Bilim & Uzay

Tarihi CERN Deneyinde En Ağır Antimadde Parçacığı Keşfedildi


Bilim dünyası, CERN‘in devasa parçacık hızlandırıcı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı‘ndan (LHC) gelen heyecan verici bir keşif haberiyle sarsıldı. ALICE (A Large Ion Collider Experiment) araştırmacıları, şimdiye kadar gözlemlenen en ağır antimadde formunu keşfettiklerini açıkladı: antihiperhelyum-4. Bu olağanüstü parçacık, evrenin en derin sırlarından birine ışık tutma potansiyeline sahip.

Antihiperhelyum-4 Nedir?

Antihiperhelyum-4, iki antiproton, bir antinötron ve atom altı kuarklardan oluşan kararsız bir parçacık olarak tanımlanan antilambda adlı bir yapı içeriyor. Yani, bu parçacık, hiperhelyum-4’ün egzotik bir karşıt formudur. Keşfi mümkün kılan deney, 2018 yılında LHC’de kurşun iyonlarının ışık hızına yakın bir hızda çarpıştırılması ile gerçekleştirildi. Bu çarpışma, evrenin doğuşundaki aşırı sıcak koşulları yeniden simüle etti.


Tarihi CERN deneyinde en ağır antimadde parçacığı


Tam Boyutta Gör


Araştırmacılar, çarpışmadan elde edilen verileri analiz etmek için gelişmiş bir makine öğrenimi modeli kullandılar. Analizler, antihiperhelyum-4 parçacıklarının diğer parçacıklara bozunurken bıraktığı imzayı tespit etti. Deney sonunda sadece antihiperhelyum-4 değil, daha hafif bir antimadde olan antihiperhidrojen-4 de tespit edildi. Parçacıkların kütleleri hassas bir şekilde ölçülerek mevcut fizik teorileriyle uyumluluğu doğrulandı.

Büyük Bir Soru Hala Cevapsız

Bilim insanları, evrenin Büyük Patlama ile yaratıldığını düşünüyor ve bu olaydan sonra maddenin ve antimaddenin eşit miktarlarda var olması gerektiğini savunuyorlar. Karşıt parçacıklar her zaman birbirlerini yok ettiğinden dolayı tüm madde ve antimaddenin saf enerjiye dönüşmesi gerekirdi. Ancak, normal maddenin baskın olduğu ve yalnızca az bir miktar antimaddenin hayatta kaldığı bir evrenin varlığı dikkat çekmektedir.

CERN deneyine göre, madde ve antimadde eşit oranda meydana gelmiştir. O halde, madde-antimadde dengesizliği nasıl ortaya çıkmıştır? Bu sorunun yanıtının bulunması, fiziğin en büyük bilmecelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Antihiperhelyum-4 ve benzeri keşifler, bu sır perdesinin aralanmasında önemli bir rol oynayabilir.