Sağlık

Sinüs Kanseri: Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri


Burun ve sinüsler, solunan havayı filtreleyen, nemlendiren ve rezonansa yardımcı olan içi hava dolu boşluklardır. Bu alanlarda ortaya çıkan kanserler, genellikle burun boşluğu ve paranazal sinüsleri kaplayan mukozal hücrelerden kaynaklanır. Skuamöz hücreli karsinom, sinüs kanserlerinin en yaygın formudur. Sinüs kanseri genellikle yavaş ilerleyen ve erken aşamalarda belirtiler göstermeyen bir hastalıktır. Bu nedenle, hastalık çoğunlukla ileri aşamalarda tespit edilir. Sinüs kanseri burun tıkanıklığı, yüz bölgesinde ağrı veya şişlik, baş ağrısı, burun kanaması ve görme bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Tümör büyüdükçe sinirleri, gözleri, dişleri ve çevre dokuları etkileyebilir.

Sinüs Kanseri Nedir?


Sinüs kanseri, burun boşluğu ve paranazal sinüslerde gelişen nadir ancak ciddi bir baş-boyun kanseri türüdür. Paranazal sinüsler, burnun çevresinde yer alan içi hava dolu boşluklardır. Bu alanın hücrelerinin anormal biçimde büyüyerek kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu sinüs kanseri oluşur. Genellikle burun mukozasını kaplayan skuamöz hücrelerde başlayan sinüs kanseri, zamanla komşu kemiklere, göz çukuruna ve beyin tabanına yayılabilir. Skuamöz hücreli karsinom, sinüs kanserlerinin en yaygın türüdür. Bunun yanı sıra adenokarsinom, mukoepidermoid karsinom, sinir ve kas dokularından kaynaklanan sarkomlar, lenfomalar ve melanomlar da bulunabilir.

Sinüs Kanseri Belirtileri Nelerdir?


Bu kanser türü sinsi bir şekilde ilerleyebilir ve erken evrelerde belirti göstermeyebilir. Ancak hastalık ilerledikçe burun tıkanıklığı, yüz bölgesinde ağrı ve şişlik, baş ağrısı, burun kanaması, diş ağrısı ve görme problemleri gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Sinüs kanseri genellikle ileri evrede teşhis edilir çünkü belirtileri sinüzit veya alerji gibi yaygın hastalıklarla karıştırılabilir. Hastalığın gelişiminde kimyasallara ve hava kirliliğine uzun süre maruziyetin yanı sıra HPV ve Epstein-Barr virüsü (EBV) enfeksiyonları gibi risk faktörleri etkili olabilir.

Sinüs Kanserinin En Yaygın Belirtileri

Erken evrelerde belirti göstermeyen ya da sinüzit, alerji gibi yaygın solunum yolu hastalıklarıyla karıştırılabilen bir kanser türüdür. Fakat tümör büyüdükçe ve çevre dokulara yayıldıkça belirgin semptomlar ortaya çıkmaya başlar. Burun tıkanıklığı, yüzde ağrı ve şişlik, burun kanaması, baş ağrısı ve görme bozuklukları gibi belirtiler sinüs kanserinin en yaygın işaretleri arasındadır. Özellikle tek taraflı ve uzun süreli burun tıkanıklığı, kanlı burun akıntısı veya sinüzit tedavisine rağmen düzelmeyen enfeksiyonlar, sinüs kanseri açısından dikkatlice değerlendirilmelidir.

Hastalığın ilerlemesiyle birlikte tümör gözlere, sinir sistemine ve üst çene kemiğine yayılabilir. Bu durumda gözde şişlik, çift görme, diş ağrısı veya çene uyuşması gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca kanserin burun mukozasını tahrip etmesi sonucunda kötü kokulu burun akıntısı ve kronik burun akıntısı gibi belirtiler de ortaya çıkabilir. Hastalar genellikle burundan nefes almada zorluk, yüz asimetrisi veya kulak tıkanıklığı gibi sorunlar yaşayabilirler. Sinüs kanseri belirtileri şu şekildedir:

  • Tek taraflı ve geçmeyen burun tıkanıklığı: Uzun süreli burun tıkanıklığı, özellikle tek taraflıysa kanser belirtisi olabilir.
  • Kanlı veya kötü kokulu burun akıntısı: Burundan sık sık kan gelmesi veya iltihaplı akıntı, sinüs kanserinin işaretlerinden biridir.
  • Yüzde şişlik veya hassasiyet: Sinüslerde büyüyen tümör, yüzde asimetri veya ağrılı şişlik oluşturabilir.
  • Baş ağrısı ve yüz ağrısı: Sinüslerin tıkanması ve tümörün büyümesi, şiddetli baş ağrılarına ve yüz ağrısına neden olabilir.
  • Gözde şişlik veya çift görme: Tümör göz çevresine baskı yaptığında, hastada görme bozuklukları ve gözde şişme görülebilir.
  • Diş ağrısı, diş kaybı veya çene uyuşması: Üst çeneye yayılan kanser, diş kaybına veya çene hissizliğine yol açabilir.
  • Kulakta tıkanıklık ve işitme kaybı: Sinüslerdeki basınç, kulakta dolgunluk hissi ve işitme kaybına neden olabilir.
  • Ağız veya boğazda iyileşmeyen yaralar: Burun boşluğu ve ağız arasında tümör büyümesi durumunda bu tür belirtiler ortaya çıkabilir.
  • Boyunda şişlik veya lenf düğümlerinde büyüme: Kanserin lenf düğümlerine yayılması durumunda boyunda ağrısız şişlikler oluşabilir.
  • Koku veya tat alma duyusunda değişiklikler: Burun boşluğunun etkilenmesi nedeniyle koku veya tat alma kaybı yaşanabilir.

Sinüs kanseri, belirtilerini yavaş yavaş gösteren ve zamanla kötüleşen bir hastalık olduğu için erken evrelerde teşhis edilmesi zordur. Ancak, geçmeyen burun tıkanıklığı, yüz ağrısı veya göz problemleri gibi uzun süre devam eden semptomlar ihmal edilmemelidir.

Sinüs Kanseri Tanısı Nasıl Konur?

Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı, burun boşluğu ve sinüsleri muayene ederek şüpheli kitleleri veya anormallikleri tespit edebilir. Öncelikle endoskopik muayene yapılır. Burun içi ve sinüsleri incelemek için nazal endoskop (ince bir kamera içeren tüp) kullanılmaktadır. Eğer doktor şüpheli bir kitle veya anormal doku tespit ederse, detaylı inceleme için ileri görüntüleme yöntemleri uygulanır. Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR), tümörün boyutunu, konumunu ve çevre dokulara yayılımını belirlemek için önemlidir.

Kesin tanı koymak için biyopsi yapılır. Biyopsi esnasında, şüpheli doku örneği alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Hücrelerin mikroskop altında incelenmesi, tümörün kanser olup olmadığını ve hangi hücre tipinden kaynaklandığını belirler. Eğer kanser tanısı konulursa, Positron Emission Tomography (PET) taraması gibi ileri teknikler kullanılarak kanserin vücutta başka bölgelerine yayılıp yayılmadığı (metastaz) araştırılır. Ayrıca, hastalığın gelişiminde HPV veya Epstein-Barr virüsü (EBV) gibi viral enfeksiyonların rolü olup olmadığını anlamak için kan testleri ve moleküler biyolojik incelemeler yapılabilir.

Sinüs Kanseri Tedavisi

Sinüs kanseri tedavisinde genellikle cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi kombinasyonu tercih edilmektedir. Erken aşamalarda tümör yalnızca sinüslerle sınırlıysa, cerrahi müdahale ile tamamen çıkarılabilir. Ancak, ileri evrelerde kanser çevre dokulara ve lenf düğümlerine yayılabileceğinden, ek tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Cerrahi tedavi, sinüs kanseri için en sık uygulanan yöntemlerden biridir. Tümörün boyutuna ve konumuna bağlı olarak minimal invaziv endoskopik cerrahi veya açık cerrahi teknikler tercih edilebilir. Cerrahi müdahale sırasında, kanserli dokunun tamamen çıkarılması hedeflenir.

Cerrahi sonrası veya cerrahinin uygulanamadığı durumlarda radyoterapi (ışın tedavisi) uygulanabilir. Yüksek enerjili X ışınları kullanılarak kanser hücreleri yok edilir ve tümörün büyümesi engellenir. Özellikle beyin tabanı veya göz sinirlerine yakın olan tümörlerde radyoterapi, cerrahiden daha güvenli bir seçenek olabilir. Kemoterapi, ileri evre sinüs kanserlerinde veya yayılmış (metastatik) vakalarda tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Kanser hücrelerinin çoğalmasını durdurmak için damar yolu ile uygulanan ilaçlar kullanılır. Kemoterapi, cerrahi veya radyoterapi ile birlikte uygulanarak tedavi başarısını artırabilir. Özellikle kanser lenf düğümlerine veya uzak organlara yayıldığında, kemoterapi hastalığın kontrol altında tutulmasında önemli bir rol oynar.

Son yıllarda immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi seçenekleri de sinüs kanseri tedavisinde umut verici sonuçlar sunmaktadır. İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı daha etkili bir savaş vermesini sağlarken, hedefe yönelik tedaviler tümörün büyümesini kontrol altına almak için belirli genetik mutasyonları hedef alır.