Aile ve Çocuk

Küresel iklim değişikliğini çocuklara nasıl açıklayabiliriz? | Anne

Kaygı, tehlikeli durumlarla yüzleşmeyi sağlayan önemli bir duygudur. Ancak kaygının artışı, günlük yaşamı olumsuz bir şekilde etkileyebilir ve üzerine eğilmek gerekebilir. Duygular bazen bizi olumlu eylemlere yönlendirirken, çocuklarda ortaya çıkan kaygılar ise yetişkinlerin rasyonel bir şekilde ele almasını gerektirir. İklim kriziyle bağlantılı olarak, yaşam koşullarında meydana gelen değişiklikler ve doğa felaketleri sonucu, giderek daha fazla çocukta “eko-kaygı” olarak adlandırılan bir kaygı türü geliştiği öne sürülmektedir. Ebeveynlere burada birkaç önemli görev düşmektedir.

İklim değişikliğine bağlı kitlesel yok oluş korkuları rasyonel olabilir, ancak bu durum çocuklar için gelecekle ilgili kaygı anlamına gelir. Çocukların gezegenin geleceği konusunda birçok endişeyle karşılaşması, hayatlarına dair korku duymalarına neden olabiliyor. Yetişkinlerin geleceğe dair kaygı duyması farklı bir boyut taşısa da, çocukları etkileyen korkular daha derin bir etki yaratabilir. Bu sebeple, büyüme çağındaki çocukların kaygıları titizlikle ele alınmalıdır.

İklim değişikliğiyle ilgili tüm ifadeler, özellikle 3-4-5-6 yaş gibi küçük yaş grubundaki çocuklar için korkutucu olabilir. Örneğin, orman yangınları, bazı hayvan türlerinin yok olması ve buzulların erimesi yüzünden deniz seviyesinin yükselmesi gibi gerçekler, ebeveynlerin çocuklarına destek olma odaklı sorumluluklar üstlenmesini gerektirir. Çevre bilincine sahip, çevre felaketlerinin yarattığı duyguları olumlu yönde kullanabilen bireyler yetiştirmek için şu önerilere göz atabilirsiniz:

Çocuklarınıza iklim değişikliği hakkında alarm yaratmadan bilgi verin. Panik ve kaygı yaratacak söylemlerden ziyade, doğayı koruma bilincini benimsemelerini teşvik etmelisiniz.

Uzmanların önerilerine göre, aşırı kaygı oluşturmak özellikle genç yaşta faydasızdır. İklim değişikliğini önlemeye yönelik pratik yollar sağlamak çok daha etkili bir yaklaşımdır. Bu yöntem, çocuklara korkutucu bir konu üzerinde güç ve kontrol hissi verir.

İklim değişikliğini tartışmaktan kaçınmamalı ve çevre bilincini çocukların yaşamlarının bir parçası haline getirmeliyiz. Ancak panik duygusunu en aza indirmek için konuyu şu şekilde ele almalısınız:

Kendinizi küresel iklim krizi hakkında bilgilendirin

Sorunu tam olarak anlamazsanız, iklim değişikliği hakkında rasyonel bir şekilde konuşamazsınız. Bu nedenle, küresel ısınmanın nasıl gerçekleştiğini ve uzun vadede dünyayı nasıl etkileyebileceğini öğrenmek için zaman ayırın. Saygın ve tarafsız bilgi kaynaklarını takip etmek önemlidir. Dünyanın bu sorunla ilgili attığı adımları gözlemlemek de gereklidir. Çocuklarınızla yaptığınız konuşmalar kasvetli olmamalıdır; onlara hangi konularda gelişme kaydedildiğini de göstermelisiniz. Bu nedenle olumlu haberleri paylaşarak onları teşvik edin ve doğru eylemlerin olumlu sonuçlar doğuracağını vurgulayın. @turkisiminimalizm kurucusu Hale Acun Aydın’ın “Çöpünüzü azaltmak için 5 adım” yazısındaki önerileri çocuğunuzla birlikte uygulayabilirsiniz.

Yaşına uygun bilgi verin

İklim değişikliği konusunu çocuklarınızla tartışmadan önce yaşlarını göz önünde bulundurun. Çoğu psikolog, iklim değişikliği tartışmalarını çocuklar sekiz yaşına gelmeden ertelemenizi önerir. Özel bir soru sormadıkları sürece bu konu hemen gündeme getirilmelidir. Bunun yerine, doğa ve çevre ile olumlu bir ilişki kurmaya odaklanın. Günlük yaşamda doğanın bir parçası olduğumuzu benimseyen tutum sergilemek, çocuğunuzun bunu içselleştirmesine yardımcı olacaktır.

Çocuğunuzun tüm sorularını açık ve dürüst bir şekilde yanıtlayın, ancak yalnızca sorulan sorulara göre bilgi verin ve yalnızca onların anlayabileceği kadar bilgi paylaşın. Bazı yetişkinlerin hatalı eylemlerini söylemek mümkün, ancak ebeveyn olarak gerekenleri yapıldığından emin olun. Greta Thunberg gibi örneklerden de bahsedebilirsiniz.

Konudan kaçmayın

Son yapılan bir anket, ebeveynlerin %84’ünün çocukların iklim değişikliği hakkında bilgi edinmesi gerektiği konusunda hemfikir olduğunu, ancak yalnızca %45’inin çocuklarıyla bu konuda konuştuğunu göstermektedir. Korkutucu bir konu olması nedeniyle iklim krizini görmezden gelmek, çocukların ruh haline zarar verebilir ve uzun vadede psikolojik etkiler yaratabilir.

Çocukların korkutucu konularla baş edebilmesinin bir yolu, sorunları ele almak için yetişkinlere güvenmeleridir. Eğer bir konu hakkında konuşmuyormuşsunuz gibi davranırsanız, kafa karışıklığı ve gereksiz endişe oluşturabilirsiniz. Bu nedenle, konudan ne anladığınızı çocuklarınıza gösterin, bilim insanlarının bu konu ile ilgili çalışmalar yaptığını ve sizin de dikkatli davrandığınızı açıklayın.

Unutmayın, çocuklar iklim değişikliği hakkında mutlaka bilgi alacaklardır. Bilgi alacakları kaynağın sizin gibi güvenilir olmasının önemi büyüktür. Dış bilgi kaynaklarına güvenmelerine izin verdiğinizde, yanlış veya yanıltıcı bilgilere maruz kalma riski artar. Daha fazla uzman görüşü için “Gündemdeki olaylar çocuğa nasıl anlatılmalı?” yazısını gözden geçirebilirsiniz.

Kendi korkularınıza dikkat edin

Maalesef, birçok kişi iklim değişikliği ile ilgili kendi korku ve endişelerini çocuklarıyla paylaşırken, bu durum onlarda da korku yaratabilir. Bu hal, onların farklı duygularla başa çıkabilme yeteneklerini etkileyebilir. Duyguların normal olduğunu göstermeye çalışın, ancak eğer duygularınızla baş edemiyorsanız bunun üzerinde çalışmalısınız. Bu durum yalnızca iklim değişikliği için değil, genel krizler için de geçerlidir.

Bir ilkokul çocuğuyla yükselen deniz seviyesi üzerine konuşmadan önce, meraklarına yanıt verip vermediğinizi gözden geçirin. Kendi korkularınızı paylaşıp paylaşmadığınızı sorgulayın. Esneklik ve dayanıklılık konularında da bilgi edinebilirsiniz.

Başa çıkma yöntemleri bulun

Çocuklarınız, özellikle gelecekle veya iklim değişikliğinin hayatlarını nasıl etkileyeceği hakkında endişe taşıyorsa, başa çıkmalarına yardımcı olacak yollar keşfedin. Bunlardan biri, iklim değişikliğiyle mücadelede kendi paylarına düşenleri yapmalarını sağlamak olabilir. Davranışlar, durumu kontrol altında tutmaya yardımcı olur ve bu da duygularını işlemelerine katkı sağlar. Küçük çocuklarla geri dönüşüm ve su tasarrufu gibi basit yöntemler üzerinde çalışabilirsiniz. Daha büyük çocuklar için, çevre koruma projelerine daha fazla katılım sağlamak, protestolara katılmak veya yetkililere mektup yazmak gibi etkinlikleri teşvik edebilirsiniz. Önemli olan, onlara umut vermenizdir. Her zaman hemen sonuç almak mümkün olmayabilir; bu durumda umutsuzluk hissine kapılmalarına izin vermeyin, onları eyleme yönlendirin. Çocuklarınızın yapılanların etkisiz olduğu hissine kapılmamaları önem taşır. Kendiniz de çevre koruma organizasyonlarına katılabilirsiniz.

“Bu benin için ne ifade ediyor?” diye kendinize sorun

İklim değişikliği konuşurken panik olmaktan uzak durmak en iyisidir. Bunun yerine, çocuklarınıza doğayı sevdirmeye odaklanın ve dünyanın korunmasına katkı sağlama yeteneğini anlamalarına yardımcı olun. Onlara su tasarrufu yapmak, geri dönüşüm yapmak ve çevre kirliliğine neden olan tüketimlerden kaçınmak gibi pratik yolları öğretin.

Çocuklarınız büyüdüğünde ormanların yok olması gibi kaygıları varsa, bu duygularını gönüllülük gibi üretken faaliyetlere yönlendirmelerine yardımcı olun. Arkadaşları arasında farkındalığı artırmak, okulda çevre koruma kulübüne katılmak veya oluşturulmasına öncülük etmek gibi etkinlikler için onların teşvik edilmesi önemlidir. Eğer kaygı ve endişeleriyle baş edemiyorlarsa, bir ruh sağlığı uzmanına başvurmaktan çekinmemelisiniz.

Referanslar: “How to talk to your kids about climate change” (2021) Şuradan alındı: https://www.verywellfamily.com/how-to-talk-to-your-kids-about-climate-change-4797190