
Kıvırcık saçlarınızı bu kimyasallardan koruyun!
Saç bakım ürünlerinde sülfat bulunmalı mı yoksa bulunmamalı mı? Piyasada bu kadar çok ürün olduğundan, kıvırcık saçlı biri olarak buklelerinize neyin yararlı, neyin zararlı olduğunu belirlemede kararsız kalmanız oldukça normal. Kıvırcık saçların bakımı söz konusu olduğunda, saçlarınızı uzak tutmanız gereken bazı kimyasallar bulunduğunu unutmayın.
Bazı ürünler her zaman zararlı olmayabilir, ancak bazıları aşırı kullanıldığında sorunlar yaratabilir. Saç uzmanları, Dermatolog Joshua Zeichner ve Trikolog Kari Williams, kıvırcık saçların kaçınması gereken kimyasallarla ilgili bilgiler sunmuştur.
Kozmetik ürünlerin etiketleri kafa karıştırıcı olabilir; Latince kelimeler, çeşitli şekiller ve gösterişli ambalajlar arasında neyin faydalı olduğu hemen anlaşılamayabilir. Bileşenlerin ne olduğunu, ne işe yaradığını ve cildimiz için uygun olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Devamı: Kozmetik ürünlerin içerikleri ne anlama geliyor?
1. Sülfatlar
Kıvırcık saçla ilgili olarak sülfat genellikle kötü bir üne sahiptir. Şampuanda bulunan sülfatlar, saçlarımızı yıkarken beklediğimiz köpüğü sağlar. Temizlik hissi için kafa derisi ve saç üzerindeki yağları parçalayarak yüzey aktif madde görevi görürler.
Şampuanlarda derinlemesine temizlik sağlayan bu yüzey aktif maddeler saç derisini kurutma eğilimindedir. Kıvırcık saçlar, diğer saç tiplerine göre daha kabarık ve kuru olma eğilimindedir, bu nedenle doğru şampuanı seçmek çok önemlidir. Sülfatlar, kabarık saçları daha da kuru hale getirebilir. Araştırmalar, tekrar eden yıkamanın kütiküle zarar verebileceğini göstermektedir.
Sülfatlar, uygun şekilde kullanıldığında zararlı değildir. Doğru miktarda kullanılan sülfatların, saçları kir ve yağdan arındırarak tüm saç tiplerine fayda sağlayabileceği görülmektedir. Ayrıca çoğu marka, ALS (Amonyum Lauril Sülfat) ve SLS (Sodyum Lauril Sülfat) gibi güçlü sülfatları ürünlerinden çıkarmıştır.
2. Parabenler
Parabenler, koruyucu ve mantar öldürücü özellikleri sayesinde birçok kozmetik üründe yer almaktadır. Parabenlerin sağladığı işlev önemli olsa da, tahriş etme potansiyellerini kanıtlayan araştırmalar mevcuttur. Parabenler, kozmetiklerde mikrobiyal kontaminasyonu önlemede etkilidir; ancak alerjik kontakt dermatite yol açabilir, bu yüzden cilt ve saç bakım ürünlerinde giderek daha fazla kaçınılmaktadır.
Parabenlerin neden olduğu tahriş potansiyeli, kıvırcık saçlı kişiler için bir endişe kaynağıdır. Kıvırcık saçlar daha kırılgan olma eğilimindedir ve saç dökülmesi de bir sorun olabilir. Alerjik kontakt dermatit tehdidi, kafa derisinde iltihaplanma ve tahrişe yol açabilir. Bu durumlar saç dökülmesi ile bağlantılıdır. Ayrıca, parabenlerin östrojeni taklit etmesi nedeniyle kadınlarda hormonal işlevleri bozarak saç dökülmesini artırabileceği endişesi vardır. Bunun yanı sıra, meme kanseri ve diğer üreme sorunları riskini artırabileceğine inanılmaktadır. Isı kullanmadan kıvırcık saç nasıl yapılır? yazısını okumak için tıklayınız…
3. Formaldehit
Formaldehit kelimesi muhtemelen fen bilgisi sınıfı ve cam kavanozlarda saklanan yaratıkların görüntülerini çağrıştırır. Formaldehitin koruyucu güçleri, kâr amacı gütmeyen ama uzun ömürlü güzellik ürünlerinde kullanımını popüler hale getiren bir bileşiktir. Formaldehitin cilt alerjilerine neden olduğu bilinen bir gerçektir, özellikle hassas cilde sahip kişilerde yaygındır. Parabenlerde olduğu gibi, bu tahriş kafa derisi ve saç için daha kötü sorunlara yol açabilir. Uzmanlar, bunun bir potansiyel kanserojen olduğunu da kabul etmektedir. Ayrıca, içerik listesinde yer almasa bile, yüksek ısıya maruz kaldığında formaldehite dönüşen metilen glikol ve glioksilik asit gibi başka kimyasal bileşikler de bulunmaktadır.
Formaldehitin saç bakımında en yaygın olarak kimyasal düzleştiricilerin bir bileşeni olarak kullanıldığını belirtmekte fayda var. Formaldehit, kimyasal düzleştirme işlemi sırasında buklelerde kalıcı hasara neden olabilir ve bukle milini kırılgan hale getirebilir. Kıvırcık saçlar zaten daha kuru ve hasara daha duyarlıdır. Dolayısıyla, formaldehitin kıvırcık saç üzerindeki etkileri oldukça zararlıdır.
4. Silikonlar
Silikonlar, saçı pürüzsüzleştirme ve yumuşatma özellikleri nedeniyle saç kremlerinde sıkça kullanılmaktadır. Saçın etrafında ince bir tabaka oluşturarak suyun saç gövdesine girişini engelleyebilirler. Uzmanlar, silikonları “doğal yağlar gibi davranan sentetik yağlar” olarak tanımlıyor. Silikonlar nemi hapsederek ve elektriklenmeyi önleyerek buklelere fayda sağlayabilir.
Fakat silikon kullanıldıkça, saçı daha fazla kaplama yapar ve bu da saçı ağırlaştırır. İlk başta saçı ipeksi ve pürüzsüz hale getirse de, sürekli kullanıldığında birikir ve saçı ağırlaştırabilir. Bu nedenle, kullanımları cazip görünse de, uzmanlar genellikle silikon içeren şampuanlardan kaçınmanızı öneriyor.
5. Alkoller
Saç ürünlerindeki alkollerden bahsederken, yağ alkollerini ve kurutucu alkolleri ayırt etmek önemlidir. Uzmanlar, çoğu üründe setil ve setearil alkoller gibi saç için faydalı olan ve saç tellerini yumuşak tutan yağlı alkoller bulunduğunu belirtiyor. Ancak kafa derisini tahriş etme potansiyeline sahip başka alkoller de mevcuttur.
Kurutucu alkoller, propanol gibi, kıvırcık saçları daha da kırılgan ve hasara açık hale getirebilir. Ayrıca, bazı alkoller kafa derisini tahriş edebilir. Benzil alkol, genellikle kokulu ürünlerde koruyucu olarak kullanılır ve kontakt dermatite yol açabilir; bu durum cilt ve kafa derisine zarar verebilir.
6. Salisilik asit
Salisilik asidi sadece akne ve yüz cilt tedavisinde kullanıyorsanız, saç bakımında bir bileşen olarak görmek sizi şaşırtabilir. En çok cilt bakım ürünü olarak bilinse de, salisilik asidin kafa derisinin çeşitli durumları için etkili bir tedavi olduğu bulunmuştur. Araştırmalar, salisilik asidin sedef hastalığı, egzama ve saç derisinde kepek sorunu yaşayanlar için yararlı olduğunu göstermektedir.
Salisilik asidin bu saç derisi sorunlarına sağladığı faydalara rağmen, kıvırcık saçlı bireyler için uygun olmayabilir. Salisilik asit gibi bileşenler kafa derisi ve saçtaki fazla yağı gidermeye yardımcı olabilir; ancak zaten kuru bir saç tipine sahipseniz, zarar verebilir.
7. Koku
Ürünlerin kokusunun, özellikle saçlarımızda kullanmamız konusunda önemli bir etkisi olduğu inkar edilemez. Güzel kokulu bir ürün, satın alma kararınızı etkileyebilir; ancak bu koku, buklelerinize ve sağlığınıza zarar verebilir.
Uzmanlar, yapay kokunun bazı bireylerde cilt tahrişine neden olabileceği konusunda uyarıyor. Eğer koku bir ftalat içeriyorsa, bu bileşen kanserojen olarak sınıflandırılmıştır ve endokrin ile üreme işlevlerini etkileyebilir. Cilt tahrişi, ağrı ve kaşıntıdan saç dökülmesine kadar çeşitli olumsuz sonuçlara yol açabilir. Koku içeren bileşenlerden kaçınmak, daha önce bahsedilen benzil alkol gibi koruyuculara maruz kalma riskini azaltır.
Kaynak: Caitlin Duggan. “7 Ingredients You Should Avoid if You Have Curly Hair”. Şuradan alındı: https://www.byrdie.com/ingredients-to-avoid-for-curly-hair-5208726. (14.12.2021).