız var. Açık havada keyif aldığınızı ancak eski sevgilinizin sevmediğini hatırlayın; bu nedenle birlikteyken hafta sonu yürüyüş alışkanlığı azalmış olabilir. Artık bekar olduğunuz için, bu ilgi alanıyla yeniden bağlantı kurmak için bolca zamanınız var! Yeni bir spor salonuna katılmak, seramik kursuna yazılmak veya arkadaşlarınızla bir gezi planlamak gibi adımlar atarak hayatınızdaki ilerlemeyi destekleyin.
Önemli olan, kendinize şunu sormanız: “Neye ihtiyacım var?” Bu belki bir salata, belki sıcak bir banyo, belki bir arkadaşla telefon görüşmesi olabilir. Reddedilme ve azalan öz-değer duygularının aşırı ya da eksik yeme veya madde bağımlılığı gibi sağlıksız tepkileri tetikleyebileceğini ve depresyona yol açabileceğini unutmayın.
Kendi değerinizi kendinize hatırlatın. İçten söylediğinizde sizi çok etkilemiyor mu? O halde aynanın karşısına geçin ve yüksek sesle “Ben değerliyim, ben değerliyim, ben değerliyim” diye haykırın. İşte şimdi oldu…
Acınızı başka bir forma dönüştürün
İyileşme sürecinizi ilişkinizin süresiyle karşılaştırmayın. Henüz başlayamamış bir ilişki bile büyük bir kalp kırıklığına sebep olabilir. Sizin geçirdiğiniz kısa süre, bir başkasının iki yılına denk gelebilir. Bu nedenle, kendinize bu kadar süren bir ilişki için neden bu kadar yıkıldığınızı sorgulamayın. Eski sevgilinizi unutmanın değişken faktörlere bağlı olduğunu unutmayın. Ancak ne kadar acı çekerseniz çekin, “bunun da geçeceğine” inanmaya çalışın ve bir gün, gerçekten doğru olan özel biriyle tanışacağınıza inanın.
Fiziksel olarak aktif kalın
Terlemek, acı çekerken yapmayı istemeyeceğiniz en son şey olabilir. Ancak güvenin bize, ayrılık filmlerini izlemekten çok daha faydalı olacaktır. Egzersiz sırasında üretilen endorfinler, ayrılık sonrası yoksunluk belirtilerine yardımcı olacak ve kendinize olan güveninizi artıracaktır.
Koşu bandında koşmak size hitap etmiyorsa, en azından yoga veya meditasyon gibi hafif hareket aktivitelerini deneyin. Egzersiz, vücudunuzda biriken üzüntü ve yas gibi duyguları serbest bırakmanıza yardımcı olacaktır. Nefes teknikleri içeren yoga ve meditasyon, vücudunuzda depoladığınız stresi hafifletmeye yardımcı olabilir.
Olanları ve kişileri affedin
Evet, affetmenin zor olduğunu biliyoruz, özellikle de çok acı çektiyseniz. Affetmek, ayrılığın üstesinden gelmenin çok kritik bir parçasıdır. Birini affetmek için, yaptıklarının doğru olduğuna inanma zorunluluğunuz yoktur. Öfkenizin bir zamanı ve yeri vardır; ama bu duygulara farklı bir perspektiften yaklaşacağımız bir nokta olmalı ki yaşananları bırakabilelim. Affetmenin amacı, sizi öfkenin duygusal yükünden kurtarmaktır. Onları ve kendinizi affederek acınızı, öfkenizi ve yaralarınızı serbest bırakın.
Eski sevgilinizi başkalarına kötülemeyin
Bazen haftalar ya da aylar sonra bile duygularınız ilk günkü gibi hissedilebilir ve en iyi arkadaşlarınızla bu konuda konuşmak iyi gelebilir. Ancak paylaştıklarınızın ne olduğu önemlidir. Özellikle acı çekiyorsanız, eski sevgiliniz hakkında kötü sözler sarf etme isteği duyabilirsiniz. Olumsuz sözler, yüzeysel nedenlerden derin duygusal yaralara kadar yol açabilir. Bu nedenle, önceliğiniz iyi hissettiğiniz şeyleri paylaşmaya odaklanmak olmalıdır. Hayatınızdaki olumlu şeyler, hayalleriniz ve arzularınız hakkında konuşun. Gelecekle ilgili ne olacağını asla bilemezsiniz, bu yüzden nazik tohumlar ekmek her zaman daha iyidir.
Aşka tekrar inanın
Uzun süren bir ilişkinin sona ermesinin ardından yeni bir ilişkinin nasıl ilerleyeceğinden endişeleniyor musunuz? Maalesef, bir ilişkinin sonsuza dek süreceğinin garantisi yoktur. Bir sonraki ilişkiniz de bitebilir. Yeniden kalp kırıklığı yaşayabilirsiniz. Hayat, hatalar yapmaktır ve her zaman karşılığını alamadığınız risklerle doludur, ama bunları yapmasaydınız şu anda hiçbir şeyiniz olmazdı. Acının bu savaşı kazanmasına permit etmeyin. Kendinize inanın ve sevin. Hazır olduğunuzda, aşk orada, sizi beklemek üzere olacak.