Aile ve Çocuk

Zorbalığa maruz kalan çocuğa nasıl yaklaşılmalı? | Anne

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı & Psikolojik Danışman Rehber Ayşim İncesulu, akran zorbalığı ile ilgili bilinmesi gereken noktaları aktardı.

Akran zorbalığı (bullying), çocukların eşit yaştaki bireyleri tarafından maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, sözel veya sosyal şiddettir; bu durum ayrıca okul şiddeti olarak da bilinmektedir. Çeşitli formları bulunan akran zorbalığı eğer önlenmezse, zorbalığa uğrayan çocuğun yaşamında kalıcı psikolojik yaralar bırakabilir.

Akran zorbalığının çeşitleri:

Fiziksel şiddet: Dürtme, itme, tekme atma, tükürme, ısırma, vurma, kulak çekme, tokat atma, çelme takma, kesici ve delici aletlerle saldırma, cisim fırlatma, ateşli silahlarla tehdit etme vb.

Cinsel şiddet: Cinsel içerikli sözler söyleme, kıyafetleri kaldırma veya çıkarma girişiminde bulunma, sarkıntılık yapma vb.

Sözel şiddet: Bedensel özelliklerle alay etme, kaba sözler sarf etme, lakap takma, sözlü tehditlerde bulunma vb.

Sosyal şiddet: Oyunlara dâhil etmeme, dışlama, yalnız bırakma, görmezden gelme, öğrenci hakkında dedikodu yapma, iftira atma, haksız şikayetlerde bulunma, öğrenciyle konuşmama ve diğer öğrencilerin de onunla konuşmasını engelleme vb.

Akran zorbalığının “okuldaki kalabalık öğrenci ortamı, öğrenciler arasındaki yoğun rekabet, düşük öz güven ve öz saygı” gibi nedenleri olduğunu belirten Ayşim İncesulu, bu durumun sonuçlarının da hayati derecede ciddi olduğunu vurguluyor: Düşük benlik algısı, kendine güven eksikliği, gelişim gerilikleri veya bozuklukları, depresyon, kaygı bozuklukları, akademik başarısızlık, madde bağımlılığı ve evden ya da okuldan kaçma gibi sonuçlar doğurabilir.

Ayşim İncesulu, bu olumsuz etkileri yaşamamak adına ebeveynlerin yapması gerekenleri şu şekilde ifade ediyor: “Ebeveynler önce sorunu kabul etmeli ve çocuklarının hislerini, endişelerini dile getirmesine yardımcı olmalıdır. Ardından çocuğun öğretmeniyle iş birliği yaparak ve profesyonel destek alarak bu sorunun üstesinden gelmelidirler.”

Uzman Psikolog Melisa Mutlu, akran zorbalığına maruz kalan çocukların verdiği sinyaller ve bu duruma karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi sundu.

Eğitim alanında önemli sorunlardan biri olan akran zorbalığı vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Üç çocuktan biri, yüzde 10-14’ü ise altı aydan fazla süren kronik akran zorbalığına maruz kalma yaşamaktadır. Uzman Psikolog Melisa Mutlu, “Akran zorbalığı, mevcut ya da algılanan bir güç dengesizliğinden beslenen, istenmeyen ve saldırgan davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Kurban olan öğrenci ile bir veya daha fazla öğrenci arasında kışkırtma, çalma, vurma, tehdit etme gibi doğrudan davranışların yanı sıra öğrencinin belirli bir grup içinde dışlanması veya etkinliklere seçilmemesi gibi dolaylı yollarla da kendini gösterir. Zorba olan çocuk, çoğu zaman diğerini fiziksel ya da duygusal yönden ‘daha zayıf’ görür ve ona baskı yapmayı ya da acı çektirmeyi hedefler” dedi.

Diğer çocuklara da zorbalık yapma olasılığını artırıyor

Küçümseyici ifadeler, alay etme, arka planda yapılan dedikodular, eşyalara el koyma, yemek talep etme, ödev yaptırma gibi veya dışlama, görmezden gelme gibi davranışlarla akran zorbalığı kendini gösterir. Uzman Psikolog Melisa Mutlu, “Bu durumun en ucu fiziksel ya da cinsel saldırganlığa kadar gidebilir. Bazen olaylar açık bir şekilde bazen de gizlice gerçekleşir. Zaman zaman akran zorbalığı tehdit unsurları içerebilir. Eğer mağdur çocuk tepki vermez ya da kimseye söylemezse zorbalığa maruz kalmaya devam edebilir. Bu, diğer çocukların da mağdura zorbalık yapma ihtimalini artırır. Durum, sürekli hale gelebilir ve mağdurun ruhsal durumunu olumsuz yönde etkileyebileceğinden akran zorbalığının önlenmesi son derece önemlidir” şeklinde konuştu.

Gülüp geçme benzeri tutumlardan kaçının

Mağdur çocuk, suçlanacağı veya arkadaşları tarafından dışlanacağı endişesiyle durumu öğretmenlerine ya da ebeveynlerine aktarmaktan çekinebilir. Mutlu, sözlerine şöyle devam etti: “Zorbalık yapan çocuk durumu farklı anlatabilir. Akran zorbalığını meşru görme, zorbalıktan mağdur olan kişinin hak ettiğini düşünme, olayın tekrar yaşanmayacağına inanma, gülüp geçme gibi tutumlardan kaçınılmalıdır. Akran zorbalığı yapan ve mağdur olan çocuğun, psikolojik açıdan değerlendirilmesi de gerekli olabilir. Akran zorbalığına maruz kalan çocukta kaygı sorunları, öz güven problemleri veya depresyonun olup olmadığını değerlendirmek önemlidir. Eğer mağdur olan çocukta altta yatan bu sorunlar varsa, zorbalığa maruz kalma ihtimali de yükselir. Zorbalık yapan çocukta ise davranış bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu gibi konularda uzman müdahalesine ihtiyaç olup olmadığının tespit edilmesi de hayati önem taşır.”

Eğer çocuğunuzda aşağıdaki belirtiler varsa, zorbalıkla mücadele etmeye çalışıyor olabilir:

*Okula gitmeyi reddetme

*Sık sık karın ağrıları, baş ağrıları ve diğer fiziksel rahatsızlıklar yaşama

*Gerginlik ve huzursuzluk hissetme

*Uyku bozuklukları (gece kabusları ve uykuya dalmada güçlük)

*Yemek yeme alışkanlıklarında değişiklikler

*Altını ıslatma durumları

*Harçlığını sürekli kaybetmesi

*Okuldan döndüğünde kıyafetlerinin veya eşyalarının zarar görmesi

*Bedeninde açıklanamayan morluklar, yaralar olması

*Sebepsiz yere üzgün, yalnız, kaygılı ya da depresif görünme

*Okul sonrası ve hafta sonları akranlarıyla etkileşimden kaçınma

*Okulda yalnızlık hissettiğini dile getirme

*Kendini suçlama eğilian­cının artması

*Çaresiz ya da değersiz hissetme

*Okul servisine binme korkusu

*Okul performansında ani değişiklikler

Çocukları akran zorbalığından korumanın en önemli yollarından biri, çocuklarla kurulan iletişimin güçlendirilmesidir. Öncelikle aktif dinleme becerilerinizi kullanarak ve çocuğunuza koşulsuz sevginizi göstererek güvenli bir alan oluşturmaya çalışmalısınız:

*Çocuğun bu konuda konuşmaktan çekinmesi için baskı yapılmamalıdır.

*Çocukla açık ve samimi bir ilişki kurarak, duygularını ifade etmesine olanak tanınmalıdır.

*Zorbalığın nerede ve ne şekilde gerçekleştiği öğrenilmelidir.

*Rahatsız edildiğinde, durumu, okulda sevdiği ve güvendiği bir öğretmeniyle paylaşması için cesaretlendirilmelidir.

*Son olarak, durumu mutlaka okul yönetimine bildirmeli ve çözüm için iş birliği yapılmalıdır.

Konu ile ilgili şu içerik de dikkatinizi çekebilir: Akran zorbalığı nasıl önlenir?