Güzellik

Kuru fırçalama yüz bölgesinde uygulanabilir mi?

Kuru fırçalama, özel sert kıllardan (genellikle at kılı olarak bilinir) yapılmış bir fırça kullanarak cildinizi nazikçe arındırmanıza olanak tanır. Birçok kişi, cilt sıkılığını yeniden kazanmak, kuru cilt pullanmasından kurtulmak ve vücudun belirli bölgelerine kan akışını artırmak amacıyla bu yöntemi cilt rutinlerinin bir parçası olarak uyguluyor.

Geçmişten gelen bir gelenek olan kuru fırçalama, son yıllarda sosyal medyanın etkisiyle yeniden popüler hale geldi. Peki, vücudunuzda sıkça uygulanan bu yöntemin cildinize de faydası olabilir mi?

Kuru fırçalamanın yararlarını destekleyen büyük bilimsel araştırmalar olmamakla birlikte, güzellik sektöründe yaygın olarak kullanılan bu yöntemin bazı avantajları olduğu ileri sürülüyor:

Kuru fırçalama, cildinizi pul pul dökmek için etkili bir yöntemdir. Özellikle kuru iklimler veya kış mevsiminde cilt, nemini kaybettiğinde yumuşaklığından mahrum kalır. Kuru cilt nedeniyle oluşan pullar gözenekleri tıkayabilir ve kaşıntıya yol açabilir. Kuru fırçalama, gözeneklerin tıkanmasına yol açabilecek cilt pullarından ve ölü deri hücrelerinden kurtulmanıza yardımcı olabilir. Bu sebeple, yüzünüzü kuru fırçalamak sivilce oluşumunu önlemekte faydalı olabilir.

Ayrıca, kuru fırçalama lenfatik drenajı teşvik edebilir. Lenfatik sistem, bağışıklık sağlığınız açısından oldukça önemlidir. Düzenli veya yeterince boşaltılmayan lenf düğümleri, selülit görünümünü kötüleştirebileceği gibi uzuvlarda şişmeye de neden olabilir.

2011 yılında gerçekleştirilen küçük bir araştırma, manuel lenf masajı tedavisinin 10 seansta şişliği önemli ölçüde azalttığını ve selüliti önemli ölçüde iyileştirdiğini göstermiştir. Ancak, kuru fırçalamanın gerçekten lenfatik drenajı uyarıp uyarmadığına dair kesin bir araştırma bulunmamaktadır.

Pek çok cilt bakımı tutkunları, pul pul dökülmeyi kırışıklıkların önlenmesi ve tedavisi ile ilişkilendirir. Lazer tedavileri, cilt peelingleri, glikolik asit ve retinaller gibi uygulamalar, cildin derinlemesine eksfoliye edilmesine ve hücre yenilenmesini teşvik ederek cildin daha genç görünmesini sağlar. Kuru fırçalama da eksfoliasyon yapar, fakat yalnızca bu yöntemin kırışıklıkları önemli ölçüde iyileştirip iyileştiremeyeceği belirsizdir. Kuru fırçalama, tedavi edilen alanda kan dolaşımını artırsa da, fırçalama işlemi sona erdiğinde bu bölgelerdeki kan akışı uzun süre yoğun halde kalmayacaktır.

Kuru fırçalama her cilt tipi için uygun olmayabilir. Eğer rosacea, egzama veya sedef hastalığınız varsa, yüzünüzü kuru fırçalamak cildinizi daha da kötüleştirebilir ve muhtemelen zarardan çok fayda sağlayamaz. Ayrıca, kuru fırçalama aşırı uygulandığında herkesin cildini tahriş edebilir. Kuru fırçalama cildinizi pul pul dökme konusunda etkili olsa da, cildinizi aynı zamanda kurutabilir ve epidermisin yüzeyine zarar verebilir.

Temiz bir kuru yüze uygun bir araçla işlem yapmanız önerilir.

Yüzünüzün üst kısmından kalbinize doğru fırçalayın, alnınızı burun kemiğinizden saç çizginize doğru fırçalayarak başlayın. Yüzünüzün diğer tarafında aynı işlemi ters yönde tekrar edin.

Elmacık kemiklerinize doğru ilerleyin ve çenenize hafif darbelerle fırçalayın. Fırçayı bilinçli ve yavaş bir şekilde hareket ettirerek hafif bir baskı uygulamaya çalışın.

Yüzünüzü kuru fırçaladıktan sonra, cildinizde kalan pul parçalarını temizlemek için ılık su kullanın.

Kuru fırçalama sonrasında yüzünüze mutlaka nemlendirici bir serum veya losyon uygulamayı unutmayın.

Kuru fırçalama, kuru ve pul pul ciltler için iyi bir çözüm sunarak kan dolaşımınızı canlandırmanın yeni ve düşük riskli bir yoludur. Ancak bu uygulama, doktorunuzun önerdiği tedavilerin yerini tutmaz. Akne, kırışıklık, egzama ya da diğer herhangi bir cilt rahatsızlığına ilişkin endişeleriniz varsa bir dermatolog ile tedavi seçeneklerinizi görüşmelisiniz.

Referans: Cynthia Cobb & Kathryn Watson. “How to Dry Brush Your Face for Maximum Benefit”. Şuradan alındı: https://www.healthline.com/health/beauty-skin-care/dry-brushing-face. (23 Ekim 2019).