Güzellik

Hava kirliliğinin cilt üzerindeki etkileri | Güzellik

Estetisyen Cynthia Franco, danışanlarının iltihaplanma, hassasiyet, sivilceler ve matlık gibi sorunlarla sıklıkla başvurduğunu belirtiyor; bu sorunlar, hava kirliliğinin neden olduğu bariyer hasarının belirtileridir. “Artan UV maruziyeti ve duman, cilt için iyi bir kombinasyon değil; bu nedenle, şu an çoğu tedavim antioksidan desteği ve bariyer korumasına odaklanıyor” dedi.

Dermatolog Dr. Brendan Camp’e göre, büyük bir şehirde geçirdiğiniz uzun bir hafta sonunun ardından bile, kirliliğin cilt üzerindeki kısa vadeli etkileri arasında iltihaplanma, susuz kalma ve tahriş yer alabiliyor. Bu durum kızarıklık, kaşıntı ya da hassasiyet şeklinde kendini gösteriyor. Dr. Camp, kentsel ortamlardaki yaygın kirleticilerin ince partiküller, egzoz gazları (karbon monoksit, nitrik oksit ve hidrokarbonlar içerir) ve sigara dumanı olduğunu belirtiyor.

Estetisyen Athena Hewett, parçacıkların gözeneklere sızacak kadar küçük olduğunu ve oksidatif strese neden olarak çeşitli cilt sorunlarını tetikleyebileceğini ifade ediyor. “Şehir cildinin kendine özgü bir yapısı var; genellikle gergin. Çok fazla matlık, tıkanıklık, hassasiyet ve kurulukla karşılaşıyorum” şeklinde konuştu.

Estetisyen Elizabeth Grace Hand, “Şehirde yaşayan müşterilerimde, kırsalda yaşayanlara göre daha fazla tıkanmış gözenek ve akne gözlemliyorum. Matlıkla birlikte, şehir sakinlerinin ciltleri daha kolay tahriş oluyor ve özellikle siyah nokta temizliği ya da masaj sırasında daha fazla kızarıklık ortaya çıkıyor” dedi.

Kirliliğe maruz kalmanın uzun vadede “hiperpigmentasyona bağlı düzensiz cilt tonu ve kolajen ile elastin yıkımı sonucu gevşeklik” gibi sorunlara yol açarak, cildin daha hızlı yaşlanmasına neden olduğu belirtiliyor.

Dr. Camp, klasik cilt bakımının esas olarak ölü deri temizleme ve nemlendirme üzerine odaklandığını, antikirlilik bakımının ise çevresel stres faktörlerinden arınma ve cilt bariyerini onarmaya yönelik olduğunu açıklıyor. Bu bakımda ahududu yağı, kuşburnu yağı ve çuha çiçeği gibi içeriklerle zenginleştirilmiş antioksidan ürünler kullanılıyor.

Stresin, kirliliğin ve yaşam tarzına bağlı yaşlanmanın etkilerini azaltmaya yönelik olarak tasarlanmış bu bakım, cildin kendi parlaklığını geri kazanmasını vaat ediyor. Klasik bir formatı izlemesine rağmen, bilinçli bir farkla devam ediyor: Derinlemesine temizlikle başlayarak, cildi gerçekten arındırmış ve ferah hissettiren detoks etkili bir aktif karbon soğutucu maske uygulanıyor. Ardından elde edilen ışıltı oldukça tatmin edici.

Hızlı sonuçlar elde etmek memnuniyet verici olsa da, antikirlilik tedavilerinin gerçek değeri cildi zamanla nasıl desteklediklerinde yatmakta. Uzun süreli maruziyetin etkileri tamamen geri döndürülemese de, bu tedaviler birikintileri temizleyerek, iltihabı yatıştırarak ve cilt bariyerini güçlendirerek cildin kirleticilere karşı daha dirençli olmasına yardımcı olabilir. Bu bakımlar, cildinizi güçlü ve desteklenmiş tutmayı, şehir yaşamının zorluklarıyla başa çıkmayı amaçlıyor. Bunu hem savunma hem de iyileşme süreci olarak düşünün.

Peki, ne sıklıkla yaptırmalısınız? Her dört ile altı haftada bir ideal; bunu günlük bakımınızın yerine düşünebilirsiniz. Kirlilik, ciltte tıpkı camlarda olduğu gibi birikir. Düzenli bakım şarttır. Fakat, yalnızca mevsimsel olarak gelebiliyorsanız dahi bu bakımın değeri vardır. Tutarlılık önemli ancak yaşam tarzınıza uygun olanı uygulamak da bir o kadar önemlidir.

Bakımlar arasında evde uygulayacağınız basit ve koruyucu bir rutin de oldukça faydalı olabilir. Herkesin cilt ihtiyacı farklı olmakla birlikte, uzmanlar üç aşamalı bir rutin öneriyor: Nazik bir temizleyici, hedefe yönelik bir tedavi ürünü (favorisi C vitamini içeren antioksidan serum) ve güneş koruyucu.

SPF, şimdi cilt koruma için her zamankinden daha kritik. İnsanlar çoğunlukla yalnızca güneşe karşı koruyucu olduğunu düşünüyor, fakat çevresel hasarların tamamına karşı bir savunma sağlıyor. Rutinizi güçlendirmek için şehir havasının kuruluğuna karşı haftalık nemlendirici maske eklemenin yanı sıra, iltihabı yatıştırmak için buz roller kullanmayı da deneyebilirsiniz. Cilt bakımının yan sıra, yeterli su içmek ve bol yeşil yapraklı sebze tüketmek de cildinizi içeriden dışarıya destekleyebilir.

Ayrıca, kullandıklarınız kadar kullanmadıklarınız da önemli. Cildin bariyeri, özellikle kirlilik nedeniyle zarar görmüşse dikkatli olmakta fayda var. Sert peeling ürünlerinden ve güçlü asitlerden kaçının. Aşırı temizlik ya da sentetik parfümlü ürünler kullanmak durumu daha da kötüleştirebilir ve cilt bariyerini daha fazla yıpratabilir.

Çok sert ürünlerden uzak durun; köpüren temizleyiciler, güçlü eksfoliyanlar, alkol bazlı tonikler, sentetik kokular… Bunlar cildin daha fazla soyulmasına neden olabilir. Bunun yerine besleyici ve bariyer destekleyici ürünlere odaklanmalısınız.

Kirliliğe maruz kaldıktan sonra cilt bariyerini onarmaya ve güçlendirmeye yardımcı olmak için, seramid, hyaluronik asit ve omega yağ asitleri gibi içerikleri katman katman uygulamalısınız. Kirlilik cildi oldukça kurutabilir; bu nedenle seramid ve hyaluronik asit içeren bariyer onarıcı formüllere yönelin.

Eğer kirliliğe karşı koruyucu bir cilt bakım rutini oluşturuyorsanız, antioksidanlar vazgeçilmezdir. Çevresel stres faktörlerinin yol açtığı serbest radikalleri ciltte hasar vermeden önce etkisiz hale getirmeye yardımcı olan C vitamini, niasinamid ve yeşil çay gibi içerikler kullanabilirsiniz.

Cilt bakımının ötesinde, evdeki kirlilik maruziyetini azaltmaya yardımcı olabilecek birkaç kolay iyileştirme de mevcut. Filtreli duş başlığı, musluk suyundaki kirleticileri, ağır metaller ve sert kimyasalları arındırır. Hassas veya iltihaplı cilde sahip herkes için mantıklı bir değişikliktir. Evde bir hava temizleyici kullanmak da faydalı olabilir. Uzun ve kirli bir şehir gününün ardından cildinizi ve sinüslerinizi gece boyunca rahatlatmak için ev içindeki hava nemlendiriciler, havaya temiz nemi geri kazandırdıklarından özellikle yararlıdır.

Referanslar: Iman Balagam. “The Unsung Hero for City Dwellers: Antipollution Facials”. Şuradan alındı: https://goop.com/beauty/skin/antipollution-facials/. (26.06.2025).