İstanbul’un Kiliseleri: Tarihi Yapılar ve Anılar
Napolyon, İstanbul için “dünya bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu” demiştir. Farklı din ve dillere sahip toplulukların yüzyıllar boyunca bir arada yaşadığı bu şehir, Hristiyan dünyası için de özel bir anlam taşır. Gelin, İstanbul’un tarihi kiliselerini birlikte keşfedelim!
İstanbul’a gitmek için bulunduğun şehirden İstanbul uçak bileti veya İstanbul otobüs bileti almayı planlıyorsan, doğru adres yine Bilet Dükkanı!
İstanbul otellerinde rezervasyon yaptıktan sonra web sitemiz aracılığıyla İstanbul araç kiralama ve transfer işlemleri için de rezervasyon yapabilir, yedi tepe üzerinde kurulmuş bu tarihi şehri en konforlu şekilde keşfedebilirsin.
İstanbul’da Mutlaka Gezilmesi Gereken 15 Kilise
Her bir kilise, İstanbul’un büyülü atmosferine katkıda bulunan kendine has hikayeler fısıldar. Farklı dönemlerin, kültürlerin ve inançların izlerini taşıyan İstanbul’da gezilmesi gereken 15 kilise mutlaka görülmeli:
Fener Rum Patrikhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi: Ortodoks Dünyasının Kalbi
Tarihi Yarımada’da bulunan Fener mahallesinde yer alan Fener Rum Patrikhanesi, Ortodoks dünyasının önemli merkezlerinden biridir. Patrikhane kompleksi içerisinde yer alan Aya Yorgi Kilisesi, 19. yüzyılda inşa edilmiştir.
Bu kilise, Patrikhane’nin ruhani merkezidir ve burada birçok önemli dini tören düzenlenir. Ziyaretçiler, burada Bizans dönemine ait kutsal emanetleri, ikonaları ve 5. yüzyıldan kalma tahtı görebilirler.
St. Antuan Kilisesi: İtalyan Katolik Toplumunun İncisi
Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan St. Antuan Kilisesi, İstanbul’daki en büyük ve en görkemli Katolik kiliselerindendir. 1912 yılında inşa edilen bu kilise, İtalyan Katolik toplumu tarafından hâlâ kullanılmaktadır. Neo-Gotik tarzda inşa edilen kilisenin mimarisi, gül pencereleri, kızıl cephesi ve vitraylarıyla dikkat çeker. Kilise, özellikle Noel ve Paskalya gibi dini bayramlardaki törenleriyle ünlüdür.
Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi: Kanlı Kilise
Balat’ın dik yokuşunda yer alan Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi, Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyen tek Bizans Kilisesi olarak dikkat çekmektedir. 7. yüzyılda İstanbul’un beşinci tepesine inşa edilmiştir. Yüksek tavanları, geniş apsisleri ve detaylı ikonostasis (ikon duvarı) ile dikkat çeker.
Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi: Ermeni Mirasının İzleri
Beyoğlu Karaköy’de bulunan bir diğer önemli kilise ise Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’dir. 1838 yılında inşa edilen bu kilise, İstanbul’daki Ermeni toplumunun en önemli dini merkezlerinden biridir. Kilise, hem mimarisi hem de içerdiği dini objelerle ziyaretçileri etkiler. Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Gozma adlı hayırsever bir Ermeni tüccar tarafından yaptırılmıştır.
Aya İrini: Osmanlı’nın İlk Müzesi
Topkapı Sarayı’nın 1. Avlusunda bulunan Aya İrini, Bizans döneminden kalma en eski kiliselerden biridir. 4. yüzyılda inşa edilen bu yapı, günümüzde müze ve konser salonu olarak hizmet vermektedir.
Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi: Taksim Meydanı Klasiği
İstiklal Caddesi ile Sıraselviler Caddesi’nin kesişim noktasında yer alan bu meşhur gri Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi, kubbesiyle camiyi andırır. Aya Yorgi Kilisesi’nin İstanbul’daki geniş Rum Ortodoks cemaatine yetersiz gelmesi sebebiyle 1880 yılında oldukça büyük bir mabet olarak inşa edilmiştir.
Ayia Efimia Rum Ortodoks Kilisesi: Kadıköy’ün Buluşma Noktası
Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen bu sarı beyaz cepheye sahip kilisenin kökenleri 17. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Hristiyanlığı seçip putlara tapmayan Ayia Efimia, 305 yılında işkenceyle öldürüldüğü için anısına, Kadıköy Çarşısı’nın bulunduğu yere bu kilise yapılmıştır.
Aya İstefanos Bulgar Ortodoks Kilisesi: Demir Kilise
Altın renkli süslemeleri ve beyaz cephesiyle alışılagelmişin dışında bir kilise mimarisine sahip olan Aya İstefanos Bulgar Ortodoks Kilisesi, adeta Avrupa’daki sarayları andırıyor. Haliç kıyısında, Fener semtine yakın bir konumda yer alıyor ve kilisenin demir kalıpları 19. yüzyılda Viyana’dan gemilerle getirilmiştir.
Panayia Blahernai Kilisesi: Sadeliğin Büyüsü
Ayvansaray’da bulunan Panayia Blahernai Kilisesi, Bizans döneminde önemli bir hac merkezi olarak biliniyordu. 5. yüzyılda inşa edilen bu tek katlı ve sade yapı, tarih boyunca birkaç kez restore edilmiştir.
Arnavutköy Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi: Boğaz’a Nazır İbadet
Neo-Klasik ve Bizans mimarisinin zarif bir birleşimini sunan bu kilisenin dış cephesi sade olmasına rağmen, iç mekânda göz alıcı ikonalar ve freskler ziyaretçileri karşılamaktadır. Yüksek tavanları ve geniş pencereleriyle aydınlık bir atmosfere sahip Taksiarhi Kilisesi, 19. yüzyılda inşa edilmiştir ve Rum Ortodoks cemaatinin ibadet yeri olarak hizmet vermektedir. İsmi, Başmelek Mikail’i ifade eden “Taksiarhi”den gelmektedir ve iç mekânında Mikail ikonalarıyla doludur.
Balıklı Meryem Ana Rum Manastırı: Balıklı Ayazma
Bizans İmparatoru 1. Justinianus’un 559 – 560 yılları arasında inşa ettirdiği bu sade kilise zamanla zarar görmüş ve 1835 yılında yeniden inşa edilmiştir. Zeytinburnu ilçesinde yer alan Balıklı Meryem Ana Rum Manastırı’nın yanında bir de ayazması bulunmaktadır. Kapının üzerindeki iki horoz figürü, kilisenin yeniden yapımı sırasında çıkan anlaşmazlığı çözmek için gerçekleştirilen horoz dövüşünün işaretidir.
Aya Kiryaki Rum Kilisesi: Kumkapı’nın Tarihi Mirası
16. yüzyıla dayanan, Fatih ilçesi Kumkapı semtinde yer alan kilise 1894’te yeniden inşa edilmiştir. Mimar Periklis Fotiatis’in yaptığı Ayia Kiriaki Kilisesi, geniş kubbesi, taş örme duvarları ve vitraylarıyla görenleri kendine hayran bırakmaktadır.
Surp Vortots Vorodman Kilisesi: Kumkapı’nın Pembe Güzeli
İstanbul’un fethinden çok önce, Bizans döneminde inşa edilen bu kilise, Osmanlı zamanında geniş Ermeni toplulukları tarafından kullanılmıştır. 1641’de patrikhane görevi üstlenen kilisenin ismi “Şimşeğin Çocukları” anlamına gelmektedir.
Kariye Müzesi (Kariye Camii): Mozaiklerin Işıltısı
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan Kariye Camii, 21 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile cami statüsüne çevrilmiş ve gerekli restorasyonların ardından 6 Mayıs 2024 tarihinde ibadete açılmıştır. İstanbul’un Edirnekapı semtinde yer alan Kariye, Bizans dönemine ait önemli bir diğer kilisedir. Mozaik ve Hz. İsa freskleri ile ünlüdür ve 4. yüzyılda manastır olarak inşa edilmiştir. Bu yapı, okuma bilmeyen Hristiyanların, Hristiyanlık tarihini öğrenmeleri amacıyla inşa edilmiştir.
11. yüzyılda yeniden inşa edilen yapı, özellikle 14. yüzyılda yapılan mozaik ve fresklerle dikkat çeker. 16. yüzyılda camiye dönüştürülen Kariye, günümüzde bir müze olarak ziyaretçilere kapılarını açmaktadır. Burada sergilenen mozaik ve freskler, Hristiyan sanatının en güzel örneklerindendir. Yapıya girdiğinizde, kiliseden kalma kalıntılara tanıklık edebilirsiniz.
Kariye Camii Konumu İçin Tıklayın!
Ayasofya Camii: İhtişamın Simgesi
Ayasofya, İstanbul’un ve hatta dünyanın en bilinen ibadethanelerinden biridir. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 537 yılında inşa ettirilen Ayasofya, İstanbul’a Yerebatan Sarnıcı gibi pek çok önemli tarihi yapıyı kazandırmıştır ve yaklaşık 1000 yıl boyunca Hristiyanlığın en büyük kilisesi olarak hizmet vermiştir.
1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra camiye dönüştürülen yapı, 1935 yılında müze olarak ziyarete açıldı ve 2020 yılında yeniden cami olarak ibadete açıldı. Hem Hristiyan hem de İslam mimarisinin izlerini taşıyan Ayasofya, bir sanat şaheseri olarak öne çıkmaktadır.
2024 yılında Ayasofya’nın üst katı yeniden müze olarak ziyarete açılmıştır.