Sağlık

Gırtlak Kanseri: Belirtiler, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Gırtlak kanseri, boğazın ses tellerini içeren bölgede (larinks) ortaya çıkan ve genellikle yassı epitel hücrelerinden kaynaklanan bir kanser çeşididir. Bu tür, erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülmekte olup, uzun süreli ses teli tahrişi ve HPV enfeksiyonu gibi önemli risk faktörlerine bağlıdır. Erken dönemde tanı konulduğunda tedavi başarı oranı oldukça fazladır; ancak geç evrelerde ses kaybı, nefes alma zorluğu ve yutma güçlüğü gibi ciddi problemlere sebep olabilir.

Gırtlak kanseri, tümörün yer aldığı bölgeye göre supraglottik (ses telleri üstü), glottik (ses telleri) ve subglottik (ses telleri altı) şekilde üç ana anatomik alanda sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırma, hem semptomların oluşumunu hem de tedavi sürecini direkt olarak etkiler.

Gırtlak Kanseri Belirtileri

Tümörün yerleşim yeri ve büyüme hızına bağlı olarak değişen belirtiler ortaya çıkar. Genellikle glottik bölgede (ses tellerinde) geliştiği için, ilk belirti çoğunlukla ses değişikliğidir. Supraglottik veya subglottik bölgelerde gelişen kanserlerde ise daha geç ve farklı semptomlar görülebilir. Aşağıda, en yaygın gırtlak kanseri belirtileri kısaca açıklanmıştır:

  • Ses kısıklığı: Ses tellerinde bulunan tümörlerde en erken ve belirgin belirtidir; üç haftadan uzun süren ses kısıklığı dikkate alınmalıdır.
  • Boğazda yabancı cisim hissi: Özellikle supraglottik bölgede yer alan tümörlerde rahatsız edici bir dolgunluk veya takılma hissi oluşabilir.
  • Yutma güçlüğü (disfaji): Gırtlak çevresine yayılan tümörler, yiyecek ve sıvı geçişini zorlaştırabilir.
  • Boğaz ağrısı: Kalıcı, bir tarafa odaklanan ve kulağa vuran boğaz ağrısı, özellikle ilerleyici tümörlerde görülür.
  • Kronik öksürük: Tümörün tahriş edici etkisi nedeniyle geçmeyen kuru öksürük gelişebilir.
  • Kanlı balgam: Nadir olmakla birlikte, tümör dokusunun kanaması sebebiyle balgamda kan görülebilir.
  • Nefes darlığı veya hırıltılı solunum: İleri evre tümörlerde solunum yolu daralabilir ve nefes almak zorlaşabilir.
  • Boyunda şişlik (lenf nodu büyümesi): Tümörün çevre lenf düğümlerine yayılmasıyla boyunda ele gelen kitleler oluşabilir.
  • Kilo kaybı ve halsizlik: Yutma zorluğu, iştahsızlık ve sistemik yayılımla birlikte genel bir zayıflama görülebilir.

Bu belirtilerden biri veya birkaçı bir ay veya daha uzun sürüyorsa bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanına başvurulması kritik öneme sahiptir. Erken tanı, sesin korunması ve daha az invaziv tedavi seçeneklerinin sunulmasında hayati bir rol oynar.

Gırtlak Kanseri Evreleri

Gırtlak kanseri, TNM evreleme sistemi kapsamında dört ana evrede değerlendirilmektedir. Bu evreleme; tümörün boyutu (T), bölgesel lenf düğümlerine yayılımı (N) ve uzak organlara metastaz (M) ile ilişkilidir. Evre yükseldikçe hastalığın yayılımı da artar ve tedavi seçenekleri değişir. Her evrede tümörün yerleşim yeri (supraglottik, glottik, subglottik), ses tellerine etkisi ve hastanın genel durumu dikkate alınarak kişiye özel tedavi planı hazırlanır.

1. Evre Gırtlak Kanseri

  1. Evre 1’de tümör yalnızca bir bölgede sınırlıdır (örneğin sadece bir ses telinde) ve hareket kabiliyeti korunmuştur. Lenf nodlarına yayılım yoktur. Genellikle ses kısıklığı şikayetiyle erkenden teşhis edilebilir. Belirtileri şunlardır:
  • Sürekli ama hafif seyreden ses kısıklığı
  • Boğazda hafif yanma hissi
  • Konuşurken çabuk yorulma
  • Nadiren hafif yutma güçlüğü

Tümör durumu tek bir alana sınırlandırılmıştır. Ses tellerinin hareketi normaldir. Lenf nodu ve metastaz yoktur.

Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Radyoterapi: En yaygın tercih edilen yöntemdir, sesin korunma olasılığı yüksektir.
  • Lokal cerrahi (endolarengeal lazer rezeksiyon): Erken evrede küçük tümörlerde uygulanabilir.
  • Takip: Düzenli endoskopik muayenelerle izlenir.

2. Evre Gırtlak Kanseri

Tümör, iki komşu bölgeye yayılan bir durumda olabilir (örneğin her iki ses teline) ve ses tellerinin hareketi kısmen etkilenmiş olabilir. Ancak lenf nodu tutulumu veya uzak metastaz yoktur. Belirtiler arasında şunlar gözlemlenir:

  • İleri derecede ses kısıklığı
  • Konuşma sırasında sesin tamamen kaybolması
  • Boğazda rahatsızlık hissi
  • Nadiren nefes alırken hırıltı

Tümör iki komşu anatomik alana yayılmıştır. Ses tellerinin hareketi azalmış veya asimetrik olabilir. Lenf nodu ve metastaz saptanmaz. Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Radyoterapi: Başarı şansı yüksektir ve ses korunabilir.
  • Lazer cerrahisi veya parsiyel larenjektomi: Tümörün konumuna göre lokal cerrahi yapılabilir.
  • Kombine tedaviler: Gerekirse kemoterapi destekli radyoterapi uygulanabilir.
  • Fonksiyonel ses terapisi: Tedavi sonrası ses kalitesinin iyileştirilmesi için önerilir.

3. Evre Gırtlak Kanseri

Bu evrede tümör daha derin dokulara ilerlemiş olabilir veya çevredeki lenf düğümlerine yayılmıştır. Ses telleri hareket etmiyor olabilir ve tümör komşu yapıları tehdit edebilir. Cerrahi seçenekler ön plana çıkar. Belirtiler arasında şunlar bulunur:

  • Kalıcı ses kaybı
  • Boğazda sürekli ağrı
  • Yutma güçlüğü, yutarken takılma hissi
  • Boyunda kitle veya şişlik
  • Hırıltılı solunum

Tümör durumu larenks dışına çıkmamış ama çevre kaslara, kıkırdaklara yayılmış olabilir. Tek taraflı veya iki taraflı lenf nodu tutulumu olabilir (genellikle 3 cm’den küçük). Ses telleri genellikle hareketsizdir. Tedavi seçenekleri şöyle belirlenir:

  • Total veya parsiyel larenjektomi: Gırtlağın tamamının ya da bir bölümünün cerrahi olarak çıkarılması.
  • Radyoterapi + kemoterapi: Cerrahi öncesi veya sonrası uygulanabilir.
  • Yapay ses protezi veya konuşma adaptasyonu: Total larenjektomi sonrası uygulanır.
  • Beslenme ve nefes desteği: Trakeostomi ve nazogastrik beslenme gibi yöntemler devreye girebilir.

4. Evre Gırtlak Kanseri

İleri evre gırtlak kanserinde tümör, komşu dokuları (yutak, yemek borusu, tiroit bezi gibi) sarmış olabilir ve/veya uzak organlara (akciğer, karaciğer vb.) metastaz yapmıştır. Lenf düğümleri genellikle büyük ve çift taraflıdır. Aşağıdaki belirtiler görülebilir:

  • Ağızdan kan gelmesi
  • Solunum sıkıntısı, oksijen ihtiyacı
  • Şiddetli boğaz ve kulak ağrısı
  • İleri derecede kilo kaybı
  • Konuşamama ve yutamama

Tümör durumu gırtlak dışı yapılara invazyon göstermiştir. Büyük, sabit lenf nodu metastazları mevcuttur. Akciğer, karaciğer, kemik gibi uzak metastazlar olabilir. Kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Palyatif cerrahi: Solunum açıklığını sağlamak için trakeostomi gibi girişimler.
  • Sistemik kemoterapi ve immünoterapi: Yaşam süresini uzatmaya ve semptomları hafifletmeye yöneliktir.
  • Radyoterapi: Ağrı, kanama gibi semptomları kontrol altına almak amacıyla uygulanır.
  • Beslenme desteği ve palyatif bakım: Hasta konforunun artırılmasına yönelik hedefler.
  • Psikolojik destek ve aile danışmanlığı: Sürecin yönetimi için kritik önem taşır.

Gırtlak Kanseri Türleri

Gırtlak kanseri, tümörün anatomik yerleşimine ve kanserin köken aldığı hücre türüne göre sınıflandırılır. Bu sınıflandırma, hastalığın seyrini ve uygulanacak tedavi protokolünü doğrudan etkiler. Gırtlak, fonksiyonel ve anatomik olarak üç ana bölümden oluşur: supraglottik (ses tellerinin üstü), glottik (ses telleri) ve subglottik (ses tellerinin altı). Tümörlerin bu bölgelere yerleşimi, hem belirti şekillerinden hem de tedavi stratejilerinden birçok faktörü belirleyici kılar.

Ayrıca, gırtlak kanseri hücre tipine göre farklı alt türlere de ayrılmaktadır. En sık karşılaşılan hücresel yapı skuamöz hücreli karsinomdur. Ancak bazı nadir alt türler daha agresif bir seyir gösterebilir.

Yerleşim yerine göre gırtlak kanseri türleri şunlardır:

  • Supraglottik kanser: Gırtlağın üst kısmında, epiglot, aryepiglottik plika ve yalancı ses telleri gibi alanlarda gelişir. Lenf nodlarına erken yayılma eğilimindedir. Belirtileri arasında boğaz ağrısı, yutma zorluğu ve kulaklara vuran ağrı öne çıkar. Genelde tanı daha geç evrede konur.
  • Glottik kanser: Ses tellerinden kaynaklanır ve en sık görülen gırtlak kanseri türüdür. Erken evrede belirgin semptomlar (ses kısıklığı gibi) ile kendini gösterdiğinden, erken tanı şansı yüksektir. Lenf nodu yayılımı daha geç olur. Tedavi sonrası sesin korunabilmesi mümkündür.
  • Subglottik kanser: Ses tellerinin altındaki bölgede gelişir. Nadir görülür. Nefes darlığı, hırıltı ve geçmeyen öksürük ile kendini gösterebilir.

Hücre tipine göre gırtlak kanseri türleri şöyledir:

  • Skuamöz hücreli karsinom (SCC): Gırtlak kanserlerinin %90’ından fazlasını oluşturur. Gırtlak epitelinde bulunan yassı hücrelerden kaynaklanmaktadır. En sık gözlemlenen ve klasik tedavi yöntemleriyle iyi yanıt alınabilen türdür.
  • Verrüköz karsinom: SCC’nin nadir, düşük dereceli ve yavaş büyüyen bir alt türüdür. Lokal olarak ilerler, genellikle metastaz yapmaz. Cerrahi ile tamamen çıkarıldığında nüks riski düşüktür.
  • Bazaloid skuamöz karsinom: Oldukça nadir ve agresif seyirli bir türdür. Erken yayılma eğilimindedir. Multimodal tedavi (cerrahi + radyoterapi + kemoterapi) gerektirir.
  • Lenfoma, kondrosarkom, küçük hücreli karsinom: Gırtlakta çok nadir görülmektedir ve genellikle farklı hücresel yapılardan gelişir. Tanı ve tedavi süreci daha karmaşıktır.

Gırtlak kanserinin türü, hem tümörün yerleştiği bölgeye hem de mikroskobik hücresel yapısına göre değişiklik göstermektedir. Erken evre glottik kanserlerde sesin korunması mümkünken, supraglottik ve subglottik kanserlerde tanı geç konulabilmektedir; bu nedenle daha agresif tedavi gerekmektedir. Tümörün tipi, hastanın yaşam kalitesi ve sağkalım beklentisi üzerinde belirleyici bir rol oynamaktadır.

Gırtlak Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Gırtlak kanseri teşhisinin temel amacı, gırtlak bölgesindeki şüpheli dokuların ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesi ve biyopsi ile kesin tanının konulmasıdır. Erken evrelerde ses kısıklığı gibi basit belirtilerle başlayan hastalık, doğru değerlendirme yapılmadığında hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Bu sebeple, üç haftadan uzun süren ses problemleri, boğaz ağrısı veya yutma güçlüğü gibi semptomlar ciddiye alınmalı ve uzman bir kulak burun boğaz (KBB) doktoru tarafından değerlendirilmelidir. Teşhis sürecinde çeşitli görüntüleme yöntemleri, endoskopik muayeneler ve biyopsi teknikleri bir arada kullanılmaktadır.

Gırtlak kanserinin tanı sürecinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  • Laringoskopi (Endoskopik Muayene): Gırtlağın doğrudan görüntülenmesini sağlar. Esnek veya sert endoskop kullanılarak burundan ya da ağızdan girilerek gerçekleştirilir. Şüpheli dokular tespit edildiğinde biyopsi alınmasına olanak tanır. Aynı zamanda ses tellerinin hareketliliği değerlendirilir.
  • Biyopsi ve Patolojik İnceleme: Gırtlakta görülen anormal dokudan parça alınarak mikroskop altında incelenir. Tümörün türü, evresi ve hücre tipi belirlenir. HPV ve diğer moleküler belirteçler için özel boyamalar yapılabilir.
  • Boyun Ultrasonografisi: Boyundaki lenf nodlarının büyüklüğü ve yapısı incelenir. Özellikle palpasyonla fark edilemeyen derin nodlar tespit edilebilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Gırtlak ve çevre yapıların üç boyutlu detaylı görüntüsü elde edilir. Tümörün boyutu, yayılımı ve kıkırdak tutulumu değerlendirilir. Boyundaki lenf nodları ve akciğerdeki olası yayılımlar saptanabilir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Özellikle yumuşak dokularda daha net görüntüler sağlar. Gırtlağa komşu sinir ve damar yapılarına tümör invazyonu varsa bunları net bir şekilde gösterir.
  • PET/BT Taraması: Vücutta kanser hücrelerinin metabolik aktivitesine göre yayılımını gösterir. Uzak metastaz şüphesi olan 3. ve 4. evre hastalarda sıklıkla kullanılır. Tedaviye yanıtın izlenmesinde de etkili bir araçtır.
  • Laboratuvar Testleri: Genel sağlık durumunu değerlendirmek için kan sayımı, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri yapılır. Kanserin ileri evrelerinde anemi veya iltihabi göstergeler tespit edilebilir.

Gırtlak Kanseri Tedavi Yöntemleri

Gırtlak kanserinde uygulanacak tedavi, tümörün evresi, anatomik yerleşimi, ses tellerine etkisi, hastanın yaşı ve genel sağlık durumu gibi pek çok faktöre bağlıdır. Amaç, hastalığı tamamen ortadan kaldırmak (kür), hastalığın yayılımını durdurmak veya ileri evrelerde yaşam kalitesini artırmaktır. Erken evre tümörlerde sesin korunması mümkünken, ilerleyen evrelerde daha radikal yaklaşımlar gerekebilir. Tedavi süreci genellikle multidisipliner bir ekip tarafından yürütülür ve cerrahi, radyoterapi, kemoterapi gibi yöntemlerin bir arada uygulanmasını içerebilir.

Cerrahi Tedavi

Cerrahi, özellikle 1. ve 2. evre gırtlak kanserlerinde yüksek başarı oranına sahiptir. Cerrahi yöntem, tümörün yerleşim yerini ve yayılım durumunu göz önünde bulundurur.

  • Endoskopik lazer cerrahisi: Erken evre tümörlerde kullanılır. Ses telleri korunabilir. Hızlı iyileşme ve kısa hastane yatışı sağlanabilir.
  • Parsiyel larenjektomi: Gırtlağın sadece tümörlü kısmı çıkarılır. Ses fonksiyonu genellikle korunur. Seçilen vakalarda uygulanabilir.
  • Total larenjektomi: Tüm gırtlak çıkarılır. İleri evrelerde veya ses fonksiyonu tamamen kaybedilmişse uygulanır. Trakeostomi (boyundan solunum açılması) gerektirir. Konuşma için protez, elektronik cihaz veya yemek borusu sesi eğitimi kullanılabilir.

Radyoterapi

Radyoterapi, sesin korunmasını hedefleyen erken evre vakalarda tek başına; ileri evrelerde ise cerrahi öncesi veya sonrası kullanılabilir.

  • Erken evrede: 1. ve 2. evre vakalar için tek başına uygulanabilir. Yüksek ses koruma başarısı sağlamaktadır.
  • İleri evrede: Cerrahi öncesi (neoadjuvan) tümör küçültmek için ya da cerrahi sonrası (adjuvan) kalan hücreleri yok etmek için uygulanabilir. Genellikle kemoterapi ile birlikte kullanılır.

Kemoterapi

Kemoterapi, genellikle ileri evre vakalarda radyoterapi ile birlikte veya yayılan hastalıkta sistemik tedavi olarak uygulanmaktadır.

  • Eş zamanlı kemoradyoterapi: 2. evre ve bazı 4. evre vakalarda tercih edilmektedir. Tümör hücrelerinin radyoterapiye duyarlılığını artırır.
  • Neoadjuvan kemoterapi: Cerrahi öncesinde tümör boyutunu küçültmek için uygulanır.
  • Palyatif kemoterapi: Uzak metastaz varsa tümör büyümesini yavaşlatmak ve semptomları azaltmak amacıyla yapılır.

Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi

Gırtlak kanserinde bazı hastalarda, tümörün moleküler özelliklerine göre hedefe yönelik ilaçlar veya immünoterapiler kullanılabilir. Bu tedaviler, özellikle ileri evre ve tedaviye dirençli vakalarda umut verici sonuçlar sağlamaktadır.

Konuşma ve Yutma Rehabilitasyonu

Cerrahi sonrası ses kaybı yaşayan hastalar için konuşma terapisi ve alternatif ses üretme yöntemleri (protez, elektronik cihaz, yemek borusu sesi) sunulmaktadır. Yutma güçlüğü olan hastalar için de beslenme rehabilitasyonu büyük önem taşır.

  • Konuşma terapisti eşliğinde eğitim
  • Trakeoözefageal protez kullanımı
  • Gıdasız ses üretme teknikleri
  • Beslenme desteği ve diyetisyen kontrolü

Palyatif Tedavi ve Destekleyici Yaklaşımlar

İleri evre veya metastatik hastalıkta hastalığın tamamen tedavi edilmesi mümkün değilse, palyatif yöntemler yaşam kalitesini artırmayı hedefler.

  • Trakeostomi açılması (solunum kolaylaştırma)
  • Ağrı kontrolü ve semptom yönetimi
  • Psikolojik ve sosyal destek
  • Evde bakım ve terminal dönem planlaması

Bu süreç, multidisipliner bir yaklaşım altında yürütülmelidir ve hasta ile ailesi tedavi sürecine aktif bir şekilde dahil edilmelidir.