
Aldatmanın başlangıç noktası nedir?
Bir ilişki ortaya çıktıktan sonra, genellikle ihanete uğrayan taraf, bu durumun ne zaman başladığını sorgulamaya başlar. Başlangıç anını bilmenin, sebebi anlamada ve gelecekte benzer felaketleri önlemede faydalı olacağını düşünürüz. İki kişinin iş yemeğinden sonra nasıl bir şeyler içtiğini, internette nasıl tanıştıklarını ya da bir partide flört edip birkaç gün sonra buluşmayı nasıl kabul ettiklerini düşünürüz. Kesin ayrıntılara odaklanırız: Dizlerinin masanın altına değdiği anlar, birinin diğerinin beline hafifçe kolunu doladığı an ve nereye gittiklerine ya da kime ilk yalan söylediğine dair ilk anlar. Ancak bir ilişkinin başlangıcı, iki başıboş insanın buluştuğu an ile sınırlı değildir. Her şey, ilişkiye girecek kimse olmadan çok önce başlar. Kökleri, ilişkinin içinde açılan, başlangıçtaki ufak çatlaklarda gizlidir. Aldatma, muhtemelen yeni bir kişinin adı geçmeden çok önce başlar.
Aldatma eyleminin başlangıcında, olayın öznesiyle ne zaman tanıştıkları değil, ilişkiye, üç yıl önce mutfakta geçen bazı tartışmalara ya da beş yıl önce taksideki ruh haline odaklanmak daha önemlidir. Yolda sapma yaşayan tarafın anlık ama ciddi nedenleri şunlar olabilir:
Bitmeyen meşguliyet: Nadiren elinize geçen bir hafta sonu, baş başa kalmaktansa farklı projelere harcandı; size ait olan zaman ise hep daha “önemli” işler için kullanıldı.
İhmal: Yoğun programınıza zaman ayırıp görüşmek istediğinizde, karşı tarafın sizinle aynı heyecanı ve çabayı göstermediğini fark ettiniz.
Utandırma: Başkalarıyla birlikteyken, sohbeti canlı tutmak için sizin hoşlanmadığınız bir anıyı seçti. Nasıl hissedeceğiniz, çevredeki kişilerin eğlencesinden daha önemli olmalıydı.
Sahiplik: Artık planlarınız size sorulmadan yapılıyor, programınız dikkate alınmadan oluşturuluyordu veya ortak alanlar, eşyalar fikriniz olmadan değişebiliyordu.
Flört: Kasıtsız olsa bile, belki kendisi de henüz farkında olmadan, hoşlanmayacağınız kadar samimi iletişimlerde bulunuyordu.
Çok fazla tartışma: Sıklıkla en özel anlarınızda bile başlayan sayıca fazla küçük tartışmalar yaşanıyordu.
Şefkat eksikliği: Başlattığınız ufak jestler karşılık bulmuyor, bazen uzattığınız el tutulmuyordu. Artık böyle romantik oyunlara gerek yoktu.
Cinsel çekimde azalma: Artık birbirinize karşı olan o güçlü çekim zayıflamıştı. Arzulama hissi giderek azalıyordu.
Tek başına, bunların hiçbiri çok dramatik olmayabilir. Bu tür durumların bazı küçük versiyonları her gün meydana gelebilir. Bununla birlikte, bunlardan herhangi biri, aldatmanın başladığı an olabilir; olayın üçüncü kişiyle ilişkisi olmadan çok önce, duygu zihne yerleşmiştir. Aldatma ortaya çıktığında, genellikle mesajlara, fotoğraflara odaklanmak yaygındır. Ancak bu, yalnızca kendine hizmet eden bir çıkmazdır. Üçüncü kişinin dahil olduğu andan daha geriye bakılmalıdır. Kriz, cinsel eylemlerle ya da kirli mesajlarla başlamaz; yıllar önce güneşli, masum bir gecede, hâlâ iyi niyet dolu bir “iyi geceler” öpücüğünün verildiği ve partnerin bu duruma nasıl tepki verdiği konusunda düşünülmesi gereken bir anda başladı. Bu, ilişkinin ve sorunlarının düşündüğümüzden daha derin ve acı verici olduğunu gösterebilir. Ancak aynı zamanda daha doğru ve sonuçta daha faydalı bir açıklama olabilir.
Referanslar:
“When Does An Affair Begin” Şuradan alındı: https://www.theschooloflife.com/thebookoflife/when-does-an-affair-begin/