7 Efsanevi Aşk ve Kült Çiftin Hikayesi
Aşkla dolup taşan hikayeler, kalp kırıklıkları, dağıtılan mavi boncuklar, topladığı anılar, rastlantılar, yaratıcı öpücükler ve popüler kültürden doğan hem gül hem de diken; tüm bunlar aşkı tanımlar. İki olmanın sağladığı cesaretle, gerçek ve kurgusal çiftlerin öykülerinden ilham alarak kendimizi aşka kaptırıyoruz.
Yazı: Simay Engür, Baran Alışkan
KURBAĞA KERMIT & MISS PIGGY
Dalgalı bir aşk tarif eden Kurbağa Kermit ve Miss Piggy, ilk kez 1976 yılında The Muppet Show’un pilot bölümünde bir araya geldi. Yıllar geçtikçe, hayranlarını evlendiklerine inandıracak bir skeç bile sergilediler. Ancak pek çok spekülasyon sonrasında Kermit’in “ben sadece bir aktörüm, sahnede evlenen iki oyuncu rol yapıyor” açıklaması hayallerimizi suya düşürdü. 2005 yılında ise “kalplerimiz evli” diyerek yeniden aşk sinyalleri gönderdiler. Fakat tam 10 yıl sonra, Miss Piggy, Twitter’dan ayrılıklarını şu şekilde duyurdu: “Derin bir değerlendirme ve ciddi bir tartışmadan sonra, romantik ilişkimize son vermek için zor bir karar aldık.” Miss Piggy daha sonra People dergisine, “Ben bir yıldız gibi yaşamak istiyordum, o ise bir kurbağa gibi. Ben Hollywood’u, o ise üzüm asmalarını istedi,” diye ekledi. Peki ya Denise? Kermit’in Miss Piggy sonrasındaki sevgilisi Denise ile de pek bir uyum sağlayamadı… Zaten Denise’i asla sevememiştik!
JOHN LENNON & YOKO ONO
The Beatles’ı dağıtan kadın olarak ‘sevilmeyenler’ kulübünün onursal başkanı Yoko Ono ve grubun duygusal sesi John Lennon… Barışçıl bir başkaldırı ve savaş karşıtı muhalefetle aşklarını, büyük bir saygı derecesine taşımayı başardılar. 1969 yılında Vietnam Savaşı’na tepki olarak gerçekleştirdikleri ‘Bed-ins for Peace’ protestosu, en bilinen barış eylemlerinden biridir. John Lennon ve Yoko Ono, bir hafta boyunca sabah 9’dan akşam 9’a kadar bulundukları yatakta birçok gazeteciyi misafir ettiler. Şu anda, John Lennon’ın efsanevi şarkısı Imagine arka planda çalıyor – ki nakaratında Yoko Ono’nun yazdığı şiirlerden etkiler var…
PICASSO & DORA MAAR
İlişkileri başlamadan önce Fransa’da tanınmış bir fotoğrafçı olan Dora Maar, Picasso ile tanıştıktan sonra tam 9 yıl ‘Picasso’nun sevgilisi’ unvanıyla yaşamak zorunda kaldı. Picasso’nun gölgesinde büyüyen bu büyük aşk, ressama pek çok tablosunun ilham kaynağı oldu ve Dora Maar’ın portreleri Picasso’nun en bilinen eserlerinden biri haline geldi. Picasso, 1937’de Nazi Almanyası’nı eleştiren ünlü tablosu Guernica’yı yaparken bile Dora Maar yanındaydı. Dora Maar ve Picasso tarihin en yaratıcı ve tutkulu çiftlerinden biri olsa da; iki kişilik bir aşk sadece ‘Picasso’ adıyla sürdürülemezdi. Gölgesinden kurtulan Dora Maar, seni seviyoruz!
MARILYN MONROE & ARTHUR MILLER
Entelektüel bir yazar ve Hollywood’un güzellik ikonu. Marilyn Monroe ve Arthur Miller, bitmesi kaçınılmaz bir ilişkiyle, büyük bir aşkla evlendiler. 6 yıl süren evlilikleri sona erdiğinde, geriye düğün fotoğraflarının arkasına yerleştirilmiş Marilyn Monroe’nun “umut, umut, umut” notu kalmıştı. Bu aşk, gerçek ismi Norma Jeane Mortenson olan Monroe için, ‘Norma’ olabilme umudu anlamına geliyordu. Marilyn Monroe, umudunun sonunun şunu ifade etti: “Hayatım boyunca Marilyn Monroe’yu oynadım. Her zaman her şeyi daha iyi yapmaya çalıştım. Peki sonuç ne? Sadece kendi taklidimi oynuyorum. Beni Arthur’a çeken şey de buydu… Onunla evlendiğimde, onun bana Marilyn Monroe’dan uzaklaşma imkanı vereceğini sanıyordum.”
MERAL & HALİL
Metin Erksan’ın Türk sinemasına kazandırdığı en güzel aşk hikayelerinden biri olan 1965 yapımı Sevmek Zamanı filmindeki Meral ve Halil, aşkın gerçek ve hayal arasındaki ince çizgisinde şairane bir iz bırakıyor. Meral’in bir ada evinin duvarında asılı olan resmine aşık olan Halil, içinde yalnızca kendisi için yer olan bir aşka düşüyor: “Seni sevsem benim düşüncelerimi yıkarsın, resmin beni bırakmaz, bana kızmaz, beni hep sevebilir. Oysa seni sevsem bu kadar mutlu olamam.” Meral ve Halil’in sıradışı aşkı, günümüzde ‘keşfet’ bölümünde aniden kalbimizi çalan tüm @Halil ve @Meral’ler için şöyle ifade edilebilir: “Sen Instagram postu değilsin ki, o benim dünyama ait bir şey.”
CARRIE BRADSHAW & MR. BIG
Kendi peri masalını yaşamakta ısrar eden Carrie ve yıllar süren büyük aşkı Mr. Big ile aşkın yasalarını yeniden yazacak olsak… Şehri Manolo Blahnik’lerinin topuk sesiyle inleten Carrie, her şeyin uğruna birçok şeyden vazgeçtiği büyük aşkına inancını hiç kaybetmedi. Mr. Big, modern erkeğin ‘bağlanma sorunları’ ile imkansız bir aşkın başrolü olmayı tercih etti. Mr. Big, Carrie’den bağımsız bir evlilik yaşayarak ayrıldı, sonrasında ise asıl çocuğunu düğün günü terk ederek yaşayan bir nefret sembolü haline geldi. ‘And Just Like That…’ ile yıllar sonra mutlu bir evlilikle sonuçlanan anlar, hepimizi ‘büyük aşk’ın varlığına ikna etmişti. Ne yazık ki, John (namıdiğer Big) egzersiz sırasında yaşamını yitirdi. Bu adam, her durumda kaçmanın bir yolunu buluyor mu? Belki de tüm bunların nedeni, görünüşte toksik olan Carrie’nin hakettikleridir. İçimizden söylemeden geçmeyelim: Aidan’ın unutulmaz bir ahı var!
JANE BIRKIN & SERGE GAINSBOURG
Tartışmasız karizmatik, aykırı müzisyen, senarist ve yönetmen Serge Gainsbourg ile onun arasındaki aşkı parlayan Jane Birkin, unutulmaz bir ikili oluşturuyor. Güzellik algısına ters düşen hatlarıyla, büyük yeteneği ve cazibesiyle herkesin kalbini kazanmıştı Serge. Oyuncu ve şarkıcı Jane ise efsanevi güzeliliği, tarzı ve yetenekleriyle gerçek bir ikon olarak öne çıktı. İkili, romantik rutinleri bozan ve büyük yankı uyandıran aşklarıyla hafızalarda silinmeyecek izler bıraktı. İkonik aşklarının paydaşları olarak 1969’da çıkardıkları ‘Je t’aime… moi non plus’ şarkısı birçok tartışmaya sebep oldu. Söylentilere göre, yatak odası seslerini de şarkıya eklemişlerdi. Büyük aşklarını, şiddetli anlaşmazlıklarla sona erdirmeleri, aşkın bir ilişki için yeterli olmadığını gösterdi. Serge’nin vefat ettiği güne dek süren dostlukları, bu büyük aşkın en önemli kanıtı olarak kalmaktır. Skandalları, yarattıkları ve çekicilikleriyle bu dünyadan büyük bir aşk geçti…