Güzellik

Yaşa Göre Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?

Günümüzde sosyal medyanın etkisiyle gençlerin “güzel” görünme isteği daha yaygın hale geldi. Bu durum, estetik kaygıların çok erken yaşlarda başlamasına ve makyaj yapma yaşının düşmesine yol açtı. Uzman Dr. Mehtap Kıdır, 20’li yaşlardan itibaren cilt bakımının ipuçlarını açıkladı ve cildin gençleşmesine yönelik uygulamalar hakkında önemli bilgiler verdi, uyarılar ve önerilerde bulundu.

20’li yaşlarda cildimizde bulunan kolajen proteininin üretimi yavaşlamaya başlar ve bu da ciltte hafif kırışıklıklar ve ince çizgilerin oluşumuna neden olur. Bu yaşlarda yapılacak basit uygulamalar, ilerleyen yaşlar için cildimize yatırım yapmamıza yardımcı olabilir. Günlük cilt temizliği, haftalık peelingler, güneş koruyucu kullanımı, solaryumdan ve güneşlenmekten uzak durma, C vitamini ve hiyalüronik asit içeren nemlendiriciler ve serumlar kullanmak gibi temel önlemler alınabilir. C vitamini, serbest radikallere karşı korurken, cildin doğal kolajen üretimini arttırarak elastikiyeti artırır, ince çizgileri azaltır ve ciltteki ton farklılıklarını giderir.

30’lu yaşlarda cildimizin nem seviyesi düşmeye ve ince çizgiler belirginleşmeye başlar. Ciltteki kuruluk, cilt renginin daha mat ve donuk görünmesine yol açar. Yaşlanmanın ilk belirtileri genellikle göz çevresinden başlar. Göz çevresi için yoğun nemlendirici içeren kremler kullanmak ve yüz ile boyunda kolajen sentezini artıran C vitamini içeren ürünler uygulamak önemlidir. Akşamları kolajen sentezini artıran retinoik asit ve glikolik asit içeren kremler kullanmak da faydalıdır. İnce kırışıklıklar için botoks uygulama yaşı kişiden kişiye değişse de, 30’lu yaşlarda küçük dozlarla başlamak yararlı olabilir.

40’lı yaşlarla birlikte ciltte kolajen üretimi hızla azalır. Bu nedenle, cilt bakımının düzenli ve etkili biçimde yapılması önemlidir. 40’lı yaşlarda, yaşlanma karşıtı retinoik asit içeren anti-aging kremler ve yoğun nemlendiriciler kullanmak faydalı olacaktır. Cildin kaybettiği kolajeni geri kazanmak için kolajen, C vitamini ve omega 3-6 içeren besinler tüketmeye özen gösterin. Cilt bakımınızı yaparken boynunuza ve ellerinize de dikkat etmeyi unutmayın. Bu yaşlarda cildin orta tabakasını uyararak mikroiğneleme, iğneli radyofrekans, lazer uygulamaları ve mezoterapi gibi yöntemler ciltte kolajen ve elastin üretimini destekler.

Bu bölgelerin yeniden dolgun hale gelmesi için dolgu uygulamaları da yapılabilir. Doğal görünümün korunması adına eksileni tamamlama mantığıyla bir tedavi planlandığında daha estetik bir görünüm elde edilebilir. Dermatologunuzun hazırlayacağı kozmetik uygulama takvimine uygun olarak PRP, kök hücre gibi hücresel bakımlar ve nem aşısı olarak bilinen yoğun hiyalüronik asit içeren ürünlerin cilt altına enjeksiyonları yıllık olarak planlanabilir. Bu uygulamalar, cilde nem kazandırır ve parlaklık, elastikiyet ile sıkılaşma sağlar.

Bu önerilere dikkat!

  • Kesinlikle makyajla uyumayın. Yüzünüzü her gün uyumadan önce mutlaka temizleyin.

  • Günde 2 litre su için. Gazlı, kolalı içeceklerden kaçının. Çay ve kahveyi sınırlayın.

  • Sağlıklı beslenin, özellikle C vitamini, kolajen ve omega 3-6 içeren besinler tüketmeyi ihmal etmeyin.

  • Sigaradan, sağlığa zararlarının yanı sıra cildi de hızla yaşlandırdığından uzak durun.

  • Düzenli uykuya özen gösterin.

  • Cilt tipinize uygun ürünlerle bakım yapın ve nemlendirici kullanın. Bunun için dermatologdan yardım alın.

  • Uzun süre güneşe maruz kalmayın. Erken yaşlardan itibaren güneş koruyucu kullanmak, genç ve aydınlık bir cilde giden yolun ilk adımıdır.

  • Cilt bakımı ve gençleştirme yöntemleri için bir hekim kontrolünde ilerleyin.

Cilt bakım uygulamalarının amacı, küçük dokunuşlarla yüzün güzel görünmesine katkı sağlamaktır. Doğal olmayan ve abartılı uygulamalardan kaçınmak, yapılan işlemlerin etkili olması açısından önemlidir. Çünkü doğallığını kaybetmiş ve yapay bir yüz görünümü kimse tarafından beğenilmeyecektir. Cilt bakımı ve gençleştirme yöntemleri mutlaka bir hekim kontrolünde uygulanmalı ve planlanmalıdır. Unutmayın, asıl hedef bambaşka biri olmak değil, kendinizin birkaç yıl önceki haline geri dönmektir.