
Kardeşlerin rekabetiyle nasıl başa çıkılır? | Anne
Aynı evde büyüyen kardeşler arasındaki kıskançlık, tartışma ve çekişmeler, birçok ailede sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ebeveynler için bu durum, sabır sınavı haline gelebilir. Bu sorunun kökenlerini anlamak ve uygun bir şekilde ele almak son derece önemlidir. Klinik Psikolog Dr. Cook, kardeş rekabetinin doğal bir süreç olduğunu belirtirken, bu çatışmaların ardındaki psikolojik unsurları ve aile dengesi sağlamak için etkili stratejileri sunuyor. İşte evdeki “mini krizleri” daha sağlıklı bir şekilde yönetmenin yolları…
Dr. Cook, kardeş rekabetinin “çocukların aynı ebeveyn kaynaklarını paylaşmasının doğal bir sonucu” olduğunu vurguluyor. Fakat bu durumun psikolojik temelleri daha karmaşık bir yapıya sahiptir.
Kardeş rekabeti üzerine en yaygın teorilerden biri Alfred Adler tarafından ortaya konmuştur. Adler, çocukların aşağılık duygusundan kaçınmak için ebeveyn ilgisi ve onayı için savaştıklarını savunur. Bu dinamik, sosyal karşılaştırma ve öz-değerlendirme gibi unsurlarla daha da yoğunlaşır. Çocuklar en yakın akranlarıyla—genellikle kardeşleriyle—başarı ve başarısızlıklarını kendi değerlerini ölçmek amacıyla kıyaslarlar. Ayrıca, ‘ebeveynin farklı muamelesi’ (Parental Differential Treatment – PDT) bu durumu daha da ilerletebilir. Yani, kardeşlere yönelik ilgi, disiplin ve ayrıcalıkların küçük farklılıkları bile aralarındaki çatışma ve kırgınlığı tetikleyebilir.
Dürtüsellik, duygusal tepkisellik ve sosyal becerilerdeki bireysel farklılıklar, bazı kardeş ilişkilerinin daha çabuk gerginleşmesine neden olabilir. Sonuç olarak, ebeveynlerin kontrol edebileceği faktörler mevcut (örneğin; çocuklarınıza tutarlı bir yaklaşım sergilemek gibi), fakat kontrol edemeyeceğiniz unsurlar da bulunmaktadır—örneğin, kardeşlerin birbirleriyle karşılaştırma ve rekabet etme eğilimleri. Ayrıca, çocuklarınıza duyduğunuz sevgi sınırsızdır ama zaman gibi bazı kaynaklar gerçekten sınırlıdır… ve bunu çocuklar da fark eder.
1. Hakemlik değil, koçluk yapın
Uzmanlar, işbirlikçi ebeveynlik yaklaşımının avantajlarını öne çıkarıyor. Kimin haklı olduğunu belirlemek yerine, çocukları uzlaşmaya yönlendirin. Duygularını ifade etmeyi, çözüm önerileri sunmayı ve uzlaşmayı öğretin.
2. Sakin ve tarafsız kalın
Kötü davranışlar ortaya çıktığında öfkenizi kontrol altında tutun. Duygular bulaşıcıdır; siz ne kadar sakin olursanız, çocuklarınız da o kadar çabuk sakinleşir ve tartışmanın alevi söner.
3. Duygu yönetimi becerilerine öncelik verin
Bu becerileri çocuklarınıza öğretebilmek için öncelikle iyi bir örnek olmalısınız. Çocukların bu becerileri geliştirme aşamasında olduğunu unutmayın. Duyguları adlandırmak, derin nefes almak ya da yeniden konuşmadan önce bir süre ara vermek gibi yöntemleri hem kendi başınıza hem de çocuklarla birlikte uygulayın. Gerekirse duygu çarkını kullanabilirsiniz.
4. Farklı muamelenin etkisini azaltın
Tüm kurallar her çocuk için aynı olamaz. Sonuçta her biri farklı ihtiyaçlara ve yeteneklere sahiptir. Kural farklılıklarının nedenini açıkça belirtin. Örneğin; ergen bir çocuk için daha geç yatma saati olmak mümkündür ve her çocuğa eşit birebir zaman ayırmaya çalışın.
5. İşbirliği gerektiren projeler teşvik edin
Kardeşlere ortak hedefler verin -bir kale inşa etmek, pasta yapmak, yapboz tamamlamak- böylece başarı, işbirliğine dayalı hale gelir.
6. Bireysel kimlikleri teşvik edin
Her çocuğun benzersiz ilgi alanlarını ve yeteneklerini öne çıkarmak önemlidir. ‘Zeki olan’ veya ‘atletik olan’ gibi etiketlerden kaçınmalısınız. Aynı ilgi alanlarına sahip olmaları sorun değildir, ancak her birinin bu alanı kendi hızlarında keşfetmeleri için fırsat tanımalısınız.
7. Yapıcı cümle kalıplarını öğretin
“Şöyle hissediyorum… çünkü sen… acaba böyle yapsak olur mu?” gibi basit ifadeler, çocukların vurup, bağırmak yerine kendilerini ifade etmelerine yardımcı olur. Bu cümleler ebeveynler için de bir rehber niteliğindedir çünkü çoğumuz anlık reflekslerle hareket ediyoruz.
8. Net aile kuralları belirleyin
Tartışmaya kapalı kurallar (örneğin; vurmak ve isim takmak yasaktır) açık bir şekilde belirtilmelidir. Ayrıca, ihlal durumunda uygulanacak mantıklı yaptırımların önceden belirlenmesi önerilir. Bu kuralların herkes için geçerli olması da büyük önem taşır.
9. Her çocukla birebir zaman geçirin
Günlük olarak dikkatinizi eşit şekilde bölüştürmek zor olabilir. Programınıza uygun olarak her çocukla birebir zaman geçirmeyi unutmayın. Birebir zaman, çocuğun ‘ilgi deposunu’ doldurur, böylece bunu rekabetle kazanmaya çalışmaz.
10. Gerektiğinde profesyonel destek alın
Kardeş rekabeti sürekli hale gelmişse ya da şiddet içeriyorsa, bir uzman desteği almak önemlidir. Stratejik Aile Terapisi gibi çözüm odaklı terapiler, aile içindeki dinamikleri yeniden yapılandırmaya yardımcı olabilir.
Kardeş rekabeti ile başa çıkmak kesinlikle mümkündür, ancak ebeveynlerin ‘hiç kavga olmayacak’ düşüncesine kapılmamaları gerekiyor. Araştırmalar, ebeveynler arabuluculuk becerileri öğrendiğinde ve çocuklar sosyal beceri eğitimi aldığında, kardeş kavgalarının hem daha az sıklıkla hem de daha hafif şekilde yaşandığını göstermektedir. Ayrıca bu gelişmeler zamanla kalıcı hale gelir.
Kaynak: Emma Singer. “Here’s How to Deal with Sibling Rivalry, According to a Clinical Psychologist”. Şuradan alındı: https://www.purewow.com/family/how-to-deal-with-sibling-rivalry. (06.06.2025).