Sağlık

Tüp Bebek Nedir? Tüp Bebek Tedavi Süreci ve Maliyetleri Hakkında Bilgi.

Tüp bebek, çocuk sahibi olma arzusunun bulunduğu fakat doğal yolla hamilelik elde edilemediği durumlarda yumurtaların döllenmesi için klasik tüp bebek (IVF) veya mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemlerine başvurulan bir üreme yöntemidir. Tüp bebek tedavisi, kısaca, kadından alınan yumurta hücreleri ile erkekten alınan sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında döllenmesini ve döllenen embriyonun kadının rahmine yerleştirilmesini kapsamaktadır. Bu tedavi metodu genellikle 1 yıldan fazla bir süre korunmasız ilişkiye rağmen gebelik elde edilemediğinde veya genetik hastalık riskinin olduğu durumlarda tercih edilmektedir.

Tüp Bebek Tedavisi Nedir?

Tüp bebek tedavisi, kadından alınan yumurtaların (oosit) ve erkekten alınan spermin laboratuvar ortamında döllendirilip, döllenmiş yumurtaların (embriyolar) rahim içine yerleştirilerek hamile kalınmasına yardımcı olan bir üreme yöntemidir.

Klasik tüp bebek yöntemi dışında uygulanan mikroenjeksiyon (ICSI) tekniği ise baba adayından alınan tek bir sperm hücresinin, anne adayından elde edilen yumurta hücresinin içine mikroskop altında ince bir iğne ile yerleştirilerek döllenmesini sağlar. Özellikle erkek kaynaklı kısırlık durumlarında mikroenjeksiyon yöntemi ile döllenme ve gebelik elde etme şansı daha yüksektir.

Normal bir hamilelikte erkek spermi, bir kadının yumurtasına nüfuz ederek olgun bir yumurta salınmasını sağlar. Döllenmiş yumurta daha sonra rahim duvarına yerleşir. Cinsel ilişki sonrası sperm ve oositin birleşmesi ile oluşan yeni hücre (zigot) anne adayının rahmine yerleşir ve burada bölünerek fetüsün oluşumunu destekler. Bu süreç doğal yollarla gerçekleşemezse, 1970’li yılların sonlarından itibaren uygulanan tüp bebek yöntemi (IVF) yardımcı üreme teknolojilerinin en etkili şekli olarak öne çıkmaktadır.

25 Temmuz 1978’de ilk ‘tüp bebek’ Louise Brown doğmuş, tüp bebek yöntemi üzerinde çalışan Robert Edwards ve Patrick Steptoe, IVF’nin öncüleri olarak kabul edilmiştir. Kadınların doğal yollarla hamile kalamadığı durumlarda tüp bebek tedavisi, aşılamanın yanı sıra birçok yöntemi de içermektedir.

Tüp Bebek (IVF) Tedavi Süreci Nasıldır?

Tüp bebek tedavisi, kadından alınan yumurta hücreleri ile erkekten alınan sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında döllenmesi ve döllenen embriyonun kadının rahmine yerleştirilmesi işlemlerini kapsar.

1. Aşama: Hormon tedavisi ile yumurta üretiminin uyarılması

Normalde kadınlarda ayda bir yumurta büyür, olgunlaşır ve çatlar. Tüp bebek işlemlerinde tek yumurta alınırsa yumurta döllenmeyebilir veya döllendikten sonra sağlıklı bir embriyo gelişmeyebilir. Bu nedenle IVF’de yumurtalık uyarıcı ilaçlar kullanılarak çok sayıda yumurta elde edilmeye çalışılır. Adetin 2. günü yapılan vajinal ultrasonografi ve kandan bakılan hormon sonuçlarına göre tedaviye başlanır. Tedaviye başlarken ilaç dozları, kişinin vücut kitle indeksine (kg/m2), yumurtalık rezervine, önceki IVF denemelerinde kullanılan ilaç dozlarına ve toplanan yumurta sayılarına göre belirlenir. İlaç dozları ve tedavi protokolleri her hasta için özel olarak belirlenir ve bireyselleştirilmiş tedavi protokolleri uygulanır. Bunlar şu ilaçları içerir:

Yumurtalık uyarımı için kullanılan ilaçlar: Yumurtalıkları uyarmak için, bir folikül uyarıcı hormon (FSH), bir luteinize edici hormon (LH) veya her ikisinin bir kombinasyonunu içeren enjekte edilebilir bir ilaç alınabilir. Bu ilaçlar bir seferde birden fazla yumurtanın gelişmesini sağlar.

Oosit olgunlaşması için kullanılan ilaçlar: Foliküller yumurta alımı için hazır olduğunda yumurtaların olgunlaşmasına yardımcı olması için (HCG) veya diğer ilaçlar alınır.

Erken yumurtlamayı önlemek için kullanılan ilaçlar: Bu ilaçlar vücudun gelişen yumurtaları çok erken bırakmasını engeller.

Rahmin iç yüzeyini hazırlamak için kullanılan ilaçlar: Yumurtanın alındığı gün veya embriyo transferi sırasında doktorunuz, rahminizin iç yüzeyini implantasyona daha açık hale getirmek için progesteron takviyeleri almaya başlamanızı tavsiye edebilir.

Yumurtalıkların uyarılması işlemi kişisel farklılıklar göstermekle beraber yaklaşık 10-12 gün sürmektedir. Bu süre içerisinde 2-3 günlük aralıklarla vajinal ultrasonografi yapılarak yumurtalıklardaki folliküllerin gelişimi izlenir, ayrıca ilaçlara yanıtı ölçmek için kanda hormon düzeylerine bakılır. Yumurtalıklardaki folliküller belli bir boyuta ulaşınca yumurtaların olgunlaşmasını sağlayan rhCG veya GnRH analoğu yapılır. Bu iğnenin doğru zamanda uygulanması çok önemlidir. Doğru zamanda ve doğru şekilde yapılmayan bir iğne, yumurtanın yeterince olgunlaşmamasına ve işlemin başarısız olmasına yol açabilir. Yapılan bu son iğneden yaklaşık 36 saat sonra yumurta toplama işlemine geçilir.

2. Aşama: Yumurtalıktan yumurtaların alınması

Anne adayına, yumurta alımı sırasında ağrı veya başka rahatsızlıklar hissetmemesi için hafif bir yatıştırıcı veya anestezik verilir. Doktor, ince içi boş bir iğne takılmış bir ultrason vajinal prob kullanarak kadının yumurtalıklarından yumurta aspire eder. Bu işlem yaklaşık 12-30 dakika sürer ve bu numuneler zaman kaybedilmeden laboratuvara gönderilir. Yumurtalıklara transvajinal ultrasonla erişilemezse, iğneyi yönlendirmek için bir abdominal ultrason kullanılabilir. Yumurtalar, bir emme cihazına bağlanan bir iğne ile foliküllerden çıkarılır. Anne adayları yumurta alımından sonra kramp, dolgunluk veya baskı hissi yaşayabilirler.

3. Aşama: Spermin alınması

Yumurta toplama ile aynı gün, baba adayından sperm örneği istenir. Mastürbasyon ile sağlanan sperm derhal laboratuvara gönderilir. Sperm içeriğinde sperm olmayan baba adaylarından ise cerrahi yolla yumurtalıklardan sperm alınabilir. Sperm, laboratuvarda meni sıvısından ayrılır.

4. Aşama: Yumurta ve spermin laboratuvar ortamında döllendirilmesi

Klasik tüp bebek tedavisinde (IVF) sperm ve yumurtalar bir petri kabında karıştırılır ve ardından laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllenmelerinin olması beklenir. Bu noktada, doktorunuz döllenme belirtilerini kontrol eder ve embriyoların büyümesini izler. Mikroenjeksiyon tekniğinin (ICSI) kullanıldığı durumlarda ise sperm, yumurtanın içine enjekte edilir. ICSI, genellikle sperm (semen) kalitesi veya sayısında bir sorun olduğunda ya da önceki IVF döngüleri sırasında döllenme girişimleri başarısız olduğunda uygulanır.

5. Aşama: Döllenmiş yumurtaların anne rahmine yerleştirilmesi

Döllenme gerçekleştikten sonra, embriyo gelişimi takip edilerek uygun bir günde transfer işlemi yapılır. Ancak transfer günleri, tüp bebek merkezlerinin stratejilerine, çiftin elde edilen yumurta sayısına ve gelişmekte olan embriyo kalitesine göre değişir. Transfer edilecek embriyo sayısı, kadın yaşı ve daha önceki başarısız tüp bebek denemeleri de dikkate alınarak, gelişen embriyoların kalitesi ve dönemi göz önüne alındığında seçilir. Embriyo transferinin yapılacağı gün, ince bir kateter yardımıyla kadının rahmine embriyo aktarılır. Rahim zarını güçlendirmek ve desteklemek, implantasyon olasılığını artırmak amacıyla günlük progesteron veya HCG uygulaması önerilebilir. Çoğu kadın, hormon enjeksiyonları sırasında minimum ağrı ve rahatsızlık hissedebilir; transferden sonra yarım saatlik dinlenme yeterlidir. Çünkü yarım saatten daha uzun yatak istirahatinin gebelik şansını artırıcı bir etkisinin olmadığı gözlemlenmiştir.

Embriyo transferi sonrasında tipik yan etkiler şunları içerebilir:

  • İşlemden hemen sonra az bir miktarda berrak veya kanlı sıvının gelmesi (embriyo transferinden önce rahim ağzının sürüntülenmesi nedeniyle)
  • Yüksek östrojen seviyelerine bağlı meme hassasiyeti
  • Hafif şişkinlik hissi
  • Hafif kramp
  • Kabızlık
  • Adet sancısı gibi bel ve kasık ağrısı

Anne adayları, gebelik testine kadar cinsel ilişkide bulunmalı, sigara içmemeli ve doktora danışmadan hiçbir ilaç kullanmamalıdır (ağrı kesiciler zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır). Anne adayları bu süreçte; yemek yapabilir, merdiven inip çıkabilir ve yürüyüş yapabilir. Ancak embriyo transferinden sonra gebelik testi sonucunu alana dek spor, ağır işler ve ağır nesne kaldırma gibi aktivitelerden kaçınılmalıdır.

Öte yandan, anne adayları tuvalete çıkabilir, banyo yapabilir. Tuvalet temizliği sırasında haznenin iç kısmı yıkanmamalıdır; bu, vajinal kanalda normal fizyolojik ortamda değişikliklere neden olarak enfeksiyonlara yol açabilir.

6. Aşama: Yumurtalıkların dondurulması

Transfer edilmek üzere seçilen embriyoların dışında kalan az veya çok sayıda embriyo olabilir. Uygun kalite ve morfolojik özelliklere sahip embriyolar, dondurulup saklanarak ileride tekrar gebelik şansı için kullanılabilir. Türkiye’deki yönetmeliklere göre, embriyolar dondurulduktan sonra 5 yıl süreyle saklanabilir ve kullanılmadığı süre zarfında, her yıl embriyoların saklanmasının devamına onay vermek için aile merkeze ulaşarak imza verir.

7. Aşama: Gebelik testinin yapılması

Embriyo transferinin üzerinden ortalama iki hafta geçmesinin sonrasında hamileliğin oluşup oluşmadığını saptamak için gebelik testi yapılır. Test sonucunda pozitif bir sonuç elde edilirse, gebelik kesesinin durumu 10 gün sonra ultrason kontrolü ile gözlemlenir.

Tüp bebek tedavisi sonrasında ne zaman test yapılmalıdır?

Bu sebeple, tüp bebek tedavisinde hekimin alışkanlığına bağlı olarak, embriyo transferinden 10-12 gün sonra yapılan kanda gebelik testi en sağlıklı sonucu verecektir. Zira idrarda yapılan gebelik testleri belirli hormon seviyelerine hassas olduğu için erken gebelikte yanlış negatif sonuç verebilir (örneğin, test 100 gibi bir değere kadar hassas ise, erken dönemde değer 25 iken yanlışlıkla negatif sonuç verebilir).

Ayrıca, görsel sonuçlar bazen yanlış yorumlanabilir. Normal yolla gebelikte, kanda gebelik hormonunun tespit edilmesi, en erken ilişkinin üzerinden 2 hafta kadar sonra mümkün olabilir. Bilinmesi gereken önemli bir bilgi ise, kanda gebelik testi erken dönemlerde sağlıklı bir gebelikte 2 gün aralıklarla takip edildiğinde yaklaşık 2 kat artış gösterecektir. Sonrasında bu değer 2000 gibi bir değere ulaştığında, gebelik ultrasonografide görülebilir düzeye geldiği anlamına gelir.

İlaçsız tüp bebek tedavisi yapılabilir mi?

Tüp bebek tedavisinde olgunlaşan yumurtalar toplanır ve mikroenjeksiyon yapılarak döllenme sağlanır. İlaçsız tüp bebek tedavisinde (IVM), tamamen olgunlaşmadan toplanan yumurtalar, laboratuvar ortamında olgunlaştırılır. Bu tedavinin amacı, yumurtaların olgunlaştırılması için kullanılan ilaçlardan zarar görebilecek hastaların tedavilerini bu ilaçları vermeden sürdürmektir.

Büyümesi izlenen yumurtalar istenilen boyuta geldiğinde toplanır, yumurtaların laboratuvar ortamında olgunlaşması için yaklaşık 24 saat beklenir. Daha sonra eşten alınan sperm, mikroenjeksiyon yöntemi ile yumurtalara enjekte edilir ve elde edilen embriyolar dondurulup daha sonra başka bir ayda transfer işlemi gerçekleştirilir. Günümüzde özellikle yeni tedavi protokolleri sayesinde giderek daha az IVM yöntemine ihtiyaç duyulmaktadır.

Tüp Bebek Merkezlerinde Sunulan Hizmetler Nelerdir?

Tüp bebek merkezlerinde üreme teknikleri, erkek üreme sağlığı, endoskopik üreme cerrahisi, laboratuvar ve genetik alanlarda hizmetler sunulmaktadır.

Yardımcı Üreme Teknikleri olarak verilen hizmetler:

  • Klasik tüp bebek tedavisi
  • ICSI (mikroenjeksiyon)
  • Lazer hacking yuvalama
  • Microchip yöntemi
  • IMSI (intracytoplasmic morphologically selected sperm injection) – yüksek büyütme altında morfolojisi normal sperm seçerek mikroenjeksiyon uygulaması)
  • Tekrarlayan IVF başarısızlıkları ve Tüp Bebek düşüklerinde GM- (SF) eklentili solüsyonlar kullanılarak başarı sayısının artırılması
  • Metabolomik profiling yöntemi ile yüksek tutunma potansiyeli gösteren embriyonun seçimi
  • Sperm, oosit (yumurta) ve embriyo dondurma
  • Mikro – TESE (mikroskobik büyütme altında mikro cerrahi ile testiküler sperm elde edilmesi)
  • Preimplantasyon genetik tanı (PGT) – preimplantasyon genetik tarama (PGS)
  • Blastosist (5. gün) transferi
  • Endometrial co-culture
  • Embriyo havuzu
  • Kanser tedavisi görecek kadında/erkekte fertilitenin korunması
  • UI (intrauterin inseminasyon – aşılama)
  • Ovulasyon indüksiyonu (yumurtlama tedavileri)

Erkek Üreme Sağlığı alanında verilen hizmetler:

  • Erkek infertilitesi ilaç tedavisi
  • Erkek infertilitesi cerrahi tedavisi
  • Micro TESE
  • Micro MESA
  • TESE

Endoskopik Üreme Cerrahisi alanında verilen hizmetler:

  • Tanısal laparoskopi
  • Laparoskopik endometriozis operasyonları
  • Laparoskopik yöntemle yumurtalık kist ve tümörlerinin çıkartılması
  • Laparoskopik myomektomi (miyom çıkartılması)
  • Laparoskopik dış gebelik ameliyatları
  • Laparoskopik tübal re-anastomoz (bağlanmış tüplerin tekrar açılması)
  • Laparoskopik salpenjektomi (tüplerin alınması)
  • Laparoskopik neosalpingostomi (ucu kapalı tüplerin açılması)
  • Ofis histeroskopi
  • Histeroskopik polip/miyom çıkartılması
  • Histeroskopik adezyolizis (rahim içi yapışıklıkların açılması)
  • Histeroskopik septum rezeksiyonu

Laboratuvar alanında verilen hizmetler:

Genetik alanda verilen hizmetler:

  • Preimplantasyon genetik tanı
  • Preimplantasyon genetik tarama

Tüp Bebek (IVF) Tedavisi Hangi Durumlarda Tercih Edilir

Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar şunlardır:

Fallop tüpü hasarı veya tıkanması

Fallop tüpünün hasar görmesi veya tıkanması, bir yumurtanın döllenmesini veya bir embriyonun rahime gitmesini zorlaştırır.

Yumurtlama bozuklukları

Düşük yumurtalık rezervi, anovulasyon, infertilite nedenlerinin %5-25’ini oluşturur. Bir kadında yumurtlamanın olup olmadığı ultrasonografi (USG) ile yumurtlama takibi yapılarak veya serumda progesteron hormon düzeylerine (adetin 19, 21 ve 23. günlerinde) bakılarak tespit edilebilir. USG’de yumurtanın büyümediği veya tekrarlayan progesteron ölçümlerinin 3 mg/ml’nin altında olması, yumurtlamanın gerçekleşmediğini gösterir.

Endometriozis

Endometriozis, uterus dokusunun uterusun dışına yerleşip büyümesi ile ortaya çıkar; genellikle yumurtalıkların, uterusun ve fallop tüplerinin işlevini etkiler.

Rahim fibroidleri

Myomlar, rahim duvarındaki iyi huylu tümörlerdir ve 30’lu ve 40’lı yaşlarındaki kadınlarda yaygındır. Myomlar, döllenmiş yumurtanın implantasyonuna engel olabilir.

Önceki tüp sterilizasyonu veya çıkarılması

Tüp ligasyonu (fallop tüplerinin gebeliği kalıcı olarak önlemek amacıyla kesildiği veya bloke edildiği bir sterilizasyon türü) geçirmiş biri olarak, gebe kalmak istiyorsanız, IVF tüp ligasyonunu tersine çevirmek için bir alternatif olabilir.

Bozulmuş sperm üretimi veya işlevi

Ortalama altı sperm konsantrasyonu, zayıf hareketlilik, servikal mukusa nüfus edememesi, hayatta kalamaması veya sperm boyutunda ve şeklindeki anormallikler gibi etkenler sık görülmektedir.

Açıklanamayan kısırlık

Açıklanamayan kısırlık, potansiyel nedenler için değerlendirmeye rağmen kısırlığın hiçbir nedeninin bulunmadığı anlamına gelir.

Genetik bir bozukluk

Anne ve baba adaylarının genetik bozukluk taşıma riski varsa, preimplantasyon genetik testleri için başvurulabilir. Tüp bebek tedavisinde yumurtalar toplandıktan ve döllendikten sonra, bazı genetik problemler için taranır; ancak tüm genetik bozukluklar belirlenemez. Tanımlanmış genetik bozukluklar içermeyen embriyolar rahme transfer edilebilir. Preimplantasyon genetik tanı (PGT), çocuklarına ciddi bir genetik hastalık geçirme riski taşıyan çiftlere önerilen bir tanı yöntemidir. Örneğin, kistik fibrozis ve talasemi gibi bazı genetik hastalıklara sahip çiftlerin embriyolarında PGT sayesinde gebelik gerçekleşmeden hastalık teşhisi yapılarak bu hastalığı taşıyan embriyolar elenebilir.

PGT, sadece genetik bozukluk riski olan çiftler için değil, aynı zamanda yapısal kromozom bozukluklarından (örneğin translokasyon, inversiyon vb.) kaynaklanan tekrarlayan düşükler yaşayan çiftler için de alternatif bir yol sunmaktadır.

Kanser veya diğer sağlık koşulları için doğurganlığın korunması

Doğurganlığı etkileyebilecek radyoterapi veya kemoterapi gibi kanser tedavisine başlanması durumunda, tüp bebek yöntemi (IVF), bu amaçla iyi bir seçenek olabilir. Bu sayede kadınlar yumurtalıklarından yumurta toplayabilir ve daha sonra kullanmak üzere döllenmemiş durumdaki yumurtaları dondurabilirler. Diğer bir seçenek ise, yumurtaların döllenip ileride kullanılmak üzere embriyo olarak dondurulmasıdır.

Tüp Bebek (IVF) Tedavisinde Başarı Faktörleri Nelerdir?

  1. Anne adayının yaşı: Anne adayı ne kadar gençse tüp bebek yönteminde hamile kalma ve sağlıklı bir bebek doğurma olasılığı o kadar yüksektir.
  2. Embriyo durumu: Tüm embriyolar gelişim sürecinde hayatta kalamaz. Embriyo kalitesinin belirttiği parametrelerde erken evrede gözlemlenen düşüş, ilerleyen evrelerde de gelişimin kötü devam etmesine yol açar.
  3. Daha önce doğum yapma: Daha önce doğum yapmış kadınların, daha önce doğum yapmamış anne adaylarına göre IVF kullanarak hamile kalma olasılığı daha yüksektir.
  4. Kısırlık nedeni: Normal bir yumurta kaynağına sahip olmak, IVF kullanarak hamile kalma şansını artırır. Şiddetli endometriozisi olan kadınların, açıklanamayan kısırlığı olan kadınlara göre IVF ile hamile kalma olasılığı daha düşüktür.
  5. Yaşam tarzı: Sigara içen anne adayları, tüp bebek tedavisi (IVF) sırasında daha az yumurta alır ve daha yüksek oranda düşük yapabilir. Sigara içmek, bir kadının IVF ile hamile kalma olasılığını %50 azaltabilir. Obezite de hamile kalma ve bebek sahibi olma şansını azaltabilir. Bunun yanı sıra alkol kullanımı, aşırı tüketimi ve bazı ilaçların kullanımı tüp bebek tedavisine olumsuz etkiler yaratabilir.

Tüp Bebek (IVF) tedavisinde başarıyı artıran faktörler

Kadınlarda kilo arttıkça (VKİ >30) tüp bebek sonrasında canlı doğum oranlarının azaldığı gözlemlenmektedir. Obez kadınlar için ideal olan, kilo verdikten sonra tüp bebek uygulaması yapmak ve hamile kalma şansını artırmaktır. Polikistik over sendromu ve kısırlığı bulunan fazla kilolu/obez kadınlarda yapılan çalışmalarda, yaşam tarzı değişikliği ve kilo kaybının ardından yumurtlama ve canlı doğum oranlarında iyileşme görülmüştür.

Aynı zamanda, yağ oranı düşük, protein, demir, magnezyum, kalsiyum ve potasyum açısından zengin bir diyet de önemlidir. Yeşil yapraklı sebzeler idealdir. Doğurganlığı artırmaya yönelik avokado, yumurta, kuruyemiş, fasulye ve somon gibi Omega-3 yağ asitleri ve tam tahıllar önerilmektedir. Şeker oranı yüksek gıdalardan ve işlenmiş ürünlerden uzak durulması önemlidir.

Amerikan Kalp Derneği, haftada 5 gün, günde en az 30 dakika egzersiz yapılmasını önermektedir. Herhangi bir aktivite, kalp atış hızınızı artırabilir. Düzenli egzersiz yapmak, kan basıncını düşürür, diyabetle mücadele ve IVF başarısını artırır.

Sigara içmek, yumurta ve sperm kalitesini olumsuz yönde etkiler. Sigara içen kadınlar, yumurtalıkların uyarılması için daha yüksek dozda hormon ilacı kullanmak zorunda kalır ve sigara içmeyenlere göre daha fazla tüp bebek denemesi gerekmektedir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi planlanan çiftlerin gebelik şansını artırmak için tedavi öncesi sigarayı bırakmaları önerilir.

Son araştırmalar, aşırı kafein alımının tüp bebek ile hamile kalma şansını azalttığını ortaya koymaktadır. Araştırmalar, kadınların günde 3 fincandan fazla kahve veya kafein içeren ürün tüketmemelerini önerir.

Gebelik öncesi multivitamin takviyesi çoğu zaman tavsiye edilmektedir. Ancak kadın ve erkekte kısırlık nedenine yönelik standart multivitamin içeriğine ek olarak bazı ek (adjuvan) tedavi seçenekleri de gerekebilir. Kadınlarda androjen (DHEA, testosteron gibi) ve antioksidan (Koenzim Q10) kullanımı ile yumurta kalitesinin artırılabileceği düşünülmektedir. Erkeklerde de sperm DNA hasarını azaltıp sperm kalitesini artırmaya yönelik antioksidan takviyeleri (örneğin L-Karnitin gibi) sıklıkla önerilmektedir.

Stres, üreme potansiyelini çeşitli mekanizmalarla azaltabilir; hormon sistemi, merkezi sinir sistemi ve bağışıklık sistemi üzerinde etkili olabilir. Fizyolojik olarak kronik strese maruz kalmak, üreme performansını etkilerken, akut stres özellikle ovulasyon döneminde istenmeyen durumlara yol açabilir. Stres, hipotalamustan gonadotropin hormonu (GnRH) salgılanmasını, dolayısıyla hipofiz bezinde luteinize edici hormon (LH), folikül uyarıcı hormon (FSH) ve yumurtalıklardan östrojen hormonunun salınımını azaltır. Bu durum doğurganlık üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir; bu nedenle stresle başa çıkmak oldukça önemlidir. Akupunktur, yoga, masaj, meditasyon, yürüyüş ve günlük tutma gibi aktiviteler, stres yönetimi için faydalı olabilir.

https://www.youtube.com/embed/H98cPl1vYdQ

Tüp bebek tedavisinde beslenme önerileri

Bebek sahibi olmak için tüp bebek yöntemine başvuran çiftlerin, tedaviye büyük destek sağlayacak bazı önerilere dikkat etmeleri önemlidir. Bu süreçte stresi kontrol altında tutmak, hareketli yaşam, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme gibi faktörleri yaşam tarzı olarak benimsemek, başarıyı artırabilir.

  • Tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran etkenlerden biri, ideal kiloda olmaktır. Tedaviye başlamadan önce ideal kiloyu yakalamak için bir diyetisyenden yardım alınabilir.
  • Tüp bebek tedavisi süresince bol sıvı almak önemlidir. Gazlı içecekler, çay veya maden suyu yerine günde en az 2-3 litre su tüketilmelidir.
  • Tüp bebek tedavi süresince nohut, kuru fasulye ve barbunya gibi baklagillerin tercih edilmesi önemlidir. Haftalık yemek programında en az 2 gün kuru baklagil tüketilmelidir.
  • Bireylerin yeterli miktarda protein, mineral ve omega-3 açısından zengin gıdalar almasına özen göstermesi gerekmektedir. Protein kaynakları olarak bitkisel olanlara ağırlık verilmelidir. Bitkisel protein kaynakları: mercimek, kinoa, chia, ceviz vb. Hayvansal proteinlerden ise tavuk, hindi ve balık tüketimine öncelik verilebilir. Haftada en az üç kez balık tüketimi, tedavi başarısını olumlu yönde etkileyebilir.
  • D vitamini ve iyot eksikliği durumları için kan konsantrasyonlarının kontrol edilmesi ve gerekirse takviye alınması hayati önem taşır.
  • Doğru karbonhidrat kaynağı seçimi oldukça önemlidir. Özellikle kompleks karbonhidratlar, lifler, vitaminler ve mineraller açısından zengin tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller mutlaka beslenme düzeninde yer almalıdır.
  • Kızartma ve ızgara gibi pişirme yöntemleri yerine; haşlama, buğulama ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Ayrıca makarna ve sebzeler fazla haşlanmamalıdır.
  • Folik asit ve omega-3 açısından zengin gıdaların doğurganlıkla pozitif ilişkisi bulunmaktadır. Ayrıca, doğum kusurlarını ve diğer riskleri azaltarak sağlıklı bir hamileliği desteklemektedir. Folik asit, erkekler için de önemlidir, sperm sayısını artırmaya yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Folik asit yönünden zengin gıdalar: ıspanak, mercimek, börülce, kuşkonmaz, fasulye, brokoli, avokado, pancar, Brüksel lahanası vb. vitamin ve mineraller açısından zengin bir diyet önerilmektedir.
  • Şeker yerine tatlandırıcılar, tüp bebek tedavi süresince bırakılmalıdır.
  • Sigara içiliyorsa bırakılmalı ve sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır.

Tüp Bebek (IVF) Tedavisinin Riskleri Nelerdir?

Tüp bebek (IVF) tedavisinin her aşamasında küçük ihtimaller de olsa bazı riskler ve yan etkiler bulunmaktadır. Uygulanan ilaçların yan etkileri genellikle hafif ve geçicidir. Tüp bebek tedavisinin riskleri şunlardır:

Çoklu (çoğul) gebelik

Tüp bebek tedavisiyle (IVF), rahme birden fazla embriyo transfer edilmesi durumunda çoklu gebelik riski artar. Ortalama olarak her dört başarılı tüp bebek denemesinin birinde çoklu gebelik görülebilmektedir. Birden fazla fetüsü olan bir gebelik, tek bir fetüse sahip olan gebelikten daha fazla erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riski taşır.

Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riski

Bilimsel araştırmalar, IVF’nin bebeğin erken doğma veya düşük doğum ağırlığı ile doğma riskini küçük miktarlarda artırdığını göstermektedir.

Yumurtalık hiperstimülasyonu sendromu

Bazı anne adayları, yumurta gelişimini tetiklemek için folikül uyarıcı hormon (FSH) tedavisine aşırı tepki verebilir. Bu durum “Yumurtalık Hiperstimulasyon Sendromu” (OHSS) olarak adlandırılmaktadır. Semptomlar genellikle bir hafta sürer ve hafif karın ağrısı, şişkinlik, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtiler içerebilir. Hamile kalan anne adaylarında ise bu belirtiler birkaç hafta sürebilir. Nadiren çabuk kilo verme ve nefes darlığına da neden olabilen daha şiddetli bir yumurtalık hiperstimülasyon sendromu problemi ortaya çıkabilir. Ancak günümüzde embriyo sayısını sınırlamak ve yeni gelişen tetikleyici iğneler sayesinde bu durumlar minimize edilmiştir.

Düşük riski

Tüp bebek yöntemi ile gerçekleşen gebelikler, normal yolla oluşan gebelikler gibi takip edilmektedir. Sadece çoklu gebelik durumunda risk artar. Bunun dışında genel olarak infertil çiftler, toplumda diğer bireylerle karşılaştırıldığında genetik anomali riski daha yüksektir. Bu nedenle bu çiftlerin elde edecekleri gebeliklerde genetik problem görülme olasılığı ve dolayısıyla düşük riski, hangi yolla elde edilmiş olursa olsun daha yüksektir.

Yumurta toplama prosedürü komplikasyonları

Yumurta toplama işlemi için aspirasyon iğnesi kullanılması, kanama, enfeksiyon veya bağırsak, mesane veya bir kan damarı hasarına yol açabilir. Ayrıca, sedasyon ve genel anestezi kullanılması durumunda bazı riskler mevcuttur.

Ektopik gebelik (Dış gebelik)

Tüp bebek tedavisi uygulanan anne adaylarının yaklaşık %2 ila %5’inde ektopik gebelik görülebilir. Döllenmiş yumurta, rahim dışında, genellikle bir fallop tüpüne implante olduğunda gebelik sürdürülemez. Erken evrede ultrasonografi veya kan testleri ile teşhis edilebilen dış gebelik, medikal veya cerrahi yöntemlerle tedavi edilmelidir.

Doğum kusurları

Annenin yaşı, doğum kusurlarının gelişiminde birincil risk faktörüdür. IVF yöntemi ile hamile kalan bebeklerin belirli doğum kusurlarının riskinin artmış olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Stres

Tüp bebek yöntemi, finansal, fiziksel ve duygusal açıdan yorucu olabilir.

Tüp Bebek Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmelidir?

Tüp bebek tedavi süreci kararı alındığı an itibarıyla aslında tedavi başlamış demektir. Hastanın mutlaka tedavi sürecine kendini psikolojik olarak hazırlaması gerekir. Stresi azaltmak için bazı aktivitelerde bulunmak, düzenli egzersiz yapmak, doğa yürüyüşleri gerçekleştirmek, doğru beslenmek ve zihinsel ve fiziksel olarak hazırlıklı olmak, tedavi başarısını artıran etkenlerdendir.

Baba adayına da büyük görev düşmektedir. Anne adayıyla arasındaki iletişimi her zamankinden daha sıkı tutmalı, ona her konuda destek olmalıdır. Tedavi sürecinin olumsuz sonuçlanacağı endişesini bir kenara bırakmalı ve eğer çeşitli nedenlerle sonuç olumsuz olursa, 3 ay sonra tekrar denenebileceğini unutmamalıdır. Tüp bebek tedavi yöntemi, doğal bir gebelik süreci olarak ele alınmalıdır. Çünkü bu yöntemle hamile kalan kadınlar, normal bir hamilelik dönemi geçirmektedir. İşlem, çiftin kendi sperm ve yumurtaları ile gerçekleştirilmekte ve dünyaya gelen bebek de diğer bebeklerden farksızdır.

Beslenme, tüp bebek tedavi sürecini olumlu yönde etkileyen önemli bir faktördür. Doktorun önerileri mutlaka dikkate alınmalıdır. Bunun yanı sıra, uzman bir diyetisyen ile görüşüp detaylı bir beslenme planı oluşturulabilir. Mümkün mertebe fast food ve abur cubur olarak adlandırılan gıdalar yerine daha taze ve organik besinler tercih edilmelidir. Ayrıca sıvı alımına dikkat edilmeli; kola, çay ve maden suyu gibi içecekler sıvı ihtiyacını karşılar diye düşünülmemelidir. Günlük olarak en az 2 litre su içilmelidir. Balık tüketiminin de hastaya tedavi sürecinde fayda sağlayacağı unutulmamalıdır.

Tüp Bebek (IVF) Tedavisi ile İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar Nelerdir?

Tüp bebek tedavisi ile ilgili doğru bilinen yanlışlar şu şekildedir:

1. Tüp bebek sadece kısırlıkta başvurulacak yöntemdir

Hayır. Bazı ebeveynlerin çocuk sahibi olabilmesi için gerekli olan ilk ve tek tedavi tüp bebek tedavisidir. Bunlar arasında azospermi, akraba evliliği, genetik hastalık riski gibi durumlarla karşılaşan çiftlerin çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisini tercih etmesi bebek sağlığı için önemlidir.

2. Tüp bebek tedavisine her zaman herkes başvurabilir

Tüp bebek tedavisi için bazı şartlar mevcuttur. Öncelikle çiftlerin evli olması gereklidir. Kadının yumurta sayısının ve erkeğin sperm sayısının olması da mutlaktır. Bu koşulları sağlayan çiftlerde tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir. İleri yaşlarda yumurta ve sperm sayısındaki değişiklikler nedeniyle istenilen her yaşta tüp bebek tedavisi yapılabileceği bilgisi yanlıştır.

3. Tüp bebek tedavisi acılı ve ağrılı bir işlemdir

Tüp bebek tedavisi ağrılı veya acılı bir işlem değildir. Embriyo transferi sırasında dahi anestezi gerekmemektedir. Tedavi, yaklaşık 15-20 gün süren, hastalar için yasakların bulunmadığı ve günlük yaşantılarına devam edebildikleri konforlu bir tedavidir.

4. Tüp bebek tedavisinde ilk denemede gebe kalınmaz

Her tüp bebek denemesinin kendi şansı vardır. İlk denemede hamile kalınabilir; hamile kalınamadığında ise gerekli önlemlerle tedavi sürecine devam edilir. İlk denemelere kıyasla ikinci ve üçüncü denemelerin başarı şansı daha yüksektir.

5. Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar kilo yapar

Tüp bebek tedavisi sırasında kullanılan ilaçlar kilo yapmamaktadır. İlaçların hormon bozukluğu veya kilo alımına etkisi bulunmamaktadır. Sadece bazı kişilerde iştah artışı ve ödem meydana gelebilir.

6. Tüp bebek tedavisi sadece çocuk sahibi olamayan çiftlere yapılabilir

Tüp bebek tedavisi genetik hastalık sebebiyle gebeliği sonlandırılan ya da sağlıklı bebek elde etmek isteyen hastalar için tercih edilebilecek bir yöntemdir. Embriyolar, anne adayının rahmine yerleştirilmeden önce genetik tanılı tüp bebek yöntemine tabi tutulmaktadır. Bu yöntemin amacı, genetik hastalık geçişini önlemektir.

7. Tüp bebek tedavisinde 9 ay boyunca yatma zorunluluğu vardır

Tüp bebek tedavisi ile hamile kalanlar, doğal yollarla hamile kalanlarla aynı süreci yaşar. Eğer gebelik sürecinde bir risk yoksa, yatma zorunluluğu yoktur. Eğer gebelik sürecinde bir risk varsa, gerekli önlemler alınabilir.

8. Tüp bebek tedavisi ile çoğul gebelik olmaktadır

Geçmişte embriyo transfer sayısının serbest olması ve yumurta dondurma gibi teknolojilerin eksikliği nedeniyle çok sayıda transfer yapılabiliyordu. Ancak günümüzde dondurma yöntemlerinin gelişimi ve uygulama sıklığı, 35 yaşın altında tek embriyo transferine izin verilmesi gibi sebeplerden ötürü çoğunlukla tekil gebelik elde edilmektedir. İki embriyo transferi yapıldığında bile, çoğul gebelik elde etme oranı %30 civarındadır. Bu nedenle tüp bebek tedavisi genellikle tekil geblikle sonuçlanmaktadır.

9. Tüp bebek tedavisi ilaçları kansere yol açmaktadır

Tüp bebek tedavisi 1975 yılından beri uygulanmakta olup, tedavi sürecinde kullanılan ilaçların yan etkisi bulunmamaktadır. Bu durum birçok araştırma ve takipler sonucunda ortaya konmuştur. Ayrıca, günümüzde hem kadınlarda hem de erkeklerde kanser vakalarının görülme sıklığı artmıştır.

10. Tüp bebek tedavisi aşırı pahalı bir tedavidir

Tüp bebek tedavisi günümüzde oldukça kısa süren ve hasta dostu olan tedavi yöntemlerinden biridir. İlaç kullanımı oldukça azdır. Diğer alternatif tedavi yöntemlerini deneyip başarısız olan çiftler, tüp bebek tedavisini en son aşama olarak düşündüklerinde, daha fazla harcama yapmak zorunda kalabilirler. Çiftlerin durumu tüp bebek tedavisine uygunsa, farklı alternatifler ile zaman kaybetmemek önemlidir.

11. Tüp bebek tedavisi ile gebe kalan kadınlar vajinal doğum yapamazlar

Tüp bebek tedavisi sadece gebeliğin meydana gelmesini sağlayan bir yöntemdir; doğum şeklinizi etkilemez. Gebelik sürecinde takip edecek hekim ile doğum şekli hakkında görüşülerek, anne ve bebek için en sağlıklı doğum şekli birlikte belirlenebilir.

Tüp Bebek Tedavi Fiyatları

Tüp bebek maliyeti, tedavi öncesindeki yumurta toplama ve embriyo transferi işlemleri, tedavi sürecinde yapılan tetkikler ve uygulanan yöntemlere bağlı olarak değişim göstermektedir. Dolayısıyla tüp bebek fiyatını öğrenebilmek için tüp bebek merkezi ile iletişime geçerek, tedavi sürecinde ihtiyaç duyulanların belirlenmesi sağlanmalıdır.

Bu formu kullanarak tüp bebek hizmeti hakkında bilgi alabilirsiniz.

Tüp Bebek (IVF) Tedavisi ile İlgili Sık Sorulan Sorular

İnfertilite (kısırlık) nedir?

En az 1 yıl herhangi bir korunma yöntemi uygulanmaksızın düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesi infertilite yani kısırlık olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca, bu tanım içinde gebeliğin sonuna kadar gidemediği çiftler de yer alır.

Tüp bebek tedavisi kısaca nasıl anlatılır?

Tüp bebek tedavisi, olgun yumurtaların anne adayının yumurtalıklarından toplanması ve laboratuvar ortamında spermle döllenmesi sürecini ifade eder. Daha sonra embriyo adı verilen döllenmiş yumurtalardan bir veya daha fazlasının, bebeklerin gelişimi için rahime yerleştirilmesi işlemidir. Bu tüm süreç tüp bebek tedavisi olarak adlandırılır.

Tüp bebek nasıl olur?

Tüp bebek tedavisinde, anne adayından alınan verimli yumurtalar ile babadan alınan sperm laboratuvar ortamında döllenir. Döllenmiş yumurtalar, daha sonra anne rahmine transfer edilir. Gebeliğin oluşup oluşmadığını anlamak için anne adayında beta HCG hormonu seviyesi kontrol edilir. Bu döngü 2-3 hafta sürmektedir.

Embriyo kalitesini etkileyen faktörler nelerdir?

Tüp bebek tedavisinde yumurta sayısının yanı sıra yumurta kalitesi de büyük öneme sahiptir. Tek bir kaliteli yumurta, kadınların anne olma şansını artırır.

Yumurta kalitesini etkileyen başlıca faktörler şunlardır:

  • Kadın yaşı
  • Sigara kullanımı
  • FSH düzeyi
  • Yumurtalıkların uyarılmasında kullanılan hormonların dozu
  • Yumurta toplama işleminin zamanında ve uygun şekilde yapılması
  • Genetik bozukluklar

Kaliteli sperm seçimi, sperm seçim teknikleri, yumurtanın spermle döllendiği ICSI işleminin deneyimli embriyologlar tarafından yapılması ve merkezin laboratuvar teknolojisi gibi faktörler, tüp bebek tedavisindeki başarıyı artıran diğer unsurlardandır. Embriyo kalitesi, tüp bebekte başarı oranını etkileyen önemli kriterlerin başında gelmektedir. Çoğu merkezde embriyolar hücre sayısı, şekil ve hücre boyutlarının eşitliğine göre değerlendirilerek embriyo kalitesi belirlenmektedir. Tüp bebek tedavilerinde gebelik şansını artırmak için 5. gün embriyosu (blastokist) transfer hedeflenmektedir; çünkü 5. güne ulaşmış kaliteli bir embriyonun tutunma şansı, 3. günde elde edilenlere göre daha yüksektir.

İyi kalitede embriyolar, genetik anormallik riski en düşük olanlardır; fakat bu embriyoların da genetik anormallikleri olabilir. Bu nedenle, kaliteli embriyo transferine rağmen tekrar eden tüp bebek başarısızlığı olan çiftlerde, embriyonun genetik analizi (NGS) sonrası transferi, tüp bebek başarısını artırmak için önerilmektedir.

Tüpleri tıkalı olan veya sıvı biriken kadınlarda, öncelikle bu tüplerin laparoskopik olarak çıkarılması ya da tüple rahim arasındaki bağlantının kesilmesi, gebelik şansını artıracaktır. Rahim filminde ortaya çıkan yapışıklıklar, miyomlar ve poliplerin embriyo transferinden önce histeroskopi (kapalı rahim ameliyatı) ile temizlenmesi tedavi başarısını artıracaktır. Ayrıca, tüp bebek tedavisi sırasında ilaçlarla belirgin hale gelen poliplerin histeroskopi ile çıkarılmasından sonra embriyo transferi yapılması, başarı oranlarını olumlu şekilde etkileyecektir.

Klasik tüp bebek ve mikroenjeksiyon tedavisi farkları nelerdir?

Laboratuvar ortamında sperm hücresi ile yumurta hücresinin bir araya getirilerek döllenmesi işlemine “tüp bebek yöntemi” denir. Mikroenjeksiyon tekniği uygulanırken, baba adayından alınan tek sperm hücresi, anne adayından alınan yumurta hücresinin içine mikroskop altında ince bir iğne ile yerleştirilerek döllenme sağlanır. Bu nedenle, erkek kaynaklı infertilitede mikroenjeksiyon yöntemiyle döllenme ve gebelik elde etme olasılığı artmaktadır.

Kadınların doğurganlığını etkileyen faktörler nelerdir?

Genetik, evlenme ve anne olma yaşının büyümesi, adetlerin düzenli olup olmaması, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, aşırı kilo, insülin direnci, sigara, alkol, aşırı kafein tüketimi ve stres doğurganlığı etkileyen faktörler arasındadır.

Tüp bebek tedavisi sonucunda kadınların yumurta rezervi tükenir mi?

Hayır, bir kız çocuğu anne karnında belirli bir yumurta rezervi ile doğar. Ergenlik dönemine kadar bu rezervin bir bölümü kaybolur; daha sonra buluğ çağından itibaren yumurtalıklar, adet başlamadan önceki hafta içinde bir sonraki döngü için büyüyecek yumurtaları seçer ve yol alır. Bunlardan yalnızca 1 veya 2 tanesi gelişip çatlayarak gebeliğe zemin hazırlamaktadır. Gebelik oluşmazsa, bir sonraki döngüde tekrar aynı süreç başlar. Tüp bebek tedavisindeki yumurtalar o ay için hazırlanan yumurtalardır; bir sonraki ay yeni yumurtalar gelişmeye devam eder.

Tüp bebek tedavisi olan kadınlar erken yaşta menopoza girer mi?

Hayır, kadınlar belirli bir yumurta rezervi ile doğmaktadır. Tüp bebek tedavisi olan kadınlardan o ay yalnızca yumurtalıklarındaki yumurtalar alınır. Kadın, tüp bebek tedavisi olsun ya da olmasın, genetik olarak belirlenen bir süreçte menopoza girebilir.

Gelişen her yumurta döllenir mi?

Hayır, yumurta gelişimi için ilaçlar kullanılmaya başlandığında, yumurtaların hepsi aynı hızda gelişmeyecektir. Ayrıca, yumurta toplama ve mikroenjeksiyon aşamasında da döllenme ve bölünme gelişimleri tümüyle benzer şekilde ilerlemeyebilir. Bazı yumurtalar hiç gelişme göstermeyebilir veya gelişimlerini herhangi bir aşamada durdurabilirler. Şu ana kadar yapılan araştırmalar, embriyoların bu gelişim farklılıklarının altındaki en önemli faktörün yumurta-sperm ve doğal olarak da embriyonun genetik yapısı ile ilgili olduğunu göstermektedir.

Tüp bebek (IVF) tedavisinde yaş gebelik şansını etkiler mi?

Yumurtaları olan her kadın tüp bebek tedavisi olabilmektedir. 40 yaşını geçmiş bir kadının gebelik, devam etme ve eve bebeğini götürme oranları azalmaktadır. 45 yaşından sonra ise yumurta olsa bile gebelik oranları %1 – %5 civarındadır. Bu bağlamda, yaş ilerledikçe gebelik şansı düşmektedir.

Tüplerin tıkalı olması gebelik şansını engeller mi?

Tüplerdeki tıkanıklık, normal gebelik sürecini olumsuz etkileyebilir. Zira normal yollarla gebelikte yumurta ve sperm buluşması, embriyonun ilk 5 günlük yaşamı ve ardından rahme iletimi tüplerde gerçekleşmektedir. Tüp bebek tedavisinde döllenme işlemi dışarıda yapılır; bu nedenle gebelik şansını tüplerin tıkalı olup olmaması değiştirmez. Ancak bazı durumlarda tüplerde biriken sıvı, embriyonun tutunma olasılığını azaltabilir ve LS ile tüp veya tüplerin kapatılması veya çıkarılması gerekebilir. Bu bağlamda doktorunuz size detaylı bilgi verecektir.

Miyomların varlığı gebelik şansını azaltır mı?

Rahim iç boşluğuna uzanan miyomlar, embriyonun yerleşmesine veya gelişimine engel olabilir ya da düşük veya erken doğuma yol açabilir. Eğer embriyo, miyomun bulunduğu alana ya da yakın bir bölgeye yerleşirse, kanlanma bozulabileceğinden düşüklere sebep olabilir. Ayrıca gebeliğin ileri dönemlerinde, miyomların dejenerasyonu veya kendi etrafında dönmesi sonucunda ağrı ve erken doğum gibi sorunlar görülebilir. Rahim içinde miyom varlığını belirlemenin en basit yolu, Histerosalpingografi adı verilen rahim filmidir. Daha ileri inceleme için ise Histeroskopi adı verilen ve rahim içine optik bir alet ile girerek inceleme yapılmasını sağlayan basit bir işlem uygulanabilir.

Miyomların varlığı yumurta rezervini azaltır mı?

Hayır, miyomlar yumurta rezervini etkilemez. Yumurtalıklar ile miyomların bulunduğu yer farklıdır. Miyomlar rahimde bulunur ve gebelik isteniyorsa, uzman bir hekim muayenesinden sonra miyomun gebeliğe engel olup olmayacağı hakkında bilgi verilerek, gerekirse cerrahi müdahale gibi tedavi seçenekleri gündeme getirilebilir.

Kullanılan hormon ilaçları kanser riskini artırır mı?

Hayır, tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların kanser riskini artırdığına dair bir kanıt yoktur. Bununla ilgili birçok araştırma yapılmış olup, bu ilaçlarla yumurtalık, rahim ve meme kanseri arasında doğrudan bir ilişki gösterilmemiştir.

Kullanılan hormon ilaçları kilo yapar mı?

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar, vücutta ödem ve iştah artışı nedeniyle biraz kilo aldırabilir. Ancak bu ilaçlar, ileride verilemeyecek seviyede kilo artımına yol açmamaktadır. Bununla birlikte, bu dönemde yaşanan psikolojik durumlar nedeniyle depresyon benzeri davranışlar sonucu yeme alışkanlıklarında değişiklikler olabilir ve bu durumda kilo değişimleri görülebilir.

Kullanılan hormon ilaçlarının yan etkisi var mıdır?

İğnelerin uygulandığı bölgelerde, kadınlarda hassasiyet nedeniyle kaşıntı, hafif ağrı, yanma ve tahriş, ayrıca enjeksiyon yerinde morluk gibi şikayetler görülebilir. Tüp bebek tedavisi sırasında göğüslerde hassasiyet, sıcak basması, aşırı duygusallık, kasık ağrısı, şişkinlik, kabızlık ve sık idrara çıkma gibi durumlar gözlemlenebiлиr.

Tüp bebek tedavisi süresinde saç boyatılabilir mi?

Saç boyaları tehlikeli derecede zehirli değildir; dolayısıyla tüp bebek tedavisi sırasında ve hamilelik döneminde saçınıza boya uygulanabilir. Boyama esnasında az miktarda saç boyasının cilde girmesi mümkündür; ancak bu miktar, kimyasalların bebek üzerindeki etkisini etkilemez. Gebelikte organik bazlı, amonyaksız saç boyası tercih edilmelidir.

İşe ne zaman dönebilirim?

Tüp bebek tedavisi sonrasında dinlenme önerilmez. Embriyo transferinden sonra bir gün içinde işe dönülebilir. İstirahat, gebelik oranını artırmamaktadır.

Embriyo transferi sonrası ve tedavi sırasında araba ve uçak yolculuğunun sakıncası var mıdır?

Hayır, tedavi sonrası araç ve uçak yolculuğu yapmanızda sakınca yoktur.

Bir denemede en fazla kaç embriyo transferi yapılabilir?

Sağlık Bakanlığı, hastalara transfer edilecek embriyo sayısını çoğul gebelikleri önlemek amacıyla sınırlamıştır. 35 yaş üzeri kadınlarda maksimum 2, 35 yaşın altında ise 1 embriyo transferi yapılmalıdır. 35 yaşın altında olan kadınlar, ilk 2 deneme başarısız olursa 2 embriyo transfer edebilir.

Artan embriyolara ne oluyor?

Artan embriyoların, çiftlerin onayları dahilinde dondurulması mümkündür. Tüp bebek tedavisinin olumsuz sonuçlandığı durumda veya ileride 2. çocuk istemi olduğunda, dondurulmuş embriyolar çözülerek kullanılabilir. Dondurulmuş embriyoların transferi, ilk transferden bağımsız tekniğe sahiptir; gebelik oranlarında belirgin bir fark oluşmamaktadır.

Çiftlerde sorun olmadığı ve gebelik elde edilemediği durumlarda nasıl bir yol izlenir?

Açıklanamayan infertilitede, çiftlere ait belirgin bir sebep yoksa gebelik oluşmamaktadır. Tüp bebek tedavisinde en yüksek oranda gebelik elde edilen hasta grubu budur. Bazen sorunun ne olduğu, tedavi sürecinde ortaya çıkacaktır. Kalitesiz yumurta veya döllenme problemleri, yumurtalar toplandıktan sonra mikroenjeksiyon esnasında veya sonrasında kendini gösterebilir.

Tüp bebek tedavisi uzun sürer mi?

Adetin 2. veya 3. gününde başlayan tedavi, ortalama 16-17 gün içerisinde sona erer. Embriyo transferi sonrası 10-12 gün bekleyerek kanda gebelik testi yapılır.

Tüp bebek ile gebe kaldıktan sonra düşük riski normal gebeliğe göre daha fazla mıdır?

Tüp bebek yöntemi ile elde edilen gebelikler, normal yollarla oluşan gebelikler gibi takip edilmektedir. Sadece çoklu gebelik durumunda risk söz konusudur. Bunun dışında genel bir bilgi olarak infertil çiftlerde, toplumun diğer bireyleriyle kıyaslandığında genetik anomali görülme olasılığı daha fazladır. Böylece, bu çiftlerin elde edeceği gebeliklerde genetik problem ve dolayısıyla düşük riski, hangi yöntemle elde edilmiş olursa olsun yüksektir.

Embriyo transferi sonrası istirahat edilmeli mi?

Embriyo transferinden sonra yoğun istirahat önerilmez. İstirahat etmenin gebelik oranlarını artırdığına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Embriyo transferi sonrası 20 dakika dinlenerek günlük işlere dönmek mümkündür. Cinsel ilişki ve yüksek efor gerektiren işler yapılırken kısıtlama getirilmesi uygundur.

Tüp bebek tedavisi ile cinsiyet seçimi yapılır mı?

Evet, normalde tüp bebek tedavisi sonrasında yapılan genetik inceleme ile cinsiyet seçimi mümkündür. Ancak Türkiye’de yasal olarak cinsiyet seçimi yapmak Tüp Bebek Yönetmeliği’ne göre yasaktır; bu nedenle cinsiyet seçimi amacıyla genetik test uygulanmamaktadır. Ülkemizde cinsiyet seçimi yalnızca cinsiyet kromozomu ile taşınan genetik hastalıkların varlığında yapılabilmektedir.

Tüp bebek uygulamaları ile elde edilen gebeliklerden doğan bebeklerle normal doğan bebekler arasında fark var mı?

Hayır, tüp bebek uygulaması ile elde edilen gebelikler ile doğal yollarla elde edilen gebelikler arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır.

Tüp bebek tedavisi öncesinde özel bir diyet uygulanmalı mıdır?

Tüp bebek tedavisinde beslenme düzeni büyük önem taşır. Bunun sebebi, başarılı bir tedavi için sağlıklı bir bünyeye sahip olunması gerekliliğidir. Varsa sigara alışkanlığının bırakılması ilk öncelik olmalıdır. Ayrıca, gebelik öncesinde ideal kiloda olmak, başarı oranını etkileyen faktörlerdendir. Düzenli olarak protein bolluğunu içeren gıdaların tüketimi önemle dikkate alınmalıdır (haftada en az 3 kez). Günlük sıvı alımının 2-3 litre civarında olması önerilir. Nohut, fasulye ve barbunya gibi kuru baklagillerin tüketiminde artış sağlanmalıdır. Çay-kahve tüketimi yüksekse kısıtlama gereklidir (günde 2-3 fincan). Asitli içeceklerden uzak durulmalıdır. Folik asit takviyesi ve folik asit yönünden zengin gıdaların tüketilmesi gerekmektedir. Ayrıca, tüp bebek tedavisi öncesinde diğer metabolik sorunların (tiroid, insülin direnci, diyabet) halledilmesi, hem başarı şansını hem de sağlıklı bir gebelik ihtimalini olumlu yönde etkileyecektir.

Gebelik kayıpları ve kürtaj sonrası tüp bebek denemelerinde gebelik şansım azalır mı?

Kürtaj ile sonlandırılan bir gebelik, işlem sırasında veya sonrasında bir komplikasyon yoksa (parça kalması, enfeksiyon, yapışıklık vb.) sonraki gebelik açısından problem yaratmaz. Ancak özellikle erken gebelik kayıplarında, çiftin genetik durumda normal olup olmadığını araştırma gerekliliği doğabilir. Çiftten genetik test istenildiğinde, sonuç 2-3 hafta içinde alınabilir.

Tüp bebek tedavisi öncesi istenen testler için belirli bir gün var mıdır?

Bazı hormon testleri (FSH, LH, östrojen, progesteron vb.) adetin belli günlerinde (2.-3. veya 21. gün) yapılması gerekir. Diğer testler için ise gün kısıtlaması yoktur, yalnızca bazıları için açlık gereklidir.

Tüp bebek tedavisinde seçilen protokole göre tedavi süresi değişir mi?

Tüp bebek tedavisinde ilk adım kadının hazırlanmasıdır. Kadının hazırlığı, iki şekilde olabilir: ilki, adetin 21. gününde başlayarak yaklaşık 3-3,5 haftada yumurta toplama işleminin yapıldığı uzun (long) protokol; diğeri, adetin 2-3. günü başlayarak yaklaşık 10-12 günde yumurta toplama işleminin gerçekleştirildiği kısa (antagonist) protokoldür. Elde edilen embriyoların rahim içine transferi ise hastanın özel şartlarına veya hekimin alışkanlıklarına bağlı olup, ya taze (yumurta toplama ile aynı dönemde) ya da dondurma-çözme (embriyoların önceden dondurulup saklanıp, sonrasında hekimin uygun gördüğü bir başka dönemde yerleştirilmesi) yöntemi ile yapılır.

Semen analizinde sperm sayısı çok az ise veya hiç bulunamamışsa ne yapılmalıdır?

Bu durumda, tek bir analiz ile kesin karar verilmemelidir. Mutlaka 3 hafta kadar sonra ikinci bir analiz ile sonuçlar teyit edilmelidir; aynı veya benzer sonuç alınırsa, öncelikli olarak genetik ve hormon testleri ya da testis ultrasonografi ile araştırma yapılmalıdır. Sonrasında gerekirse, hasta bir androlog-ürolog ile konsülte edilmelidir. Eğer örnekte hiç sperm yoksa, Mikro TESE adı verilen cerrahi yöntem ile testisten sperm elde edilmesi mümkündür. Tercihen, kadın eş zamanlı olarak yumurtaları hazır olduğunda öncelikle TESE işlemi planlanmakta; sperm elde edildikten sonra ise yumurta toplama işlemi yapılmaktadır. Ancak, bazen mikro TESE, tanı amaçlı olarak erkek partnerin hazırlığı yapılmadan önce yapılmakta ve sperm bulunursa o sperm dondurulup saklanarak, daha sonra kadın hazırlanabilmektedir.

Adetlerim sancılı ve çocuk sahibi olmak istiyorum. Ne yapmalıyım?

Adet ağrısı, kadınlarda genellikle endometriozis adı verilen bir hastalık ile birlikte görülmektedir. Eğer adetleriniz ağrılı ve sancılı ise ve çocuk isteğiniz varsa, vakit kaybetmeden uzman kontrolüne giderek yumurta rezervinizi ve endometriozis probleminizi değerlendirmelisiniz.

Dondurulmuş embriyo transferi ile taze transfer arasındaki gebelik oranları açısından bir fark var mı?

Dondurulmuş embriyo transferi ile taze transfer arasındaki gebelik oranları açısından bir fark bulunmamaktadır. Hatta bazı durumlarda, dondurma ve çözme yöntemi ile embriyo transferi, gebelik elde etme oranını olumlu yönde etkileyebilir.

Erkeklerde morfoloji bozukluğu varsa tedavi planı nasıl yapılmalıdır?

Tüp bebek uygulamalarında belirli sayıda hareketli spermlerin verimli olarak kullanılabildiği “in vitro fertilizasyon-IVF” tekniği kullanılmaktadır. Bu teknikte spermin döllenme başarısı ile sperm şekil bozukluklarının şiddeti arasında bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Mikroenjeksiyon yani ICSI yöntemi ile spermler belirli bir yöntemle, embriyologlar tarafından seçilerek en uygun şekil ve yapıda olan spermler belirlenmektedir. Dolayısıyla, özel durumlar dışında morfolojik değerlendirmenin tüp bebek tedavisindeki olumsuz etkisi oldukça düşüktür. Ancak globozospermi gibi sperm döllenme kabiliyetini kısıtlayacak morfolojik bozukluklar farklı bir etkiye sahiptir.

Yumurta rezervi kontrolü için AMH (anti müllerien hormon) testini ne zaman yaptırmalıyım?

AMH (Anti Müllerien Hormon) testi, yumurta rezervini görmek için yapılan bir kan testidir. Bu testin yapılması için özel bir zaman dilimi veya açlık gibi bir gerek yoktur. Test sonucu, uzman bir hekim tarafından ultrason ile yumurta rezervi kontrol edildikten sonra yorumlanmalı; test sonucu tek başına değerlendirilmemelidir.

Yumurta dondurma yöntemi kimlere önerilir?

Sağlıklı kadınlarda 30’lu yaşların ortasından sonra yumurta rezervi belirgin olarak azalmaya başlar. Bu, kadınların doğuştan belirli bir yumurta rezervi ile dünyaya gelmelerinden kaynaklanmaktadır ve bu rezerv yaşla birlikte giderek azalmaktadır. Yumurtaları azalmış bazı kadınlarda üreme çağı beklenenden daha kısa sürebilir. Bu nedenle, 35 yaşına gelmiş ve 5 yıl içerisinde evlilik planı yapmamış kadınlar riske girmektedir. Yumurtalarının dondurulmasına yönelik uygulama yapılmamış kadınlar için, 40 yaşından sonra bu yöntemler ile gebelik elde etme ihtimali de azalmaktadır. 40-42 yaşındaki bir kadının tüp bebek ile bebek sahibi olma olasılığı %7-15 civarındadır ve bu kişiler doğal yollarla hamile kalma ihtimalleri bu orandan çok daha düşüktür.

Genetik durumlar da yumurta rezervini etkileyebilir. Annesi