Ergen çocuğunuzun bağımsızlık arayışını nasıl teşvik edebilirsiniz? | Anne
Sure! Here’s the rewritten content while keeping the HTML tags intact:
Çocuklar, bebeklikten çocukluğa geçiş ve ergenlik dönemlerinde özerklik isteği geliştirmeye başlarlar. Bu öz-yönetim hissi – bağımsız olarak hissetmek, davranmak ve düşünmek – özellikle ergenlik döneminde, kendi yeteneklerine güvenmeye ve çevrelerini daha iyi kavramaya başladıklarında yoğunlaşır. Her ebeveyn, çocuğunun kendi ayakları üzerinde durmasını ister, fakat bu geçiş genellikle zorluklar yaşatır; hem çocuklar hem de ebeveynler için.
Ergenlik dönemindeki gençler, aşağıda belirtilen üç yöntemle, bağımsızlıklarını geliştirerek kendi kendine yeterli, sağlıklı bireyler haline gelebilirler. Ergenlerde özgüven artırmak için izlenebilecek bazı yollar mevcuttur.
Ergenliğin ilk yıllarında, düşünce yapılarında değişimler gözlemlenir. Örneğin, ebeveynler ilk kez hataları ve güçlü yönleri olan gerçek kişiler olarak algılanır. Ergenler, arkadaşlık ilişkilerini derinleştirdikçe duygusal destek için ebeveynlerine yönelmektense akranlarına yönelmeye başlarlar. Gençlerin, kendi bağımsız kararlarını verebilmeleri için ebeveynlerine veya arkadaşlarına bel bağlamaktan vazgeçmeleri, genelde ergenliğin son yıllarına denk gelir.
Davranışsal özerklik, ebeveynlerin veya akranların karar verme yöntemlerini taklit etmeden kendi kararlarını verebilme ve bu kararları eylemle destekleyebilme becerisidir. Çocuklar büyüdükçe farklı durumlar için farklı çözümler gerektiğini anlamaya başlarlar. Soyut düşünme yeteneklerinin gelişmesiyle, alternatifleri kıyaslayabilir ve kararlarının sonuçlarını değerlendirme yetisine sahip olurlar. Gelişimsel olarak, kişisel karar verme mekanizmalarına güvenmeleri ve gerçek davranışsal özerkliklerini kazanmaları 15-18 yaşları arasında gerçekleşir.
Değer özerkliği, bireysel değer sistemini, bağımsızlık anlayışlarına, manevi, siyasi ve ahlaki inançlara dayalı karar verme süreçleri olarak işler. Bu tür bir özerklik, çocuğunuzun büyürken edindiği değer yargılarını sadece kabul etmekten öte, kendi değerleriyle bağımsız sonuçlara ulaşabilmesini sağlar.
Bağımsızlık geliştirmek, gençlere yetişkinliğe hazırlık aşamasında duygusal, davranışsal ve değer temelli kararlar almalarında yardımcı olur; ancak bu durum, genellikle ebeveyn ile çocuk arasında gerginlik yaratır. İletişim ve yakınlığın yerine tartışmalar ve isyankâr davranışlar geçebilir, bu da ebeveyn-çocuk ilişkisini zedeler. Ergenler, özerkliklerini, ebeveynlerinin koyduğu kuralları sorgulayarak ve hatta ihlal ederek göstermeye çalışabilirler. Ayrıca kıyafet, müzik tercihleri ve sosyal veya siyasi inançlar konularında katı noktalar almaya başlayabilirler. Gençler büyüdükçe, oy kullanmak veya yasal olarak içki içmek gibi “yetişkin” faaliyetleri sabırsızlıkla beklerler. Modern kültürlerde bireylerin tam anlamıyla bağımsız hale geldiği dönem genellikle 18-25 yaşları arasındadır. Özerklik, bireyler arasında farklı zaman dilimlerinde geliştiğinden, yaş değişkendir.
Gençler için en etkili öğrenme biçimi pratiktir; kendi hayatlarını yönetebilmeyi isterler ve bunu öğrenmeleri gerekmektedir. Ancak bu süreçte aile desteği ve yönlendirmesi elzemdir – ihtiyaç duymadıklarını düşünseler bile. Bu dönemde çocuklarınıza çeşitli şekillerde yardımcı olabilirsiniz:
Evde giriş-çıkış saatleri, flört, okul sonrası etkinlikler, gönüllü çalışma, araba kullanma, para harcama veya biriktirme gibi konularda net ve tutarlı kurallar oluşturun. Bazı kuralları, çocuğunuzun gelişen ihtiyaçlarına göre güncellemeyi unutmamalısınız.
Koyduğunuz kuralların nedenlerini açıkça paylaşın. Ardından, çocuğunuzun görüşlerini ifade etmesine olanak tanıyın. Davranışlarının sonuçları üzerinde düşünmeleri konusunda teşvik edin ve bir şeyin neden mantıklı gelmediğini sizlere açıklamalarını isteyin. Katı ve adil olmak, kuralların ihlal edilmesinin belirli sonuçları olacağını bilmelerini sağlamak önemlidir; ancak tüm bunların arkasındaki mantığı açıklayan sıcak ve sevgi dolu bir ebeveyn olmaya çalışmak da kritik bir noktadır. Çocuğunuzun düşüncelerini dikkatlice dinleyin ve bu düşüncelerini sizlere detaylı bir şekilde anlatmaları konusunda destek olun.
Ergenlikte gençler, akranlarının desteğiyle duygusal özerklik geliştirirler; bu yüzden arkadaşlarının fikirleri ve davranışları, öz-yönetimi öğrenme sürecinin başında son derece önemlidir. Çocuğunuz, arkadaşlarının tavsiyelerini veya davranışlarının mantığını öne sürerken, onaylayıcı sözler kullanmamaya özen gösterin. Bunun yerine, arkadaşlarının benzer bir durumda ne yapabileceği hakkında düşünmelerini isteyin ve nedenini öğrenmeye çalışın.
Araştırmalar, ergenlerin sosyal konularda akranlarının görüşlerine yöneldiklerini gösterse de, değer yargıları, ahlak, etik, din, politika ve gelecek planlaması konularında ebeveynlerinin tavsiyelerine daha fazla eğilim gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Çocuğunuz bu konularda sohbet başlatmayabilir; ancak bu durum, böyle bir sohbeti hoş karşılamayacağı anlamına gelmez. Bu tür konuşmalara zaman ayırın; çünkü bu açıklar, onların özerk düşünme biçimlerini şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır.
Çocuğunuzun özerklik pratiği yapabileceği ve ailenize katkıda bulunabileceği fırsatlar tanıyın. Saç stilleri, oda dekorasyonu, kıyafet seçimi ve okul sonrası etkinlikler gibi konularda kendi kararlarını almasına olanak sağlayın. Onu, evdeki karar verme süreçlerine de dâhil edin. Aile arası kararlar alırken, örneğin araba almak, tatil planlamak veya akşam yemeği düzenlemek gibi konularda söz sahibi olmasına izin verin ve bu konularda araştırma yapmasını destekleyin.
