Ebeveynlik Stresi Kortizol Seviyelerini Yükseltiyor | Anne
Sürekli erişilebilir olmak, fazla mesai yapmak ve iş yükünden bunalmış hissetmek, çalışanların sağlık durumunu ve biyolojik stres tepkilerini olumsuz etkileyebilir. Araştırmalar, özellikle çalışan ebeveynlerin iş ve aile hayatı taleplerini dengelemekte zorlandıklarını ve aile sorumlulukları nedeniyle işlerinden uzaklaştıklarını göstermektedir. İş-yaşam dengesine ilişkin birçok bilimsel çalışma, ailevi taleplerin işten ayrılmayı ne ölçüde zorlaştırdığını ortaya koymaktadır. Psikoendokrinoloji Dergisi’nde yayımlanan çalışma da bu konulardan birisidir.
Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal (HPA) ekseni, kortizol seviyelerini düzenleyerek organizmanın homeostazını ayarlama yeteneğini biçimlendiren bir endokrin sistemdir. Genellikle günlük bir döngü izler. Sonuç olarak, kortizol düzeylerinin en yüksek olduğu zaman, uykudan uyanmayı takiben 20-30 dakika içinde gözlemlenir ve gün boyunca bu seviyeler düşer. Bu durum, Kortizol Uyanma Tepkisi (CAR) olarak bilinir ve algılanan strese vücudun biyolojik bir tepkisi olarak tanımlanır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen bir çalışma, aile ile iş yaşamı çatışması yaşayan bireylerin, birikmiş stresin ertesi sabah uyanma tepkisini etkilediğini ortaya koymuştur.
Bulgulara göre, bireylerin Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal (HPA) ekseninin bir göstergesi olan Kortizol Uyanma Tepkisi (CAR) ile ilgili biyolojik sonuçlar arasında bir bağlantı mevcuttur. Çalışma, ebeveynlerin iş ve aile sorumluluklarının, ertesi gün yaşadıkları kortizol (stres hormonu) tepkisiyle birlikte yorgunluğun fizyolojik etkisini de araştırmıştır. Yorgunluk, burada bir aracılık faktörü olarak tanımlanmıştır. İş taleplerinin kortizol seviyeleri üzerindeki etkileri ile ilgili olarak, iş stresi, önceki akşam dinlenme süresi, uyku kalitesi ve süresinin hepsinin ertesi günün enerji durumunu etkilediği bulunmuştur.
Kortizol uyanma tepkisi (CAR), uyanmanın ardından 30 dakika içerisinde kortizol seviyelerinde gözlemlenen normatif bir artıştır. Bu süre zarfında kortizol seviyeleri ve değişim oranı, gün içindeki algılanan zorluklara duyarlıdır ve bu görevleri yerine getirmeye bireyi hazırladığı düşünülmektedir. Ancak, küçük çocukları olan çalışan ebeveynler, çocuklarına bakarken kendilerini iş gününe de hazırlamak zorunda oldukları için bu süreçte benzersiz bir baskı altında kalabilirler.
Çalışma, iş ve ebeveynlik stresinin annelerin kortizol seviyeleri ve uyanma tepkileri üzerindeki etkilerini ve bu etkilerin iş günlerinde ile iş günleri dışındaki günlerde nasıl farklılık gösterdiğini incelemiştir. Bunu gerçekleştirmek için, 2 ila 4 yaş arasındaki çocuğu olan, yüzde 25’i bekar olan çalışan annelerden uyanma anında ve uyanmadan 30 dakika sonra tükürük örnekleri alınmıştır. Örnekler, iki iş günü olmayan günlerin ardından gelen iki iş günü boyunca alınmıştır. Analizler, ebeveynlik stresi düzeyinin daha yüksek olduğunu bildiren annelerin, iş günlerinde sabah kortizol seviyelerinin iş günü dışındaki günlere göre daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ayrıca, yüksek iş stresi ve yüksek ebeveynlik stresi kombinasyonunu bildiren annelerin kortizol seviyeleri önemli ölçüde daha yüksekti ve iş günlerinde iş günü dışındaki günlere kıyasla CAR artışları daha fazlaydı.
Çalışmayı gerçekleştiren bilim insanları, ebeveynliğin önemli bir stres faktörü olması gerektiğini vurgulayarak şunları belirtmişlerdir: “Küçük bir çocuğu büyütmek zorlu bir görev olabilir ve her gün yaşanabilecek hayal kırıklıkları sinirliliğe yol açabilir. Ebeveynlik stresi, belli bir dereceye kadar normaldir, ancak ebeveynlik ile ilgili stres faktörleri, ebeveynlerin yaşam memnuniyeti, psikolojik iyi oluşu ve evlilik kalitesi ile olumsuz bir ilişki içindedir. Bu sebeple, ebeveynlik stresinin yüzeysel bir sorun olmadığını ve fizyolojiyi etkileyebilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünmek için geçerli nedenler bulunmaktadır.”
Referanslar: https://doi.org/10.1016/j.psyneuen.2024.107107, https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0306453024001513
