Aile ve Çocuk

Çocuğu yemek yemeye zorlamak ne kadar doğru? | Anne

Birçok kişi, başlattıkları işleri tamamlama beklentisiyle büyüdü; bu, izlediğimiz bir televizyon programının bölümü, bir kitap, bir oyun ya da tabağımızdaki yemek olabiliyor. Gençken sınırlı bir dikkat süresine sahiptik, ancak günümüz çocukları sayısız seçenekle dolu bir dünyada yaşıyorlar.

Bu konuyla ilgili olarak, Amerika’da yaygın bir sosyal medya platformunda yakın zamanda paylaşılan bir gönderi, ebeveynlerin çocuklarını tabaklarındaki tüm yemeği bitirmeye zorlayıp zorlamaması gerektiği üzerine ilginç bir tartışmayı tetikledi.

Gönderiyi paylaşan kullanıcı, çoğumuzun “o tabak bitmeden kalkamazsın” kuralıyla büyüdüğünü ve aç olup olmamamızın önemsiz olduğunu vurguladı. Ayrıca, “Bugünün ebeveynleri olarak biz de aynı kuralı uygulamalı mıyız, yoksa yemek saatlerine daha esnek bir yaklaşım mı benimsemeliyiz?” diye sordu.

Bu gönderi, çeşitli ebeveynlerden pek çok geri dönüş aldı. Bir yorumcu, “Çocuklarımın bitirmeleri için zorlamıyorum ama tabaklarını bir kenara koyuyorum. Bir saat sonra ‘Acıktım’ dediklerinde, bunun sebebinin yemeği bitirmemeleri olduğunu açıklıyorum ve kalan yemeği veriyorum,” ifadesini kullandı. Bu yorum geniş bir katılım gördü ve oldukça fazla beğeni aldı.

Başka ebeveynler, çocuklarını yemeklerini bitirmeye zorlamadıklarını, ancak sonrasında atıştırmalık istediklerinde buna izin vermediklerini belirttiler. Bir ebeveyn, “Gerçekten doydukları noktayı anlıyorum ama üç lokma yiyip ‘Doydum’ diyen çocuklarıma sürekli atıştırmalık vermem,” şeklinde yorumda bulundu.

Herkes, çocukların yemeklerini zorla bitirmemesi gerektiği konusunda hemfikir; eğer doydularsa, doymuşlardır. Ancak bazıları için bu tek istisna, yemek israfı meselesi. Bazılarının yemek israfı fikrini sevmemekle birlikte, bunun çocuğun suçu olmadığını, gerçek sebebin porsiyon boyutlarını anlamak olduğuna dikkat çektiği görülüyor.

Psikolog ve Yeme Bozukluğu İyileşme Koçu Lara Zibarras, ebeveynlerin çocuklarını tabaklarını bitirmeye zorlamaması gerektiğini belirtiyor. “Çocuklar, yemeklerini bitirmeye zorlandıklarında tokluk sinyallerini görmezden gelmeyi ve rahatsız olana kadar yemeyi öğrenirler,” diyor. “Hepimiz, kendimizi rahat bir şekilde tok hissettiğimiz o noktayı biliriz. Eğer bu sınırı aşarsak, hızla rahatsız edici bir doygunluk hissi yaşarız ve bu hoş bir his değildir! Çocukları yemeye zorlamak da benzer bir etki yaratır.”

Zibarras, yetişkinler olarak iştahımızın her gün değişebileceğini sıklıkla unuttuğumuza işaret ediyor. Bazı günler, daha aktif olduğumuz veya zihnimizi daha fazla kullandığımız için daha aç hissederiz. “Çocuklar da aynıdır; bazen büyüme atakları veya yoğun oyun günleri dolayısıyla daha aç olurlar, bazen de o kadar aç hissetmezler ve bu tamamen doğaldır.”

Bazı ebeveynler, çocuklarının hazırlanan yemeği bitirmesini sağlamak için çaba gösterebilir çünkü başka, daha cazip atıştırmalıklar yemelerini istemezler. Çocuklar da zaman zaman gerçekten tok oldukları için değil, sadece daha lezzetli buldukları atıştırmalıkları tercih ettikleri için “doydum” diyebilirler.

Dr. Zibarras, çocukları tabaklarını bitirmeye zorlamanın bu durumu düzeltmediğini ifade ediyor: “Bu, öz düzenleme konusunda sorunlara yol açar ve sonuç olarak bu çocuklar, gerçekten doyduklarında yemeyi bırakmakta zorluk çeker,” diyor. “Bu durum, ilerleyen yaşlarda yiyecek kaygılarına veya hatta yeme bozukluklarına yol açabilir.”

Zibarras, çocukken yemeklerini bitirmeye zorlanan ve şimdi yeme bozukluklarıyla mücadele eden danışanlarının hikayelerini aktararak bu konuyu derinlemesine ele alıyor.

“Yeme bozuklukları, birinin hayatı üzerinde ciddi etkiler yaratabilen mental hastalıklardır,” diye ekliyor.

Dr. Zibarras, bu durumun her zaman çocuklara yemek seçenekleri sunmakla ilgili olmadığını, ancak çocuklarla açlık ve tokluk üzerine sürekli konuşmanın önemli olduğunu vurguluyor. Bu bağlamda şu önerilerde bulunuyor:

Çocuklarınıza açlıklarını ifade etmeleri için fırsatlar tanıyın

“Ona, vücudunun neresinde açlık hissettiğini ve bunun nasıl bir duygu olduğunu sormayı deneyebilirsiniz. Çoğu insan açlığı mide guruldaması ile tanımlar, ancak açlık başka şekillerde de kendini gösterebilir; baş dönmesi, düşük enerji seviyesi veya konsantrasyon kaybı gibi.”

“‘Ne kadar açsın? Açlığını vücudunun neresinde hissediyorsun?’ gibi sorular sorabilirsiniz. Hatta açlıklarını 1’den 5’e (veya 1’den 10’a) kadar değerlendirmelerini isteyerek ‘Gerçekten açım’ ile ‘Şu an bir şeyler atıştırabilirim’ arasındaki farkı anlamalarına yardımcı olabilirsiniz.”

Çocuklar, aslında tokluk sinyallerini tanımakta oldukça iyidir. Bir bebeğin doyduğunda başını çevirmesi buna güzel bir örnek teşkil eder. Kendi açlığınızı sözel olarak ifade etmeniz, çocukların da bunu öğrenmesine yardımcı olur.

Çocuklarının tabaklarındaki yiyeceklerin hepsini bitirmemesi birçok ailede gıda israfı konusunda haklı bir kaygı uyandırabilir. Ancak Dr. Zibarras, bu durumu yönetmek için de birkaç öneride bulunuyor:

• Eğer çocuğunuzun sık sık yemeğini bitirmediğini gözlemliyorsanız, başlangıçta daha küçük porsiyonlar sunmayı deneyin ve hâlâ açsa, fazladan yemek almasına izin verin.

• Yemeğin belirli kısımlarını kendi almasına olanak tanıyın. Örneğin, doğranmış sebzeleri kendi tabağına koymasına izin verin.

• Artan yemekleri atmayın. Bir kaba koyarak çocuğunuza daha sonra sunun veya bir sonraki öğün için saklayın.

• Düzenli olarak artan yemekleriniz oluyorsa, daha küçük porsiyonlarla pişirmeyi düşünün ya da aynı yemeği iki öğün üst üste tüketme planı yapın.

Referanslar: Hannah Nwoko, “Experts Say Parents Should Throw Out the ‘Clean Your Plate’ Rule–Here’s Why”, Şuradan alındı: https://www.parents.com/experts-say-parents-should-not-make-kids-finish-their-plates-11684173