Bilim & Uzay

Ay’ın güney kutbunda astronotları zorlu görüş koşulları bekliyor


NASA, Ay’a geri dönüş için heyecanlı bir hazırlık içinde. Ancak bu seferki amaç, yalnızca kısa süreli keşif değil; insanlığın Ay’da kalıcı bir varlığını sağlamak. Ay’ın Güney Kutbu (Lunar South Pole – LSP), bu hedef doğrultusunda belirlenen kritik bir bölge. Bu bölge, Dünya ile sürekli iletişim sağlamak, güneş enerjisine erişim ve su buzlarına ulaşım imkanı sunuyor. Bununla birlikte, astronotlar için daha önce karşılaşılmayan zorluklar da barındırıyor.

Görüş, ciddi bir zorluk


Ay’ın güney kutbunda astronotları görüş zorluğu bekliyor


Tam Boyutta Gör


Ay’ın Güney Kutbu, Güneş’in sürekli ufka yakın görüldüğü bir alan. Güneşin maksimum yükseklik açısı en fazla 7 derece olabiliyor. Bu durum, Apollo görevleri veya geçmiş insani uzay seferlerinde karşılaşılmayan aşırı bir aydınlık ortam anlamına geliyor. Hem aşırı parlaklık hem de derin gölgeler, astronotların görme yetilerini ciddi şekilde etkileyebilir. İnsan gözünün yüksek dinamik aralığına rağmen, parlak ışık ile karanlık arasında hızlı geçiş yapabilme yeteneği sınırlıdır. Bu durum, basit yürüyüş hareketlerinden karmaşık ekipman yönetimine kadar birçok görev için tehlikeli olabilir.

Geçmiş NASA görevlerinde aydınlatma ve görsel destek sistemleri genellikle daha az öncelikli bir tasarım unsuru olarak değerlendirilirdi. Ancak Artemis programı, bu yaklaşımı tamamen değiştirmeyi gerektiriyor. Güney kutbundaki aşırı ışık ve gölge koşulları nedeniyle, uzay kıyafetleri, kask vizörleri ve yapay aydınlatma sistemlerinin uyumlu bir şekilde tasarlanması gerekiyor. Amaç, astronotların karanlık gölgelerle karşılaştıklarında gözlerinin parlak ışığa adapte olmasını sağlamak ve ters durumda da görme yetilerini korumaktır.

Çözüm simülasyonlarda olabilir


Ay’ın güney kutbunda astronotları görüş zorluğu bekliyor


Tam Boyutta Gör


NASA, Ay’ın güney kutbundaki zorlayıcı ortamı simüle etmek üzere çeşitli fiziksel ve sanal simülasyon teknikleri geliştirmeyi planlıyor. Bu simülasyonlar, astronotların hem basit görevlerde (yürüyüş ya da numune toplama gibi) hem de karmaşık operasyonlarda (araç bakımı ve ekipman kullanımı gibi) karşılaşabilecekleri tehditleri tespit etmek adına hayati öneme sahiptir.

Özellikle, parlak güneş ışığının kör edici etkilerini değerlendirmek ve yapay aydınlatma ile kask koruyucularının performansını test etmek için gerçekçi ortamlar oluşturma hedefleniyor. Bu süreç, yalnızca teknik çözümleri doğrulamakla kalmayacak, aynı zamanda ekip eğitiminde de önemli bir rol oynayacaktır. NASA, mevcut Artemis görevi ile Ay’a insan göndermek için Çin ile rekabet halinde. ABD, Artemis 3 ile 2027’de, Çin ise 2030’da Ay’a insan göndermeyi planlıyor.