Aşka ulaşmanın 36 sorusu | İlişki

Aşk, çoğu zaman bir gizem gibi algılanır; fakat aşık olmayı daha kolay hale getiren bir yol olsaydı ne olurdu?

Psikolog Arthur Aron ve ekibi, “aşka götüren 36 soru” adıyla bilinen bir soru seti geliştirdi. Bu soruların amacı, iki insan arasında yakınlık geliştirme sürecini hızlandırmaktı — hatta bazıları bu soruların aşkı tetikleyebileceğini savunuyor. Aron’un araştırmasında, bu sorular yalnızca katılımcıların birbirlerini daha iyi tanımalarına yardımcı olmakla kalmayıp, bir çiftin sonunda evlenmesini de sağlamıştır.

Bu 36 sorunun tasarımı, insanlar arasında daha derin ve anlamlı konuşmalar yaratmaya yöneliktir. Sorular başlangıçta daha yüzeysel konulardan başlar ve zamanla daha derin ve savunmasız cevaplar gerektirir. Bu tür samimi bir iletişim, bireylerin birbirlerini anlamalarına, bağ kurmalarına ve duygusal yakınlık geliştirmelerine yardımcı olur.

Bu 36 soru, insanlar arasında güçlü bağlar oluşturmanın bilimsel olarak desteklenmiş bir yolu olarak tanıtılmaktadır. Peki, bu gerçekten de doğru mu? Bu tür sorular güven ve yakınlık oluşturmakla birlikte, aşkı garanti eden sihirli bir formül değildir.

Orijinal “aşka götüren 36 soru”, 1990’lı yıllarında Arthur Aron, Elaine Aron ve diğer araştırmacıların yürüttüğü bir çalışma ile ortaya çıktı. Sosyal psikolog Arthur Aron, bu soruları, kişiler arası yakınlığı artırmanın yollarını araştırdığı bir proje kapsamında geliştirdi. Çalışmanın amacı, yapılandırılmış soru setinin birbirine açılmayı kolaylaştırıp kolaylaştırmadığını incelemekti.

Aron, bu soruların asıl hedefinin insanların kısa süre içinde birbirlerine daha yakın hissetmelerini sağlamak olduğunu belirtti. Aron şöyle ifade etti: “Bu, aşık olmakla aynı şey değildir. Aşkın, derin bir bağlılık kurma isteği gibi başka bileşenleri de vardır. Romantik aşk söz konusu olduğunda, cinsellik de bunlardan biridir. Bu nedenle tam anlamıyla aynı şey değiller.”

36 soru üç ayrı gruba ayrılmıştır. İlk grup, daha basit ve yüzeysel sorular içerir. İlerleyen sorular ise giderek daha kişisel hale gelir ve bireylerden açık, dürüst, savunmasız yanıtlar beklenir. Aron’un çalışmasında, katılımcılar sırayla birbirlerine bu soruları sorup yanıtlayarak, oturum sonunda birkaç dakika boyunca göz teması kurdular.

Bu soruları ilk deneyen çift, Aron’un laboratuvarında çalışan araştırma asistanlarıydı. Çalışmanın amacını bilmeseler de, süreç sonunda birbirlerine aşık oldular ve evlendiler. Bu yöntem genellikle aşkı garanti eden bir formül olarak sunulsa da, aslında gösterdiği şey, niyetli iletişimin duygusal bağ kurmada ne kadar önemli olduğudur.

Bu 36 soruyu kullanarak biriyle daha derin ve anlamlı bir bağlantı kurmak istiyorsanız, öncelikle bu tür bir samimi konuşma için güvenli ve rahat bir ortam sağlamak son derece önemlidir.

Doğru ortamı seçin: Konuşmayı rahat, özel ve dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak bir yerde yapmaya özen gösterin. İkinizin de huzurlu hissedeceği bir alan seçin.

Kuralları belirleyin: Sorulara geçmeden önce, konuşmanın nasıl ilerleyeceğine dair birkaç temel ilke belirleyin. Karşı tarafa bu soruları aniden sormayın; amacınızı anlatın ve bu tür bir sohbete hazır olup olmadığını öğrenin.

Soruları sırayla sorun: Soru setinin belirli bir sırası vardır; bu yüzden sıralamayı değiştirmeden ilerlemek önemlidir. İlk grup daha basit ve tanıdık sorular içerirken, sonraki gruplar daha kişisel hale gelir.

Karşınızdakini dikkatlice dinleyin: Karşınızdaki kişi yanıt verirken aktif dinleme pratiği yapın. Göz teması kurun, gerçekten derin ilgi gösterin ve sözünü kesmeden dinleyin.

Dürüst olun: Kendi duygularınızı, düşüncelerinizi ve tecrübelerinizi içten bir şekilde paylaşın. Bu konuşmanın amacı, kendinizle ilgili samimi detayları ifade etmektir.

Duyguları onaylayın: Soruların ilerlemesiyle duygu tepkileri ortaya çıkabilir. Karşınızdaki kişiye empatiyle yaklaşın ve duygularını anladığınızı hissettirin.

Gerekirse ara verin: Konuşma yoğunlaştığında ara vermekten çekinmeyin. Her iki tarafın da kendini güvende hissetmesi önemlidir.

Üzerine düşünün: Konuşma sona erdikten sonra, bu deneyimin sizde yarattığı duyguları düşünün. Neler hissettiniz, neler öğrendiniz, ilişkinizi nasıl etkiledi? Bunları değerlendirin.

36 soru, üç sete (her biri 12 sorudan oluşan bölümler) ayrılmıştır. Sırayla yanıtlayın…

1. Set

Bu ilk grup, taraflar arasında temel bir yakınlık oluşturmayı hedefler. Sorular başlangıçta daha yüzeysel olup giderek kişiselleşmektedir.

1. Dünyada herhangi biriyle akşam yemeği yemeniz mümkün olsa, kimi seçerdiniz?
2. Ünlü olmayı ister miydiniz? Nasıl bir ünlü olmak istersiniz?
3. Telefonla aramadan önce ne söyleyeceğinizi provaya alır mısınız? Neden?
4. Sizin için “mükemmel” bir gün nasıl olmalı?
5. En son ne zaman kendinize şarkı söylediniz? Başka biri için?
6. 90 yaşına kadar yaşayacak olsanız ve son 60 yıl boyunca 30 yaşında bir zihin veya bedene sahip olma şansınız olsa, hangisini seçerdiniz?
7. Nasıl öleceğinizle ilgili gizli bir öngörünüz var mı?
8. Siz ve partnerinizin ortak üç özelliğini belirtin.
9. Hayatınızdaki en büyük şükran duyduğunuz şey nedir?
10. Yetiştirilme tarzınızla ilgili değiştirmek istediğiniz bir şey var mı? Nedir?
11. Dört dakika boyunca partnerinize hayat hikayenizi olabildiğince ayrıntılı olarak anlatın.
12. Yarın sabah herhangi bir yeteneğe sahip olarak uyanma şansınız olsa, bu ne olurdu?

2. Set

Bu grup, duygusal yakınlığı artırmaya odaklanır. Kişisel deneyimler, değerler ve duygular gündeme gelir.

1. Bir kristal küre size geleceğiniz, hayatınız veya kendiniz hakkında gerçeği gösterebilseydi, ne öğrenmek isterdiniz?
2. Uzun zamandır yapmak istediğiniz ama yapmadığınız bir şey var mı? Neden yapmadınız?
3. Hayatınızdaki en büyük başarınız nedir?
4. Bir arkadaşlıktaki en önemli değeriniz nedir?
5. En değerli anınız nedir?
6. En korkunç anınız nedir?
7. Bir yıl sonra aniden öleceğinizi bilseydiniz, şu anki yaşam tarzınızda neyi değiştirirdiniz? Neden?
8. Dostluk sizin için ne ifade ediyor?
9. Sevgi ve şefkatin hayatınızdaki rolü nedir?
10. Partnerinizin beş olumlu özelliğini sırayla paylaşın.
11. Aileniz ne kadar sıcak ve yakın? Çocukluğunuzun diğerlerinden daha mutlu olduğunu düşünüyor musunuz?
12. Annenizle ilişkiniz hakkında ne hissediyorsunuz?

3. Set

Son grup, derin duygusal yakınlık kurmaya yöneliktir.

1. Üç tane doğru “biz” cümlesi kurun (Örnek: “Biz şu anda bu odada hissediyoruz ki…”).
2. Şu cümleyi tamamlayın: “Keşke paylaşabileceğim biri olsaydı…”
3. Partnerinizle yakın bir arkadaş olsaydınız, bilmesini istediğiniz önemli bir şeyi paylaşın.
4. Partneriniz hakkında sevdiğiniz bir şeyi dile getirin; bu sefer tamamen dürüst olun, genelde belki ifade etmediğiniz şeyleri ifade edin.
5. Hayatınızda yaşadığınız utanç verici bir anıyı paylaşın.
6. En son ne zaman birinin önünde ağladınız? Tek başınıza?
7. Partnerinizde şimdiden hoşunuza giden bir özelliği paylaşın.
8. Şaka yapılmayacak kadar ciddi bulduğunuz bir şey var mı?
9. Bu akşam ölmekte olduğunuzu ve kimseyle iletişim kurma şansınız olmadığını bilseniz, kime neyi söylemediğiniz için en çok pişman olurdunuz? Neden söylemediniz?
10. Eviniz yanıyorsa, sevdiklerimizi ve evcil hayvanlarınızı kurtardıktan sonra, yalnızca bir şeyi kurtarma şansınız olursa, bu ne olurdu? Neden?
11. Ailenizden kimin ölümü sizi en çok sarsardı? Neden?
12. Kişisel bir sorununuzu paylaşın ve partnerinizin bu konuda ne yapacağını sormasını isteyin. Ayrıca, partnerinizden bu sorunla ilgili olarak sizin nasıl hissettiğinizi yansıtmasını isteyin.

İster bu 36 soruyu kullanın, ister sadece dürüst bir sohbet yapın, soru temelli bir diyalog kurmak ilişkiler açısından pek çok fayda sağlayabilir:

1. Daha yakın bir bağ geliştirmek

36 sorunun yapısı — daha az kişisel sorulardan başlayıp giderek daha anlamlı hale gelmesi — insanların genellikle zamanla sürdüğü bir konuşma tarzını taklit eder. Bireyler düşüncelerini, duygularını ve anılarını paylaşırken, partnerleri hakkında daha fazla şey öğrendikçe, aralarındaki yakınlık hissi de artar.

2. Daha büyük bir savunmasızlık (Duygusal açıklık)

Savunmasızlık, sağlıklı ilişkiler için hayati öneme sahiptir. İnsanların kendilerini oldukları gibi gösterebilmelerini sağlar ve dürüstlüğü engelleyen duygusal duvarları yıkar. Soruların ilerlemesiyle birlikte, insanlar kendilerinin daha derin, daha hassas yönlerini paylaşmakta zorlanırlar. Bu da gerçek bir dürüstlük ve güvenin temelini atan bir alan oluşturur.

3. Uyumunuzu keşfetmek

Yeni bir ilişkideyseniz, 36 soru partnerinize dair çok daha fazla şey öğrenmenizi sağlar — değerleri, hedefleri ve gelecek planları gibi. Bu sohbet, karşınızdaki kişiyi daha yakından tanıma ve gerçekten uyumlu olup olmadığınızı değerlendirme fırsatını sunar. Eğer hedefleriniz, inançlarınız ve beklentileriniz uyuşmuyorsa, gereksiz yere bir ilişkiye yatırım yapmaktan kaçınabilirsiniz.

4. Bağınızı güçlendirmek

Uzun dönemli bir ilişkideyseniz, 36 soru mevcut bağınızı güçlendirmenin harika bir yoludur. Bu sorular, yakınlık ve bağlılık hissini uyandıracak şekilde tasarlanmıştır. İlişkinizde bir uzaklık, soğuma veya sıkılma hissediyorsanız, yeniden bağ kurmak ilişkinize yenilik ve heyecan getirebilir.

Üstelik, yıllardır birlikte olsanız bile birbiriniz hakkında öğrenilecek yeni şeylerin her zaman olduğunu hatırlatır.

Kaynak: Kendra Cherry. “Unpacking the 36 Questions That Lead to Love: Why and How They Work”. Şuradan alındı: https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2015/jan/14/love-is-getting-answers-right-to-36-questions. (26.09.2025).