Nasıl Yapılır?

Iron Man’in Kullandığı Teknolojiler Bugün Hangileri Mevcut?

Marvel evreninin en tanınan süper kahramanlarından biri olan Tony Stark, yani Iron Man, teknolojik yetenekleri ve gelişmiş zırhıyla, bilim kurgudan gerçeğe geçiş yapabilecek yeniliklerin sembolü haline geldi.

Hangi Iron Man teknolojileri günümüzde mevcut?

Robert Downey Jr.’ın canlandırdığı karakterin kullandığı futuristik teknolojiler, birçok bilim insanı ve mühendise ilham vermiştir. Peki Iron Man teknolojileri ne kadar gerçekçi ve hangileri günümüzde mevcut? Gelin birlikte keşfedelim.

Iron Man teknolojileri arasında dikkat çeken ilk unsur, şüphesiz ki zırhın kendisidir. Tony Stark’ın tasarladığı bu zırh, kullanıcısına üstün hareket kabiliyeti, koruma ve çeşitli silah sistemleri sunar. Günümüzde tam anlamıyla bir Iron Man zırhı mevcut olmasa da, bu konsepte yaklaşan çeşitli teknolojiler geliştirilmiştir.

Dış iskelet (Exoskeleton) teknolojisi, Iron Man zırhına en yakın gerçek dünya uygulamasıdır. Bugün askeri, endüstriyel ve sağlık alanlarında kullanılan dış iskeletler bulunmaktadır. Lockheed Martin’in ONYX isimli askeri dış iskeleti, askerlerin daha fazla yük taşımasını ve daha az yorgunluk hissetmelerini sağlıyor.

Japonya merkezli Cyberdyne şirketinin HAL (Hybrid Assistive Limb) adlı sistemi ise felçli hastaların yeniden yürümesine yardımcı oluyor. Bu sistemler, kullanıcının hareketlerini algılayan sensörler ve bu hareketleri güçlendiren motorlarla donatılmıştır. Ancak Iron Man zırhına benzer şekilde uçma yeteneği veya entegre silah sistemleri yoktur.

Iron Man’in en ilginç teknolojilerinden biri uçuş sistemleridir. Tony Stark’ın zırhı, avuç içlerindeki ve ayaklarındaki itki sistemleri sayesinde yüksek hızda uçar. Günümüzde bireysel uçuş teknolojileri henüz bu seviyede değil ama önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

İngiliz mucit Richard Browning’in kurduğu Gravity Industries, “Daedalus” adlı bir jet motoru takımı geliştirmiştir. Kollar ve sırt bölgesine monte edilen mini jet motorları, kullanıcının kısa süreli uçuşlar gerçekleştirmesine olanak tanıyor.

Fransa’dan Franky Zapata’nın geliştirdiği Flyboard Air da kullanıcısına havada hareket etme imkanı sunuyor. Bu teknolojiler, Iron Man’in uçuş sistemlerinin ilk adımları olarak değerlendirilebilir. Arc Reaktörü, Iron Man evreninde Tony Stark’ın zırhına ve diğer teknolojilerine enerji sağlayan yüksek verimli bir enerji kaynağıdır.

Filmde, minyatürleştirilmiş bir füzyon reaktörü olarak tanıtılan bu teknoloji günümüzde mevcut değil. Ancak füzyon enerjisi çalışmalarında büyük ilerlemeler kaydedilmektedir. ITER projesi ve Commonwealth Fusion Systems gibi girişimler, kontrollü füzyon reaksiyonlarını ticari hale getirmeye çalışıyor.

Gene de Arc Reaktörü gibi avuç içi büyüklüğünde bir füzyon reaktörü hala bilim kurgu olarak kalıyor. Iron Man teknolojileri arasında en gerçekçi olanlardan biri artırılmış gerçeklik (AR) arayüzü olarak öne çıkıyor.

Tony Stark zırhındaki HUD (Head-Up Display) sayesinde çevresindeki nesneler hakkında anlık bilgiler alıyor, hedef belirliyor ve J.A.R.V.I.S. yapay zekasıyla etkileşimde bulunuyor. Microsoft HoloLens, Magic Leap ve Google Glass gibi AR gözlükleri, kullanıcıların gerçek dünya üzerine dijital bilgiler yerleştirmesine olanak tanıyor.

Askeri alanda, F-35 savaş uçağı pilotları kaskları sayesinde uçak verileri ve hedef bilgilerini doğrudan görüş alanına yansıtıyor. Bu teknolojiler Iron Man’in kullandığı AR arayüzüne yakın bir gelişme olarak görülüyor.

J.A.R.V.I.S. ve daha sonra Friday, Tony Stark’ın kişisel yapay zeka asistanlarıdır. Bu gelişmiş yapay zekalar, doğal dil işleme, yüz tanıma, stratejik analiz ve zırhın tüm sistemlerini kontrol edebilme yeteneğine sahiptir.

Günümüzde Amazon’un Alexa’sı, Apple’ın Siri’si ve Google Asistan gibi yapay zeka asistanları, doğal dil işleme ve basit görevleri yerine getirmede oldukça yeteneklidir. Daha gelişmiş sistemler, belirli alanlarda insan seviyesinde veya üzerine performans sergileyebiliyor.

OpenAI’nin GPT modelleri dil işleme ve içerik üretimi, DeepMind’ın AlphaFold’u ise protein yapılarını tahmin etmede etkileyici başarılar elde etti. Ancak J.A.R.V.I.S. seviyesindeki genel yapay zeka henüz elde edilebilmiş değil.

Nanoteknoloji, Marvel filmlerinde Tony Stark’ın zırhını geliştirmek için kullandığı en ileri teknolojilerden biridir. “Avengers: Infinity War” filminde görülen nanoteknoloji zırhı, Stark’ın göğsündeki bir üniteden çıkarak vücudunu kaplayabiliyordu.

Gerçek dünyada nanoteknoloji alanında önemli gelişmeler kaydedilmiş ancak bu seviyeye henüz ulaşılmış değildir. Bugünün nanoteknolojisi, ilaç hedefleme, malzeme bilimi ve elektronik alanlarında kullanılmaktadır.

Kendini yenileyen malzemeler ve programlanabilir maddeler üzerinde çalışmalar devam etmekte, ancak Iron Man’in nano-zırhı seviyesinde bir teknoloji için uzun bir yol kat etmemiz gerekecek. Iron Man teknolojileri arasında repulsor teknolojisi, Tony Stark’ın hem uçuş hem de silah sistemi olarak kullandığı özel bir enerji projeksiyonu olarak tanımlanabilir.

Avuç içlerinden ve göğsündeki Arc Reaktöründen yönlendirilen bu enerji dalgalarının real dünyada doğrudan bir karşılığı yok. Ancak yönlendirilmiş enerji silahları alanında lazer ve mikrodalga teknolojileri hızla gelişim gösteriyor.

ABD Donanması’nın LaWS (Laser Weapon System) ve ABD Hava Kuvvetleri’nin THOR (Tactical High-power Operational Responder) sistemleri, gerçek dünyada lazer ve mikrodalga teknolojilerini kullanan örneklerdir. Ancak bu sistemler, Iron Man’in kompakt ve taşınabilir repulsor teknolojisinden oldukça uzakta.

Mark 42 zırhındaki modüler tasarım konsepti ise günümüzde bazı askeri ve endüstriyel uygulamalarda karşımıza çıkıyor. Modüler silah sistemleri ve dış iskeletler, ihtiyaçlara göre değiştirilebilen ve yükseltilebilen parçalarla oluşturulmaktadır.

Boston Dynamics’in Atlas robotu, çeşitli görevler için farklı uç efektörler kullanabiliyor. Ancak Tony Stark’ın uzaktan kontrol ederek birleştirebildiği zırh parçaları, hala bilim kurgusal bir konsept olmaya devam ediyor.

Iron Man teknolojileri arasında holografik arayüzler, filmlerdeki en dikkat çekici görsel unsurlardan biridir. Tony Stark, laboratuvarında üç boyutlu hologramlarla tasarımlarını yapar ve bunları elleriyle manipüle eder.

Bugün, volumetrik ekranlar ve holografik projeksiyon teknolojileri geliştirilmiş olsa da, filmlerde görülen seviyeye henüz ulaşılabilmiş değildir. Microsoft’un HoloLens gibi AR gözlükleri, sanal nesneleri gerçek dünya üzerine yerleştirerek benzer bir deneyim sunsa da, gözlük olmadan görüntülenebilen gerçek hologramlar henüz yaygın değildir.

Mark 50 zırhındaki şekil değiştirme kabiliyeti, malzeme biliminin henüz ulaşamadığı bir seviyedir. Ancak şekil hafızalı alaşımlar ve elektroaktif polimerler gibi “akıllı malzemeler” üzerinde çalışmalar devam etmektedir.

Bu malzemeler, elektrik akımı veya sıcaklık değişimi gibi dış uyarıcılara tepki olarak şekillerini değiştirebiliyor. MIT’nin “programmable matter” projesi ve Harvard’ın yumuşak robotik çalışmaları, bu alandaki gelişmelere örnek teşkil edebilir.

Sonuç olarak, Iron Man teknolojileri büyük ölçüde hala bilim kurguda yer almakta, fakat bazı temel unsurlar gerçek dünyada karşılık bulmaya başlamıştır. Dış iskeletler, AR arayüzleri, bireysel uçuş sistemleri ve gelişmiş yapay zeka çalışmaları, Tony Stark’ın vizyonuna yönelen adımlar olarak değerlendirilebilir.

Gelecek yıllarda nanoteknoloji, malzeme bilimi, enerji depolama ve yapay zeka alanındaki ilerlemeler, bizi Iron Man teknolojilerine daha da yaklaştırabilir. İlginç bir not olarak, ABD Özel Kuvvetler Komutanlığı (SOCOM), 2019 yılında “Tactical Assault Light Operator Suit” (TALOS) adında bir proje başlattı.

“Iron Man suit” olarak adlandırılan bu proje, askerlere üstün koruma ve güç sağlayan bir zırh geliştirmeyi hedefliyordu. Proje şu anda tam anlamıyla başarıya ulaşamamış olsa da, Iron Man konseptinin gerçek dünya uygulamalarına ilham verdiğinin bir göstergesidir.