Sağlık

Otoskleroz (İç Kulak Kireçlenmesi): Nedir, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri


Halk arasında “kulak kireçlenmesi” olarak bilinen otoskleroz, özellikle orta kulakta üzengi kemiği çevresinde anormal kemik dokusunun oluşmasıyla karakterize edilen bir hastalıktır. Bu durum, kulak kemikçiklerinin titreşimlerini engelleyerek ses dalgalarının iç kulağa iletimini bozar ve ilerleyici işitme kaybına neden olur. Genellikle genç erişkinlik döneminde başlayan bu hastalık, kadınlarda daha yaygındır ve hormonal değişim süreçlerinde, özellikle gebelikte, hızlanabilir. İşitme kaybı çoğunlukla yavaş ilerler. Bu nedenle hastalar başlangıçta yalnızca kalabalık ortamlarda konuşmaları ayırt etmekte güçlük çeker. Ancak zamanla kulakta çınlama, uğultu, denge problemleri ve ileri derecede işitme kaybı gelişebilir. Günümüzde otoskleroz tanısı, odyolojik testler ve radyolojik incelemelerle konulabilmekte, işitme cihazı ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Otoskleroz (İç Kulak Kireçlenmesi) Nedir?

Otoskleroz, kulak kemikçikleri ve özellikle de üzengi kemiği (stapes) çevresindeki kemik dokuda anormal bir kireçlenme ve sertleşme ile karakterize edilen bir iç kulak hastalığıdır. Normalde bu küçük kemikler, titreşimleri orta kulaktan iç kulağa ileterek işitmenin sağlıklı gerçekleşmesini sağlar. Ancak otosklerozda burada yeni ve sert kemik dokusu gelişir, üzengi kemiğinin hareketi kısıtlanır. Sonuç olarak, ses dalgaları iç kulağa yeterince iletilemez ve iletim tipi işitme kaybı ortaya çıkar. Zamanla iç kulak da etkilenirse, sensörinöral işitme kaybı eklenebilir. Hastalık genellikle yavaş ilerler; çoğu hasta ilk belirtilerini genç erişkinlikte fark eder. Kadınlarda daha sık görülmesi ve özellikle gebelik dönemlerinde hızlanması dikkat çekicidir.

Kulakta Kireçlenme Neden Olur?

Otosklerozun kesin nedeni tam olarak belirlenememekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Hastaların yaklaşık yarısında aile öyküsü bulunur, bu da genetik yatkınlığı gösterir. Ayrıca hormonal değişiklikler (özellikle östrojen artışı), viral enfeksiyonlar ve bağışıklık sistemiyle ilgili faktörler de etmenler arasında yer alır.

Başlıca nedenler aşağıda sıralanmıştır:

  • Genetik yatkınlık: Aile öyküsü en önemli risk faktörüdür.
  • Hormonal değişiklikler: Gebelik ve ergenlik döneminde hastalığın hızlanması.
  • Enfeksiyonlar: Kızamık virüsü gibi bazı viral enfeksiyonlar ile ilişkilendirilmiştir.
  • Bağışıklık sistemi bozuklukları: Kemik metabolizmasını etkileyebilir.
  • Çevresel faktörler: D vitamini eksikliği veya bazı metabolik bozukluklar.

Kulaktaki Kireçlenme Nasıl Önlenir?

Otosklerozu tamamen önlemenin kesin bir yolu yoktur, çünkü çoğunlukla genetik geçişli bir hastalıktır. Ancak erken tanı ve düzenli takip ile ilerlemesi yavaşlatılabilir. Özellikle aile öyküsü olan kişilerin işitme testlerini düzenli yaptırması önemlidir. Gebelik döneminde işitme kaybı hızlanabileceği için kadın hastaların dikkatli şekilde takip edilmesi gerekir. Ayrıca D vitamini eksikliği ve bazı hormonal düzensizliklerin giderilmesi fayda sağlayabilir. Gürültülü ortamlardan kaçınmak, iç kulaktaki hücrelerin korunmasına yardımcı olabilir.

Otoskleroz (İç Kulak Kireçlenmesi) Belirtileri Nelerdir?

En belirgin belirtisi yavaş ilerleyen işitme kaybıdır. Başlangıçta hasta, özellikle kalabalık ortamlarda konuşmaları anlamakta güçlük çeker. İşitme kaybı genellikle çift taraflıdır, ancak bazen tek kulakta başlayabilir. Hastalar ayrıca kulakta uğultu veya çınlama (tinnitus) dikkate alırlar. İleri evrelerde baş dönmesi ve denge problemleri de gelişebilir. İşitme kaybı yıllar içinde artar ve tedavi edilmezse ileri derecelere ulaşabilir.

Otoskleroz belirtileri şunlardır:

  • Yavaş ilerleyen işitme kaybı (özellikle kalın seslerde)
  • Konuşmaları kalabalık ortamlarda ayırt etmede zorluk
  • Kulakta uğultu veya çınlama (tinnitus)
  • Kendi sesini olduğundan yüksek duyma (oto-foni)
  • İleri evrede baş dönmesi ve denge bozuklukları
  • Çift taraflı veya tek taraflı işitme kaybı

Otoskleroz İşitmeyi Ne Kadar Etkiler?

İşitme kaybı genellikle başlangıçta hafif düzeydedir. Hasta, bunu fark etmekte sıkıntı yaşayabilir. İlk belirtiler, özellikle kalın sesleri veya kalabalık ortamlardaki konuşmaları ayırt etmede zorluk şeklinde ortaya çıkar. Hastalık ilerledikçe üzengi kemiğinin hareketsizliği artarak orta dereceden ileri dereceye kadar işitme kaybı görülebilir. Eğer hastalık sadece orta kulak kemikçikleriyle sınırlıysa iletim tipi işitme kaybı olur. Ancak süreç iç kulağı da etkiliyorsa, sensörinöral işitme kaybı eklenir ve toplam işitme kaybı çok daha ağır hale gelir. Bazı vakalarda işitme kaybı %50’nin üzerine çıkarak hasta hakkında günlük iletişimi ciddi şekilde kısıtlayabilir.

Kulak Kireçlenmesi Teşhisi Nasıl Konur?

Otoskleroz tanısında detaylı bir öykü ve kulak muayenesi ilk adımdır. Ancak kesin tanı için odyolojik ve radyolojik incelemeler gerekir.

Kulak kireçlenmesi teşhisi için kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:

  • Odyometri testi (işitme testi): İletim tipi işitme kaybı saptanır, Carhart çentiği tipik bulgudur.
  • Timpanometri: Orta kulak basıncı ve kemikçiklerin hareketi değerlendirilir.
  • BT (Bilgisayarlı Tomografi): Özellikle iç kulak kemik yapılarındaki otosklerotik odakları gösterme konusunda yardımcıdır.

Kulak Kireçlenmesine Ne İyi Gelir?

Erken evrede işitme kaybı hafifse, işitme cihazı kullanımı faydalı olabilir. Düzenli odyolojik takip, hastalığın ilerlemesini kontrol altında tutmak için önemlidir. Kemik metabolizmasını etkileyen bazı ilaçlar bazı hastalarda önerilmiştir ancak kesin etkinlikleri kanıtlanmamıştır. Gürültülü ortamlardan kaçınmak, iç kulağa zarar verebilecek yüksek seslere maruz kalmamak ve vitamin-mineral desteği almak da iç kulak sağlığını koruyabilir.

Kulakta Kireçlenme Nasıl Temizlenir?

Buradaki “kireçlenme” ifadesi kulak kiri (buşon) ile karıştırılmamalıdır. Otosklerozda kireçlenme, kulak kemiklerinde meydana gelen patolojik bir kemik oluşumudur ve dış kulak yolunda birikmez. Bu nedenle mekanik temizlikle ortadan kaldırılamaz. Ancak işitme kaybı cerrahi yöntemlerle, yani kemikçiklerin hareket kazanmasıyla düzeltilebilir. Dış kulak yolunu tıkayan bir buşon varsa, bu durum hekim tarafından mikroskop altında özel aletlerle temizlenmelidir. Hastaların kendi başlarına pamuklu çubuk veya benzeri yöntemlerle temizlik yapmaları önerilmez, çünkü bu durum kulak zarına zarar verebilir.

Otoskleroz (İç Kulak Kireçlenmesi) Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Otoskleroz tedavisinin amacı, işitme kaybını geri kazandırmak ve ilerlemesini durdurmaktır. Tedavi yöntemi, hastalığın evresine ve işitme kaybının derecesine göre belirlenir.

İç kulak kireçlenmesi tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:

  • İşitme cihazı: Hafif ve orta dereceli işitme kayıplarında en sık tercih edilen yöntemdir. İşitme cihazları, sesleri yükselterek iç kulağa daha iyi iletim sağlar.
  • Medikal tedavi: Sodyum florür ve bifosfonatlar gibi ilaçlar kemik metabolizmasını yavaşlatabilir, ancak etkinlikleri sınırlıdır. Destek tedavi olarak kullanılabilir.
  • Cerrahi tedavi (Stapedektomi / Stapedotomi): İleri işitme kaybında en etkili yöntemdir. Sertleşmiş üzengi kemiği çıkarılır veya küçük bir delik açılarak yerine protez yerleştirilir. Başarı oranı oldukça yüksektir (%90’a kadar).
  • Koklear implant: Çok ileri vakalarda ve iç kulağın da etkilendiği durumlarda uygulanabilir.

Otoskleroz İlerlerse Ne Olur?

Tedavi edilmeyen otosklerozda işitme kaybı yıllar içinde giderek kötüleşir. Başlangıçta yalnızca kalın sesleri duyamama veya fısıltıyı anlamakta zorluk yaşanırken, ilerleyen evrede ağır dereceli işitme kaybı gelişebilir. Çift taraflı vakalarda hasta sosyal yaşamdan kopabilir ve ciddi iletişim sorunları yaşayabilir. Ayrıca sürekli çınlama ve uğultu, psikolojik sorunlara yol açabilir. İç kulak da etkilendiğinde sensörinöral işitme kaybı eklenebilir ve hasta tamamen işitme yetisini kaybedebilir. Bu durum, mesleki yaşamı, eğitim hayatını ve sosyal ilişkileri ciddi şekilde etkileyebilir.

Otoskleroz En Sık Nerede Görülür?

Anatomik olarak en sık orta kulaktaki üzengi kemiği (stapes) tabanı ve çevresinde görülür. Hastalık bu bölgede başlayan kemik sertleşmesiyle başlar ve üzenginin oval pencere üzerindeki hareketini kısıtlar. Daha ileri evrelerde kemikçik zincirinin diğer bölümlerine ve hatta iç kulağa kadar yayılabilir.

Başlıca görüldüğü bölgeler şunlardır:

  • Stapes tabanı (oval pencere çevresi): En sık tutulum yeri.
  • Koklea çevresi (iç kulak): Hastalık ilerlediğinde sensörinöral kayıp gelişir.
  • Orta kulaktaki diğer kemikçikler: Daha nadiren etkilenir.
  • Her iki kulak: Vakaların yaklaşık %70’inde çift taraflıdır.