Magazin

Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Barış: Geleceğe Ortak Sözümüz!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin … Barış” temasıyla hazırlanan 2025-2026 sezonunu Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı.

1 Ekim’de başlayacak yeni tiyatro sezonunda, sürdürülebilirlikle ilgili çeşitli eserlerin yer aldığı zengin bir repertuvar, Yaşar Kemal’den Friedrich Dürrenmatt’a, Musahipzade Celal’den Haldun Taner’e kadar birçok klasik ve modern yazarın eserleriyle tiyatroseverleri bekliyor.

Toplantıya İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel, Kültür Daire Başkanı Tolga Volkan Aslan, Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu ve diğer sanat yöneticileri katıldı.

Perdelerimizi Umuda, Barışa Açıyoruz!..

Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, repertuvarın vizyonu hakkında bilgiler verdi:

“111 yıllık bir sanat yolculuğunun birikimiyle, birçok şehitliğin ve nezaketin harmanlandığı bir repertuvar hazırlıyoruz. Her daim yeniden ve umutla perdelerimizi açıyoruz.”

Geçtiğimiz sezondan bu yana devam eden “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin… Barış” teması, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun repertuvar vizyonunu yansıtıyor.

Bu yıl yaşanan zorluklar, sanat kurumu olarak yaptığımız barış çağrısını daha da anlamlı kılıyor. Dünyanın daha güzel bir yer olması için insanlığın doğayla ve birbirleriyle barış içinde yaşaması gerektiğini düşünüyoruz.

Umudumuzla oluşturduğumuz repertuvarımıza yeni oyunları ekleyerek seyircimizle buluşturmayı hedefliyoruz.

Tiyatro, sanatın her dalı arasında daima öncüdür. Sahnede sergilenen oyunları, dünya tarihinin alternatif bir özeti olarak görmek mümkündür. Tiyatro, gerçeği örtmez, hakikati gizlemez; aksine, yalanı, riya ve kötülüğü teşhir eder.

Kendi sahnelerimizde canlandırdığımız roller, usta terzilerin diktiği elbiseler gibidir; her dönemde sahibini bulur. Tiyatro, iyinin, güzelin ve doğrunun yanında durarak, perdelerini her zaman umuda, aydınlığa ve geleceğe açar.

“İstanbul Klasiklerle Buluşuyor” teması ile zenginleşen repertuvarımız, “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin … Barış” konseptine de yeni oyunlar ekleyerek ilerleyecek. 111. yılımızda, ustalarımızdan devraldığımız değerleri yaşatarak, Türk ve dünya tiyatrosunun en seçkin örneklerini seyircimize sunmanın sorumluluğunu hissediyoruz.

Yurt içi ve yurt dışındaki tiyatrolarla sanatsal işbirliğimiz devam edecek.

İşsever, 2024-2025 sezonunun başarılarından bahsetmeye devam etti:

“Başlattığımız Büyük Türkiye Turnesi ile İstanbul ve yurt içindeki turnelerimiz devam edecek. Kütüphane etkinliklerimiz çocuklarla buluşmanın benzersiz adresi oldu ve bu atölyelerimize devam edeceğiz. Yurt içi ve yurt dışındaki tiyatrolarla işbirliklerimiz sürüyor.”

Çocuklarımız, en önemli önceliğimiz. Dezavantajlı bölgelerdeki kütüphaneleri tercih ediyoruz. Dilek Tekintaş dramaturgi liderliğinde yürütülen projelerimiz, çocuklarımıza alanında yetkin kişilerle buluşma fırsatı sunuyor.

Şehrin Tiyatrosu olarak, bu kadim kentte perdelerimizi açmanın mutluluğunu yaşıyoruz ve seyircilerimizin Anadolu sahnesinde en iyi Türk ve dünya tiyatro eserlerini izlemelerini sağlamak için çalışıyoruz.

Bu şehre, ülkeye ve insanlığa karşı sorumluluğumuzu biliyoruz.

10 Kasım’da Atatürk’ü “Merhaba Çocuk” oyunu ile anacağız.

İşsever, “Bu Memleket Bizim” oyununu tanıtarak sözlerine devam etti:

“Bu Memleket Bizim” oyunu sahnede seyircimizle oyuncuları, geçmişle bugünü buluşturarak hafızalarımızı tazeliyor. Şehir Tiyatrosu için oldukça değerli bir çalışma oldu. Şimdi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü çocuklarımıza daha iyi anlatmak için “Merhaba Çocuk” adlı yeni oyunumuzu sahneleyeceğiz. Bu anlamlı eseri 10 Kasım’da dört sahnemizde eş zamanlı olarak çocuklarımıza sunmayı planlıyoruz. Dilek Hanım, konu hakkında daha detaylı bilgi verecek.”

Atatürk’ün çocukluğunu anlatan “Merhaba Çocuk” oyunu hakkında Başdramaturg Dilek Tekintaş şu bilgileri verdi:

“Geçmişte yapılan anma etkinliklerinden farklı olarak yeni bir perspektif benimsemek istedik. Ayşegül Hanım’ın da vurguladığı üzere, Gökhan Aktemur oyunumuzu yazmakta. Oyun, Mustafa Kemal’in çocukluk dönemindeki oldukça özel anları ele alacak ve onun liderlik vasıflarını nasıl geliştirdiğini anlatacak.”

Ücretsiz olarak sunulacak olan “Merhaba Çocuk” oyunu, Atatürk’ün çocuklara içten bir selam verdiği anları yansıtacak. Onu anmak yerine, “İyi ki doğdun, hayatımızda olduğun için teşekkürler” mesajı vermek istiyoruz.”

“İstanbul Şiirle Buluşuyor” etkinlikleri de gençlerle buluşmaya devam edecek.

Ayşegül İşsever, “İstanbul Şiirle Buluşuyor” etkinlikleri hakkında bilgi verdi:

“İstanbul Şiirle Buluşuyor” başlığı altında bu sezon da etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Şiir, bu şehre çok yakışıyor. Tarih boyunca pek çok şaire ve yazara ilham kaynağı olan İstanbul’un sahnede şiirine yer bulması bizim için önem taşıyor.

İBB Miras ile ortaklaşa yürüttüğümüz projelerle İstanbul’un tarihi mekanlarında şiiri buluşturmayı amaçlıyoruz. Gençlerinin sanata ilgisini canlandırmak için büyük bir iletişim ağı kuruyoruz. Genç izleyicilerimizin büyük bir ilgisi var, bu sezon seyircimizin yaş aralığı 15-35 yaş arasında önemli bir şekilde gençleşti.

Yeni sezonda turnelerimiz de devam edecek, çünkü sanatın her bir bireye ulaşması bizim amacımız. Farklı seyirci gruplarıyla buluşmak için turnelerimize önem veriyoruz.

Yenibosna’daki Enver Ören Sahnesi’nde planladığımız etkinlikler için halkımıza çok keyifli bir müzikal olan “Fosforlu Cevriye”yi sunacağız.

Yeni Repertuvar Seyircilerimizi Bekliyor

Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Tankut Yıldız, yeni oyunları tanıttı:

Friedrich Dürrenmatt’ın “Bir Ziyaret”, Musahipzade Celal’in “Haramiler”, Ray Cooney ve Gene Stone’un “Kahvaltıya Kalsana”, Ludmilla Razumovskaya’nın “Sevgili Yelena Sergeyevna”, Donald Marguiles’in “Öylece Durur Zaman”, Yağmur Topçu’nun “Gölge”, Dennis Kelly’nin “Öksüzler” gibi eserler önümüzdeki aylarda sahne alacak.

Ayrıca “Deli İbrahim”, “Üç Kuruşluk Opera”, “Misafir” ve çocuk oyunlarımız “Merhaba Çocuk”, “Pal Sokağı Çocukları”, “İtfaiyecinin Sırrı”, “Momo” da sahnelenmesi planlanan yapıtlarımız arasında yer alıyor.

Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi, birçok projeye imza attı.

Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Emrah Özertem, “ÇGSM (Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi), Emre Koyuncuoğlu yönetiminde birçok uluslararası projeye ev sahipliği yaptı.” dedi.

Slovenyalı oyun yazarı Rok Vilenik’in absürd komedi yazarlığıyla ilgili atölyesi, dünya genelinde tanınan ses ve ışık tasarımcısı Hans Peter Kuhn’un atölyesi ve diğer projelerle çarpıcı bir içerik sunmayı hedefliyoruz.

Tüm bu projeler bu sezon boyunca büyük bir hızla devam edecektir.” diye ekledi.

İşsever, yeni sezona dair dilekleriyle sonlandırdı:

“Tüm çalışma arkadaşlarımızla yaz boyu hazırlıklarımızı tamamladık. Salonlarımız ve oyunlarımız yeni sezona hazır.

Biz hazırız…

Başta İstanbul Şehir Tiyatrosu çalışanlarına ve sanatın her alanında emek veren tüm paydaşlarımıza başarılı bir sezon diliyorum.

Yeni sezonu sabırsızlıkla bekleyen değerli seyircilerimize de içten teşekkür ederim.

Hayalimiz, yolumuz ve dileğimiz Barış olsun!..”

Şehir Tiyatrosu, sadece bir sahne değil; aynı zamanda sanatın, kültürün, eğitimin, diyaloğun ve umudun merkezidir!

Basın toplantısı Şehir Tiyatrosu Müdürü Oytun Askeroğlu’nun konuşmasıyla devam etti:

“Değerli konuklar, kıymetli basın mensupları ve İstanbullular; 111 yıllık geçmişiyle Darülbedayi’den doğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın yeni sezon açılışında bir aradayız. Hepiniz hoş geldiniz.”

Bu sezonu hep birlikte açmanın gururunu paylaşıyoruz. Bu salonda hissettiğimiz tarih, emek ve sorumluluk, bizlere güçlü bir miras bırakan geçmişin en güzel göstergeleridir. Her perdede, her provada bu miras yeniden canlanıyor ve bizlere heyecan veriyor.

Bu görevi devralan arkadaşlarımız, Şehir Tiyatrosu’nu daha ileri taşımak için harıl harıl çalışıyor. Çünkü Şehir Tiyatrosu yalnızca bir sahne değil; sanat ve kültürün kalbidir!

Biz de bu umudu yaşatmak için geçen sezon; 40’tan fazla turne yaptık, İBB Kütüphaneleri’nde birçok etkinlik düzenledik, 32 kurumla iş birliği yaparak projeler oluşturduk.

677 etkinlikte 650 bin kişiye ulaştık. Yaz boyunca sahnelerimizi yeniledik ve yeni oyunlarımızın hazırlıklarını başlattık. Aldığımız ISO 9001 ve ISO 10002 belgeleriyle sanatsal üretim kalitemizi yükselttik.

Yenilikçi yapılarımızı güçlendirmek amacıyla birçok konuda çözümler ürettik; sanatsal, teknik ve idari kadrolarımızla büyük prodüksiyonlarımız devam ediyor.

Bu büyük kurumun başarısı, sahnede ve sahne arkasındaki emekle büyüyor. Bu vesileyle, burada bulunan tüm ekibimize teşekkürü bir borç bilirim.

Amacımız, bu değerli sanat kurumunun bir sonraki yüzyılda da en öncü temsilcilerden biri olarak varlığını sürdürmesidir.

111. yılımızda perdelerimizi yeni bir umutla açıyoruz! Teşekkür ederim.”

Şehir Tiyatroları, İstanbul gibi tarihi bir kentin ana damarlarından biridir.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel de yaptığı konuşmada:

“Burada olduğum için çok mutluyum. Ayşegül Hanım ve tüm tiyatro emekçilerini kutlamak istiyorum. Sanatseverler için sunulan bu hizmetler büyük bir emek gerektiriyor. Şehir Tiyatroları, İstanbul gibi tarihi bir kentin en önemli unsurlarından biridir.

Tarih boyunca bu tür projeleri yönetmiş biri olarak, İstanbul’un değerini artıran en önemli şeyin insan olduğunu belirtmek isterim.”

Cumhuriyet döneminin köklü bir kurumu olan Şehir Tiyatrosu’nun 111. yılı, tarihi bir sürecin devamlılığı açısından oldukça değerlidir.

Bugünkü toplantıyı büyük bir heyecanla takip ettim ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.”

İBB Miras, İBB Kültür ve Şehir Tiyatroları uyum içinde çalışarak birçok özel projeye imza atıyor. Önümüzdeki yıl çok daha heyecan verici etkinliklere ev sahipliği yapmayı planlıyoruz.

İstanbul’da 3 yeni sahne açılacak; Fatih Reşat Nuri Sahnesi, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi ve Beyoğlu’nda Muammer Karaca Tiyatrosu. Çok teşekkür ediyorum. Yeni sezonumuz hayırlı olsun.”

Toplantı, izleyici ve basın mensuplarının sorularıyla sona erdi.

2025-2026 Tiyatro Sezonunun Yeni Oyunları

BİR ZİYARET

Claire, gençliğinde yaşadığı aşk ilişkisi yüzünden hamile kalır ve bunu kabullenemeyen sevgilisi Alfred tarafından terk edilir. Yıllar sonra çok zengin bir kadın olarak kasabaya döner ve halkına büyük bir servet vaat eder. Ancak bir karşılık beklemektedir: İntikam. “Bir Ziyaret”, paranın satın alma gücünün ahlakı nasıl yozlaştırabileceğini trajikomik bir dille anlatıyor. Friedrich Dürrenmatt’ın yazdığı, Zahide Gökberk’in çevirdiği, Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği oyunda pek çok usta oyuncu yer alıyor.

SEVGİLİ YELENA SERGEYEVNA

İdealist matematik öğretmeni Yelena, annesiyle mütevazı bir evde yaşamaktadır. Öğrencileri onun doğum gününü kutlamak için sürpriz yapmak üzere kapıda beklerken, sıradan başlayan kutlama ilerleyen saatlerde beklenmeyen olaylarla bambaşka bir hale gelir. Ludmilla Razumovskaya’nın yazdığı oyunda günümüz etik sorunlarına da dikkat çekilmektedir.

ÖYLECE DURUR ZAMAN

Sarah, 40’lı yaşlarının başında bir fotoğrafçıdır ve uzun yıllar savaş bölgelerinde görev yapmıştır. Bir bombanın patlamasıyla yaralanıp tekrar evine döndükten sonra, normal görünen hayatında sorunlar gün yüzüne çıkar. Donald Marguiles’in yazdığı oyun, bireylerin içsel hesaplaşmalarına ışık tutuyor.

HARAMİLER

Musahipzade Celal’in farklı eserlerinden derlenerek sahneye taşınan “Haramiler”, halkın başına musallat olan kötü yöneticileri hiciv dolu bir dille anlatıyor.

ÖKSÜZLER

Dennis Kelly’in yazdığı bu oyun, dış dünyadaki tehlikelerin gölgesinde, mutlu bir aile hayatı sürdüren bir çiftin hayatının nasıl alt üst olabileceğini gösteriyor. Ahlak ve vicdan sınırları sorgulanıyor.

GÖLGE

Yağmur Topçu’nun yazdığı bu oyun, karakterin içsel çatışmalarını ve düşüncelerinin etkisini sorguluyor. İç sesimizin gücünü ele alıyor.

KAHVALTIYA KALSANA

Ray Cooney ve Gene Stone’un yazdığı bu komedi, içine kapanık bir memurun yüreğindeki çatışmaları ve beklenmedik misafirinin hikayesini eğlenceli biçimde sahneye taşıyor.