Bebeklerde Uyaran Yetersizliği: Sebepleri ve Belirtileri
Çocuklarda her zaman yaşına ve gelişim seviyesine uygun tepkilerin gözlemlenmesi beklenir. Bu tepkiler arasında ismine dönüp bakması, ses duyduğunda başını çevirmesi ve belirli kelimeleri ya da sesleri gelişimsel düzeyine uygun olarak çıkartması yer alır. Bazı bebekler bu tepkileri gösterirken, bazıları ne yazık ki yaşlarına uygun olan gelişimsel tepkileri ebeveynlerine sergilememektedir.
Modern dünyanın hızlı gelişimi ve teknolojinin ilerlemesi sonucunda çocuklar, bebeklik döneminden itibaren geçmişe göre daha yalnız kalmakta ve sosyalleşme fırsatlarından mahrum kalmaktadır. Bu tür durumlar, çocukların yaş grubuna uygun gelişim göstermemelerine neden olabilir ve yalnız kalmanın getirdiği bazı sonuçlarla karşılaşmalarına yol açabilir. Bu duruma ‘uyaran eksikliği’ denir. Uyaran eksikliği ile ilgili tüm detayları yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Bebeklerde uyaran eksikliği çeşitli sebeplerle oluşabilir. Ebeveynler bu durumu hemen fark edemezlerse, ilerleyen süreçte bu durum otizm ile karıştırılabilir. Uyaran eksikliğinin en belirgin nedeni, bebeklerle yeterince sohbet edilmemesidir. Ebeveynler, uyaran eksikliği yaşamaması için bebekleriyle sık sık konuşmalı ve onlara kitap okumalıdır. Bu şekilde ileride bu eksiklikten kaynaklanacak sorunların önüne geçilebilir.
Uyaran eksikliği yaşayan bebekler ismine tepki vermez ve ses çıkarmazlar. Ayrıca, bazı ani seslere bile tepki vermeme durumu gözlemlenebilir. Bu tür sorunlar, bebeğin zihinsel gelişiminin olumsuz ilerlediğinin bir göstergesidir.
Uyaran Eksikliği Nedir?
Uyaran eksikliği, son zamanlarda ebeveynlerin sıklıkla karşılaştığı bir durumdur. Bu durumun artışında, gelişen teknolojik araçların payı büyüktür. Ailelerin birbirleriyle daha az vakit geçirmeye başlaması, bebeklerin bu az iletişim alanında yeterince ilgi göremediğinde sağlıklı bir gelişim göstermemelerine neden olmaktadır. Az iletişim ve insan doğasına uymayan asosyallik, bebeklerde uyaran eksikliği olarak kendini gösterir.
Uyaran eksikliği nedeniyle bebekler ismine tepki vermez ve konuşmada gecikme görülebilir. Bu durum, modern dünyada aile kavramının zarara uğradığını gösteren bir işarettir. Bebeklerin uyaran eksikliği yaşamaması için, ebeveynlerin kendi yaşantılarında düzenlemeler yapması şarttır. Özellikle ebeveynlerin bebekleriyle daha fazla sohbet edip kitap okuma alışkanlığını kazandırmaları büyük bir önem taşır.
Bebeklerde Uyaran Eksikliği Belirtileri
Bebeklerde uyaran eksikliği olup olmadığını ebeveynler nasıl anlayabilir? Genellikle, daha konuşma yaşına gelmemiş bebeklerde bunu anlamak güç olsa da, asosyal davranışlar gösteren her bebeğin uyaran eksikliği yaşadığı söylenebilir. Kesin tanı ve çözüm için mutlaka bir uzmandan destek almanız faydalı olacaktır.
Bebeğinizin yaşına uygun çıkardığı sesleri takip edin. Özellikle bebeklerin ani seslere tepkisini test edebilirsiniz. Ayrıca, bebekler 10. aylarına geldiğinde ismini öğrendiği için ona seslendiğinizde dönüp bakmaları beklenir.
Uyaran Eksikliği Neden Olur?
Uyaran eksikliğinin en büyük sebebi, düşük iletişim seviyesidir. Televizyon ve telefon gibi ekranlar da uyaran eksikliğine neden olan tek taraflı iletişim araçlarıdır. Bu nedenle, uyaran eksikliği yaşayan bebeklerin çoğu ekran bağımlısı olma eğilimindedir. Ekranlar, bebeklerin zihinsel gelişimini engelleyebilmekte ve ihtiyaç duydukları sosyalleşmeyi karşılamadıkları için uyaran eksikliği tanısı alabilirler. Bu nedenle 3 yaşına kadar bebeklerin ekranlardan uzak tutulması önerilmektedir. Bunun yanı sıra, iletişim kurmama ve farklı insanlarla tanışmama durumu da uyaran eksikliğini artıran başka nedenlerdir. Sürekli anne-baba gören çocuklar, farklı insanlarla iletişim kurmakta güçlük çekebilirler. Bu yüzden çocukları sık sık parka götürmeli ve farklı insanlarla etkileşimde bulunmalarına yardımcı olmalısınız.
Otizm ve Uyaran Eksikliği Farkı
Otizm ve uyaran eksikliği birbirine benzerlik gösterdiğinden, ayrım yapmak zor olabilmektedir:
- Her iki durumda da konuşma gecikmesi ve göz teması kurmama gibi durumlar gözlemlenebilir.
- Otizm doğuştan bir durumken, uyaran eksikliği sonradan gelişen alışkanlıklar sonucudur.
- Otizmde tekrar eden ritüel davranışlar varken, uyaran eksikliğinde tepkiler amaçsızdır.
- Otizmde çevreyle iletişim yoktur, ancak uyaran eksikliğinde sosyalleşme azalmıştır.
- Otizmde isme karşılık tepki verilmez; fakat uyaran eksikliğinde çocuk nadiren de olsa ismine cevap verebilir.
Otizm ve uyaran eksikliği arasındaki ayrımın teşhisi, uzman bir gözlemci tarafından daha net bir şekilde yapılabilir. Çocuğunuzun otizm mi yoksa sadece uyaran eksikliği mi yaşadığını öğrenmek için mutlaka bir uzmana danışmalısınız.
Uyaran Eksikliği İçin Oyunlar ve Oyuncaklar
Ebeveynler, uyaran eksikliği olan çocukların tespitinde ve bu durumu düzeltmede ilk adımı atan kişilerdir. Bu nedenle ebeveynler çocuklarına gerekli ilgi ve ilgiyi göstermelidir. Uyaran eksikliği yaşayan çocuklar için önerilen aktiviteler şunlardır:
- Öncelikle çocuklara kitap okumak önemlidir. Kitap okumak, iletişim kurmanın en temel adımıdır ve oldukça gereklidir.
- Bu süreçte teknolojik aletlerden uzak durulmalıdır.
- Çocuğun zekasını geliştirecek oyuncaklar tercih edilmelidir.
- Arkadaşlarıyla oynayabileceği oyuncaklar seçilmelidir; böylece çocuk sosyalleşirken arkadaşlarıyla iletişim kurma fırsatı bulacaktır.
- Ailece oynanabilecek oyunları tercih ederek, çocuğun motor gelişimini destekleyebilirsiniz. Ailecek oynanan bu oyunlar, çocuğun fizyolojik ve zihinsel gelişimi için faydalı olacaktır. Ayrıca, sağlıklı iletişim kurabilen bir çocuğu kendi yaşıtlarıyla oynayabilmesi için uygun ortamlara götürebilirsiniz.
Bu aktiviteler, uyaran eksikliğinden kaynaklanan etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir.
Uyaran Eksikliği Testi ve Çözüm Yolları
Uyaran eksikliği teşhisi için çocuğun detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Doğumdan bu yana yaşanan gelişmeler ve aile hikayesi göz önünde bulundurulmalıdır. Aile, çocuğun durumu hakkında net bilgiler sunmalı ve iletişim problemlerinin düzeyi ile konuşma geriliği gibi sorunlar uzmanla görüşülmelidir. Her çocuk kendi özellikleri göz önünde bulundurularak değerlendirilmeli ve uzman tarafından ebeveynlere bilgi verilmelidir. Bilişsel işlevler değerlendirilerek; alıcı dil, ifade edici dil, sosyal beceriler, komutlara uyum, taklit yeteneği ve iletişim becerisi gibi parametreler analiz edilmelidir. Böylece çocuk için bir çalışma takvimi oluşturulabilir ve bu takvime uyan kişiler, çocuğun bakıcıları ve ebeveynleri olacaktır.
Ebeveynler, çocuklarının uyaran eksikliğini gidermek için çalışacak birinci kişilerdir. Eğer çocuğunuzda asosyal davranışlar ve iletişim sorunları gözlemliyorsanız, mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Ayrıca, çocuğunuzun teknolojik aletlerle geçirdiği zamanı azaltmak ve bu cihazlarla olan bağlantısını kesmek de çok önemlidir.