Aile ve Çocuk

Medyanın Çocuk Üzerindeki Etkilerini Nasıl İyileştirebiliriz? | Anne

Uzmanlar, yetişkinlerin izlediği veya dinlediği haberlerin gerçekleri yansıtsa da bu içeriklerin çocukları farklı şekillerde etkileyebileceğini belirtiyor. Ayrıca, çocuklar arkadaşlarından duydukları haberlere büyük önem veriyor. Etraftaki yetişkinler dikkatli davransa da çocuklar, istenmeden de olsa çeşitli içeriklere maruz kalabiliyor. Peki, kendi başlarına ekran karşısına geçtiklerinde doğru haberleri ayırt etmeyi onlara nasıl öğretebiliriz?

Bugünlerde, komplo teorileri, sahte haberler ve yanıltıcı bilgilerin dolaştığı sonsuz içerik evreninde, çocuklara seçici olabilmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandırmak büyük önem taşıyor. Dünyada yaşanan her yeni gelişme, kaygı iklimini artırıyor; pandemi bunun en dikkate değer örneği. Çocukları gerçeğin dışındaki yaşamdan uzak tutmak zor olsa da, duydukları haberleri eleştirel bir süzgeçten geçirmeyi onlara öğretmek şart. İlköğretim ve ergenlik döneminde akran etkileşiminin yoğunluğu, arkadaşlardan gelen haberlerin öne çıkmasına sebep oluyor. Bu bağlamda, “Medya Okuryazarlığı” kavramı oldukça önemli hâle geliyor.

Medya okuryazarlığı, “yazılı ve sözlü içeriklerin çeşitli formatlarına erişim sağlamak, bunları yorumlamak, değerlendirmek ve iletmek için gerekli becerileri geliştirmek” şeklinde tanımlanıyor. Geliştirilmesi gereken yeni bir yaşam becerisi olarak gündeme geliyor. 2010 yılında oluşturulan “Yaşam Boyu Medya Okuryazarlığı hakkında Brüksel Deklarasyonu”na göre Medya Okuryazarlığı eğitimi, bireylere kontrol yetkisi kazandırmayı hedefliyor. Çocuğun gelişiminde bilişsel, duygusal, estetik ve değerler alanını etkileyen bir faktör olarak öne çıkıyor.

• Bilişsel alanda, yüzeydeki anlam ile gizli niyeti sorgulayabilir.

• Duygusal alanda, hayal ile gerçeği ayırt ederek mantıklı düşünmeyi öğrenir.

• Estetik alanda, medya iletilerinin güçlü ve zayıf yönlerini görebilir.

• Değerler açısından ise iletinin altında yatan değerleri anlama becerisini kazanır.

Anne ve babalar örnek olmalı!

Çocukların gizli değerleri görebilmesi için eleştirel ve bütünsel bir bakış açısına sahip olmaları gerekiyor. İngiltere’de eğitim fakültesi profesörü Vivian Maria Vasquez, çocukların medya metinlerinin ve görsellerinin nasıl mesaj ilettiğini öğrenmelerinin önemli olduğunu ifade ediyor. Böylece, neye inanacakları ve neye inanmayacakları konusunda bilinçli tercihler yapmaları mümkün hale geliyor. Peki, ebeveynler bilgili ve sorumlu dijital vatandaşlar nasıl yetiştirebilir? Çocuk odaklı yayın hizmeti Pinna’nın CEO’su Maggie McGuire ve diğer uzmanların önerileri şu şekildedir.

Temel konulardan başlayın

Çocuğunuza YouTube veya televizyon üzerindeki görüntüler vasıtasıyla gerçeklik ile fantezinin farkını öğretin. Ayrıca, reklamlardaki kişilerin rol oynayan aktörler olduğunu ve amaçlarının ürün tanıtmak olduğunu açıklayın. Bu reklamlara dayanarak karar verdiğinizi, bazen ürün satın alırken bazen de almaktan vazgeçtiğinizi belirtebilirsiniz. Böylece reklamdaki mesajı bir zorunluluk gibi içselleştirmelerinin önüne geçmiş olursunuz.

Çocuğunuzla yapacağınız sohbetler, medyadaki unsurların gerçeği her zaman doğru yansıtmadığını anlamalarının ilk adımıdır. Böylece reklamlar, haberler, filmler ve daha fazlasının belli bakış açılarını ilettiğini öğrenmeleri kolaylaşacaktır. Reklamların nasıl hazırlandığını da çocuğunuza anlatabilirsiniz. Bu tür bilgiler edinmek, çocukların sosyal medyanın gerçekliğin bir yansıması olmadığını kavramalarına yardımcı olabilir.

Tıklamadan ve paylaşmadan önce düşünmelerini teşvik edin

Duyguların, tıklama kararında büyük rol oynadığını unutmamak gerekir. Çocukların tıklamadan önce durması, derin bir nefes alması ve o başlığın neden güçlü, heyecan verici bir tepki oluşturduğunu düşünmeleri oldukça değerlidir. Karşılaştıkları başlıkların korku, öfke ve umut gibi duygularla oynayıp oynamadığını düşünmeyi öğrenmelidirler. Yazar Robin Terry Brown, “Ebeveynlerin çocuklarına öğretebilecekleri en önemli şey, tıklamadan önce durup düşünmektir.” diyor. Araştırmalar, insanların kendilerini mutlu, öfkeli veya heyecanlı hissetmeleri halinde bir başlığı tıklama veya bir gönderiyi paylaşma ihtimallerinin arttığını göstermektedir. Gençler ise bu konuda en riskli gruptur.

Yazar Brown, şu öneriyi getiriyor: “Yanlış bilgi belirtilerine dikkat edin. Şok edici bir başlık veya resimle karşılaşıyor musunuz? Konuşan kişi, onu destekleyen bir gerçek olmaksızın gereksiz ifadeler kullanıyor mu? Bunlar, yanıltıcı bilgilendirmenin belirgin işaretleridir. Başlıkların yanıltıcı olabileceğinden, çocuklar paylaşmadan önce makalenin veya gönderinin tamamını okumayı hatırlamalıdır.”

Güvenilir haberler hakkında konuşun

Çocuğunuz büyüdükçe, onunla gördüğü haberler ve videolar hakkında tartışmalar yapabilirsiniz. 11 yaş ve üzerindeki çocuğunuz ile beraber haberin kaynaklarını araştırabilir, farklı bakış açılarına sahip kişilerden alıntılar yapabilirsiniz. Raporları sunan kuruluşların taraflı olup olmadığını da inceleyebilirsiniz. Bu sayede kaliteli bilgi kaynaklarına erişim konusunda ona temel bir altyapı sunmuş olursunuz. Benzer şekilde, ürün alışverişi yaparken reklamda sunulan ile gerçekte olanı karşılaştırmayı öğretin.

Anne-baba olarak örnek olmanız büyük önem taşır. Gerçek haberleri ve bilgileri bulma konusunda siz de ilgili davranın. Kaliteli haber kaynaklarını takip ederek ona örnek olun. Eğitmen Jeffrey Knutson şöyle ifade ediyor: “Çocuklara ‘Artık okuduğunuz hiçbir şeye güvenemezsiniz!’ demek doğru değil. Onlara gerçeklerin var olduğunu ve güvenilir bilgi kaynaklarının bulunabileceğini göstermemiz son derece önemlidir.”

Eleştirel düşünmeyi teşvik edin

Medya okuryazarlığı ile eleştirel düşünmenin birbirini tamamladığını unutmamak gerekir. Bu nedenle ebeveynler, bu analitik becerileri günlük yaşantılarında geliştirmelidir. En uygun başlangıç noktalarından biri, çocukların soru sorma alışkanlığı, tutkuları ve ilgi alanlarıdır. Yani, keşfetmeye ve tartışmaya istekli oldukları medya metinleriyle çalışarak başlayın. Sosyal medyada veya televizyonda izledikleri, okudukları ve duydukları şeylerin onlara nasıl hissettirdiği üzerine konuşun. Doğru olduğunu düşündükleri, ancak sonradan yanlış olduğunu anladıkları anları paylaşmaları teşvik edin. Bunun üzerine, pasif izleyiciler olmaktan ziyade, aktif olarak kendilerine uygun medyayı bulmaları için birlikte araştırma yapabilirsiniz. Bu, akıllı tüketiciler olmalarına da yardımcı olacaktır.

Medyayı birlikte tüketin

Çocuğunuza kitap okurken kitap üzerine birlikte tartışıp yorum yapmak bilinen bir ebeveynlik pratiğidir. Diğer medya türlerinde, özellikle dijital formlarda aynı uygulamalar geçerli olmalıdır. Çocuğunuza tablet verdikten sonra hemen uzaklaşmak yerine, oyun oynarken onu takip etmeyi ve oyun bittikten sonra neler olup bittiğini ona anlatmasını sağlamayı deneyin. Ayrıca, haber özetlerini birlikte izledikten sonra, haberler hakkında neler düşündüğünü tartışabilirsiniz.

Çocuğunuza şu soruları yöneltebilirsiniz:

Bunun mesajı nedir?

Görüntüler ve kelimeler bu mesajı iletmek için nasıl bir araya geliyor?

Bu mesajı kim oluşturdu ve niyetleri nedir?

Bunun gerçek olduğunu nasıl değerlendirebilirim?

Bu mesaj dikkatimi çekmek için hangi teknikleri kullanıyor?

Benden farklı olan bireyler bu mesajı nasıl yorumlayabilir?

Hangi bakış açıları, değerler veya yaşam tarzları temsil ediliyor ya da göz ardı ediliyor?

Bu içerikten zarar görebilecek veya yarar görebilecek kişi veya gruplar var mı?

Bu içerikten kimler ve nasıl fayda sağlayabilir?

Çocuk odaklı yayın hizmeti Pinna’nın CEO’su Maggie McGuire, HuffPost Gazetesi’ne yaptığı açıklamada şunları belirtiyor: “Medya, düşünme ve karar verme şeklimizi büyük ölçüde etkiliyor. Medya okuryazarlığı, çeşitli biçimlerde iletişime erişim sağlama, analiz etme, değerlendirme ve üretme becerilerini geliştirir. Bu da çocukların neyin güvenilir olduğunu öğrenmesine ve gerçek ile kurgu arasındaki farkı anlamalarına yardımcı olur.” Ayrıca, “Medya okuryazarlığı, çocukların medyanın bilgili tüketicileri olmalarına, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine ve kanıtlara ve gerçeklere dayalı düşüncelerini açık bir şekilde ifade etmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. Çocukların sağlıklı ve adil bir kamuoyu tartışmasına nasıl katılacaklarını ve büyüdükçe bir demokrasiye nasıl dahil olacaklarını bilmelerine yol açan vatandaşlık becerilerini geliştirmek için medya okuryazarlığı büyük bir rol oynamaktadır.”

Referanslar: C.Bologna. “Parents teach kids media literacy”. (2020) Şuradan alındı: https://www.huffpost.com/entry/parents-teach-kids-media-literacy_l_5fab43e3c5b6ed84597c3fc4