Aile ve Çocuk

Çocuklar zorbalık davranışlarını nereden ediniyor? | Anne

Bu yazı, Çocuk, Yetişkin ve Aile Terapisti Psikolog Ayben Ertem tarafından hazırlanmıştır.

Zorbalık, bir bireye karşı kasıtlı, tekrarlanan ve güç dengesizliğine dayanan fiziki, sözel veya psikolojik saldırılardır. Bu tür davranışlar; dışlanma, tehdit etme, alay etme, dedikodu yapma ve eşyaları zarara uğratma gibi şekillerde kendini gösterebilir. Zorbalık sadece fiziksel olmayıp, dijital platformlarda gerçekleştirilen yorumlar, aşağılayıcı mesajlar veya itibarsızlaştırma kampanyaları da modern çağın görünmeyen zorbalık biçimlerindendir.

Zorbalık denilince çoğumuzun aklında okulda arkadaşına kötü sözler söyleyen, eşyalarını alan veya dışlayan çocuklar canlanır. Ancak bu davranışların yalnızca çocuklara özgü olduğunu düşünmek büyük bir hatadır. Zorbalık, toplumsal bir sorundur ve kökleri evlerde, ekranlarda, sosyal medyada ve hatta kamu alanında yetişkinler tarafından oluşturulan ilişkilerde gizlidir.

Yetişkinler de zorba olabilir

Araştırmalar, yetişkinlerin dijital platformlarda – özellikle sosyal medyada – sıklıkla zorbalık eğilimleri gösterdiğini ortaya koyuyor. Yapılan bir çalışmaya (Barlett et al., 2021) göre, sosyal medya kullanıcılarının %27’si hayatlarında en az bir kez dijital zorbalığa maruz kaldıklarını, %18’i ise başkalarına zorbalık yaptığını itiraf ediyor. Hakaret içeren yorumlar, dışlayıcı kampanyalar, küçümseme ve hedef gösterme gibi davranışlar, yetişkin zorbalığının dijital yansımaları arasında yer almaktadır. Farklı bir araştırmada (Nilan et al., 2020), siyasi tartışmaların yapıldığı televizyon programlarında veya magazin içeriklerinde alay, küçümseme ve küçük düşürme gibi zorbalık biçimlerinin normalleştirildiği, bu içeriklere maruz kalan gençlerin benzer davranışları sergilemeye yatkın olduğu bulunmuştur.

Çocuklar gözlemleyerek öğrenir

Sosyal öğrenme teorisine (Bandura, 1977) göre, insanlar başkalarının davranışlarını gözlemleyerek ve bu davranışların sonuçlarını değerlendirerek öğrenirler. Bu süreç çocuklar için daha etkilidir. Ebeveyninin sosyal medyada birine küçümseyici bir yorum yaptığını gören, öğretmeninin sınıfta bir öğrenciyi alenen eleştirdiğini izleyen veya bir televizyon programında konukların birbirine saygısızca davrandığını gözlemleyen bir çocuk, bu davranış kalıplarını örnek alabilir. Yani çocuklar, sadece okulda değil; evde, sosyal medya etkileşimlerinde ve medyada büyürken zorbalığı adım adım öğrenirler.

Zorbalığı önlemek için toplumsal sorumluluk

Zorbalıkla mücadele yalnızca öğretmenlerin ya da okul rehberlik hizmetlerinin görevi değildir. Toplum olarak bu konuda ortak bir farkındalık geliştirmemiz gerekmektedir. Ebeveynlerin dijital davranışlarına dikkat etmesi, sosyal medya kullanıcılarının eleştiri ile aşağılama arasındaki farkı ayırt edebilmesi ve medya içeriklerinin bu konuda etik sorumluluk taşıması son derece önemlidir.

İlginizi çekebilir: Çocuklarda özgürlük ve disiplin dengesi nasıl olmalı?