
Mide Kanseri: Belirtiler, Tanı ve Tedavi Seçenekleri
Mide kanseri, mide iç yüzeyindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu ortaya çıkan, genellikle yavaş ilerleyen bir kanser türüdür. Erken evredeki belirtiler genellikle hafif veya belirsiz olduğu için tanı çoğu zaman geç koyulmaktadır. Ancak, zamanında teşhis edildiğinde cerrahi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi ve destekleyici yaklaşımlar ile başarılı sonuçlar alınabilir. Mide kanseri, tümörün yer aldığı anatomik bölgeye ve hücre tipine bağlı olarak farklı alt türlerde görülebilmektedir. Bu nedenle, tanı, evreleme ve tedavi süreçleri multidisipliner ekipler tarafından kişiye özel bir plan ile yapılmalıdır.
Mide Kanseri Belirtileri
Mide kanserinin belirtileri genellikle hastalığın ilerleyen evrelerinde belirginleşir. Bununla birlikte, bazı belirtiler erken evrede de ortaya çıkabilir ama çoğu zaman başka mide rahatsızlıklarıyla karıştırılabilir. İşte mide kanserinde en sık görülen belirtiler ve kısa açıklamaları:
- İştahsızlık: Mide kanseri, yemek isteğinin azalmasına ve buna bağlı olarak kilo kaybına neden olabilir.
- Hazımsızlık ve mide yanması: Uzun süre devam eden ya da gittikçe artan mide rahatsızlıkları görülebilir.
- Karın ağrısı: Özellikle mide üst kısmında hissedilen, yemek sonrası şiddeti artabilen ağrılar oluşabilir.
- Kilo kaybı: Açıklanamayan ve hızlı kilo kaybı, mide kanserinin en yaygın bulgularındandır.
- Bulantı ve kusma: İlerlemiş tümörlerde mide çıkışında tıkanma nedeniyle kusma görülebilir.
- Erken doyma hissi: Mideyi kaplayan tümör, normalden daha erken tokluk hissi yaratabilir.
- Yutma güçlüğü: Özellikle üst mide veya yemek borusu birleşiminde bulunan tümörlerde görülebilir.
- Kanlı kusma ya da siyah dışkı (melena): Mide içindeki kanamalara işaret eder ve hemen müdahale gerektirir.
- Genel halsizlik ve yorgunluk: Kansızlık ve beslenme yetersizliğine bağlı olarak gelişebilir.
- Cilt solukluğu: Gizli kanamalara bağlı anemi belirtisi olabilir.
Bu belirtilerden biri veya birkaçı uzun süre devam ediyorsa ve özellikle risk faktörleri mevcutsa (örneğin aile öyküsü, Helicobacter pylori enfeksiyonu, sigara kullanımı), zaman kaybetmeden bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır.
Mide Kanseri Türleri
Mide kanseri, tümörün geliştiği hücre tipine ve midedeki anatomik yerine göre sınıflandırılır. Bu ayrım, tanının doğruluğu, tedavi planı ve hastalığın seyri hakkında öngörüde bulunma açısından önem taşır. Mide kanserlerinin büyük çoğunluğu adenokarsinom kökenlidir; ancak farklı hücre türlerinden gelişen, daha az yaygın ama tedavi yaklaşımları farklı olan kanser türleri de bulunmaktadır.
Mide kanseri türleri iki ana başlık altında incelenebilir:
1. Histolojik (Hücre Tipine Göre) Sınıflandırma
Bu sınıflama tümörün mikroskobik yapısına dayanır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Lauren sınıflamaları bu alanda yaygın olarak kullanılır.
Adenokarsinom
Mide kanserlerinin %90-95’ini oluşturur. Mide iç yüzeyindeki mukus üreten hücrelerden kaynaklanır. Bu tür, kendi içinde iki alt gruba ayrılır:
- İntestinal tip: Daha yavaş büyür, genellikle yaşlı erkeklerde daha sık görülür. Helicobacter pylori enfeksiyonu, atrofik gastrit ve beslenme alışkanlıkları ile ilişkili olabilir. Tedaviye genellikle daha iyi yanıt verir.
- Diffüz tip: Genç yaşlarda daha sık görülür. Hücreler arasında yapışkanlık yoktur; bu nedenle yayılımı hızlıdır. Linitis plastika adı verilen mide duvarında sertleşme ve kalınlaşma ile karakterize edilir. Ailesel mide kanserleriyle ilişkilidir.
Skuamöz hücreli karsinom
Midenin nadir görülen kanser türüdür. Mide ile yemek borusunun birleşim yerinde skuamöz epitel hücrelerinden gelişir.
Adenoskuamöz karsinom
Hem glandüler hem de skuamöz hücre özellikleri taşıyan karma tip bir kanserdir. Genellikle agresif seyreder.
Nöroendokrin tümörler (NET)
Mide iç yüzeyindeki hormon üreten hücrelerden köken alır. Yavaş seyredebileceği gibi, bazı formları hızla yayılabilir.
Lenfoma
Mide duvarında bulunan lenfoid dokudan gelişen kanser türüdür. Genellikle Helicobacter pylori enfeksiyonu ile ilişkilidir. Mide kaynaklı lenfomalar genellikle MALT lenfoma formundadır ve erken evrede antibiyotik tedavisine yanıt verebilir.
Gastrointestinal stromal tümörler (GIST)
Mide duvarının kas tabakasından köken alır ve yumuşak doku tümörleri sınıfına girer. Nadirdir, ancak hedefe yönelik tedavilere (örneğin imatinib) iyi yanıt verir.
2. Tümörün Anatomik Yerleşim Yerine Göre Sınıflandırma
Mide kanserinin yerleşim yeri prognoz ve tedavi üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Mide anatomik olarak üç ana bölgeye ayrılır: kardia (mide-yemek borusu birleşimi), korpus (midenin orta kısmı) ve antrum (mide çıkış bölgesi). Tümörün geliştiği bölge, tedavi planını etkiler.
- Proksimal (kardia) yerleşimli tümörler: Yemek borusu ile mide arasında yer alır ve özellikle Batı toplumlarında artış göstermektedir. Genellikle diffüz tip adenokarsinomdur ve cerrahi yaklaşımda yemek borusu rezeksiyonu gerekebilir.
- Korpus yerleşimli tümörler: Midenin gövde kısmında görülür ve fark edilmesi daha zordur; genellikle ileri evrede tanı konur. Diffüz veya intestinal tip olabilir.
- Antrum ve pilorik bölge tümörleri: Mide çıkışında yer alır ve sindirim şikayetleriyle erken evrede fark edilebilir. Tümör, mide boşalmasını engelleyebilir, kusma ve erken doyma şikayetlerine yol açabilir.
Tümörün yerleşim yeri çevre organlara yayılma olasılığını da etkiler. Örneğin, kardia bölgesindeki tümörler yemek borusuna kolaylıkla yayılabilirken, antrum bölgesindeki tümörler duodenum ile ilişkilidir. Bu durum, cerrahi sınırları ve lenf nodu diseksiyonu alanlarını doğrudan etkiler.
Mide Kanseri Evreleri
Mide kanserinin evrelemesi, tümörün mide duvarında ne kadar derine yayıldığı, çevredeki lenf nodlarını etkileyip etkilemediği ve uzak organlara metastaz yapıp yapmadığına göre belirlenir. Bu sınıflandırma “TNM” sistemi çerçevesinde oluşturulur ve hastalığın seyri, tedavi planı ve sağkalım beklentilerini doğrudan etkiler. İşte evreler:
1. Evre Mide Kanseri
Bu evrede tümör, yalnızca mide iç yüzeyini (mukoza) veya alt tabakalarını (submukoza) tutmuştur. Lenf nodu tutulumu yoktur ve kanser diğer organlara yayılmamıştır. Genellikle bir endoskopi sırasında fark edilir. Belirtiler genellikle hafif ve özgül değildir:
- Hafif hazımsızlık ve mide ekşimesi
- İştah azalması
- Nadiren mide ağrısı
- Bazen hiçbir belirti görülmez
Tedavi seçenekleri:
- Endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) veya endoskopik submukozal diseksiyon (ESD): Küçük ve sınırlı tümörler endoskopik olarak çıkarılabilir.
- Cerrahi rezeksiyon (parsiyel veya total gastrektomi): Daha derinleşmiş ama sınırlı tümörlerde tercih edilir.
- Lenf nodu diseksiyonu: Tümör sınırına yakın lenf düğümleri çıkarılır.
2. Evre Mide Kanseri
Tümör mide duvarının kas tabakasına (muscularis propria) kadar ilerlemiştir ve bir veya daha fazla lenf noduna yayılmış olabilir. Ancak, uzak metastaz yoktur. Bu evrede belirtiler daha belirgindir:
- Mide üst bölümünde ağrı ve rahatsızlık
- Yemekten sonra şişkinlik ve erken doyma hissi
- Kilo kaybı
- Dönemsel bulantı ve halsizlik
Tedavi seçenekleri:
- Cerrahi rezeksiyon: Genellikle gastrektomi (parsiyel veya total) gereklidir.
- Lenf nodu diseksiyonu: En az 15 lenf nodunun çıkarılması önerilir.
- Neoadjuvan kemoterapi: Cerrahiden önce tümörün boyutunu küçültmek amacıyla uygulanabilir.
- Adjuvan tedavi: Cerrahiden sonra tekrarlama riskine karşı kemoterapi/radyoterapi uygulanabilir.
3. Evre Mide Kanseri
Bu evrede tümör, mide dışına çıkarak çevre dokulara yayılmıştır ve/veya çok sayıda lenf nodu tutulumu bulunmaktadır. Tümör, mide serozasına ulaşabilir ve pankreas, karaciğer gibi komşu organları etkileyebilir. Uzak metastaz henüz yoktur, ancak lokal yayılım belirgindir. Belirtiler bu evrede oldukça şiddetlidir:
- Şiddetli mide ağrısı
- Erken doyma, bulantı ve kusma
- Belirgin kilo kaybı
- Kanlı kusma veya siyah dışkı
- Halsizlik, anemi bulguları
Tedavi yöntemleri:
- Radikal cerrahi (total gastrektomi): Gerekirse komşu organlarla multiorgan rezeksiyonu yapılabilir.
- Neoadjuvan kemoterapi: Tümörün boyutunu azaltmak için uygulanır.
- Adjuvan tedavi: Cerrahiden sonra tekrarlama riskini azaltmak amacıyla kemoterapi/radyoterapi uygulanır.
- Hedefe yönelik tedaviler: HER2 pozitifliği varsa trastuzumab gibi ajanlar eklenebilir.
4. Evre Mide Kanseri
En ileri evrede, tümör mide dışındaki uzak organlara (karaciğer, akciğer, kemik, beyin) metastaz yapmıştır. Tümör genellikle mide dışında büyüktür ve birçok lenf nodu tutulmuştur. Bu evrede tam bir kür mümkün olmasa da yaşam süresi uzatılabilir ve semptomlar hafifletilebilir.
Belirtiler genellikle yaygındır:
- Sürekli ve yoğun mide ve karın ağrısı
- Yemek yiyememe, yutma güçlüğü
- Ciltte sararma (karaciğer metastazı varsa)
- Solunum sıkıntısı (akciğer metastazı varsa)
- Şiddetli kilo kaybı ve kas erimesi
- Psikolojik çöküntü, genel halsizlik
Tedavide uygulanan yöntemler:
- Sistemik kemoterapi: Hastalığın yayılımını yavaşlatmak ve yaşam süresini uzatmak için kullanılır.
- Hedefe yönelik tedavi / immünoterapi: Moleküler test sonuçlarına göre kişiselleştirilmiş tedaviler planlanabilir.
- Palyatif cerrahi: Mide tıkanıklığı, kanama gibi acil durumlarda kullanılabilir.
- Radyoterapi: Ağrı veya kanama kontrolü amaçlanarak tercih edilebilir.
- Palyatif bakım: Yaşam kalitesini artırmak için destekleyici uygulamalar yapılır.
Mide Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Mide kanseri genellikle geç belirti verdiğinden, tanı süreci büyük ölçüde dikkatli bir klinik değerlendirme ve gelişmiş görüntüleme tekniklerine dayanır. Sürekli hazımsızlık, kilo kaybı ve iştahsızlık gibi yakınmaları olan hastalarda, endoskopi gibi çeşitli tanı yöntemleri kullanılır. Teşhis aşamasında hem tümörün varlığı hem de yerleşimi, yayılım durumu ve hücresel özellikleri belirlenir. Bu süreç, tanı doğruluğu ve doğru evrelemenin yapılabilmesi açısından kritik önem taşır. Mide kanseri tanısında kullanılan başlıca yöntemler:
- Gastroskopi (Üst Gastrointestinal Endoskopi): Mide kanseri tanısının temelidir. Esnek bir tüp ile midenin içi doğrudan görüntülenir. Şüpheli alanlardan biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılır. Erken evre tümörlerde bile küçük lezyonlar tespit edilebilir.
- Biyopsi ve Patolojik İnceleme: Alınan doku örneği mikroskop altında incelenir. Kanserin türü (adenokarsinom, lenfoma, GIST vb.), alt tipi (intestinal-diffüz) ve evresi belirlenir. HER2, PD-L1, MSI gibi moleküler belirteçlerin analizi yapılabilir; bu, hedefe yönelik tedavi planlamasında önemlidir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Tümörün mide dışına yayılımı ve lenf nodu tutulumları değerlendirilir. Karaciğer, akciğer gibi uzak organlara metastaz kontrol edilir. Tedavi öncesi ve sonrası karşılaştırmalı değerlendirme yapılır.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Karaciğer metastazlarının detaylı değerlendirilmesinde kullanılır.
- Endoskopik Ultrasonografi (EUS): Tümörün mide duvarına ne kadar derinlikte yayıldığını belirlemede kullanılır. Aynı zamanda çevre lenf nodlarının incelenmesine olanak tanır.
- PET/BT Taraması: Vücutta kanserli hücrelerin metabolik aktivitesine göre yayılım gösterip göstermediği değerlendirilir. Uzak metastaz arayışında kullanılır ve özellikle 3. ve 4. evrede tedavi planlamasında önemlidir.
- Laboratuvar Testleri (Kan Tahlilleri): Kan sayımı, karaciğer fonksiyon testleri, tümör belirteçleri (CEA, CA 19-9) incelenir. Kansızlık ya da sistemik etkiler gözlemlenebilir.
- Tanı Amaçlı Laparoskopi: Görüntüleme ile tespit edilemeyen karın içi yayılımı değerlendirmek için cerrahi kamera ile karın boşluğu incelenir.
Mide Kanseri Tedavi Yöntemleri
Mide kanseri tedavisinde uygulanacak yöntemler; hastalığın evresine, tümörün histolojik yapısına, hastanın yaşı ve genel sağlık durumuna göre kişiselleştirilerek belirlenir. Erken evrelerde tam iyileşme sağlanabilirken, ileri evrelerde amaç yaşam süresini uzatmak ve semptomları hafifletmektir. Tedavi süreci genellikle multidisipliner bir ekip tarafından planlanır ve cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi yaklaşımlar entegre bir şekilde uygulanır.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi, mide kanserindeki en etkili tedavi yöntemidir. Tümörün yeri ve yayılımına göre farklı cerrahi seçenekler uygulanır.
- Parsiyel (subtotal) gastrektomi: Tümör midenin alt bölgesindeyse midenin bir kısmı alınır.
- Total gastrektomi: Tümör yaygınsa ya da üst bölgede yer alıyorsa midenin tamamı çıkarılır.
- Lenf nodu diseksiyonu: Bölgesel lenf nodları çıkarılarak yayılım kontrol altına alınır.
- Multiorgan rezeksiyonu: İleri evre vakalarda dalak, pankreas veya kolon gibi komşu organlar da çıkarılabilir.
Endoskopik Tedavi Yöntemleri
Erken evre mide kanserlerinde, özellikle sadece mukozaya sınırlı küçük tümörlerde endoskopik yöntemlerle cerrahisiz tedavi sağlanabilir.
- Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR)
- Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD)
Bu yöntemlerde tümör endoskopik cihazla çıkarılır, hastanede kalış süresi kısalır ve iyileşme daha hızlı olur.
Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi
- Neoadjuvan kemoterapi: Cerrahiden önce verilir, tümörün küçülmesini sağlar ve cerrahi başarıyı artırır.
- Adjuvan kemoterapi: Cerrahiden sonra kalan mikroskobik hastalığı yok etmek için uygulanır.
Standart ilaç rejimlerinde genellikle fluorourasil, cisplatin, epirubicin ve docetaxel gibi ajanlar kullanılır. HER2 pozitif hastalarda trastuzumab gibi hedefe yönelik ilaçlar da tedaviye eklenebilir.
Radyoterapi
Radyoterapi, mide kanserinde genellikle kemoterapiyle birlikte ya da palyatif amaçlarla uygulanır. Tümörün lokal kontrolünü artırmak ve ağrı, kanama gibi semptomları azaltmak için tercih edilir.
- Konformal radyoterapi veya IMRT (yoğunluk ayarlı radyoterapi): Sağlıklı dokular korunarak tümöre yüksek doz verilir.
- SBRT (stereotaktik vücut radyoterapisi): Özellikle lokal nükslerde hedefli tedavi sağlar.
Hedefe Yönelik Tedaviler
Mide kanseri tedavisinde son yıllarda moleküler testlere dayanan kişiselleştirilmiş hedefe yönelik tedaviler kullanılmaktadır.
- HER2 pozitif tümörlerde: Trastuzumab (Herceptin) kemoterapiye eklenebilir.
- VEGF hedefli ajanlar: Bevacizumab gibi ilaçlar kan damar oluşumunu baskılayarak tümörün beslenmesini engeller.
- PD-L1 pozitif hastalarda: İmmünoterapik ajanlar (örn. nivolumab, pembrolizumab) bağışıklık sistemini aktive ederek tümöre karşı saldırıyı destekler.
Bu tedaviler özellikle 3. ve 4. evrede etkili sonuçlar verebilir.
Palyatif Tedavi ve Destekleyici Bakım
İleri evre mide kanseri vakalarında küratif tedavi mümkün değilse, palyatif yaklaşımlar hastanın yaşam kalitesini artırmak için devreye girer.
- Ağrı yönetimi ve beslenme desteği
- Mide çıkışında tıkanıklık varsa stent yerleştirilmesi
- Sıvı-elektrolit dengesi takibi
- Psikolojik destek ve evde bakım planlaması
Multidisipliner bir ekiple yürütülen bu süreçte hasta ve ailesi sürekli olarak bilgilendirilmeli ve desteklenmelidir.
Son güncellenme tarihi: 18 Temmuz 2025
Yayınlanma tarihi: 11 Ağustos 2016