Michael Saylor, ABD’ye 81 Trilyon Dolarlık Bitcoin Stratejisi Önerdi
Michael Saylor, ABD’nin önemli bir Bitcoin rezervine ihtiyaç duyduğunu belirtirken, 81 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüme potansiyelini de vurguladı. White House Crypto Summit’te sunduğu bu öneri, ABD’nin küresel finans sistemindeki liderliğini pekiştirmek için bir strateji olarak değerlendiriliyor.
ABD, Bitcoin’i Rezerv Olarak Kullanmalı mı?
Saylor’a göre, ABD hükümeti 2025 ile 2035 yılları arasında her gün düzenli bir şekilde Bitcoin alımı gerçekleştirmeli. Bu süreçte, toplam Bitcoin arzının %5 ile %25’ine sahip olarak küresel ekonomi üzerindeki etkisini artırmayı amaçlıyor. Saylor, bu yaklaşımın ABD hazinesine 2045 yılına dek 81 trilyon dolar kazandırabileceğini iddia ediyor.
Bu projenin en vurgulu noktalarından biri, Bitcoin’in uzun vadede değer kazanacağına yönelik olan inanç. Saylor, ABD’nin bu rezervi asla satmaması gerektiğini, bunun ulusal borcu azaltırken aynı anda ABD dolarının değerini de artırabileceğini ifade ediyor.
ABD Bitcoin Satmaktan Kaçınmalı, Geleceğe Yatırım Yapmalı!
Saylor, Bitcoin’in yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlık sağlamak için büyük bir fırsat sunduğunu savunuyor. ABD’nin 5.25 milyon BTC’yi elinde bulundurması, ülkenin teknolojik altyapı yatırımları ve sosyal projeler için devasa bir kaynak yaratmasının önünü açabilir.
Saylor ayrıca kripto pazarındaki katı düzenlemelerin kaldırılmasını ve madenciler, yatırımcılar ile borsalar üzerindeki vergi yüklerinin azaltılmasını öneriyor. Eğer bu plan uygulanırsa, ABD, dijital varlık ekosisteminde tartışmasız bir liderlik elde edebilir. Ancak böyle cesur bir adımın başarısının mümkün olup olmadığı hala büyük bir muamma!
ABD, Bitcoin ile Küresel Güç Olabilir mi?
Eğer ABD hükümeti Saylor’ın önerdiği gibi büyük ölçekte bir Bitcoin birikimi yaparsa, bu durum ülkenin küresel finans sistemindeki liderliğini sağlamlaştırabilir. Bitcoin’in dijital altın olarak konumlandığı bir dünyada, ABD’nin en büyük BTC rezervine sahip olması, ekonomik dengeleri avantajına çevirebilir. Ancak, bu denli büyük bir yatırımın siyasi ve ekonomik riskleri de göz ardı edilemez. ABD yönetimi, bu projeyi kabul ederse ya büyük bir finansal kazanç sağlayacak ya da riskli bir durumla karşı karşıya kalacak!
