Borsa Yatırımlarıyla Para Kazanmanın Yolları | 2025 İçin İpuçları

Doğumdan ölüme kadar hayatımız boyunca bize sunulan dünya düzeninden çıkıp farklı bir yaşam sürmeyi hayal eden birçok kişi var. Bazıları inzivaya çekilip huzurlu bir yaşam tercih ederken, bazıları dünyayı keşfetmek istiyor, bazıları ise çocukları ve sevdikleriyle keyifli zaman geçirmeyi arzuluyor. Herkesin hayali farklı olsa da, hiç kimse sırf geçimini sağlamak için hayatı boyunca çalışmayı istemiyor.

Emeklilik yaşı 65, ortalama yaşam süresi 74.

40 yıl boyunca geçimini sağlamak için köle gibi çalıştıkça, sadece 9 yıl kıt kanaat yaşamak mantıklı mı? – Elon Musk

Finansal özgürlük elde etmek ve birikimlerinizi değerlendirmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Bu yazı sizin için ideal. Asgari ücretle çalışırken borsa sayesinde 10 yılda emekli olabilen ben, bunun herkes tarafından yapılabileceğine inanıyorum.

92.4 milyar dolarlık servetini borsa ile elde eden Warren Buffett’ın 20’li yaşlarındayken öğrendiği bilgileri sizinle paylaşıyoruz. Keşke daha önce bilseydim diyeceğiniz bu temel bilgiler, yeni bir hayatın kapısını aralayabilir. Tek yapmanız gereken, yazımızı dikkatlice sonuna kadar okumak.

Başlıyoruz..

Borsada düzenli yatırım yaparak başarılı olan milyonlarca kişi var. Bu kişiler, borsa döngülerine dair bilgileri değerlendirerek bazı temel ve basit ilkeleri benimsemişlerdir.

Bir işte zeka elbette önemlidir; ancak başarılı yatırımlar için süper zeki olmanız gerekmez. Borsada para kazanabilmek için şu şekilde düşünebiliriz:

Eğer beşinci sınıf matematiği yapabiliyorsanız, borsada yatırım yapmakta zorluk çekmezsiniz.

En Temelden Başlayalım: Hisse Senedi Nedir?

Bir firmayı büyük bir pasta gibi düşünelim; hisse senetleri bu pastanın küçük dilimleridir.

Bir şirketin en az bir hissesini aldığınızda, o şirketin ortağı olursunuz. Hisse sahibi olduğunuzda, hissedarların katılma hakkına sahip olduğu toplantılara katılabilir, önemli kararlar alındığında oy kullanabilir ve firmanın karından pay alabilirsiniz.

Kazanca dair bu paya “kar payı” veya “temettü” denir. Bazı şirketler, özellikle de daha küçük olanlar, kar paylarını şirkette büyümek için yatırımlarda kullanabilmek üzere oylama yaparak karar verirler.

Teorik olarak, bu şirket ve sizin için daha kazançlı olabilir, çünkü şirketin sağlam bir büyüme hikayesi varsa, paylaşılan her 1 TL size gelecekte 10 TL olarak geri dönebilir.

Örneğin, sürekli olan bir kar akışına sahip bir X şirketini düşünelim. Bu şirket, yavaş yavaş büyürken yıllık %5.8 kar payı ödüyor. Diğer taraftan, Apple yüksek büyüme gösteren bir şirket olarak öne çıkıyor; ancak kar payı dağıtmıyor ve elde edilen tüm karı daha hızlı büyümek için yeni yatırımlara yönlendiriyor.

Hisse Senetleri Neden Sürekli Dalgalanıyor?

Bir hisse senedinin fiyatı, ekonominin temel dinamiği olan arz ve talep faktörlerine dayanarak belirlenir. Bir hisseye olan talep arttıkça fiyatı yükselirken, talep azaldığında fiyatı düşer.

Yatırımcılar, gelecekte kazançlarını artıracak şirketlere yatırım yapmayı isterler. Ancak hiçbir yatırımcı, hangi şirketin ne kadar kazanacağını kesin olarak bilemez; sadece bu konudaki öngörülerini ve beklentilerini geliştirirler. Her gün, milyonlarca yatırımcı ve analist, şirketlerin gelecekteki kazançlarını tahmin etmeye çalışmak için çeşitli kaynaklardan bilgi almaktadır.

“Libya halkı isyan ediyor! Bu durum, dünyada ham petrol kıtlığı yaratacak ve fiyatlar yükselecek. Bu yüzden, ham petrol firmaları şimdi daha değerli. Al, al…”

“ABD ekonomisi yavaşlıyor; bu, insanların AVM’lere daha az gideceği ve benzin tüketiminin düşeceği anlamına geliyor. Bu durumda ham petrol talebi azalacak ve ham petrol firmalarının satışları düşecek. Sat, sat!!!”

Bu döngü, tüm hisse senetleri ve borsa sistemleri için geçerli bir durumdur.

Borsa Bu Kadar Dalgalıysa Nasıl Para Kazanabilirim?

Uzun vadede spekülasyon ve dalgalanmalar daha fazla dengeye ulaşır. Hisse senetlerinin değeri, öne çıkan şirketlerin gelirindeki belirgin artışlarla değerlidir.

Gelir artışlarının bir kısmı, hissedarların faydasına yazılır. Tabii ki, durgunluk dönemlerinde de yaşanacaktır.

Hisse senedi piyasasındaki yükseliş dönemlerinde herkes payını alır ve bu durum modern ticaretin başlangıcından bu yana böyle olmuştur.

Türkiye borsasında 2022’de yıllık kazanç %196,57 olmuştur. Yani, geçtiğimiz yıl borsa piyasasına 100 TL yatırım yaptıysanız, bu yatırım 296,57 TL’ye ulaşmış olurdu.

Borsadan Para Kazanmak Zor Mu?

Birçok insan zengin ve mutlu olmanın kolay yollarını aramaktadır. Sürekli olarak hızlı ve pratik çözümlerin peşindeyiz ve hatta bir piyango bileti alarak hayatımızın değişeceğini umuyoruz.

Bazı insanlar piyango ile zengin olsa da, şansı bir yatırım stratejisi olarak görmek, sadece aşırı güvensizlik veya çaresizlik durumunda rastlanan bir davranıştır.

Sokakta başınıza yıldırım düşüp öleceğinize inanmıyorsanız piyangoyu kazanarak zengin olacağınıza da inanmamalısınız.

Çünkü her iki durumun gerçekleşme olasılığı da aynıdır.

Başarıya giden yolda çoğu zaman elimizdeki en güçlü kaynakları göz ardı ederiz. Bunlar; zaman ve bileşik faiz potansiyelidir. Düzenli olarak yatırım yapmak, gereksiz finansal risklerden kaçınmak ve sermayenizin sizin adınıza yıllarca çalışmasını sağlamak, varlıklarınızı artırmanın en güvenli yöntemleridir.

Borsaya Yeni Başlayanlar İçin Tavsiyeler:

1. Uzun Vadeli Hedefler Belirleyin

Borsada neden yatırım yapmak istiyorsunuz? Yatıracağınız paraya 6 ay, 1 yıl, 5 yıl veya daha uzun bir süre içinde mi ihtiyacınız olacak? Emeklilik, ev alma veya çocuklarınıza miras bırakmak için mi yatırım yapıyorsunuz?

Yatırım yapmadan önce amacınızı ve gelecekte hangi tarih aralığında bu parayı kullanacağınızı bilmek önemlidir. Gelecekte bu paraya ne zaman ihtiyacınız olacağını belirleyerek, ne kadar yatırım yapmanız gerektiğini ve istediğiniz hedefe ulaşmak için yapacağınız yatırımın gelirini hesaplayabilirsiniz.

Portföyünüzün büyümesi, birbiriyle doğrudan ilişkili üç faktöre bağlıdır:

1. Yatırım yaptığınız ana para.
2. Ana paranız üzerinden yıllık net kazancınız.
3. Yatırım yapacağınız süre.

2. Risk Toleransınızı Anlayın

Risk toleransı, genetik bir özellik olmakla birlikte, eğitim, gelir ve yaşam standardıyla olumlu etkiler altında artabilir; ilerleyen yaşla birlikte ise olumsuz etkilenebilir. Risk toleransı; kişinin risk duyarlılığı ve riskli durumlar karşısındaki kaygı düzeyi ile ilgilidir. Psikolojik olarak risk toleransı, “kişinin daha iyi sonuçlar için elindekinden ne kadar vazgeçebileceği” şeklinde tanımlanabilir. Bu sebeple, herkesin risk algısı farklıdır ve “doğru” olan bir standart bulunmamaktadır. Bazı insanlar 100 TL için 1000 TL risk alırken, diğerleri 1000 TL için sadece 100 TL risk alabilir.

Ayrıca, risk toleransını etkileyen başka bir unsur da kişinin risk algısıdır. Örneğin, uçakla seyahat etmek veya araba sürmek, 1900’lerin başlarında çok yüksek bir risk taşıyor olarak görülmüşken, bu durumun sıklığı arttıkça kişiler zamanla bu riski kabullenmeye başlamıştır. Öte yandan, günümüzde birçok insan ata binmenin düşme riski nedeniyle çok riskli olduğunu düşünmektedir çünkü etrafında at binen pek fazla insan görmemektedir.

Algı, yatırım konusunda önemli bir unsurdur. Yatırımlar hakkında daha çok bilgi edindikçe (örneğin, hisse alım ve satımı, genel fiyat değişimleri ve yatırımların likiditesi gibi) ilk yatırımınızı yapmadan önceki risk algınız azalacaktır. Sonuç olarak, yatırım yoğunluğunuz azaldıkça endişeleriniz ve risk toleransınız da değişmeyecektir; çünkü risk algınızla ilgili tanımınız da değişecektir.

Kendi risk toleransınızı anlayarak endişe yaratacak yatırımlardan kaçınabilirsiniz. Genel anlamda uyku kaçıracak bir yatırımdan uzak durmalısınız. Endişe, korku duygusunu tetikleyerek mantıklı karar yerine duygusal tepkiler vermenize sebep olur. Finansal belirsizliğin hâkim olduğu anlarda yatırımcıların sakin kalması ve analitik karar alma sürecine devam etmesi gerekir.

3. Duygularınızı Kontrol Edin

Başarılı bir yatırımcının en önemli özelliği zekası değil, piyasa dalgalanmalarına karşı duygusal dayanıklılığıdır. – Warren Buffett

Borsa IQ’su 160 olanlar, 130 olanları geçer diye bir kural yoktur. 5. sınıf matematiği yapabiliyorsanız, borsada başarılı olmanız mümkün. Tabii ki, duygusal durumunuzun farkında olup sizi yönetmesine izin vermezseniz.

Diğer taraftan, dünyanın en zeki insanı olsanız bile, duygusal disiplinden yoksunsanız borsa sizin için kazançlı olmayabilir. Bunun en iyi örneklerinden biri “dünyanın en zeki adamı” olarak bilinen Isaac Newton’dır.

Newton, döneminde devletin lisans verdiği ve kazancının katlanacağı dedikoduları üzerine South Sea adında bir ticaret şirketine yatırım yapmış; kısa sürede parasını 4 katına çıkarıp hisse senetlerini satmıştır. Ancak hissenin değerinin artmaya devam ettiğini görünce dayanamayıp 900 dolardan yeniden satın almış ve daha fazla kazanmak için kaldıraçlı işlem kullanmıştır. Birkaç gün fiyatlar artmasına rağmen bir gün hissenin fiyatı 1500 dolardan 150 dolara kadar düşmüştür. Sonuç olarak ünlü bilim adamı tüm varlığını kaybetmiş ve bu olayla ilgili şu ünlü sözünü söylemiştir:

Hangi gezegenin, hangi yıldızın, ne zaman ve tam olarak nerede olacağını size kesin olarak söyleyebilirim ama insanların çılgınlıklarını asla…

Borsadaki kazancın önündeki en büyük engel, kişilerin kendi duygularını kontrol edememeleri ve bu nedenle mantıklı kararlar verememeleridir. Kısa dönemde şirketlerin fiyatları, tüm yatırımcıların duygularının birleşimini yansıtır. Yatırımcıların çoğu bir şirket hakkında endişe duymaya başladığında fiyatlar genellikle düşer; aksine, yatırımcılar olumlu düşündüklerinde fiyatlar artma eğilimindedir.

Pazar hakkında olumsuz düşüncelere sahip olan insanlar “ayı” olarak adlandırılırken, bunun zıttı olan insanlar “boğa” olarak tanımlanır. Mesai saatleri içinde ayılar ve boğalar arasında geçen sürekli savaş, menkul değerlerin dalgalı fiyatlarına yansır. Bu kısa vadeli değişimler, şirketin varlıkları, yönetimi ve stratejileri yerine dedikodular, spekülasyonlar ve duygular tarafından yönlendirilir.

Beklentilerimiz doğrultusunda dalgalanmalara sebep olan fiyatlar, gerginlik ve güvensizlik oluşturur. Bu tür zamanlarda: “Kayıp yaşamamak için hisselerimi satmalı mıyım? Yoksa fiyatların tekrar yükseleceğini umarak hisseyi elimde tutmalı ve daha fazla mı almalıyım?” gibi sorular aklımızı kurcalar.

Fiyatlar beklenilen yönlerde gittiğinde bile şu tür sorular oluşur: “Aldığım hisse senedinden belli bir kar sağlamışken fiyat düşmeden önce satmalı mıyım? Yoksa fiyatların daha da artacağına güvenip elde tutmalı mıyım?” Özellikle fiyatları sürekli takip ettiğimizde bu tür düşünceler zihnimizi meşgul eder. Duygularımız eylemlerimizi etkilediğinde, alacağımız karar büyük bir olasılıkla yanlış olacaktır.

Hissenizin fiyatı düştüğü için üzülmemeli, yükseldiği için de sevinmemelisiniz. Bunu başardığınızda duygularınız kontrol altında demektir.

Bir hisse senedine yatırım yapmanız için iyi bir nedeniniz varsa ve bu neden mantıklıysa, fiyattaki ani dalgalanmalar sizi etkilememelidir. Ancak nedeninizin yanlış bir karar olduğunu fark ettiğinizde, elinizdekileri ne zaman satacağınızı planlamanız gerekecektir. Başka bir deyişle, olası kayıplarınıza karşı bir kaçış stratejiniz olmalıdır.

4. Piyasayı ve Fiyatları Günlük Takip Etmeyin. Al-Sat Yapmayın.

Her gün Bloomberg TV izlemek veya borsa kağıtlarını internetten takip etmek; zihninizde borsanın heyecan dolu bir “100 metrelik koşu yarışı” olduğu algısını yaratır. Oysa borsa, kısa bir koşu yarışı değil, uzun bir maratondur. Burada önemli olan, birinci olmak değil, varış çizgisine varabilmektir.

“Evinizin fiyatını her gün kuruşu kuruşuna internette ya da televizyonda yayınlansaydı, mutlu bir yaşam sürmeye devam edebilir miydiniz?”

“Evinizin değerini dakika dakika kontrol etmediğinizde onun değer kazanmasını ya da kaybetmesini engeller miydiniz?”

O zaman hisse senetleri için neden farklı davranmalısınız ki?

1980’lerde Harvard Üniversitesi’nde psikolog Paul Andreassen tarafından yapılan bir deneyde, günlük olarak hisseleri takip eden yatırımcıların, hiçbir bilgi almadığı yatırımcılara kıyasla yalnızca yarısı kadar kazandıkları gözlemlenmiştir. Bunun nedeni sizce ne olabilir?

Buna cevap verebilmek için nörobilim alanındaki çalışmalarımıza bakabiliriz. Dünyada çığır açan bir araştırmaya göre, bir olay ardı ardına 2-3 kez yaşandığında beynimiz bu olayın durmaksızın gerçekleşmesini bekler ve bu beklenti gerçekleştiğinde mutluluk hormonu olan dopamin salgılanır. Bu durumda beynimiz mutlulukla dolar. Aynı şekilde bir hisse senedi de üst üste 2-3 gün yükseldiğinde devamının geleceğini düşünerek ve gerçekleştiği takdirde aşırı mutlu oluruz. Bu durum da öngörülerimize bağımlı olmamıza sebebiyet verir.

Eğer hisse fiyatı düşmeye başlarsa beynimizin korku ve endişeyi yöneten bölümü devreye girer. Bu bölüm, hayatta kalma güdüsü olan “savaş ya da kaç” tepkisini harekete geçiren kısımdır. Hisselerimiz değer kaybedince korkar ve endişeye kapılıyoruz. Bu yüzden hisseleri satarak bu rahatsızlıktan kurtulmayı isteriz.

Yine Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Daniel Kahneman’a göre kayıplara kazançlardan iki kat daha yoğun tepki veririz. 1000 TL kazanmak bizi ne kadar mutlu ederse, 1000 TL kaybetmek bunun en az iki katı kadar acı veriyor. Bu nedenle fiyatların sürekli düştüğü bir ortamda hisselerimizi düşük fiyatla satmaktan kendimizi alamayız. Ancak uzun vadede güvendiğimiz ve fiyatının ucuz olduğunu bildiğimiz bir hissenin bir süreliğine düştüğünde, bu durum her şeyin değiştiği anlamına gelmez. Tam tersine, ucuzlayarak daha iyi bir alım fırsatı sunar.

Bu nedenlerden ötürü al-sat yapmak, zihnimizi baştan çıkarabilir ve büyük kayıplara yol açabilir. Bu nedenle piyasayı günlük takip etmeyin ve al-sat yapmaktan kaçının!

5. Temel Şeylerle Başlayın

İlk yatırımınızı yapmadan önce, borsa hakkında temel bilgilere göz atmak için zaman ayırmalısınız. Borsada odaklanmanız gereken şey; piyasanın genelinden ziyade şirketlerdir. Çünkü piyasa hareketleri öngörülemezdir. Tüm şirketlerin fiyat hareketleri dönem dönem paralelken, borsa genelinde büyük bir düşüş yaşandığında bile bazı firmaların hisseleri yükselebilir.

İlk yatırımınızı yapmadan önce dikkat etmeniz gereken konular şunlardır:

• Şirketleri Anlamak. Şirket hangi yöntemle kazanç sağlıyor? Karı nereden geliyor? Rekabet avantajını ne kadar sürdürebiliyor? Müşteri memnuniyet durumu nasıl? Kazançlarını hangi alanlarda harcıyor? Büyüyebilmek için neye yatırım yapıyor? Karşılaştığı borç durumu nedir? Bu tür sorulara net cevaplar bulmalısınız.
• Finansal Ölçümler ve Tanımlar. Piyasa değeri, hisse senedi açısından kazanç, kar marjı, yıllık büyüme oranı gibi kavramların tanımlarını bilmeli, bunları ve diğer önemli metrikleri bilmeli ve belirli şirketleri karşılaştırma becerisine sahip olmalısınız.
• Hisse Seçimi ve Zamanlama Yöntemleri. Temel ve teknik analizlerin nasıl yapıldığını, nasıl farklı olduklarını ve hangi borsa stratejisinin daha yararlı olduğunu öğrenmelisiniz.
• Borsa Emir Tipleri. Yatırımcıların kullandığı borsa emirleri, durdurma emirleri, kayıpları önlemek için verilen emirler gibi farklılıkları anlamanız gerekir.
• Değişik Yatırım Hesapları. Nakit en yaygın olanıdır, ancak farklı işlemler gerçekleştirmek için marjin hesapları gereklidir. Marjin hesaplamalarını ve marjin gerekliliklerinin farklılıklarını bilmelisiniz.

Bilgi ve risk toleransı birbirleri ile bağlantılıdır. Warren Buffett’ın da dediği gibi: “Risk, yaptığınız şeyi bilince oluşur.”

6. Yatırımlarınızı Çeşitlendirin

Buffett gibi deneyimli yatırımcılar risklerini değerlendirmek ve ölçmek amacıyla gereken her türlü araştırmayı yaparak hisse çeşitliliğinden kaçınmaktadır. Andrew Carnegie’nin sözüyle bilinen bir durumdur: “En güvenli yatırım stratejisi tüm yumurtalarınızı bir sepete koyup o sepeti izlemektir.” Ancak yatırım hayatınızın ilk yıllarında yeterli bilgi ve deneyim olmadan Buffett ve Carnegie gibi düşünmek risklidir.

Başlangıçta risk yönetiminin en yaygın yolu çeşitlendirmektir. İhtiyatlı yatırımcılar farklı sektörlerde, çeşitli firmalarda ve bazen de farklı ülkelerde hisse senetleri bulundurur. Bu şekilde, olası olumsuz bir olayın varlıklarınızı etkilemesini engellemiş olurlar.

7. Kimseden Yatırım Tavsiyesi Almayın

Borsa; Rolls Royce, Lamborghini kullananların metrodan, halktan tavsiye aldığı tek yerdir. – Warren Buffett

Çevrenizden ve güvenilli olmayan kişiden asla yatırım tavsiyesi almayın.

Psikolojide beyin, sır veya gizli bilgi olarak algıladıklarında aşırı değer verir. Örneğin, şirketin içinden biriyle tanıştığınızda ve fiyatın çok artacağını beyan eden birine kulak misafiri olursanız, kolaylıkla etkilenerek hisse satın alma isteği duyabilirsiniz. Bu tür duyumlara kesinlikle değer vermemelisiniz.

Her yatırım kişiye özeldir. Geleceğiniz ve yatırımlarınız söz konusu olduğunda kontrolü elinize almalısınız. Bu yüzden kendinizi sürekli eğitmeli ve alacağınız tüm yatırım kararlarının sorumluluğunu üstlenmelisiniz. Elbette profesyonel yatırım uzmanlarından destek almak yararlı olabilir, ama doğru soruları sorduğunuz takdirde.

Asıl amacınız, yıllardır sürekli büyüyen ve hala değerine göre düşük fiyatlandırılan şirketleri bulmak olmalıdır.

8. Düşerken Alıcı, Yükselirken Satıcı Olun

Durum ne olursa olsun, fiyatlar düşerken alır, yükseldiğinde satarım – Warren Buffett

Elinizde uzun süre tutmayı düşündüğünüz iyi hisse senetleri varsa, her fiyat düşüşü sizin için mutluluk kaynağı olmalıdır. Neden? Çünkü hayatta en sevdiğiniz bir gıda fiyatı düştüğünde üzülür müsünüz? O zaman fiyatı düştüğünde daha fazla hisse alabileceğiniz durum için neden üzülmelisiniz?

Bu nedenle, zaman zaman bazı şeyler ters gidebilir ve fiyatlar düşebilir; ancak şirketin temel göstergelerinde bir sorun yoksa, bunu bir alım fırsatı olarak değerlendirmelisiniz.

Akıllı yatırımcı, kötümserden alıp iyimserden satar.

Unutulmamalıdır ki, piyasa olaylara ve haberlere aşırı tepki verebilir. Ya çok iyimser ya da kötümser bir tavır sergiler. Fiyatlar bu nedenle dibe inebilir veya zirve yapabilir. Örneğin, 2001’deki internet krizinde Amazon hisse fiyatı 130 dolardan 6 dolara kadar düşmüştü. Ancak şirketin işleyişinde herhangi bir sıkıntı yoktu. Şirket, büyümesine ve gelirlerini artırmaya devam ediyordu.

Jeff Bezos bu durumu şu sözleriyle ifade etmiştir:

” Amazon’un hisse fiyatı gözlerimizin önünde 130 dolardan 6 dolara kadar düştü. Ancak şirket faaliyetleri, hiç olmadığı kadar iyi gidiyordu. Satışlarımız artıyor ve şirket olarak büyümeye devam ediyorduk. Bu sebeple sadece işimize yoğunlaşmaya devam ettik.”

Sonrasında Amazon hissesinin fiyatı 3,000 doların üzerine çıktı.

Hisse fiyatı %30 yükseldiğinde %30 daha akıllı hissetmeyin, çünkü bir sonraki ay %30 düşerse bu sefer de %30 daha aptal hissetmeniz gerekecektir. – Jeff Bezos

9. Hisse fiyatlarına değil şirketlere yatırım yapın ve aldığınız hisseyi asla satmayı düşünmeyin!

Bir hisseyi 10 yıl boyunca elinizde tutmayı düşünmüyorsanız, onu 10 dakikalığına bile tutmayı düşünmeyin – Warren Buffett

Eğer bir hisseyi sadece fiyatı yükselir diye satın alıyorsanız gerçek anlamda yatırım yapmıyorsunuz demektir. Hisse fiyatları tamamen değişken olup, kısa vadede ne kadar yükseleceğini veya düşeceğini kestirmek oldukça sıkıntılıdır. Yapılan bir araştırmaya göre, şirket CEO’larından gelecek 6 ay içinde hisse fiyatlarının tahmin edilmesi istenmiştir. Sonuç ise hayal kırıklığıydı; çünkü hiçbiri hisse fiyatını doğru biçimde tahmin edememiştir.

Başka bir araştırmada ise, borsada en çok kazananların, yatırım yaptıktan sonra hayatını kaybeden kişiler olduğu ortaya çıkmıştır.

Bu nedenle hisse fiyatlarına değil, şirkete yatırım yapmalı ve kendinizi şirketin ortağı olarak düşünmelisiniz. Hisse senetlerini iyi bir fiyattan alıp mümkün olduğunca uzun süre tutmalısınız. Warren Buffett’a göre:

Bir hisseyi ideal elde tutma süremiz sonsuza kadardır.

10. Fiyatların bir süreliğine düşmesi sizin için iyi olabilir

Bir önceki bölümde belirttiğimiz gibi, kendinizi şirketin ortağı olarak görmeli ve bu şirketlere yatırım yapmalısınız. Eğer fiyatlar geçici olarak düşerse, bu durumdan memnun olmalısınız. Neden mi?

Sevdiğiniz bir ürünün fiyatı düştüğünde üzülür müsünüz? Haliyle şirketin hisse senetlerinin fiyatı düşerse, intentionunuz satmamak ise bunun için de sevinmeniz gerekir.

Gerçek yatırımcılar, başarılı şirketlerin popülarite kazandığı zamanlarda değil, sorun yaşandığında doğru kararı alarak yatırım yaparlar.

11. En dipten alıp en tepeden satabileceğinizi düşünmeyin

Geçmiş hisse grafiklerine baktığınızda, zamanlama açısından alım ve satım yapma imkânınızı görebilirsiniz. Ancak bu durumu gerçek hayatta yapabileceğinizi düşünerek kendinizi kandırmamalısınız.