Sağlık

Göz Kanlanmasının Nedenleri ve Giderme Yöntemleri


Göz kanlanması, gözdeki damarların genişlemesi veya tahriş olması sonucunda sklera (gözün beyaz kısmı) kırmızı veya pembe bir halde görünmesine neden olan bir durumdur. Genellikle yorgunluk, alerji, çevresel faktörler veya göz kuruluğu gibi basit sebeplerle meydana gelse de, bazı durumlar ciddi göz hastalıklarının habercisi olabilir. Göz kanlanması çoğu zaman ağrı, kaşıntı, yanma hissi veya sulanma gibi belirtilerle birlikte ortaya çıkar. Eğer gözdeki tahriş ve kanlanma hafifse, birkaç gün içinde kendiliğinden geçebilir. Ancak bulanık görme, ışığa hassasiyet, şiddetli ağrı veya akıntı gibi belirtilerle birlikteyse mutlaka bir göz doktoruna danışılmalıdır.

Göz Kanlanması Nedir?

Gözün beyaz kısmındaki (sklera) küçük kan damarlarının genişleyip görünür hale gelmesi durumu göz kanlanması olarak tanımlanır. Bu durum, basit göz yorgunluğundan göz enfeksiyonlarına veya ciddi göz hastalıklarına kadar bir çok farklı sebepten kaynaklanabilir. Eğer kanlanma hafif tahriş veya çevresel etkenlerden kaynaklanıyorsa genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer. Ancak, bazı durumlarda gözde ağrı, batma, ışığa hassasiyet, görme kaybı veya akıntı gibi ek semptomlar da görülebilir. Bu tür belirtiler kornea enfeksiyonu, göz tansiyonu (glokom) veya göz içi iltihabı gibi ciddi durumların belirtisi olabilir.

Göz Kanlanması Neden Olur?

Gözdeki küçük kan damarlarının genişlemesi veya tahriş olması sonucu göz kanlanması meydana gelir. Genellikle alerji, göz kuruluğu, yorgunluk veya çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. Uzun süre bilgisayar veya telefon ekranına bakmak ve yeterince uyumamak gözde tahrişe ve kanlanmaya yol açabilir. Alerjik reaksiyonlar, polen, toz, hayvan tüyü veya kimyasal maddelere maruz kalma sonrası gözdeki damarların genişlemesine neden olabilir. Ayrıca, kontakt lens kullanımı, göz hijyenine dikkat edilmemesi ve yanlış lens kullanımı da göz kanlanmasını artırabilir. Konjonktivit, üveit gibi enfeksiyonlar ve kornea yaralanmaları da bu duruma yol açabilir. Ayrıca, göz tansiyonu (glokom), yüksek tansiyon veya diyabet gibi sistemik hastalıklar da kanlanmaya neden olabilir. Aşırı kafein tüketimi de göz kuruluğunu artırarak durumu kötüleştirebilir. Eğer göz kanlanması sürekli hale gelirse veya ağrı, bulanık görme ve ışığa hassasiyet gibi belirtiler eşlik ediyorsa bir göz hastalığının belirtisi olabilir.

Özellikle romatoid artrit ve lupus gibi otoimmün hastalıklar göz içi dokuların iltihaplanmasına yol açarak kanlanmaya sebep olabilir. Yeterli uyku almamak da göz damarlarının genişlemesine ve kanlanmanın artmasına neden olur. Stres, göz kaslarında gerginlik yaratabilir ve bu da göz yorgunluğu sonucunda kanlanmaya yol açabilir. Uzun süreli ekran kullanımı, klima veya rüzgara maruz kalma gözyaşı üretimini azaltarak tahrişe ve kanlanmaya neden olabilir.

Göz Kanlanması Belirtileri Nelerdir?

Göz beyazının (sklera) kırmızı veya pembe bir renge dönüşmesi göz kanlanmasının ana belirtisidir. Kanlanma, hafif bir tahrişten ciddi göz hastalıklarına kadar farklı sebeplerle ortaya çıkabilir. Genellikle, göz kuruluğu, yorgunluk veya alerji nedeniyle geçici olabilir. Ancak bazı durumlarda bu durum ek semptomlar ile birlikte gelir ve ciddi bir göz rahatsızlığının işareti olabilir. Göz kanlanmasına eşlik eden belirtiler arasında ağrı, ışığa hassasiyet, görme bulanıklığı veya akıntı bulunuyorsa, bir göz doktoruna danışmak gerekir. Göz kanlanması belirtileri şunlardır:

  • Göz beyazında belirgin kızarıklık veya damarlı görünüm.
  • Gözde yanma, batma veya kaşıntı hissi.
  • Gözlerde sulanma veya akıntı.
  • Gözde kuruluk veya yabancı cisim hissi.
  • Işığa karşı hassasiyet (fotofobi).
  • Göz kapağında şişlik veya tahriş.
  • Bulanık görme veya çift görme.
  • Göz çevresinde ağrı veya basınç hissi.
  • Gözde kan oturması (subkonjonktival kanama).
  • Baş ağrısı veya baş dönmesiyle birlikte görülen göz kızarıklığı (göz tansiyonu belirtisi olabilir).
  • Sabah uyandığında gözlerde yapışkanlık hissi ve çapaklanma oluşması.
  • Göz kapaklarında batma hissi ve hassasiyetin artması.
  • Görüşte ani değişiklikler veya renk algısında bozulmalar (göz tansiyonu veya retina hastalıklarının belirtisi olabilir).
  • Tek taraflı göz kanlanmaları ve şişliklerin eşlik etmesi (sinüzit veya enfeksiyona bağlı olabilir).

Göz Kanlanması Tanısı Nasıl Konur?

Tanı, hastanın şikayetlerinin dinlenmesi ve yapılan detaylı bir göz muayenesine dayanır. Doktor, göz kanlanmasının ne zamandır devam ettiğini, hangi durumlarda arttığını ve kaşıntı, yanma, akıntı veya görme bulantısı gibi ek belirtilerin olup olmadığını değerlendirir. Fiziksel muayene sırasında göz, biyomikroskop (yarık lamba) ile detaylı bir şekilde incelenir. Enfeksiyon şüphesi varsa, gözyaşı veya göz akıntısından örnek alınarak laboratuvar testleri yapılabilir. Göz tansiyonu (glokom) şüphesi durumunda göz içi basıncı (tonometri) ölçülür ve yüksek olup olmadığı kontrol edilir. Kanlanmanın alerjik veya enfeksiyon kaynaklı olduğu belirlenmek için göz yüzeyi ve göz kapakları detaylı bir şekilde incelenir. Eğer göz kanlanması sık tekrar ediyorsa ve hastada diyabet, yüksek tansiyon veya bağışıklık sistemi hastalıkları varsa ek kan testleri veya ileri görüntüleme yöntemleri talep edilebilir.

Eğer gözde ciddi bir enfeksiyon veya iltihaplanma söz konusuysa, kornea ve retina ayrıntılı bir şekilde incelenerek hasar olup olmadığı değerlendirilir. Göz kuruluğu nedeniyle kanlanma oluyorsa, gözyaşı üretimini ölçmek için Schirmer testi yapılabilir. Eğer gözde sürekli tekrarlayan enfeksiyonlar varsa, göz sıvısından örnek alınarak bakteriyel veya viral etkenler araştırılabilir. Göz kanlanmasının sebebi belirlendikten sonra uygun tedavi süreci planlanır.

Göz Kanlanması Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi, göz kanlanmasının nedenine bağlıdır. Hafif vakalarda, gözleri dinlendirmek, uzun süre ekrana bakmaktan kaçınmak ve gözleri yeterince nemlendirmek kanlanmanın geçmesine yardımcı olabilir. Yapay gözyaşı damlaları, göz kuruluğuna bağlı olan kanlanmayı hafifletebilir. Alerji kaynaklı göz kanlanmasında, gözlerin ovuşturulmaması ve alerjenlerden uzak durulması önemlidir. Toz ve kimyasallardan kaçınmak, gözleri tahriş eden etkenlerin azaltılmasını sağlar. Soğuk kompres uygulaması, göz damarlarını daraltarak kızarıklığın azalmasına yardımcı olabilir. Göz hijyenine dikkat etmek, ellerin sık yıkanması ve gözlerin kirli ellerle temas ettirilmemesi, enfeksiyon kaynaklı göz kanlanmalarını önleyebilir. Uzun süre devam eden ya da ağrı, görme bozukluğu gibi belirtilerle birlikte görülen göz kanlanmaları için bir göz doktoruna başvurulması önerilir. Yabancı cisim şüphesi varsa, göz ovuşturulmadan temiz su ile yıkanması tahrişi azaltabilir.

Ekran süresini azaltmak, düzenli olarak göz egzersizleri yapmak, karanlık ve kuru ortamlardan kaçınmak göz sağlığını koruyarak kanlanmayı önleyebilir. Salatalık dilimleri veya papatya çayı kompresi kullanmak gözdeki tahrişi azaltarak kanlanmanın geçmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, Omega-3 yağ asitleri, A vitamini ve C vitamini içeren besinler göz sağlığını destekler. Yeterli su içmek göz kuruluğunu önleyerek gözdeki damarların genişlemesini engelleyebilir.