Sağlık

Siroz Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri nelerdir?

Siroz, karaciğerin kronik ve progresif bir hastalığıdır. Karaciğerde hasar oluştuğunda sağlıklı dokuların yerini sert, nedbe dokusu alır. Bu durum, karaciğerin normal işlevlerini yerine getirememesine neden olur. Karaciğer, vücudun toksinlerden arındırılması, besinlerin işlenmesi ve pıhtılaşma faktörlerinin üretimi gibi hayati fonksiyonlar üstlenir. Ancak siroz ilerledikçe bu işlevler bozulur ve hastalık, yaşamı tehdit edebilecek ciddi sonuçlara yol açar.

Siroz Nedir?

Karaciğer, vücudun toksinlerden arındırılması, besinlerin işlenmesi, enerji depolama, safra üretimi ve kan pıhtılaşmasında görev alan proteinlerin sentezlenmesi gibi birçok önemli işlevi yerine getirir. Siroz, karaciğerde uzun süre devam eden hasar sebebiyle sağlıklı hücrelerin yerini sert ve nedbe dokusu alır. Bu süreç, karaciğerin yapısının bozulmasına ve normal işlevlerinin kaybına yol açar. Siroz, karaciğerin işlevlerini ciddi şekilde etkileyen bir hastalık olup, tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilir. Genellikle yıllar içerisinde yavaşça gelişir. Karaciğer hücrelerine zarar veren viral hepatit veya yağlı karaciğer hastalığı gibi sebepler kalıcı hale geldiğinde, vücut bu zararı onarmak için yara dokusu üretir. Zamanla bu doku artar ve karaciğerin kan akışını, işlevini ve yapısını bozarak siroza neden olur. İleri evrelerde, karaciğer hasarı geri döndürülemez bir hale gelir ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Siroz çeşitleri şunlardır:

  1. Kompansasyonlu Siroz: Karaciğer hala bir miktar işlevini sürdürebilir, bu nedenle belirtiler genellikle hafif veya yoktur.
  2. Dekompansasyonlu Siroz: Karaciğerin işlevlerinin büyük ölçüde kaybolduğu ve komplikasyonların ortaya çıktığı evredir. Sarılık, asit (karın sıvı birikimi) ve karaciğer yetmezliği gibi belirtiler görülebilir.

Siroz Belirtileri Nelerdir?

Erken dönemlerinde genellikle belirti göstermeyen sinsi bir hastalık olan siroz, ilerledikçe karaciğerin işlevlerini kaybetmesiyle birlikte çeşitli semptomlar ortaya çıkar. Belirtiler, karaciğerin zarar görme derecesine ve gelişen komplikasyonlara bağlı olarak değişiklik gösterir. Halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi genel semptomlar genellikle ilk gözlemlenenlerdir. Hastalık ilerledikçe karında sıvı birikimi (asit), ciltte sararma (sarılık) ve kanama eğilimi gibi ciddi belirtiler gelişebilir. İşte yaygın siroz belirtileri:

  • Yorgunluk ve halsizlik.
  • İştahsızlık ve kilo kaybı.
  • Mide bulantısı ve hazımsızlık.
  • Ciltte ve tırnaklarda solgunluk.
  • Göz aklarında ve ciltte sararma, bu durum kandaki bilirubin seviyelerinin artmasından kaynaklanır.
  • Karaciğerin işlev kaybı nedeniyle karında sıvı birikimi.
  • Kan dolaşımındaki bozulmalar sonucunda bacaklarda şişlik.
  • Safra tuzları birikimi sonucunda ortaya çıkan kaşıntı.
  • Ellerde kırmızımsı renk değişiklikleri.
  • Ciltte kılcal damarların belirgin hale gelmesi.
  • Karaciğerin pıhtılaşma faktörlerini yeterince üretememesi nedeniyle kolayca morarma veya kanamalar.
  • Toksinlerin beyne ulaşmasıyla zihinsel bulanıklık, konsantrasyon güçlüğü ve hatta koma hali.
  • Eller açık pozisyonda tutulduğunda istemsiz titremeler.
  • Karın bölgesinde ağrı veya rahatsızlık hissi.
  • Erkeklerde meme büyümesi (jinekomasti).
  • Kadınlarda adet düzensizlikleri.
  • Ciltte ve göz çevresinde sarı renkli yağ birikimleri.

Siroz Neden Olur?

Siroz, karaciğerde uzun süre devam eden hasar sonucu meydana gelir. Başlıca nedenleri arasında Hepatit B ve C gibi viral hepatitler, yağlı karaciğer hastalığı, otoimmün hastalıklar ve genetik bozukluklar bulunmaktadır. Ayrıca toksik maddelere maruz kalma, bazı ilaçların uzun süreli kullanımı ve kronik safra yolu hastalıkları da siroza sebep olabilir. Bu durumlar karaciğer hücrelerinde hasara neden olarak nedbe dokusu oluşumuna ve karaciğerin işlev kaybına yol açar.

Siroz Teşhisi Nasıl Konulur?

Erken evrede siroz, genellikle belirgin semptomlar göstermediğinden teşhis için titiz bir inceleme gerektirir. Doktor, hastanın hepatit geçmişini, ilaç kullanımını ve karaciğer hastalığına dair diğer risk faktörlerini sorgular. Fizik muayene esnasında karın bölgesinde şişlik, kanda sararma, damar belirginliği ve karaciğer büyümesi gibi işaretler incelenir. Ayrıca, pıhtılaşma problemleri, ciltte kolay morarma ve ayak bileklerinde ödem gibi belirtiler değerlendirilir. Ardından siroz teşhisi için aşağıdaki testler yapılır:

  • Karaciğer Fonksiyon Testleri (ALT, AST, ALP, GGT): Karaciğerin zarar gördüğünü gösteren enzim seviyelerini değerlendirir.
  • Bilirubin Düzeyi: Sarılık ve karaciğerin safra üretimindeki bozuklukları gösterir.
  • Albumin ve Pıhtılaşma Testleri: Karaciğerin protein üretim kapasitesi ve kan pıhtılaşma yeteneğini ölçer.
  • Tam Kan Sayımı (CBC): Anemi, beyaz kan hücrelerindeki düşüklük ve trombosit sayısında azalma sirozun işareti olabilir.
  • Hepatit Testleri: Hepatit B ve C gibi viral enfeksiyonların varlığını kontrol eder.
  • Ultrason: Karaciğerin boyutu, yapısı ve asit varlığını tespit etmek için kullanılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT): Karaciğerin detaylı görüntüsünü sağlar ve kan akışındaki bozuklukları veya tümör varlığını değerlendirir.
  • Fibroscan: Karaciğer dokusunun sertliğini ölçerek sirozun derecesini belirler.
  • Karaciğer Biyopsisi: Kesin teşhis gerektiğinde, karaciğerden alınan bir doku örneği mikroskop altında incelenir. Biyopsi, karaciğerdeki nedbe dokusunun derecesini ve hasarın kapsamını belirlemede etkili bir yöntemdir.

Siroz Hastalığı Tedavi Edilebilir Mi?

Siroz tamamen tedavi edilemez, ancak ilerlemesi durdurulabilir veya yavaşlatılabilir. Tedavi, altta yatan sebebin kontrol altına alınmasına odaklanır. Örneğin, hepatit tedavisi veya yağlı karaciğer hastalığının yönetimi, sirozun ilerlemesini durdurabilir. İleri evrelerde komplikasyonları yönetmek için ilaçlar, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde karaciğer nakli uygulanabilir.